22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

daha feci olamaz’ derken her gün biraz daha şaşırtıyor” şeklindedir. T.K. asıl ününü özel yaşamındaki trajikomik gelişmelerle, magazin basınına malzeme olmaya borçludur. O, derken bir gazetenin magazin ekinde yazmaya başlamasın mı? Kendisini eleştirenleri kuytu köşesinde de sözde kinayelerle iğneleyince yeniden gülünç duruma düştü. İyi bir “magazin” yazarının kıvrak bir iç dünyası ve düzeyli bir nükte kurgusu olmalıdır. Hacıyatmaz hazret sanki bu işi de kıvıramayacaktır. Adı uluslararası bir fuhuş skandalına karışınca, T.K. 24.04.10 tarihli nice gazetenin ön sayfasında yeniden “milli” oldu. Haberin altını okumadığım için “rezaletteki” konumu hakkında bilgi sahibi olamadım. 2293 Mayıs’ta, Bizans Sultanı’nın bir bölümünü yaşamak/yazmak için Nur’la Kapadokya’ya gittik. Ortahisar’da, karşısında mola verdiğimiz tekel büfesinin adı PROMİL’di. Haziran’da, şair Cihan Oğuz’un İstanbul Aksaray’ında önünü kesen kulaklıkçı tabelasındaysa MİDAS yazıyordu. (Kemal Tahir’in deyişiyle, “Ulan iyi, ulan aferin.” 2294 Önemli romancı İbrahim Yıldırım’ın Varlık’taki (Temmuz, 2010) “Çok Özel İsimler Sözlüğü” başlıklı yazısının son cümlesi, bir şiir şiddetindeydi: “Anneannemin kitap okurken başını örtmesini ise unutmam olası değil…” 2295 Kitap Önerileri: İstanbul’un Karasurları – Nezih Başgelen, Arkeoloji ve Sanat Yay. / Teğet’in Yıkımı – Mustafa Sönmez, Yordam Kitap / “Hayat Dersi” Kaya Kaynar ve Dünyası Gülten Uğurlu, YKY / Seferis ile Üvez – Süreyya Berfe, Metis / Ulusların Zenginliği ve Uygarlığı, Eğitim Boyutu – Oktay Yenal, İş Kültür / Gösteri Selçuk Demirel, YKY / Manzaradan Parçalar – Orhan Pamuk, İletişim / Unutulmayan Rüyalar – Aziz Nesin (Desenler: Sali Turan), Nesin Yay… 2296 Cem Benli (doğ. 1953) ile Boğaziçi Üniversitesi’nde dönemdaştık. Karizmatik ve faaldi. Alımlıydı. Bir yıl görkemli Hamlin Hall’da, aynı katta kaldığımızı anımsıyorum. 1907 FB tribününde ayda iki kez karşılaştığım Cem Sürmeli ile paylaştığı odasının yoğun bir ziyaretçi trafiği vardı. Bu çocuklar ne zaman ders çalışırlar diye işkillenirdim. Cem okuldan yüksek elektrik mühendisi olarak mezun olduktan sonra akademisyenlik yaptı, sivil toplum kuruluşlarında çalıştı. Bazı hastalıklarla boğuştuğunu ama yenilmediğini Evin İyem’den duymuştum. Öncü sanat galericisi ve zarif insan Evin İyem’le dostluğumuz pekiştikten sonra onların abikardeş olduklarını öğrenmiştim. Cem’in imzalayarak Evin aracılığıyla bana ulaştırdığı Merhaba (Yoleri Yayınları) başlıklı şiir kitabında altını çizdiğim dizelerden: “Masmavi gözlerinde susuzluğumu giderdim. / Gölgemi sergiliyorum, kendimi değil. / Gökkuşağını indireceğim dostların gözlerine. / Anılar benim bastonumdu. / Anlatabildiğim her şey, karşımdakinin anladığı kadar. / Ararken ölüme de rastlamak var…” 2297 Değerli komşum ve sıkı Cumhuriyet okuru Sezgin Noyan’ın koşuyolu semt pazarından derlediği (öz)deyişlerden seçki: Ye baklayı at taklayı. / El bombası bunlar (avokado için). / Çileyi çeken bilir, bu Prof. Dr. Cahit Tanyol ¥ çileği yiyen bilir. / Obama domatesi bunlar (siyah domates için). / Neyin tasası, kedi kafası (iri dişli sarımsak için). / Göz doktoru göz (havuç için)… 2298 Duayen akademisyen ve yazar Prof. Dr. Cahit Tanyol (doğ. 1914), ülkenin en önemli sosyologlarındandır. Oğlu, yetkin şair Tuğrul Tanyol ve Maryland Üniversitesi’nde doktora yapan torunu Çağrı Tanyol da sosyologdur. Cahit Bey, Yahya Kemal Beyatlı ve Ahmet Hamdi Tanpınar’ın yakın çevresindendi. Nice önemli akademisyen, yazar ve sanatçımızla tanışıklığı vardı. Üstadın kaleminden, o zevatın kısa portrelerinin yer aldığı bir anı kitabı okumak isterdim. (Bir sahafta, Cahit Bey’in 14.09.86 tarihinde Prof. Dr. Macit Gökberk’e imzaladığı Atatürk ve Halkçılık’ı edinirken aklıma gelen) 2299 09.08.10, Ayvalık! İsmail Bayramoğlu İstanbul’dan arayıp acı haberi verdi, Şefik E. Atabey’i (19272010) yitirmişiz. Şefik Bey, “Osmanlı’ya Dair Yabancı Dilde Basılan Nadir Kitabat”ta gezegenin en önemli koleksiyoneriydi. Koleksiyonunun katalogu, küresel referans kaynağı bellenmişti. Paris ve Londra’da sürdürdüğü iş yaşamından emekli olunca koleksiyonunu elden çıkarıp İstanbul’a dönmüştü. Aynı konunun artık en önemli koleksiyoneri konumuna gelen Ömer Koç’un mentoru sayılırdı. Onunla tanışmış, kendisini birkaç kez madde bazında KİTAP İÇİN’e konuk etmiştim. Donanımlı bir beyefendiydi. Adını iyiki Senelerce Senelerce Evveldi’de anmışım. KİTAP İÇİN’de kullanmak üzere fotoğrafını isteyince duymamazlıktan gelmişti. İsmail’den onun Marmara Adası’nda defnedileceğini duymuştum. Adayı çok seven babası da orada gömülüdür. Babası renkli radyo sunucusu, yazar ve spor yöneticisi Eşref Şefik Atabey’di (18941980). Onları Artvin kökenli oldukları için de severdim. Baş başa yemek yediğimiz akşamlarda babasıyla ilgili müthiş anekdotlar dinlemiştim Şefik Bey’den. (Sizinle paylaşmam gerekenler var.) 2300 01.07.10 tarihli Cumhuriyet Kitap’taki söyleşisinde Nilüfer, “…Işın Karaca da çok iyi, bence dünya çapında bir ses, inanılmaz bir gırtlak” demiş. Bu cümlenin altını çizdim. KİTAP İÇİN’in bir ana amacı da yazarımızı, şairimizi alkışlamak için bir neden bulmaktır. Yazarlar arasında bir meslektaşını böylesine içten ve iddialı sıfatla övene zor rastlarsınız. (Sanki incileri dökülür.) ? SAYFA 11 CUMHURİYET KİTAP SAYI 1077
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle