29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

alacak” deseydi Exupery ne söylerdi acaba? Şimdi Exupery’nin ne diyeceğini, uyarlamanın etiğini, kahramanlarla oynamayı, yazarın haklarını, hepsini bir yana koyalım. Çocuklar J. Sfar’in çizgi romanını Küçük Prens kitabından daha çok sevip okuyacaklar mı? Benim derdim bu. Eğer severek okuyacaklarsa Sfar’in tüm yanlışlarını bağışlayalım. İlknur Özdemir (Turkuvaz Kitapçılık ve Genç Turkuvaz Genel Yayın Yönetmeni) Mustafa Ruhi Şirin ¥ rın yazdığı ve resimlediği kitap olması. Kahramanı altı yaşında ancak kitap çocuklar için yazılmamış. Buna karşın, çocuk ve yetişkinlerin severek okuduğu birinci örnek. Büyüklerin çocuklarla ilgili yargıları ve büyüklerin eleştirisine dayalı ana tema çerçevesinde, bu klasiğin felsefi açılımına yönelik çok boyutlu değerlendirmelerin yapıldığını biliyoruz. Klasik eserlerin başat özelliklerinden biri de uyarlama cesaretini harekete geçirmeleridir. Küçük Prens’in uyarlamaya en yatkın bir tip olduğu üzerinde ortak bir görüş de var. Çizgi filmden sinemaya, tiyatrodan operaya kadar birçok türe uyarlandı kitap. Joan Sfar ve Ph. Durant – C. Laverdure çizgi roman uyarlamaları kendi bağlamlarında çizgi roman türünün iyi örnekleridir. Kısa bir süre sonra Exupéry’nin özgün resimleriyle ve üç boyutlu Küçük Prens kitabı da yayımlanacak bütün Dünya’da ve Türkiye’de. Benim görüşüm, Saint Exupéry’nin resimleriyle yayımlanmayan hiçbir kitap ve çizgi roman uyarlamasının Küçük Prens’in ana temasını yansıtamayacağı ve aynı edebi tadı veremeyeceği yönünde. Özellikle Joan Sfar’ın uyarlamasında ana temanın zayıflatılmış olarak verilmiş olmasının Küçük Prens’i üzdüğünü de düşünüyorum. Turan Yüksel (Yazar) Yapıtın çizgi roman uyarlaması çıktığında çok sevindim. Bunu, çocukların daha kolay ve severek okuyacaklarını düşündüm. Hatta onların yetişkinlere “Avcunuzu yalayın, Küçük Prens sizlerin değil biz çocukların” diyeceklerini bile düşledim. Ne var ki sevincim buruklaştı. Yapıtının yıllar sonra çizgi romana uyarlanacağını Exupery aklının kıyısından bile geçiremezdi. Ona birisi, günün birinde “senin bu kitabın çizgi roman olarak yayımlanacak,” deseydi herhalde sevinirdi. Ama “senin çizdiğin Küçük Prens tipinin yerini başka biçimdeki biri alacak. Kitabın kahramanı ağzından sigarayı düşürmeyen bir tiryaki olacak. Çizgi romanın başında senin yazdığın kitapta olmayan 18 resim kutusuna girip sonra buharlaşan Turan Yüksel bir karakter yer Cumhuriyet Kitap Eki’nin 28 Mayıs 2009 tarihli sayısında Küçük Prens’in çizgi romanı üzerine yapılan tartışmaları dikkatle okuduk. Kitabın yayıncısı olduğumuza göre biz de bu tartışmada tarafız, bu nedenle bu tartışma oluşturulurken yayıncının görüşünün alınmamış, bu kitabı yayımlamasındaki amacının sorulmamış olmasını yadırgadığımızı belirtmek isterim. Oysa Mavi Bulut Yayınları’ndan ve Bilgi Yayınevi’nden birer kişiyle yetinilmeyip ikişer kişinin görüşü alınmış. Böylece biz de yanıt hakkı istemek durumunda kaldık. Ayrıca tartışmaya katılan herkesin bizim yayımladığımız kitabı görüp incelemiş oldukları kanısında da değiliz. Gözden kaçırılan bir gerçek var: Fransa’da Küçük Prens romanının yayıncısı olan Gallimard aynı zamanda bu kitabın çizgi romanının da yayıncısı. Yani aynı yayınevi bilerek, isteyerek, uygun görerek bu kitabı ısmarlamış ve yayımlamış; kısa sürede Fransa’da 100.000’i aşkın okurla buluşturmuş, 25’i aşkın ülkeye haklarını satmış. Fransa dışında Türkiye, Küçük Prens çizgi romanını yayınlayan ilk birkaç ülkeden biri. Fransa’nın en başarılı illüstratörlerinden Joann Sfar romanı uyarlamış, çizimlerini hazırlamış, Gallimard’ın ve yazarın vârislerinin onayından sonra kitap haline getirmiş. Elbette ki bir kitabın romanıyla çizgi romanı aynı olamaz, tıpkı bir romanın film uyarlamasının romanla aynı olmayacağı gibi. Tartışmaya katılanların belirttiği türden sakıncalar olsa bizzat Gallimard Yayınevi onaylar mıydı? İzin verir miydi? Öte yandan teknik konularla ilgili eleştirilerde de bilinmesi gereken bir husus, bizim Gallimard’dan gelen şablonu (ithaf ve sayfa düzeni dahil) aynen uygulamak durumunda oluşumuzdur. Genç Turkuvaz’ın ilk kitabını seçerken, özel bir kitap olmasını istedik. Ve bu özel kitabı seçtik. Özenle de hazırladık. Romanı okumamış olanlara ya da çizgi roman meraklılarına da Küçük Prens’i tanıtmak istedik. Bazı meslektaşlarımızın bu çizgi romandan bizim yayımlamamızla birlikte haberleri olmasına üzüldük. Eminiz ki, onlar fark edip yayımlasalardı biz alıp keyifle okur, bu özel kitabın Türkçede okunmasından sevinç duyardık. Bu örnekte olduğu gibi, her yenilik önce tepki ile karşılanır. Biz iyi ve yeni bir şey yaptığımıza inanıyoruz. Ama önce Çin’de yayımlanan ve önümüzdeki dönemde Türkiye’de de başka bir yayınevince yayımlanacak olan bir kitabın (Karl MarxKapital) bile çizgi romanının ya İlknur Özdemir pıldığı günümüzde artık yeniliklere sırt çevirmek yerine daha hoşgörülü bir bakış açısıyla, daha geniş bir vizyonla yaklaşılması gerektiğine inanıyoruz. Her şey bir yana, bu ifadelerin, nitelikli yayınlarıyla sesini duyuran Turkuvaz Kitap’ın yeni markası olan ve yayın hayatına bu kitapla başlayan Genç Turkuvaz’a, pek de hoş bir ‘Hoş geldin’ olmadığını düşünüyorum. Tartışmaya katılan meslektaşlarımızdan birinin: ‘Küçük Prens’in çizgi romana ihtiyacı yok ki! Bu ihtiyaç yalnızca para ihtiyacı olabilir,” şeklindeki; bir başkasının da ‘Vahşi kapitalizmin sivri dişleri yayıncılık etiğine her geçen gün daha çok geçiyor,’ şeklindeki talihsiz ifadeleri ancak hınzır bir gülümseme yerleştirebilir biz Genç Turkuvazcıların dudaklarına. Demek ki yal nızca biz ticari amaçla kitap çıkarıyoruz, ya da bir romanın çizgi romanını yayımlamak ‘vahşi kapitalizmin sivri dişleri’ anlamına geliyor. Kitabımızı benimsemeyen, eleştiren kişilerin hemen hemen her ülkede, çizgi roman yayıncılarının her türlü konuya el attıklarından, Alis Harikalar Ülkesinde’den Kırmızı Başlıklı Kız’a, Güliver’den Denizler Altında Yirmi Bin Fersah’a kadar bütün çocuk ve gençlik klasiklerini defalarca, farklı farklı çizimlerle okura sunduğundan haberleri olmalı demek durumunda kalıyorum. Günümüz yayıncılığının yönünü ve farklı ufuklara doğru gelişimini, çizgi romanlardaki inanılmaz çeşitliliği, bunların amacını ve hızla yaygınlaşmasını takdir edemeyenlere yakışan bu ifadeleri bir ‘fikir sürçmesi’ olarak kabul ediyorum. Bu bağlamda, Küçük Prens’in ucuz fiyatlı korsan baskıları hâlâ pervasızca alınıp satılırken kimsenin sesini yükseltmediğini de unutmamak gerekir, diye düşünüyoruz. Yayıncılığımızın bugünkü aşamasında birbirini gereksiz yere eleştirmektense yapılan iyi işlere alkış tutacak yayıncılarımızın da olduğunu bilerek ve hepimizin köstekten çok desteğe ihtiyacı olduğuna inanarak, saygılarımı sunarım. ? *Küçük PrensAntoine de Saint Exupery’nin Eserinden, Joann Sfar, çeviren: Saadet Özen, Genç Turkuvaz, 2009, s 110. *Küçük Prens Üzerine Düşünmek, Nuran Direk, Pan Yayıncılık, 2007(4.basım), 166 s. www.maviselyener.com Nilay Yılmaz İstanbul Bilgi Üniversitesi İnönü Cad. No: 28 Kuştepe/ İstanbul Tel: 0216 381 17 50 www.nilayyilmaz.com [email protected] CUMHURİYET KİTAP SAYI 1009 SAYFA 25
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle