02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Oktay Rifat’ın “Bütün Şiirleri” üzerine... Şiirin aşınma zamanının izinde* karşısına. 1941'de Orhan Veli ve Melih Cevdet'le birlikte yayımladıkları Garip kitabıyla Oktay Rifat bu arkadaşlarıyla yenilikçi bir hareketin sözcülüğünü üstlenir. Orhan Veli'nin kaleme aldığı önsözde o dönemde yazılmakta olan şiirin halkın değil, seçkinlerin beğenisine göre yazıldığı belirtiliyordu. Bu şiir anlayışında ölçü ve uyağın vazgeçilmez bir önemi vardı. Şiiri nazmın kalıplarından olduğu kadar bir “şiir okulu” anlayışının kurallarından ve kısıtlamalarından da kurtarmak gerekiyordu. Ayrıca, önsözde belirtildiğine göre, şiir öyle bir bütündür ki, bütünlüğünün farkında bile olunmaz, bu bütünlüğün sağlanmasında sözcüğün ve dizenin önemli bir yeri vardır. Öyleyse şiiri her türlü süsten arındırmak, gündelik dile yaklaştırmak gerekiyordu. Ölçü ve uyak gibi geleneksel öğelere karşı gelindiği gibi, ele alınacak temalarda da köklü bir değişikliğin sıradan insanların yaşayışına, sevincine doğa karşısındaki hayranlığa ve şaşkınlığa yer verilerek sağlanabileceği de vurgulanıyordu. EN ÇEVİK ŞAİR... Oktay Rifat Garip'in önsözündeki düşüncelere katılmakla birlikte her şiir akımının zamanla evrilip değişeceğini de biliyordu. Üstelik hem o kitaptaki kendi imzasıyla yayımlanan şiirlerinin bazılarında, hem de 1946'da yayımlanan Yaşayıp Ölmek Aşk ve Avarelik Üstüne Şiirler'deki Garip akımının örneklerine benzeyen bazı şiirlerinin dışında kalan şiirlerde kendi özgün dilini yansıttığı kolayca görülür. Cemal Süreya bu ortak dili “Somut, dobra, düşünmeye elverişli, çağrışım ağı onarılmış ve yaşama sevinciyle etekleri zil çalan bir dil,” olarak tanımladıktan sonra, Oktay Rifat'ı “bu dilin en afacan şairi. En çevik şairi,” olarak değerlendiriyor. Garip akımının üç şairi kullandıkları temalar bakımından da ortak yanları olan şairlerdir. Ama bu benzeşme de bir yere kadardır. Orhan Veli'de ironi, Melih Cevdet'te mantık, Oktay Rifat'ta ise duyusallık ağır basar. Diyebiliriz ki, akılla duygu onun ilk şiirlerinden son şiirlerine kadar iç içe geçmiş, herhangi bir duyarlık ayrışmasına yer vermeyecek bir bütünlük içinde bir anlatım özelliği kazanmıştır. Can Yücel'in “Akıl ki en incesi duyuların,” dizesini doğrulayan bir özelliktir bu. Oktay Rifat'ın ilk dönem şiirlerinin en belirgin özelliklerinden biri de gündelik yaşantının her ayrıntısını olağanüstü bir dünyayla sanki o dünyanın insanları ve nesneleriyle birdenbire karşılaşmışçasına çocuksu bir sevinçle algılaması ve bunu coşkuyla dile getirmesidir. Genellikle İstanbul'un yakından tanıdığı semtlerinden, özellikle de Boğaziçi köylerinin esnaf ve balıkçılarından oluşan bu sıradan insanlar onun doğal dünyası, bir çeşit evcil cennetidir. Bu doğal dünyadaki insan ilişkilerinin ilk dönem şiirlerinde öne çıkması onun Karga ile Tilki'de yer alan “Sarmaş Dolaş” şiirinde sözünü ettiği özgürlüğe duyduğu güvenin dolaylı bir yansımasıdır: larına kayıtsız kalması düşünülemezdi. Nitekim yurda dönüşünde Orhan Veli ve Melih Cevdet'le “Garip” hareketini başlattıklarında onlarla birlikte “Halkın hizmetinde sanat” ilkesini benimsediğinde bile Batı’daki birçok şair gibi daha entelektüel bir yaklaşımla şiiri için yeni olanaklar aramaya ara vermedi. Bir yandan geleneksel halk şiirinden, deyimlerden ve tekerlemelerden yararlanarak toplumsal sorunlara yer veren şiirler yazarken, bir yandan da Fransa'daki gerçeküstücü şiiri çağrıştıran deneylere girişmekten geri durmadı. Özellikle Aşağı Yukarı (1952) ve Karga ile Tilki (1954) kitaplarında 1946'da yayımladığı Yaşayıp Ölmek Aşk ve Avarelik Üstüne Şiirler'deki şaşırtıcı üslup özelliklerini daha da özgürce kullanarak yergici ve alaycı tutumunu dile getirerek yeni imgelerle yoğun bir lirizme ulaşmanın yollarını aradı. KÖKLÜ BİR TUTKU Oktay Rifat'ın ilk dönem şiirlerinin belirgin özelliklerinden biri “birdenbirelik” idiyse, bir başka özelliği de canlı olmaya, “diri” olmaya verdiği önemdi. Bu kavram onun “yaşama sevinci”ni de açıklayan köklü bir tutkusuydu. Aşağı Yukarı kitabında “Sonsöz” şiirinde şöyle özetliyordu bu tutkusunu: …………………………. Dirilik öyle bir şey yürekte Sevinçle çırpınır Kavak yelleri eser insanın başında İnsanoğlu kızar öfkelenir savaşır Halk için girişilen savaşta O korkulu sevincin Öfkenin kıymetini bil Bil ki bu Budur işte Güneş yalnız dirileri ısıtır Güneşin kıymetini bil Oktay Rifat 1950'li yılların ikinci yarısında Perçemli Sokak (1956) ve Âşık Merdiveni (1958) kitaplarıyla şiirinde yeni bir döneme girdi. Yeni bir arayışın ürünü olan bu şiirlerde ne yapmak istediğini Perçemli Sokak'ın kısa bir manifesto özelliği taşıyan önsözünde şöyle açıklamaya çalıştı: “Dil bir anlaşma aracıdır (…) Bir dilin kelimeleri birer işaret olarak gerçeği gözümüzün önüne getirmekle ödevlidir. Ama bizler konuşurken gerçeği kurcaladığımızı, gözden geçirdiğimizi pek anlamayız. Bir dili kullanmak, kelimelerin bizde uyandırdığı görüntülerin yardımıyla bir şey anlatmak demektir (…) Bir kelime sanatı, bu yüzden bir görüntü sanatı olan şiirin sadece olabilecek görüntülere bağlanması istenmeyeceğinden anlamla da bağlı kalması istenemez. (…) kelimeleri kullanmak, göz önüne birtakım görüntüler getirmek, gerçekle oynamak, gerçeği kurcalamakla birdir. Kelime bu bakımdan bizi resmin çizgisinden, renginden, musikinin sesinden daha çok gerçeğe yaklaştırır. Ama biz gerçeğe olan ilgimizi de yitirmişizdir. Çünkü gerçeğe alışmışızdır. Gerçeğin gündelik düzenini değiştirmek, yahut başka bir açıdan bakabilmek elimizde olsaydı, daha çok KİTAP SAYI Yapı Kredi Yayınları, Oktay Rifat’ın “Bütün Şiirleri”ni yayımladı. Rifat’ın Latin ozanlarından yaptığı çevirilerin de yer aldığı yapıt, iki kitap halinde basıldı. Rifat’ın şiirlerini içeren bir diğer kitap, “Poems of Oktay Rifat” Cevat Çapan’ın önsöz’üyle İngiliz yayınevi Anvil tarafından bir seçki olarak yayımlandı. ? Cevat ÇAPAN Bin kılıkta dolaşır o, bin yüzle büyür, Kuşla uçar gökte, akçıl bulutla geçer, Başak tutar mayısla, öter bir avaza Cırcır böcekleriyle güneşli ovada, Bir makasla biçer de Zaman'ı, morumsu Gündüzler, yeşilimsi akşamlar dikinir. Denizden havaya, sevdadan düşlere dek Açılmaz, kurcalanmaz ne varsa, içinde. Surların taşlarında biten ot ve incir, Rüzgârlı Osmanlı çayırları ve şebboy, Kırık yazıt, selvili çeşme, kiralık ev Onun sultanlığında serpilir ve ölür. Duman gibi sinsi, masal tilkisi kadar Kurnaz, öylesine güzel ki akıl durur. (“Bin Kılıkta”, Şiirler) ktay Rifat'ın şiir dünyasına girmek isteyen okuru yaratıcı bir güç karşılar, onu elinden tutar ve bu uçsuz bucaksız dünyada bin kılığa girerek dolaştırır. Bu “yaratıcı güç” şiire ilgi duyduğu ilkgençlik yıllarında doğasının bir parçası olmuştur Oktay Rifat'ın. Elbette Cumhuriyetin ilk dönemindeki kültür hayatında önemli yeri olan bir şair babanın, Samih Rifat'ın, gene kültürlü bir aileden gelen bir annenin oğlu olması, lise yıllarında Orhan Veli ve Melih Cevdet'le kurduğu arkadaşlık, Ahmet Hamdi Tanpınar'ın edebiyat öğretmenliği de belirleyici etkenler olarak düşünülebilir ondaki bu yaratıcı gücün erken bir yaşta ortaya çıkmasında. Böyle bir ortam kuşkusuz Oktay Rifat'ın gelenekle sağlam bağlar kurmasını da kolaylaştırmıştır. Nitekim 19361940 arasında yayımlanan ölçülü uyaklı ilk şiirlerinde bir söz sanatı olarak şiirin dildeki ezgisel ve resimsel öğelerle birlikte söz oyunlarının da payını ve önemini kavramış bir yetenek olarak çıkar okurun SAYFA 10 O Isıt beni hürriyet inancım Isıt beni bu gecelik Şilte yufka yorgan delik Dışarsı soğuk alabildiğine Dışarda zulüm Dışarda işkence Dışarsı ölüm alabildiğine Sokul bana hürriyet inancım Isıt beni bu gecelik Ellerine yer hazır avucumda Dizlerini oyluklarıma daya Bir kılıf gibi içimde dışımda Hürriyet inancım Hürriyet inancım Bu gecelik Hukuk Fakültesini bitirdikten sonra doktora çalışması için Paris'e giden Oktay Rifat orada kaldığı üç yıl boyunca hem Fransız şiirinin önemli ustalarını yakından incelemiş, hem de modernizmin Avrupa ve Amerika'da iki dünya savaşı arasındaki gelişmelerini izleme fırsatı bulmuştu. Özellikle enternasyonalizmin ve savaş karşıtlığının önem kazandığı bu yıllarda onun da bu gelişmelerle ortaya çıkan evrensel insan sorun ? CUMHURİYET 922
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle