29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Hazırlayanlar: Mavisel Yener, Nilay Yılmaz, Aytül Akal, Çiğdem Gündeş, Mustafa Delioğlu. [email protected] ÇOCUKGENÇLİK Cumhuriyet öğretmenlerinin Öğretmenler Günü’nü kutlarken, onlara seslenen iki kitaba açılıyor kapımız: Okul Öncesinde Değer Eğitimi, Etkinliklerle Türkçe Öğretimi. ? Mavisel YENER ürkçe derslerine, dilbilgisine, kitaplara öğrencilerin bambaşka açılardan bakabilmesini sağlamak öğretmenin de beslendiği kaynaklarla ilişkilidir. İlköğretim ve lise öğrencilerinin iyi bir anadili eğitimi almaları, onlara yaşamın her alanında şaşmaz bir terazi sunar. İletişim becerisinden yoksun, konuştuğu dile egemen olamayan bireyler hangi yoldan yürüyerek sorunlara çözüm üretebilirler? Dili öğrenme ve geliştirme, o dili oluşturan düşünsel ve kültürel dünyanın içine girme anlamına gelir. Bu dünyaya girebilmenin en iyi yolu da o dilde üretilmiş edebi yapıtlarla tanışmaktan geçer. Etkinliklerle Türkçe Öğretimi, çözümleyici ve bilimsel düşünmeyi içeren, hem de yaratıcılığı hedef alan bütüncül bir öğretim biçimini öneriyor. Kitabın yazarları Prof. Dr. Sedat Sever, Öğr. Gör. Zekeriya Kaya, Yrd. Doç. Dr. Canan Aslan, Ankara Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Fakültesi Eğitimin Kültürel Temelleri Bölümü Güzel Sanatlar Eğitimi Anabilim Dalı’nda alana emek veriyorlar. İlk baskısı Morpa Kültür Yayınları tarafından gerçekleştirilen kitabın yeni baskısına yeni etkinlikler de eklenmiş. Çağdaş öğretim anlayışının temeli olan üreticilik ve yaratıcılık kitapta vurgulanıyor. Yaratıcılığın temelinde olan bağımsız ve özgür düşünmenin yolları her bölüm için hazırlanan uygulamalarda örneklenmiş. Bu örnekleri incelediğimizde görüyoruz ki, kitabın yazarları, öğrenciler dayatmalar ve baskılar karşısında, kendi yolunu seçebilme yetisini kazansın, kendi olabilme özelliğini, yani içtenliği ve özgünlüğü elde etsin istiyorlar. Yalnız okumaya değil, çocukları yazın alanında da yaratıcı kılmaya yönelik çalışmalar var kitapta. Yaratıcılığı engelleyen, özgür düşünmeyi engelleyen kalıplar satır aralarında sorgulanmış. Türkçe öğretiminin amaçları ve sorunları, kitabın ilk bölümünde masaya yatırılmış. Ele alınan sorunlardan biri de Türkçe öğretiminde yalnızca ders kitabına bağlı kalınması, öğretim ortamının değişik uyaranlarla varsıllaştırılamaması. Türkçe öğretiminde tek kaynaklı uygulamalar yerine çok uyaranlı eğitim ortamlarının nasıl yaratılacağının ipuçları da verilmiş. “Türkçe ?H Ö E OKUMA E T Öğretmenler için... Öğretiminin Etkinlik Alanları” kitabın ikinci bölümünün başlığı. Bu bölümde, Türkçe öğretmenlerine ışık tutacak önerilerin yanı sıra, Türkçe öğretiminde becerilere süreklilik kazandıracak dilsel uygulamaların kalıcı kılınmasına ilişkin uygulamalara da değiniliyor. “Türkçe öğretimi için etkinlik örnekleri” başlıklı bölümde örneklenen etkinlikler, dinleme, konuşma, okuma ve yazma becerilerini uygulamalarla kazandırmayı amaçlıyor. Örnek uygulamalar için seçilen yazınsal metinler daha çok çağdaş çocuk ve gençlik edebiyatı yazarlarının verimleri. Yüz temel eser cenderesindeki öğrencilere nefes aldıracak, onları edebiyatla barıştıracak metin örnekleri bunlar. Metnin tamamlanmasını istemek, öykü kişisinin yerine kendini koyarak yeni öykü oluşturmak, bulmaca hazırlamak, sözlü öykü oluşturmak gibi yaratıcılığı geliştiren onlarca çalışma var kitapta. Yaratıcılığı geliştirmekle kalmıyor, yazınsal metinlerin öykü ve söylem düzleminde nasıl kurgulandığını irdeleyen bir bakış da kazandırıyor bu etkinlikler. Yalnızca yazınsal metinlerden yararlanılmıyor, karikatür, resim gibi görsel sanatlardan da yararlanılıyor. Eğitim Durumu örnekleri verilirken, birden çok yöntem, teknik ve öğretim anlayışının olanakları değerlendirilerek “bütünleştirilmiş bir öğrenmeöğretme yaklaşımı”nın kullanılması yeğlenmiş. Öğretmenler bu örneklerden yararlanarak daha nice özgün çalışma yaratabilirler. Kitabın sonunda verilmiş olan kaynakçadan, alanla ilgili herkes yararlanabilir. İyi bir “okur” olmanın ölçütlerini de gören/gösteren bakışla kaleme alınmış bu kitaptan yola çıkan öğretmenlerimiz, öğrencilerine varsıl Türkçe sofraları kuracaklar kanısındayım. Prof. Dr. Gülçin Alpöge’nin kaleme aldığı Okul Öncesinde Değer Eğitimi’nin giriş yazısında okul öncesi dönem çocuklarında dürüstlük, sevgi, saygı, cesaret, iyilik, sorumluluk, adalet, arkadaşlık, barışıklık gibi değerleri geliştirmek isteyen öğretmenlere yardımcı olma düşüncesiyle hazırlanmış olduğu belirtiliyor. Kuşkusuz, değer eğitimi öncelikle ailede başlar. Ancak, okulöncesi dönemde öğretmenlere de bu konuda büyük görev düşüyor. Değerler eğitimi konuları işlenirken her ünite bir öyküyle başlıyor. Bunu, öğretmenlere seslenen açıklayıcı bilgiler izliyor. Çocuklara sorulabilecek sorular, oyunlar, malzemeler hakkında ipuçları veriliyor. Çocukların değer kavramı geliştirebilmeleri için özgürce seçim yapabilmeleri gerekir. Eğer özgürce seçebilmeyi öğrenirlerse, bir değer seçtiklerinde de onu benimser, üstünde düşünür ve sonuçlarına katlanabilirler. Kitap “Seçim Ünitesi” ile başlıyor. Bu konu bir öykü, altı farklı oyun, iki etkinlik, bir şarkı, bir masal ve drama ile seçim yapma konusu işleniyor. Diğer değerler için de benzer çalışmalar sunulmuş. Kitabın “Anne –Babalarla İşbirliği” başlıklı bölümünde, değerler eğitimi konusunda okulaile işbirliğine yönelik öneriler var. Boğaziçi Üniversitesi Okul Öncesi Eğitim Birimi öğretmeni Esra Dilber’in kitaptaki etkinlikleri okulda uygulayarak edindiği deneyimler, bir bölüm halinde kitabın sonuna koyulmuş. Esra Dilber’in uygulama notları, içtenlikli ve yol gösterici. Üstün Dökmen der ki; “Değerler toplum için değerlidir; değerlere uygun davranan insanlar da toplumun gözünde değerlidir.” Okuyan/okutan, sorun çözme ve güçlü bir iletişim becerisi olan, duygu ve düşüncelerini özgürce ifade edebilen, girişimci, araştırmacı, özdenetimini sağlayabilen, kendi haklarına ve başkalarının haklarına saygılı, yeteneklerini kullanma becerisine, kültürel, insani değerlere sahip, geleceğin değerli bireylerini yetiştirecek çağdaş öğretmenlere selam olsun! ? www.maviselyener.com *Etkinliklerle Türkçe Öğretimi/ Prof. Dr. S.Sever, Öğr. Gör. Z.Kaya, Yrd. Doç. Dr. C.Aslan/ Tudem Yayınları/ 246s./ 2011 *Okul Öncesinde Değer Eğitimi/ Prof. Dr. Gülçin Alpöge/ Bilgi Yayınevi/ 188s/ 2011 ler” diy Ezgi’y Kı Ön çıktı d lınca h Ha Kita kızlara Bird okuma rak etm Me Ya bilir. De Be rektiği baktık Çev eleş “V öz KİTAPÇI Resimli NutukM.Kemal Atatürk/ Özetleyen: Ahmet Köklügiller/ Resimleyen: Şenol Kirpikçioğlu/ AYKÜ Çocuk/ 128s./ 9+ İsminden de anlaşıldığı gibi, Nutuk çocuklar için kısaltılmış ve resimlenmiş. Ulusal Bağımsızlık Savaşımız hangi koşullar içinde başlamıştır? Hangi aşamalardan geçerek gelişmiştir? Onu baltalamak, söndürmek için direnen karşı güçler kimlerden oluşmuştur? Destekleyen askeri ve sivil güçler hangileridir? Bu güçlerin bütünleşmesi nasıl olmuştur? Ulusal Bağımsızlık Savaşımız, nasıl ve hangi koşullar içinde kazanılmıştır? Cumhuriyetimizin ilanı ve ilk devrimci atılımlar nasıl gerçekleşmiştir? Cumhuriyet’e karşı çıkanlar kimler olmuştur? Bağımsızlık savaşının komutanı ve Cumhuriyetimizin Kurucusu M.Kemal Atatürk,1927 yılında Ankara’da verdiği büyük nutkunda, bu soruları bir öykü biçiminde anlatmış. Daha sevimli bir resimleme ve iyi bir tasarımla çok daha ilgi çekici hale getirilebilirdi. Yaşam Tehlikelidir/ Andy Mulligan/ TUDİEM Yayınları Türkçeleştiren: Zarife Biliz/ 519s/ 2011/ 12+ Sizi değişik bir okula götürmek istiyoruz, çatısız yatakhaneleri, ürkütücü ve tehlikeli yeraltı labirentleri, gözüpek ve serüvenci öğrencileri, çılgın öğretmenleri ile dolu bir okula; Haylazya’ya. Pek varlıklı olmayan Sam’in ailesi binbir güçlükle denkleştirdikleri parayı onun eğitimine ayırmaya kara verirler. Maddi durumlarına en uygun seçenek de Haylazya’dır. Sam ilk kez ailesinden ayrılmanın verdiği hüzün ve yeni okuluna kavuşmanın heyecanı ile yola koyulur. Trende tanıştığı iki genç de kendisi gibi Haylazya öğrencisi çıkınca serüven başlayıverir. Millie isimli korkusuz bir kız ve biraz iriyarı bir delikanlı olan Ruskin’le okula varıncaya dek başlarına gelmedik kalmaz. Yaşam Tehlikelidir, bir serüven ve gerilim romanı gibi dursa da oldukça eğlenceli bir kitap. Gülmece yönü ağır basıyor. Çocukların “okul sistemine”, öğretmenlerine bakış açılarını çok yerinde saptamalarla dile getirmiş. Özgürlükçü yaklaşımın çocukların eğitiminde ve kişilik gelişiminde ne denli önemli olduğunu vurguluyor. Kitabın arka kapağında “Burada her şey olabilirdi; nitekim, oldu da” diyor. Neler oldu acaba? Ya Millie ve arkadaşları okuldaki gizemi çözebildiler mi? Bunu öğrenmenin tek yolu, kitabın sayfalarını aralamak. Eğlenceli bir serüven sizi bekliyor. İyi okumalar! MÖ Anne Kızak Kayıyor/ Jujja Wieslander/resimleyen: Sven Nordquist/ Türkçesi: Ali Arda/ Pegasus Yayınları/ 32s/ 6+/ 2011 Kış gelmiş, inekler ahırlarına girmişler. MÖ An ne’nin dışında bütün inekler yemlikte. MÖ Anne ahırın penceresinden bakarken Gakgak Karga pencereye geliyor. Çocukların kızak kaydığı haberini veriyor. Çiftçinin kızı yıldırım gibi kayıyor, karlarda yuvarlanıp eğleniyor. Gakgak Karga, kız düşünce neden gülüyor acaba diye düşünüp duruyor. İnsan düşünce güler mi? Çocuklar öylesine eğleniyor ki MÖ Anne ve karga da onların yanına gidip kaymak istiyorlar. İyi ama onlar kızak üstünde durabilirler mi? Yine de denemeye karar veriyorlar. Asıl eğlence ondan sonra başlıyor… MÖ Annenin serüvenleri bu kitapla bitmiyor. Bu, dizinin birinci kitabı. Daha önce hiçbir ineğin yapmadığı şeyleri yapma cesaretine sahip olan MÖ Annenin diğer kitaplarının isimleri: Kulübe Yapıyor, Salıncakta Sallanıyor, Su Kaydırağından Kayıyor, Temizlik Yapıyor, Gakgak Karga’nın Yeni Yılı. Hepsi de birbirinden eğlenceli, birbirinden ilginç. MÖ Anne iyi dostlarınızdan biri olacak, bizden söylemesi! 101 Deyim (101 Öykü)/ Süleyman Bulut/ Resimleyen: Sait Munzur/ TUDEM Yayınları/ 2011/ 205 s./ 9+ yaş Günlük yaşamımızdaki konuşmalarımızda, farkına bile varmadan pek çok deyim kullanırız. Hiç dikkat ettiniz mi kendi sözlerinize? Ya da arkadaşlarınızın... Hele anneler babalar! Onlar sözlerini güçlendirmek için konuşmalarının arasına ille de bir sürü deyim katmazlarsa olmaz. Peki, ama bu deyimler nasıl çıkmış ortaya? Geçmiş zamanların birinde biri “Oturup deyim üretivereyim!” mi demiş? Yoksa... Evet, her deyim bir yaşam deneyiminden doğmuş. “Deyimlerin arkasında yüzyıllar süren bir yaşanmışlık ve gözlemler toplamı vardır,” diyor yazar, önsözde. “Bu çalışmamızda, pek çok deyimimizin nereden ve hangi olaydan kaynaklandığını, nasıl ortaya çıktığını, ne anlama geldiğini anlatan öyküler bulacaksınız.” Bulut, işte bu öyküleri toplamış ve 101 deyimin nereden geldiğini araştırarak, anlamları ve öyküleriyle birlikte bu kitaba koyarak çocuklara armağan etmiş. Kimi deyimin, siyah beyaz resimleri de var. Deyimlerin hangi yaşamöyküsünden doğduğuna dair farklı öyküler anlatılıyor olabilir, ancak bu kitapta yazar, Ömer Asım Aksoy’un Deyimler Sözlüğü’nden (1984) Türk Folklor Araştırmaları dergi koleksiyonuna, Yusuf Ziya Bahadınlı’nın Türkçe Deyimler ve Kaynakları’ndan (1971) Pertev Naili Boratav’ın Nasreddin Hoca (2006) kitabına kadar birçok kaynaktan yararlanmış. Unutmayın, deyimleri kullanmakta ustalaşan, dilini de iyi kullanır. Bakalım 101 deyimden hangilerini biliyorsunuz ve kullanıyorsunuz. Bildikleriniz bilmediklerinizden az mı çok mu? Öyküleri okuyanlar, bundan böyle deyimleri yerli yerinde kolaylıkla kullanabilecekler, çünkü öyküsünü bilince, anlamlar da belleğe kolayca yerleşiyor ve hatırlanabiliyor. ? Sözcü ve ele yay’ın roman ğı “Çiç rını bi Kaleye nan Se yönel malar ? Sö U Mavisel Yener Ata Cad. Defne Sok. No: 1 D: 1 Balçovaİzmir www.maviselyener.com [email protected] SAYFA 24 ? 24 KASIM 2011 CUMHURİYET KİTAP SAYI 1136 bitirip ça kalmama cağımı s Yapa yayınevi Gen nim de b ama. Çevi kuruyor Hayı Edeb rışma dü edebiyat mu? Veril Sizc Özg iyi bir me olmalı di viri yapm CUMH
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle