02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Susan Bright, 10 Haziran 1945’te Amerika Birleşik Devletleri’nin Pennsylvania Eyaleti’nin Scranton kentinde doğdu. Yayımlanmış 18 şiir kitabı bulunmaktadır. Bunlardan üçü, Far Side of the Word (Sözcüğün Uzak Yanı), Tirades and Evidence of Grace ( İnceliğin Nutku ve Kanıtı) ve House of the Mother (Annenin Evi) ile “Austin Kitap Ödülü”nü; Tirades and Evidence of Grace ile “Violet Crown” (Mor Taç) ödülünü aldı. Bright, 1975’ten beri “Plain View Press Yayınevi”nin editörlüğünü yapmaktadır. Şair Bright’a, yazınsal ve toplumsal çalışmalarından dolayı Teksas Senatosu’nca “Onur Belgesi” ve Women’s Political Caucus (Siyasetçi Kadınlar Topluluğu) tarafından “Yılın Kadını Ödülü” (1990) verilmiştir. Alain Pogue ve Muna Hamzeh ile yaptığı ortak çalışmanın ürünü olan son kitabı The Layers of Our Seeing (Görüş Katmanları), insan ve yeteneğinin barış için yeniden ortaya çıkarılışını betimlemektedir. Susan Bright, Teksas’ın Austin kentinde yaşamaktadır… Barış Zamanlarında Unutma Yaşlı Büyükannenin Düşü “Yalan dolan ve kanla kurulmuş bir millet, daha büyük daha zorba veya daha düzenbaz bir güç tarafından teslim alınıncaya değin kendini yinelemeye yazgılıdır.” Jean Saint De Crevecoeur Barış zamanlarında unutma çocuklara öğretmeyi nasıl savurduğunu şiddetin herkesi herkesin payına düşeni nasıl aldığını ruhları saran kargaşadan. Barış zamanlarında unutma çocuklara öğretmeyi ki, savaş başka bir savaşın tohumunu eker sudan kavgalar, çiğ kan, nasırlaşmış yaralar, katı ve donuk öğretilergümüş bir şerit gibi sarar her yanı. Barış zamanlarında unutma çocuklara öğretmeyi acısını nasıl duyurduğunu dünyaya yaralı birinin nasıl bulduğunu Auscwitz’de veya Salem’de cadıları veya Yahudileri veya azizleri veya İranlıları veya Afrikalıları veya herhangi birini, belki seni. Barış zamanlarında unutma çocuklara öğretmeyi her şiddetin sonrakinin tohumunu ektiğini. Tek başımayım, ak saçlarım sert rüzgâra yakalandı, dağın tepesine tez ulaştım. Yeryüzünün dokunuşu beni burada tutan günler süren tırmanışın ardından neşelendiren. Gözlemek için geldim buraya kafam uyumsuz imgelerle dolu. Gözlerimi ovuşturdum, başımı salladım, eğildim toprağa ve kustum. Görebildiğim, yeryüzünün bir çirkinlik yumağı bir karmaşa yığını olduğu. Hiç orman kalmamış. Çıplak ağaçların arasına gerilmiş düşünce telleri gibi uçsuz bucaksız yollar, kurumuş ırmaklar. Su kokmuş, hiç yabani hayvan kalmamış insanlığın korkunç aymazlığı toprağın soluğunu kesen. Bağırtılar beni kusturan. Savaş gemileri cirit atıyor bulanık yüzler arasında. İnsanlar ağız dalaşında. Güneşin okları sert ve acıtıcırenkler kirli, alacakaranlıkta ve seher vakti. Dağ eteğinde, tepecikler üzerindeki doruktagösterişsiz bir kilise, oldukça etkileyici yeşil ormana doğru beyaz, Tanrı’yı gösterir. Kasabanın kadife halı gibi çayırı bir eşikten ötekine çit yok, sınır yokçok yüksek, kule gibi çam ağaçları sert çınarlar, akçaağaç diker evlerini zengin, kara toprağa orada köklendirir onları. Helen kilisede org çalar akıcı kıvrak parmakları bulur telleritaa arşa ulaşır koronun şarkısıbana bir yararı olmayan Tanrı’ya, ki, o yaşar orada, Penn Ormanları’ndaRuhum hâlâ bu şarkıyla titrer, zümrüt ve altın rengi, parlak orman ışığıyla, toprak kokan serin gölgelerle, dağ eğreltiotunun yumuşak ve sürekli hışırtısıyla. Gösterişsiz sesi, çakıllar üstünden aşan dere suyunun ve fildişi tuşlar üzerinde Helen’in devinen parmakları engin bir sevgiyle buluşturur beni. Zümrüt rengi akar su soğuk, derin okşayarak göğsünü bir yaban ördeğinin. Cevat ÇAPAN Şiir Atlası Susan Bright/ Şiirler/ Çeviren: Defne Bilir Bir an dinlenir rüzgâr sonra yeniden sertleşir. Soğuk, yumuşak rüzgâr duru, temiz suyu usulca dalgalanmaya zorlar. Oyalamak için geceyi bir şarkı tuttururuz. ‘Barış zamanlarında unutma çocuklara öğretmeyi, nasıl savurduğunu şiddetin herkesi’ Caw ca au a’a caw cao aa pe ca pelie ka cao ao yalnız sessizlik kaldı geride caw ca a ao Çok keskin, hiç durmadan uğulduyor rüzgâr. Helen’in Şarkısı Gösterişsiz, düzgün ve yalın, beyaz sivri, göğe bakan kilise kulesi “vahşi ormandaki kiliseye gel” diye çağırıyor Anne’nin gözde ilahisi. Tutuşan Ruh Ruh ateşi, ruh ışığı, yıkılan duvarların yüreği, duvarlar açılıyor, gittiçarpılarak kapatılan kapıların hatasıkırılması ve fazlasıyla kırılması yüreğin hırpalanmış ruh çatlayarak açılıyor hızlıca. Suyun üstünde rüzgâr, her türlü bilmişlik, hatta bilgelik, hatta kargaşa. Ruh ateşi, ruh ışığı. Düş gücü süzülüyor, zaman içe dönüyor olduğunca hataları düzeltmek, sevdiğini sevmek içinçiçek açıyor ruh ateşi, ruh sesleniyor, çağırıyor dünya düşleri başka dünyaların düşü yıkım onarıldı, gözyaşı sel gibi akıyor, ruh ateşi, ruh ışığı, korku yerine, vahşet yerinegece, varoluşun, köpüren ruhun yeni katmanlarını açıyor. Annemin Gözde Şarkısı Annemin şarkısı ki ortalığı çınlatır. Yumuşak bir şarkı hiç bitmeyecekmiş gibi gülüyor çocuklar söylüyorlar titreyen sesleriyle ve düzensiz bazen cırtlak bazen kusursuz bazen olgun, yumuşaksuyun akışı gibi dere çakılları üstünden çocuğun ruhunadüşüncelerden uzak. Kauai O’a A’a(*) Son kuş öldü 1987’de, gitti yumuşak tatlı sesSAYFA 38 Alacakaranlık Gece barajdan boşanmış yeşil suyun üstünde gelir bize. (*) Hawaii’de, soyu tükenen, “Hawaiian honeycreeper” adlı ötücü kuşun yerli dildeki çağrılışı. CUMHURİYET KİTAP SAYI 922
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle