18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

KARİKATÜR ‘Karikatürde zekice buluş önemli’ Balıkesir Kadriye Kemal Gürel Güzel Sanatlar Lisesi Resim Öğretmeni Mehmet Zeber, Yunus Nadi Karikatür Jüri Özel Ödülü’nü kazandı. Zeber, Yunus Nadi gibi prestijli bir ödül almanın gururunu yaşadığını söylüyor. 1963 Afyon Sandıklı doğumlu olan Mehmet Zeber, ilkokul, ortaokul ve liseyi Söke’de tamamladı. 1987’de 9 Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi Resimİş Ana Sanat Dalı Bölümü’nü bitirdi. 1987’de Sivas Divriği’de öğretmenliğe başladı. Tekirdağ Hayrabolu’da öğretmenlik yaptı. 1999’dan bu yana Balıkesir’de çalışan Zeber, 7 yıldır güzel sanatlar lisesinde resim öğretmeni olarak görev yapıyor. Çok sayıda resim ve karikatür sergisine katılan Zeber sanat çalışmalarını Balıkesir’de sürdürüyor. Mehmet Zeber Ë Coşkun YAMAN esim ve karikatür yeteneğiniz nerden geliyor? Babam esnaf, annem ev hanımıydı. Dedem ise resme meraklıydı. Bende ilkokuldan itibaren dedemle resimler çizdim. Endüstri meslek lisesinde elektrik bölümünü bitirdim. Lisedeyken öğretmenlerim yeteneğim nedeniyle bobin resimlerini bile bana çizdiriyorlardı. Ama ben bununla da yetinmiyordum ve yağlıboya resimler yapıyordum… ¥ R Karikatür çizmeye nasıl başladınız? Resim yarışmalarına tuvaller gönderiyordum. Sergilere katılıyordum. Ancak resim göndermek zor oluyordu. Ben de resim yarışmalarına katılmaktansa karikatür yarışmalarına katılayım dedim. Karikatürü çizip zarfa koyup gönderiyordum. Kısacası resim külfetli, karikatür pratikti. İlk karikatürümle 1987’de, Milliyet Sanat dergisinin Abdi İpekçi Karikatür Yarışması’nda birincilik ödülünü kazandım. Ödül almaya alışıksınız. Karikatür dalında kaç ödülünüz var? İlk karikatürümle ödül kazandığımda daha fazlasını kazanacağımı düşündüm. ken düşünürüm ama espri değil, lekelerle biçimlerle oynarım. Örneğin yattığım yerden tavandaki boya döküntülerini değişik figürlere benzetir, onlarla hayali olarak oynarım. Dışarıda duyduğum bir ses, yanımdan geçen birinin konuşmasındaki bir kelime, bir otobüsün üzerindeki reklam, bir arkadaşımla sohbet sırasında anlatılan konular gibi eylemler bile mizahi bir sonuca götürebiliyor. Gazete, dergi ve kitapları takip eder afiş ve fotoğrafları karıştırırım. Sinemanın yanı sıra, animasyon ve belgesel filmlerini takip ederim. KARİKATÜRCÜNÜN BİRİKİMİ Ancak 20 yılda kazandığım ödüller 10’u bulmadı. 1996, 1999, 2000 ve 2001’de Mimarlar Odası Burdur Temsilciliği’nin “Eski Eser Müze ve İnsan İlişkileri” konulu yarışmasında özel ödüller ve mansiyonlar kazandım. Aynı yıl İtalya’da Uluslararası Marostica Karikatür Yarışması’nda başarı ödülü geldi. 2003’te İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin “Engelliler” konulu yarışmasında ve 2006’da, Isı Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği (İZODER) Karikatür Yarışması’nda da üçüncü oldum. 2007’de İZKUŞ tarafından düzenlenen “1. Ulusal İzmir Kuş Cenneti Karikatür Yarışması”nda Seyrek Belediyesi özel ödülüne değer bulundum. Şimdi de Yunus Nadi ödülünü kazandınız. Biraz önce söylediğim gibi ilk ödülüm Abdi İpekçi karikatür yarışmasından gelmişti. Son ödülüm de Yunus Nadi oldu. Türk basınına mal olmuş önemli isimler adına düzenlenen, prestijli bir yarışmada ödül almak, sanatçı için gerçekten keyif verici, onur verici. Yunus Nadi ödülleri 62 yıldır veriliyor. Son yıllarda Yunus Nadi ödüllerine karikatürün de eklenmesi, karikatüristler için büyük şans oldu. BALIKESİR’Lİ KARİKATÜRCÜLER dolusu laf kalabalığına ve balonlar dolusu cümle yığınlarına gerek kalmadan karikatür çizmeye çalışıyorum. Son dönem karikatürlerimde de bütün bu fazlalıkları atmaya çalıştım. Bu tür bir yarışmanın en büyük işlevi sizce nedir? Yüreği sevgi dolu bir çocuksunuz ya da dünyaya barış dağıtmaya çabalayan beyaz bir güvercinsiniz diyelim. Ama duygularınızı paylaşamıyorsunuz, barışı taşıyamıyorsunuz çünkü sizi engelleyen güçler var. Bu yarışma ve uluslararası diğer yarışmalar sizi, dünyanın öbür ucundaki yüreği sevgiye aç bir çocuğa götürüyor. Bu yarışma ve uluslararası diğer yarışmalar, dünyanın öbür ucunda, barış güvercini bekleyen bir yuvaya götürüyor. Çizmeye yeni başlayan birçok genç yetenek bu yarışmalar sayesinde motive oluyor. Bir Çinli, bir İranlı, bir Afrikalı veya bir Avrupalı gün geliyor aynı şeye gülebiliyor, heyecanlanabiliyor. Yani karikatüre, yani sanata. Yarışmalar bu duyguları taşıyan sanatçıların buluştuğu bir platform. Bu şekilde ilerleyebiliriz, AB’ye biz sanatla girelim en iyisi, siyasetle çözemeyeceğiz gibi geliyor bana. MİZAH DİLİ GELİŞİYOR... Evrensel olarak düşünürsek karikatür bu çağda nasıl bir anlam kazanıyor? Dünya çizerlerini takip ettikçe görüyorsunuz mizahın dilinin geliştiğini. Bu gelişmelere ayak uydurmak gerekiyor. Yurtdışında karikatür dalında başarı kazandığınızda ülkenizin ismi geçiyor adınızla birlikte. Kendi ülkenizi temsil ediyorsunuz. Ülkenizin tanıtımına katkınız oluyor. Son dönemdeki karikatürlerim bu nedenle daha evrensel mizaha yatkın. Bazı karikatürlerim yurtiçinde sergilenmeye bile değer görülmezken yurtdışında iyi dereceler aldı. Elbette kültürler farklı ve burada güldüğünüz bir olaya başka bir ülke insanı gülmeyebilir. Aynı şekilde başka bir ülkenin insanının güldüğü bir olaya biz gülmeyebiliriz. Asıl başarı her iki tarafı da güldürmek. Mizahçı yanınızın beslendiği başka alanlar var mı? Nelerdir? Bazen kâğıt üzerinde karalama yapar Bir karikatürcünün ne tür bir birikime sahip olması gerekir? Bir karikatüristi, çizdiği karikatürlerden analiz edebilirsiniz. Kişiliğini, duruşunu görebilirsiniz. Ama uzun bir zaman dilimidir bu. Bir dönem eleştirdiği iktidarın hizmetçisi olmamalı karikatürist. Karikatürü maddi menfaat için yapmayan bir birikime sahip olmalıdır. Karikatür yarışmalarında bir bedel vardır. Bu bedel için yarışmaya katılmamalı örneğin. Bu yarışmaların var olması için katılmalıdır. Sanat karikatürü yapması zaten o karikatürcünün zenginliğini gösterir. Popüler karikatür, sanat karikatürü, çizgi bant karikatürü, çizgi roman, siyasi karikatür, çizgi film, mizah karikatürü, mizah yazarlığı vb. bütün bunları yapan karikatüristler var. Karikatürü bu şekilde ayırmak doğru mu değil mi, tartışılır; ama bütün bunların içinde günümüzde en çok para getiren hangisi ise ona doğru bir yönelme var. Karikatürcü de para gazeteden geliyorsa gazete karikatürü, mizah dergisinden geliyorsa mizah dergisi karikatürü, yok eğer para televizyondan geliyorsa mizah yazarlığına soyunuyor. Sanat karikatürü ise bu sebepler yüzünden tek başına yarışmalarla sergilerle ayakta duruyor. Karikatürcü idealist olmalı. Para için sahip olduğu değerlerden vazgeçmemeli. ? Balıkesir’in adını karikatür yarışmalarında sık sık duyuyoruz. Bunu neye bağlıyorsunuz? Balıkesir’deki nüfus yoğunluğuna göre karikatürist sayısı az ama önemli karikatüristler var. Örneğin fotoğraf ustası da olan, “Gülen Objektif” olarak tanınan Ahmet Esmer, fotoğraf ve karikatürü birleştirip Balıkesir’e bu sanatı sevdirmiş bir ağabeyimiz. Yine diş hekimi Mete Ağaoğlu var. Uluslararası birçok ödül kazandı. Özellikle Mete Ağaoğlu’na büyük saygı duyuyorum. Benim temelim var ama Mete Bey’in işçiliği çok fazladır, çok emek verir. Aldığı uluslararası ödüller de başarısını kanıtlıyor. Doktor Alaattin Kaçar çok başarılı karikatürler çiziyor ama işi nedeniyle karikatür üzerine yoğunlaşamıyor. Bunun dışında güzel sanatlar fakültesinde öğrenimlerini sürdüren, karikatüre meraklı gençler var. Onlara da yardımcı oluyoruz, çizgilerini geliştirmeleri için önerilerde bulunuyoruz, birlikte çalışıyoruz. Kızım Ece de bir dönem karikatür çizmiş, çeşitli yarışmalara katılıp, ödüller almıştı. Şu an Eskişehir’de animasyon okuyor. Balıkesirli karikatüristler olarak Anadolu Karikatürcüler Derneği’nin bienaline katılıyoruz, bazı şehirlerde sergiler açıyoruz. Siz hem resim hem karikatür yapan bir sanatçısınız. Karikatürle resim arasındaki en büyük fark nedir? Karikatürde zekice buluş önemli. Espri bulmak zor. Ne kadar yetenekli olursanız olun zekice bir espri, bir buluş olmazsa karikatür çizemezsiniz... Sayfalar dolusu yazabileceğiniz ya da dakikalarca anlatacağınız bir görüşü, mesajı, karikatürle bir iki saniye içinde en etkili şekilde aktarabilirsiniz. Size Yunus Nadi Karikatür Jüri Özel ödülü getiren karikatürü anlatabilir misiniz? İnternette, haberleşmede kullandığımız simge olan “@” salyangoz olarak da biliniyor. Ben de bu benzetmeden yola çıkarak salyangozları çizdim. Salyangozla “@” işaretini karşılaştırıp, günümüzdeki haberleşmenin hızını vurgulamak istedim. İnterneti iyi ve hızlı olanın daha önde olduğunu anlatmaya çalıştım… ? SAYFA 29 CUMHURİYET KİTAP SAYI 950
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle