27 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

? oğullarıyla iktidar sahibi olmuş kadınlardan ona bir kötülük sıçramış sanki, ezen erkekle bir olup kendi cinsini ezen kadınları dışlıyor, sevmiyor onları, kadınlar arasında böyle bir ayrım yapıyor… Muinar uyanıyor içimizde okudukça... Sanki bir yıldız kapısı romanınız... Bir bakıyoruz çizgiler yayılıyor yüzümüze... Kocuyor muyuz ne? Bilgece bilgece... Yok yok bilgece değil, Muinar bilge değil aslında. Muinar, bilge bir kocakarı olsa, sıkılırdım ondan açıkçası, bir arkadaşımın söylediği gibi delimsek, çılgın, dilinin kemiği yok, yatışmış bir kocakarı değil o, durulup kabına sığacakmış gibi görünmüyor… Değişimle besleniyor Muinar… Merak ediyor, öğreniyor, özümsüyor ha babam… Bayrak yarışı gibi içte uyanan kocakarılar, içte uyanan Muinarlar… İstemeye istemeye ölümsüz Muinar, istemeye istemeye kocamış değil mi… Muinar, çok ruhlu, çoğul bir varlık, benden önce içinde uyandığı sayısız kadının ruhundan, ruhuna bir parça duman eklemiş, hangisinin anısı canlanırsa, o kadının havasına bürünüyor… Binyıllardır, aletler yaparak dünyaya saldıran erkekleri durdurmak gerektiğine inanıyor, bunu da kadınlar yapabilir ancak… Merakı, öğrenme isteği körelmiş olan kadın cinsi, erkeğin saldırganlığının karşısına dikilebilir mi? Televizyon kumandasını kullanmaktan aciz kadınların, televizyonu icat etmiş erkekle başa çıkamayacağı ortada, erkeğin, kadından ayrı, bildiği ne varsa, kadınlar bilmek durumunda bunu, yoksa sonsuza dek erkek egemenliğine boyun eğmek zorunda kalacaklar, bildiğinden şaşırtmak gerekiyor erkekleri… GEÇMİŞİN SESLERİ İmge denizi, şiirroman, Latife Tekin’in dili… Bu romanda dil adına neler daha yeşerdi kaleminizde? Ayrıca Muinar’ın yapısı nasıl farklı bir müzik ve ses uyumunu getirdi? Muinar, kulağıma yabancı gelmeyen bir ritimle, rap söyler gibi konuşuyordu, göğsüme atıla atıla, kemik kırma vurgusuyla, basamaklı zıplamalı… “Biz Tanrılara söylerdik söyleyeceğimizi, insan insana konuşmazdık sizin gibi…” diyordu, binyıllar önce insanlar, bugün konuştuğumuz gibi konuşmuyorlardı kuşkusuz, romanı yazarken o uzak geçmişin seslerini yüreğimde duymaya çalışıyordum, kulağıma ıslık çığlık dili, haykırış, inleme dili diyebileceğim bir dilin müziği çalınıyordu, kelimelerden önceki dilin… O dilin vahşi müziğini yakalamaya uğraşırken korkutucu düşlere sürükleniyordum… Muinar, geçmişin birikimini, yaşanmışlığını, bugüne yansıtarak, bizim havamızda konuşuyordu, ama konuşma ritmi tümüyle farklıydı bizden… Zor olan yanı buydu, kulağımda yankılanan çığlık dilinin müziğini duyuracak bir metin yazmak… Kadınlara yaşama, varolma stajı yaptırıyor Muinar değil mi? Bir de politik cadı değil de kocamış ama ağzı genç ve iyi laf yapan bir politik evliya mı kimi kimi... Tabletlerden sesleniyor… Sizin de romanınızda dediğiniz gibi, düz eylemci sözleri değil bunlar… Planlı uyanış!.. Muinar, gökteki iyi ölümsüzlerin dünyaya arka çıkmak için yere indiklerini, kötülere karşı seferberlik ilan ettiklerini söylüyor, ruh değiştirir gibi, bir öyle, bir böyle konuşup anlatsa da, değişmez karakteri savaşçılığı… Büyük suyun üstünden uçup Amerika’daki bilim laboratuvarlarını dolaşıyor, nükleer santralların CUMHURİYET KİTAP SAYI başında nöbet tutuyor, plütonyum yüklü füzelerin atmosfere girmesine engelliyor, hayat yok olmasın, dünya yörüngesinden sapmasın diye… Bir de uyanış ne âlemde sizce bugünlerde? Malum uyuyan uyuyana… Kimi durumlarda uyumak kurtarır insanı, ama uykumuz öyle bir uyku değil, kâbus uykusu… Dünyadaki işleyişin denetimden çıktığını, kimselerin gücünün durumu değiştirmeye yetmeyeceği duygusuna kapıldık, dünyayı, süper devletler, ekonomi şefleri, dış politika komiserlerine bıraktık, liberal faşistlerin, para çakallarının estirdiği uğursuz rüzgârla sürükleniyoruz, hayatımıza hükmediyorlar, çok değil, bundan on yıl önce, Avrupa’da, Türkiye masası şefleri olacağını düşünebilir miydik, her gün sınava girip o şeflerden kırık not alacağımız aklımıza gelir miydi, milletçe karne çöküntüsüne uğramış durumdayız, okulumuz Avrupa, evimiz Türkiye… Arada derede, boşlukta bir yerlerde, yol ortasında, kenarında çaresizlikten kendimizi bıraktığımız bir uyuma hali bu, uyandığımızda ülkemizi kaybetmiş olmayız umarım… Salt dişi bir roman demek düpedüz yanlış olur Muinar için. Herkese sesleniyor… Kadın ve erkeği bir bütün olarak ele alıyor.. Yanılıyor muyum? Muinar herkese sesleniyor, ama haykırışı dişil bir haykırış… Hiçbir kadın, sadece kadından olma değildir, hiçbir erkek de, erkekten olma… Ama böyle düşünmeye eğilimliyiz nedense, sanki kadınlar, bir kadın zincirinin son halkası, erkekler de bir erkek zincirinin son halkasıymış gibi hissediyorlar kendilerini, oysa her birimiz, varlığımızı sayısız erkeğe ve kadına borçluyuz, kadın erkek karışımıyız, dişi erkek kokteyliyiz... Muinar, bunun bilincinde, ama erkek cinsinin kadına üstünlüğünü ilan ettiği o eski zamanlardan bu yana, kadının içinde bir şey sakladığını, dünyanın kurtuluşu için, kadınların içlerini açmaları gerektiğini söylüyor. Çünkü Muinar’a göre, içimizde sakladığımız şey, bir zamanlar dünyada yaşanmış olan mutlu bir hayatın hatırası… Kadının kadına ettiği de inanılır şey değil. Muinar tek taraflı, atgözlüklü bir roman değil. Fabrikada kadın şeflerin sopalarla işçi kadınları nasıl dövdüğünden bahsediyorsunuz içiniz kalkarak. Kadının kadına zulmüne, erkeğin kollukçusu olmuş kadınların haline ses çarptırıyorsunuz haklıca. Kadının kadına ettiği… Ne dersiniz? Erkekler dünyasında kendine yer arayan kadınlar, o dünyada tutunabilmek için erkeklerden çok daha fazla çaba harcamak zorunda kaLatife Tekin lıyor, erkeğin dünyasında erkeğin silahını kuşanmadan, erkeğin dilini konuşmadan varolabilmek zor... Özgürleşmek için, sokakta, bir çeşit erkek numarası yapmamız gerekiyordu ve ne yazık ki, Muinar’ın, erkekkırması, memesişaşmış dediği zalim kadınlar çıktı bu süreçte ortaya, hem erkeklerle, hem birbirleriyle yarışan kadınların, sonunda bir güç ele geçirdiklerinde, bu gücü tereddütsüz kötüye kullandıklarına tanık oluyoruz ve bu bizi sarsıyor... ? Muinar/ Latife Tekin/ Everest Yayıncılık/ 263 s. 882 SAYFA 17
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle