22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

“Al’lı ile Fırfırı” yeniden raflarda Oğuz Tansel’i anarken Oğuz Tansel Seniye Fenmen’in desenlerini çizdiği bu kitap 1977 yılında Türk Dil Kurumu Çocuk Yazını Ödülü’nü alır. Otuz üç yıl sonra Seniye Fenmen’in desenleri ve Cemil Eren’in resimleriyle yeniden yayımlanır. Kitabın birinci cildinde on iki, ikinci cildinde on üç masal var. Yazar, her iki cildin sonunda derlediği masalların kaynak kişilerini veriyor: Menşur Dülger, Emine Uyaroğlu, Zakire Aytaç. Ayrıca bu kaynak kişiler de dinledikleri kişilerin adını belirtiyor. Ë Vedat YAZICI 940 Kuşağı’nın lirik, kendine özgü sesi Oğuz Tansel’in şiiri, başından bu yana toplumsal gerçekçi çizgiden, sevgi, barış izlemlerinden kopmadan sürüp gelir. Doğaya tutkundur; bu, insan sevgisinin onda bir tür yansımadır. Onun şiirini doğduğu topraklara, Toroslar’a benzetebiliriz: Duru, yalın, coşkulu, doğal ve dikbaşlı. Türk halkı da öyle değil midir? Tansel, doğduğu topraklardan, çevresinden, halkının ağzından, bin yılların, söylem, ekin birikimi masalları derlerken demir kuşaklı halkını olanca duyarlılığı, ilgisi, sevgisiyle dinlerken; bir yandan da şiirini beslemiş, olgunlaştırmış, işlemiş yine kendi insanına sunmuştur. Halkından aldığını fazlasıyla halkına vermiştir. Şairliğinden, masal yazarlığından önce iyi bir öğretmendir Oğuz Tansel. Kızı Aysıt Tansel’le ODTÜ’deki odasında, Al’lı ile Fırfırı’yı ve babasını konuşmak için buluştuğumuzda önce öğretmenliği üzerinden söz açtık. 1 Aysıt Tansel, Konya Ortaokulu’nda Türkçe dersinde öğrencisi olduğu babasının, sürekli ders yaptığı sınıfı anımsıyor: “O sınıfın sınıf kitaplığı bir dolaptan oluşuyordu. Babam dolaptaki kitapları sınıfa dağıtırdı. Öğrenciler aldıkları, daha çok kendi seçtikleri, kitapları okur, sonra sınıfta anlatırlardı. Bana da bir kitap vermişti. Bir gün aniden derse kaldırdı: ‘Gel bakalım, kitabı anlat!’ dedi. Tam bir rastlantıydı. Bir gün önce kitabı okumuş, hazırlanmıştım. Çok güzel anlattım. Babam beğendi. Bir serüven kitabıydı. Kitaplık çalışmaları öğretmenlere angarya gelirdi. Babam sınıflarda hep kitaplıklar kurmuştur. Varlık Yayınları’nın yeni yayımlanmaya başladığı yıllardı. Öğrencilerine Varlık Yayınları’nı ve MEB klasiklerini okumalarını salık verirdi. TDK Türkçe Sözlüğü’nü mutlaka edinmelerini isterdi. Öğretim izlencelerine pek bağlı kalmazdı. Sınıfta çok değişik konulardan söz açardı. Resimden, müzikten konuşurdu. Dünya edebiyatı üzerinde dururdu. Balzac’la ilgili bilgileri babamdan aldığımı anımsıyorum. Balzac’ı, ‘çağının toplumunu anlatan, gerçekçi bir romancı’ olarak tanımlamıştı. Kafka’dan, henüz Türkçeye çevrilmemiş yapıtı Şato’dan söz ettiğini anımsıyorum. 40’lı yılların sonlarında öğrencisi olan Nijat Gürsoy’un anlattığına göre babam öğrencileriyle tek tek ilgilenip onlara arkadaşı gibi davranırmış. Sınıfa Picasso’dan, çağdaş ressamlardan resimler getirir; bunları öğrencilere anlatır; resimler üzerine öğrencilerin yorumlarını alır; kompozisyon yazdırırmış.” Babasının, sınıfta şiirler de okuduğunu anlatıyor Aysıt Tansel. Fransız şair Charles Cros’tan Orhan Veli çevirisi Çirozname’yi, Oktay Rifat’ın Aşk Merdiveni, Salah Birsel’in Hacivat’ın Karısı’nı hiç unutamamış. Oğuz Tansel’in ilk yazısı folklorla ilgili. 1937’de İstanbul’da Halk Bilgisi Haberleri’nde yayımlanıyor. 1942’de Çifteler Köy Enstitüsü’nden Amasya Ortaokulu’na atanır ama bir süre sonra deprem olur, çadırda birkaç ay geçirirler. Oğuz Tansel, Amasya’da, öğretmenlik, müdür yardımcılığı yaptığı yıllarda, öğretmeni Pertev Naili Boratav’ın isteklendirmesiyle masal derlemelerine girişir. Masalları on dört yıl sonra yayımlamaya başlar. Bu masallardan yirmi beşi, 194446 yıllarında Amasya’nın Ziyere köyünden; elli yaşında görünen, masal anası “Ziyereli Nine” olarak anılan Emine Uyaroğlu’ndan; altısı Erzincan’ın Tercan ilçesinde doğmuş, seksen yaşlarında Menşur Dülger’den derlenmiştir. Tansel, steno gibi kullandığı eski yazıyla, masalları, anlatıcının ağzından yazıya geçirir. Amasya’da derlenen masalların bir bölümü Pertev Naili Boratav ve Wolfram Ebehard’ın hazırladığı “Typen Turkischer Volksmachen”ne (Türk Masal Tipleri) girmiş; Tansel bu kitaba en çok katkı yapan halkbilimci olmuştur. Yine Amasya’da derlenen masalların kimileri de Al’lı ile Fırfırı adlı masal kitabına girecektir. Seniye Fenmen’in desenlerini çizdiği bu kitap 1977 yılında Türk Dil Kurumu Çocuk Yazını Ödülü’nü alır. Otuz üç yıl sonra Seniye Fenmen’in desenleri ve Cemil Eren’in resimleriyle yeniden yayımlanır. Oğuz Tansel, Al’lı ile Fırfırı’nın ilk baskısında masallar için şunları söylemiş: “Çocukluğumdan beri masal dinlemeyi, masal okumayı severim. Masallarla eğitilen çocukların gerçekçi olmayacağına inanırlar. Oysa, bu kanı yanlıştır. Masallarla eğitilenler bilim adamı da olsa, sanatçı da olsa yaratıcı olacaklardır, kanısındayım. Masallarla eğitilen çocuklar pozitif bilim dallarını seçiyorlar. Arı Türkçeyle yazılmış masalların çocuklara çok erdemler kazandıracağı inancındayım. Masala düşkünlüğüm benim matematik, fizik gibi pozitif bilim dallarında başarılı olmaklığımı sağlamış; çocuksu yanımı besleyip geliştirmiştir. Oğuz Tansel’in hastalıklarla, çokça acılarla, hüzünle; ama hep geleceğe umutla bakan son günlerini yine kızından, Aysıt Tansel’den dinleyelim: “Çok iyi bir Cumhuriyet okuruydu. Uğur Mumcu’yla ağabeykardeş ilişkisi vardı. 24 Ocak 1993’te bombalı saldırıda hunharca öldürüldüğü zaman büyük bir üzüntüye kapılmıştı. Daha sonra 2 Temmuz 1993’te Sivas’ta aydın ve sanatçımızın yakıldığı şeriatçı ve faşist kalkışma babamı derinden sarstı. Hep ‘Yüreğim yanıyor’ diyordu. Bu olaydan bir yıl sonra onu yitirdik. Yaşamı boyunca insandan, emekten, barıştan yana tavır koydu. Remzi İnanç ‘insan ilişkilerinde sevgiye, toplum yaşamında örgütlenmeye inandığını’ belirtmiştir, babamla yaptığı bir söyleşide. Uygar insanın geleceğinin toplumculukta olduğuna yürekten inanırdı. Yaşasaydı, yurdumuzun şu anda içinde bulunduğu çürümüşlük ortamından, sorunsallar yumağından büyük üzüntü duyardı. Her şeye karşın babam, geleceğe umutla bakıyordu. Yurdumuzun geleceğinden umutluydu. ‘Türkiye Cumhuriyeti genç bir Cumhuriyet. Ülkelerin yaşamında 7080 yıl kısa bir süredir’ derdi. Halkın sağduyusuna güveni tamdı.” ? Al’lı ile Fırfırı/ Oğuz Tansel/ Elips Kitap Yayınları/ 398 s. Dünya Dillerinden Atasözleriyle Kadınlar: Erkek Acı Çeker, Kadının Ruhu Duymaz Mineke Schipper’ın kaleme aldığı bir eser raflardaki yerini aldı: Dünya Dillerinden Atasözleriyle Kadınlar: Erkek Acı Çeker, Kadının Ruhu Duymaz. Yazarın sözleriyle ifade edersek, kitap dışlayıcı değil kucaklayıcı. Bu bağlamda “Dünyanın en kısa edebi türü olan” atasözlerini insanlar arasında birleştirici bir öğe olarak görüyor. Ë Şefika ORHUNSAY chipper, akademik kökenli, Hollandalı bir yazar. 150’den fazla ülkeden ve yüzlerce dilden derlediği, kadınlar üzerine söylenmiş atasözleri kitabıyla dünya çapında ün kazandı. Nasıl mı? Herkesin bildiği ama üzerinde pek konuşulmayan türden apaçık gerçekleri yeniden konuşmak ve düşünmek için mükemmel bir çerçeve çizerek! Örneğin ister Japon, ister İsveçli ister Yahudi ister Afrikalı olsun, kadınlar üzerine dile getirilen fikirlerin neredeyse her zaman her yerde “aynı” olduğunu görüyoruz. Kitap zaman boyutunda Adem ile Havva öyküsünden başlayıp, küreselleşme günlerine kadar geliyor, dünyanın en uzak köşelerine uzanıyor. Öte yandan atasözleri hem kadınların, hem de erkeklerin bakış açısını ele aldığı için, toplumsal cinsiyet temelinde kendini anlamak isteyen erkekler için de önemli bir kaynak olma Mineke Schipper özelliği taşıyor. Ama her şeyden önce zevkle okunan, düşündüren ve soru sorduran bu kitap. Böyle olunca da zeki kadınların başucu kitabı olmaya aday. Mineke Schipper, Amsterdam Üniversitesi’nde Fransız dili ve felsefe alanlarında temel eğitimini aldıktan sonra Afrika’ya gitmiş ve orada ders verirken karşılaştırmalı edebiyata yönelmiş. 196472 yılları arasında Kongo Üniversitesi’nde ders vermiş, Afrika edebiyatı üzerine çalışmalar yapmış ve 1973’te doktorasını Amsterdam’da, Afrika edebiyatı üzerine vermiş. Karşılaştırmalı edebiyat alanında uzmanlaşmış ve 1993’te Leiden Üniversitesi’nde Karşılaştırmalı Edebiyat bölümünü kurmuş. Çin’de Siçuan Üniversitesi’nden onursal profesör payesi almıştır. Bu kitapla 2005’te en iyi edebiyat dışı kitap dalında Eureka Ödülü’nü alan Schipper, Aralık 2008’de de “ulusal ve uluslararası çapta, akademi içinde ve dışında kültürler arası köprüler kurmasından” ötürü “Kraliyet Şövalyelik Nişanı” almıştır. ? Dünya Dillerinden Atasözleriyle Kadınlar: Erkek Acı Çeker, Kadının Ruhu Duymaz/ Mineke Schipper/ Çeviren: Taciser Ulaş Belge, Nurkalp Devrim/ NTV Yayınları/ 400 s. S SAYFA 20 CUMHURİYET KİTAP SAYI 1077
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle