24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

KARİKATÜR ‘Karikatürcünün gericisi, tutucusu olmaz’ zeyi yaşama geçirme sorumluluğu olduğunu hatırlatan Aykanat, özlemini gerçekleştirdiğinde, yıllardır topladığı karikatür albümlerinden oluşan 800 parçalık çok önemli koleksiyonunu müzede sergileyip, gençleri dünyanın dört bir yanındaki karikatürcülerin yapıtları konusunda bilgilendirmenin düşünü kuruyor. Ahmet Aykanat’a, “Yunus Nadi Karikatür Ödülü’nü kazanmak nasıl bir duygu?” diye soruyorum. Yanıtı: “Yunus Nadi, Türkiye’nin bence en prestijli ödüllerinden biri. Bunun maddi kısmı beni ilgilendirmiyor çok fazla. Beni ilgilendiren Yunus Nadi ismi ile bir ödüle sahip olmam. Hele bu ödül ikincisi oldu, mutluluğum katlandı. Dünyada böyle uzun soluklu bir organizasyona pek rastlamadım. Dileğim, Türk karikatürünü olumlu yönde geliştireceğine inandığım bu organizasyonun gelişerek Aydınlanma Devrimlerimize katkısını arttırarak sürdürmesidir.” Aykanat, Yunus Nadi Karikatür Ödülü’nü kazanan karikatürünü çizerkenki felsefesini aktarırken, günümüz dünyasındaki işbirliklerini sözcükleriyle şöyle dile getiriyor: “Günümüzde göz ardı edilen ve artık insanları fazla ilgilendirmeyen emekçinin yok oluşunu gösteriyor. Bunu düz kapitalistler de yapıyor dinci kapitalistler de… Ben her şeyden önce insana değer verilmesini istiyorum. Özellikle, üreten, emek veren fakat o emeğinin karşılığını almak için her şeyi devletin inisiyatifine bırakan insanların gözetilmesini, kollanmasını istiyorum. Sosyal devlet nutukları yerine bu insanları koruyan, gözeten gerçek anlamda bir hayat şekli istiyorum…” berimizin olması lazım. Yerel bir konuyu dünya paradigmasıyla ele almamız lazım. Böylece karikatürcü sadece bir çizgi işçisi olmaktan çok bir kültür adamı konumuna geldi.Bir kaç küfür geliştirmek ve bunları karikatür diye yutturmak insanların parasını almak değildir karikatürcülük. Yani çok okumalı, bütün aktüel olayları takip etmeli, felsefe bilmeli, psikolojiden haberdar olmalı… Altyapıyı oluşturmalı. Bunları yapabilen karikatürcü başarılı olacaktır.”? Ahmet Aykanat Ahmet Aykanat, Yunus Nadi Karikatür Ödülü’nü kazanan karikatürünü çizerkenki felsefesini aktarırken, günümüz dünyasındaki işbirliklerini şöyle dile getiriyor: “Günümüzde göz ardı edilen ve artık insanları fazla ilgilendirmeyen emekçinin yok oluşunu gösteriyor. Bunu düz kapitalistler de yapıyor dinci kapitalistler de… Ben her şeyden önce insana değer verilmesini istiyorum. Özellikle, üreten, emek veren fakat o emeğinin karşılığını almak için her şeyi devletin inisiyatifine bırakan insanların gözetilmesini, kollanmasını istiyorum. Sosyal devlet nutukları yerine bu insanları koruyan bir hayat şekli istiyorum…” ‘Karikatürcü idealist olmalı’ konu heyecanlandırırsa, o konuda daha çok çiziyorum. Konular biraz da dünyaya hitap etmeli, bu nedenle küresel ısınma çevre temaları son zamanlarda daha haşır neşir olduğum temalardır. Ülkemizde siyasi içerikli karikatürün durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Ülkemizde siyasi karikatürü pek destekleyen kuruluş yok. Tuhaf ama buna artık siyasi gazeteler de dahil oluyor. Eskiden olduğu gibi, unutulmaz tiplemeler yaratarak çizilecek siyasilerimiz de yok zaten. Çizince sonucunu biliyorsunuz ne oluyor. İranlı karikatüristler nasıl ki dini fazla işleyemiyorlarsa, ülkemizdeki karikatüristler de siyasi içerikli karikatürü işleyemiyorlar. Ülkemizdeki medya patronları, siyasi içerikli karikatür çizen karikatüristleri istemiyor. Siyasilerimiz de, siyasi karikatür çizen karikatüristleri seven medya patronlarını istemiyor zaten. Eskiden istenmeyen bir ülkeydik artık istemeyen bir ülke olduk. Bir dönem günlük gazetede çizen bir karikatürcü olarak, mizahın bu kolunun sizce en önemli yanı nedir? Gazete karikatürü veya editoryal karikatür, o günün en önemli haberini vurgular ve haberle pekişir. Her gün gelişmeleri takip eder ve olayları harmanlayıp buradan bir espri çıkarırsınız. Bütün bu çabalarınız gün gelir o ana, o döneme ait bir karikatür olarak hatıralarda kalır. Bir gün önce çizdiğiniz, bu gün anlamını ve gücünü kaybeder. Artık gündem başkadır ve siz onunla ilgilenirsiniz. Siyasi içerikli karikatürün en önemli yanı, sürekli eskimeye mahkum olmasıdır. Karikatüre nasıl adım attınız? İlk dönemler mizah dergisi karikatürü ile ilgiliydim. Uluslararası bir dili yerel mizah dergisinde bulmak zor. Artık internette ve televizyonlarda mizah dergisi esprilerine bol bol rastlıyorsunuz. “Stand up” ve “sitcom” tarzı eğlence programları mizah dergilerinden besleniyor. Fakat karikatürün doğasındaki sadeliği, ince zekâyı bunlarda bulamazsınız. Dakikalar ¥ CUMHURİYET KİTAP SAYI 950 KARİKATÜR NEREYE GİDİYOR ? Yıllardır öğrencilere felsefe öğretmeye çalışan ve “Felsefe dersleri ilköğretimde olmalıdır” diyen Aykanat’ın, gençlere öğütleri arasında, popülizmden uzak durmaları ilk sırayı alıyor. Aykanat, gençlerin karikatürü de tehdit eden popülizmin kirliliğinden kendilerini sakınmalarını öneriyor ve “Gençlerin gerçek karikatür kültürünü tanımalarını popülist ve piyasacı karikatürlerden kendilerini uzak tutmalarını istiyorum. Karikatürün çağdaş bir kültür ve sanat olduğunu kavramalarını ve bu kültüre sahip olmalarını istiyorum. Tüm yönleriyle karikatürü tanımak önemlidir. Karikatür ilerici, eleştirici, aydınlanmacı, çağdaş olmak zorunda. Karikatürcünün gericisi, tutucusu olmaz. Karikatürün sorgulayan, eleştiren, septik karakterine aykırıdır” diyor. Karikatürün nereye gittiğini sorduğumda, resmi dairelerde kullanılan sabit kalemli dönemlerden bilgisayarların kullanıldığı, çağdaş teknolojinin karikatürün gelişimine katkı koyduğu sürece dikkat çekiyor: “Felsefeciliğimden olsa gerek, sorulara dikkatli cevap vermeliyim. Önce ‘kültür nereye gidiyor?’ diye sormak gerekiyor. İnternetin gelişmesi dünya karikatürcülerini birbirine yaklaştırdı. Dünya büyük bir pota oldu. Dünya karikatürünü izleme şansımız var. Dolayısıyla aynı zamanda dünyadan da sorumluyuz. Çünkü dünyanın öte yanından bir gazete veya dergi veya bir site benden karikatür isteyebiliyor. Ben de onların eserlerini burada gösterme şansına sahibim. Dolayısıyla dünyadan ha Ë Levent GENCELLİ ürk karikatürünün kilometretaşlarından Cemal Nadir Güler’in memleketi Bursa’da karikatürü geliştirme adına büyük mücadele veren Ahmet Aykanat, Yunus Nadi Karikatür Ödülü’nü 14 yıl aradan sonra ikinci kez kazanmanın mutluluğunu yaşıyor. İlk karikatürü 1969 yılında Günaydın’ın Ustura ekinde yayımlanan Aykanat, şimdiye dek 12’si ulusal, 36’sı uluslararası olmak üzere 48 ödül kazanmış. Mizahı “çağdaşlığın, hoşgörünün ve bugünün duygusu”; karikatürcüyü de “toplumun aydınlanması için çalışan, gayret gösteren bir kişilik” olarak tanımlıyor. Aykanat, kurucu başkanı olduğu Anadolu Karikatürcüler Derneği’nde yeniden başkanlığı kabul etmiş. En büyük hedefi de Cemal Nadir Karikatür Müzesi’ni Bursa’ya kazandırabilmek. Bu konuda mücadele veren Aykanat, derneğin amaçları arasında, “Karikatür müzesinin kurulmasını sağlamak” ibaresinin de tüzükte yer almasını önerdi. Cemal Nadir’e sahip çıkmanın sadece karikatürcülerin işi olmadığını; Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin, dünyaya malolmuş büyük sanatçının adını yaşatacak mü T Muammer Olcay Muammer Olcay, 1972’de Yalova’nın Teşvikiye köyünde doğdu. Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Grafik Anasanat Dalı Yayın Grafiği Bölümü’nden mezun oldu. Çeşitli gazete ve dergilere karikatürler ve illüstrasyonlar yaptı. Yurtiçi ve yurtdışı karikatür yarışmalarında ödüller aldı. Olcay’la karikatürlerini konuştuk… Ë Selcen AKSEL K arikatürlerinizde daha çok hangi konuları ele alıyorsunuz? Daha çok toplumsal yani sosyal konular. Sevgi, aşk, ölüm, çevre, ekonomik dengesizlik, din, spor, kitap, sanat vb. konular... Beni daha çok hangi SAYFA 28
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle