Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Mehmet Duru ve Mehmet Günyeli'den İki fotoğraf albümü Biri fotoğraf sanatçısı Mehmet Duru’nun ‘İstanbul’un Orta Yeri’, diğeri ise fotoğraf sanatçısı Mehmet Günyeli’nin Hindistan albümleri.. Fotoğrafevi yayınlarından çıkan bu iki fotoğraf albümü bizlerin yaşama farklı açılardan odaklanmamızı sağlıyor. Bir İstanbul, bir Hindistan yutlarıyla İstanbul’a özgü dokuyu nasıl ele aldığına bakmak, bize aktarılanlarla ya da kendi yaşadıklarımızla ilişkilendirmeye çalışmak, özellikle duygusal düzlemde, keyifli sonuçlar doğuracaktır. Ancak bu toplamı benzer temalı diğer çalışmalardan ayıran, şiirsel belgeselcilik! Ya da ‘İstanbul Hatırası’ kategorisinin üstüne taşıyan başka bir şeyin olduğunu kabul etmemiz gerek. Ancak fotoğrafları art arda inceler, ‘göz gezdirir’ iken fark edebileceğimiz bu şeye, ‘sürüklenme etkisi’ diyebiliriz” diye başlıyor. Mehmet Duru, 1999 yılında başladığı İstanbul vapurlarındaki bu siyah beyaz yolculuğunu kesintisiz olarak halen devam ettiriyor.Yaşamın gerçeklerini vizörden bakınca daha ‘net’ görebildiğini fark edince fotoğrafa gönül veren Duru; “Fotoğrafa başladığım, dönemde reklamcı idim. Vizörden gördüklerimin çok faydası oldu. Bu keşif beni öncellikle kendi yakın çevremle ilişkilerimi gözden geçirmeye yönlendirdi. Ve bu şekilde çevremdeki olağan ve sıradanı kendi bakış açımla görmeye ve göstermeye başladım. Ben bir ‘ Sokak Fotoğrafçısıyım’. İstanbul vapurlarında insanların çok farklı bir duygu yaşadıklarını fark ettim. Çok sıkkın ve bezginler ama fark ettim ki, aslında vapur yolculuğu süresince 15 dakika bir ‘gidiş’ yaşıyorlar. Kendilerini bu gidişe bırakıyorlar ve sürükleniyorlar. Vapurların bir gün yok olacağı beklentim hep vardı. Ama ben hiç doküman ya da belge peşinde olmadım. Yolculuk sürecindeki duygularla ilgilendim. Bakış açımın biraz romantik tarafta olduğunu da söyleyebilirim” diyor. YOKSULLUĞUN ELEGANT SUNUMU…. Günyeli’ nin ülkeler ve yaşamlar üzerine projesinin 2. kitabı olan ‘Hindistan’ fotoğraf albümü ise 51 fotoğraftan oluşuyor.Bu albümde, insanların yaşamlarını, duygusunu, düşüncelerini, insani değerlerini fotoğrafla ortaya çıkarmaya amaç edinen Günyeli; “Hindistan’da yaşam, insan manzaralarının bol olduğu ? Yıldız ÇELİK ‘İSTANBUL’UN ORTA YERİ’NDE SİYAHBEYAZ KARELERDE SÜRÜKLENİŞ; ehmet Duru, albümündeki 55 adet siyahbeyaz fotoğraf ile İstanbul ile özdeşleşmiş vapur yolculuğunu ve insanları kamerasından yansıtmış. Bu albümde sıradan, sıra dışı (görevli, satıcı, aylak) insanların, yorgun, dinç, çirkin, güzel, kederli, neşeli bedenlerinin İstanbul’un orta yerinde, isteyerek ya da istemeyerek bu insanlara eşlik eden, farkında olunan veya olunmayan canlıları cansızları görüntülemiş. Albümün girişinde Necmi Zeka’nın kaleme aldığı önsöz de; “Kameranın imkânlarını şu ya da bu şekilde yönlendirme, denetleme, genişlendirme yolculuğu. Yakalanan, yaratılan görüntüler arasından seçilenlerin ‘yapıt’ olarak var olma, süregitme yolculuğu. Seçilen, sunulanlara bakan bizlerin değerlendirme, karşılaştırma, anlamlandırma yolculuğu. …. Mantıklı olan elbette bu kitaptaki fotoğrafları,ismini de dikkate aldığımızda öncelikle bir şehrin, İstanbul’un yolculuğu olarak değerlendirmek. Kuşkusuz karşımızda, İstanbul folkloru ya da edebiyatı( Orhan Veli’nin, Sait Faik’in, hatta Ece Ayhan’ın Yapıtları) çerçevesinde hem sosyalkültürel hem de sanatsal okumalara açık bir toplam var. Bu fotoğrafların coğrafi, tarihi, insani bo Mehmet Günyeli M derinliği olan bir ülke. Burada fotoğraf çekerken insanlar çok önemli. Dinin çok önemli olduğu bu ülkede Hinduzim ve Budizm’in yaşamdaki yansımalarını göstermeye çalıştım. Bir de çok önem verdiğim bir nokta. Böyle gezilerde fotoğraflar hemen gezi veya tanıtım fotoğrafları olma yönünde çekiliyor. Benim fotoğraflarımın böyle olmaması için çok özen gösterdim. Onun yerine insanların duygularını yansıtırken estetik taşımasına çok dikkat ettim” diyor. 3 yıl önce çekmeye başlayarak oluşturduğu albümün önsözünde, bir başka Fotoğraf sanatçısı Çerkes Karadağ albümdeki fotoğrafları ve Günyeli’yi şöyle anlatıyor; “Mehmet Günyeli, Hindistan’ı Batılı bir fotoğrafçı gibi değil, Doğulu ahbaplarına bakar gibi resmediyor. Gizemli ve aynı oranda yoksul yüzlere, bunları paylaşan bir tanıklıkla katılıyor. İnsan yüzleri, fotoğraflarda yabanıl ve kaçamak değil, onun bakışının samimiyetine inanmış gibiler ve bize içtenlikle poz veriyorlar. Ağırlıklı olarak teleobjektifin çok zaman olanak verdiği kolaycılığa sığınmıyor, dikkatli bakışını gözlemlerinin ışığında fotoğraflarla buluşturuyor. Böylece belgesel bakışın ruhuna henüz çalışmasının başında kavuşmuş görünüyor. Ve bu tutumuyla mahzun ve meraklı insanların bakışlarına bizi ortak ediyor. Kadınlar, erkekler ve yüzler alışık olduğumuz Hindistan görüntülerinden farklı, pervasızca poz verenler değil, güncel ve mitolojik metaforları iç içe geçmiş, işinde, pazarda ve hayatın içinden bize bakan insanlar. ...Yoksulluğun hüzün dolu yüzlerini, tarihin derinliklerinden gelen mücadelelerine bir ayna gibi tutarak, sanki uygarlık tarihinin iki yüzünü aynı çerçeve içinde yansıtıyor. ...Merceğini poplaşmış yüzlere ve an’sal davranışlara yöneltmekten de kaçınmıyor. Örneğin gençlerin oluşturduğu ve avantgard bakışların ön plana çıktığı grup fotoğrafı..August Sander’in köylü müzisyenleri konu alan kült fotoğrafı ile paradoksal bir çağrışım yaratıyor. Hele baloncuklar çıkaran genç adam…Yüzler arenasında çocuksu ve masalsı eda içinde, sanki bize çapkın bir bakış fırlatıyor gibi… Şaha kalkmış atın ayakları dibinde annesiyle çatışan bir erkek çocuğun isyanı…Ya da kaval çalan bir sokak müzisyenine ilgisini yöneltmiş çocuğun bizi de bu ilgiye davet eden fotoğrafı… ...Seçtiği yüzleri tarihin derinliklerinden seslenen bir kültürle buluşturuyor.” 1980 yılında fotoğrafa başlayan , yurt içinde ve dışında sergilere katılan, saydam gösterileri yapan ve aynı zamanda fotoğraf tarihiyle ilgili araştırma ve incelemelerini ise halen sürdüren Günyeli, 51 fotoğraftan oluşan albümü ile yaşama‘Hindistan’dan odaklanmamızı sağlıyor. Hindistan’ın fakirliğini naif, insancıl ve kendine has kadrajı ile elegant karelerde sunduğu bu fotoğrafları 524 Aralık tarihleri arasında da Darphanei Amire de 120 x 80 ile 100 x 150 boyutlarında sergileyerek de bizi beraberinde Hindistan’a götürmüş hissini verecek kadar da yakınlaştırdı. Bu iki fotoğraf albümünde, dünyadaki iki önemli mistik ülkede; Mehmet Duru’nun siyah beyaz karelerinde İstanbul’un Orta Yeri’nde yer alıp, Mehmet Günyeli’nin renkli karelerinde ‘Hindistan’a yolculuk yapıyoruz.. ? yildizistQgmail.com İstanbul’un Orta Yeri/ Mehmet Duru/ Yayına Hazırlayan: Hasan Şenyüksel/ Yayıncı : Fotografevi/80 s. Hindistan/ Mehmet Günyeli/ Editör: Hasan Şenyüksel/ Fotografevi Yayınları KİTAP SAYI 882 SAYFA 8 CUMHURİYET