03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

O K U R L A R A Ahmet Oktay edebiyatımızın önemli adlarından biri. Şiirleri, incelemearaştırmaları ve 'Türk Edebiyatı Tarihi' kitabıyla yaşamımızda hep var olacak. İthaki Yayınları, Ahmet Oktay'ın bütün yapıtlarını yayımlamaya başladı. Oktay külliyatının ilk kitabında bütün şiirleri yer alıyor. Önce “Kaç Kişiyiz Kendimizde” adlı toplu şiirlerini, sonra da bütün yapıtları dizisini konuştuk Oktay'la. Berkiz Berksoy'un Cemil Süleyman'la ilgili tezi kitaplaştı. Berksoy halen Strasbourg 2, Marc Bloch Üniversitesi, Genel ve Karşılaştırmalı Fransız Edebiyatı Bölümü Doktora Öğrencisi. Ahmet Hamdi Tanpınar'da “Eleştirinin Poetikası” adlı çalışmasını sürdürüyor. Berksoy'la “Cemil Süleyman, Bir Kuramsal Okuma Denemesi”ni konuştuk. Yazmak, onun için bir savaşım.. Gençlik yıllarının coşkusunu yitirdiğini, esin perisinin bir daha dönmemecesine çekip gittiğini söylüyor. “Bir Dostoyevski, Kafka, Gogol, Antonin Artaud değilim. Ben büyük bir yazar değilim” dese de biz onun büyüklüğünü biliyoruz. Cumhuriyetin tüm kazanımları, aydınlanmanın tüm ışığının söndürülmek istendiği günümüze veryansın ediyor ve pusuda bekleyen tehlikenin altını çiziyor. En son “Yaralı ZamanBir Doğu Yolculuğundan Notlar” adlı anlatısı Can Yayınları tarafından yayımlanan Ferit Edgü ile yapıtlarının temeline, yazma edimine ve karanlık çağımızın donelerine değindik. İlhan Erdost'un “İlhan İlhan”ı ilk kez 1983'te basılmıştı. 'İlhan İlhan' bir protestoyu içeriyor. Onun için 12 Eylül acısını yüreklerinde duyanların evlerinde bulunması gereken bir kitap, o günleri unutmamak için. Kitabı Gültekin Emre değerlendirdi. TURHAN GÜNAY eposta: [email protected] [email protected] ? 924. sayımızda yayımlanan Oya Baydar fotoğrafları Sayın Müjgan Arpad’a aittir. rkamdaki azımsanmayacak sayıda seçki hazırlığından kaynaklanan deneyim, bir konu etrafında geniş taramaya yönelmenin bakış açısı derinliği sağladığını gösteriyor. Şüphesiz, nicedir çokça örneğiyle karşılaştığımız 'kesyapıştır' yöntemiyle kotarılan antologyalardan söz etmiyorum burada; seçilen alana kendi kendine dalmadıkça, bir tür kayboluş dönemini göze almadıkça, değindiğim deneyim payı geçerlilik taşımıyor. Türk seyyahlarının dünya ölçeğindeki yolculuklarına eksenli bir seçki düzenleme çalışması, bana “gezi edebiyatı”mızla ilgili önemli gözlemler yapma fırsatını vermişti. Her şeyden önce, giriştiğim kütüphane taramaları sırasında, yabana atılamayacak sayıda “amatör yayın”la tanıştığımı söylemeliyim. Daha çok şiir alanında gördüğümüz “kendi yayını” çözümü burada da benimsenmişti, besbelli çaresizlikten: Profesyonel yazar olarak herhangi bir varlık göstermemiş kişilerin “yolculuk izlenimleri”ni içeren dosyalarıyla profesyonel yayıncılar ilgilenmek için istek duymamıştı doğal olarak; oysa, “tür”ün yelpazesi açısından bakıldığında, ilgiye değer bulunacak çok sayıda örnek çıkmıştı önüme, sıradan sayılamayacak vesilelerle, sıradan sayılamayacak diyarlara yolcu çıkmış, defter tutmuş seyyahlarımızın arasında mühendisler, hekimler, hukukçular göze çarpıyordu. Bazılarına, yaptığım seçkide yer vermemenin ana gerekçesi farklılıkları olmuştu. Türk edebiyatından örneklere dayanan güçlü bir seçmeyi, yıllar önce Türk Dili dergisi özel sayı olarak sunmuştu okura; o gün bugün, işin açığı, bu oylumlu özel sayıyla aşık atacak kapsam ve nitelikte bir 'genel tablo' ortaya koyulmuş değildir. Gezi edebiyatımızda aslan payını “gazeteciyazar”larına ayırmak kaçınılmazdır, bir tarihe gelesiye: Uzun ve ilginç seferler çoğu kez basın desteğiyle gerçekleşmiştir. Gazetecilerimizin bir bölüğü “meslek”tense, bir bölüğü de, özellikle köşe yazarlığının söz konusu olduğu alanda, doğrudan doğruya, baştan beri, edebiyat cephesinden devşirilmiştir. Bu komşuluk bağlantısının bir önemi şurada aranabilir: “Meslek”ten gazeteci yazarlar, edebiyatçılarla yan yana geleceklerini göz önünde tutarak bir üslup geliştirmeye, 'iyi yazı'yı ciddiye almaya yatkın olmuşlardır. Beni en çok düşündüren, gezi edebiyatı bağlamında, bir iki ayrıcalıklı örnek (Hâşim gibi) ayrılacak olursa, üzerinde durulmaya değer bir geçişimin karşılıklı gerçekleşmesi oldu. Gazeteci yazarlar edip A Enis BATUR Pervasız Pertavsız Gezi Edebiyatı lere, edipler muharrirlere özenmişler yolculuk yazısında; öyle ki, sonuçları açısından, birini ötekinden ayrı tutmak güçleşmiş. Bunun temel nedeni, kim yazarsa yazsın, yolculuk izlenimlerinin gazete okuru göz önünde tutularak kaleme alınmış olmasıdır. Perspektif, üslup, öznellik sınırı çerçevesinde, genellikle aynı ölçütlerin işe koşulduğu gözlemleniyor. Bugün de mi, diye soranlar çıkacaktır. Geniş çapta öyle olduğu görüşündeyim. Hâlâ gezi yazılarının büyük çoğunluğu basın tarafından ısmarlanıyor ya da hedefe göre hizalanıyor. Belli bir okur tipolojisinin hesaba katıldığını, metinlerin çalmıştı. Derginin düzenli yazarı olmamı istiyordu. Her sayıya, dilediğim noktaları seçerek, ister Alaska'ya, ister Nijerya'ya yapacağım bir yolculuktan damıtacağım izlenim metinleri vermemi; fotoğrafları da kendi makinalarımla çekmemi bekliyordu: Hem yolculuk kitaplarımı seviyor, hem de fotoğraflarımı beğeniyordu. Bir tek önemli sorun vardı, bunu olanca inceliğiyle, kafa göz yarmamaya büyük özen göstererek ifade etmişti: Yazacaklarımı her zaman yazdığım gibi yazmamı istemiyor, okurunu yadırgatmayacak bir yaklaşım tutturmakta güçlük çekmeyeceğimi söylüyordu. İkinci bir görüşme yapmamıza gerek olmadı. Derginin fazla zorlanmadığını ekleyebilirim: Başka bir yazarla hemen anlaştılar. Dergi yöneticisi haklıydı. Okur çoğunluğu jurnalistik bir üsluba ve yaklaşıma yatkındır. Dünyanın her yanında iyikötü böyledir bu. Gelgelelim, bütün yolculuk edebiyatına üniforma giydirilmesi doğru tavır sayılmaz: Binbir türlü gezme biçimi olduğu gibi binbir türlü yazma biçimi de olabilmelidir bir dilin yazı dünyasında. Benim yolculuk kitaplarımdan uzak durmayı yeğleyecek pek çok okur vardır şüphesiz; okumak isteyenlerle yetiniyorum. Başkalarınınkini seçenlerin sayısının daha fazla olmasını anlayışla karşılamanın da ötesinde, doğal buluyorum. Gezi kültürünü kuşatan kitapların bulunduğu raflar, yeryüzünün bütün kitabevlerinde genişliyor. Kişisel kitaplığımda iki farklı kategorinin ürünleri ağır basıyor: En geniş anlamıyla kılavuz kitaplar bir yandaysa, en öznel yolculuk metinleri öbür yandalar. Arayı dolduran kitaplardan her vakit uzak durmayı seçmiş bir okur oldum, kaldım. ? ayarının buna göre yapıldığını düşünüyorum. Başımdan geçen bir olay, beklentinin çehresini gözümde enikonu netleştirdi: Son dönemin en etkili, genişçe bir okur kitlesini tiryakisi kılmayı başarabilmiş gezi kültürü dergisinin yöneticisi, birkaç yıl önceydi, benimle görüşmek için kapımı İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına İlhan Selçuk? Genel Yayın Yönetmeni: İbrahim Yıldız ? Yayın Yönetmeni: Turhan Günay ? Sorumlu Müdür: Güray Öz ? Görsel Yönetmen: Dilek Akıskalı ? Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. ?İdare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sok. No: 2, 34381 Şişliİstanbul, Tel: 0 (212) 343 72 74 (20 hat) Faks: 0 (212) 343 72 64 ? Baskı: İhlas Gazetecilik A.Ş. 29 Ekim Cad. No: 23 Yenibosna İstanbul Tel:0 (212 454 30 00 ? Cumhuriyet Reklam: Genel Müdür: Özlem Ayden / Reklam Müdürü: Eylem Çevik? Tel: 0 (212) 251 98 74 75 0 (212) 343 72 74 ?Yerel süreli yayın ? Cumhuriyet Gazetesinin ücretsiz ekidir. CUMHURİYET KİTAP SAYI 925 SAYFA 3
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle