28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

KISA KISA KISA KISA KISA KISA KISA KISA Hayatım Avrupa ? Dr. Alev COŞKUN stanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde, ekonomi bilimi öğretim üyesi olan Erol Manisalı aslında, Avrupa Birliği (AB) profesörü diye tanımlansa daha doğru olur. Erol Manisalı, son olarak ‘Hayatım Avrupa’ adlı, beş kitaptan oluşan serinin ilk üç kitabını yayımladı. Eğer AB’nin ne olduğunu öğrenmek istiyorsanız, bu seriyi okumanız, doğru yargılara varmanızı sağlayacaktır. Erol Manisalı’nın birinci kitabının sunuşunda belirttiği gibi, bu kitaplarda onun yaşamıyla bütünleşmiş bulunan TürkiyeAvrupa ilişkileri anlatılıyor. Bu kitaplar, sadece akademik bir çalışma değildir. Bu kitaplar, bir bölümü olayın akademik yönünü ve boyutunu kapsarken, konunun, siyasi, sosyal, askeri ve kültürel boyutlarını da ele almaktadır. Bu kitaplar, AB konusunda tarihi süreci de bize aktarıyor. Birinci kitap, Ortak Pazar’dan AB’ye Hayatım Avrupa adını taşıyor. Dizinle birlikte 267 sayfalık bu birinci kitap on beş bölümden oluşuyor. Kitapta TürkiyeAvrupa ilişkilerinin yakın geçmişi sorgulanıyor ve 1970’li yıllarda AB konusunda çatışan düşüncelerden Karma Protokol sonrasına doğru gidiliyor. Erol Manisalı, AB serüvenini en iyi yazacak kişi; konunun sadece kuramsal yönünü değil, ayrıntılarını, çeşitli kesimlerin düşüncelerini tam 30 yıldır, belki de 40 yıldır adım adım izleyen kişi... 1963’te İsmet İnönü, Ankara Anlaşması’nı imzalarken şu soruyu sormuş: “Bu anlaşmayı ileride bozma ve geri dönme imkânı var mı:” Buna verilen yanıt, “Geri dönme yolumuz açıktır” oluyor. Daha sonra, 1964’te Kıbrıs konusu nedeniyle “Yeni bir dünya kurulur ve Türkiye bu dünyada yerini alır” diyerek Ameri’ya karşı direnen İnönü, ne yazık ki 2000’li yıllarda AB’nin Türkiye’nin elinden alındığını göremeyecektir. Kitabın 2. bölümünde TürkiyeAB ilişkilerinin yakın geçmişi üzerinde adım adım duruluyor. İ vermemeli ve plan yapmamalıdır. 2 Türkiye AET piyasasına entegre olmalıdır. 3 Sanayi istiyorsanız, size domates salçası sanayisini geliştirmek bile yeter. Bu düşünceler temel olarak Batı için gelişmiş değildir. Bu gelişmelerin tarihi geçmişini ve altyapısını öğrenmek için Erol Manisalı’nın Ortak Pazar’dan AB’ye kitabıyla işe başlamalısınız. DAHRENDORF’UN ÖNERİLERİ Kitapta, Ortak Pazar’ın Katma Protokolü’nün imzalanmasına iki ay kala Türkiye’ye AET adına gelen Prof. Ralf Dahrendorf’un, Eylül 1970’te Türkiye için yaptığı öneriler, bugünleri de kıyaslamak açısından önemlidir. Prof. Dahrendorf’un öngördüğü ve piyasaya bırakılmış, esnek bir sanayi politikası için öneriler şöyle özetlenebilir: 1 Türkiye sanayileşmeye öncelik SAYFA 18 Kitapta, Gümrük Birliği’nin imza döneminde Başbakan Çiller ve Dışişleri Bakanı Karayalçın’la Manisalı’nın yüz yüze yaptığı konuşmalara da yer verilmiştir. Erol Manisalı, Gümrük Biliği ile “Cumhuriyetin ve Lozan’ın tasfiyesine yönelik bir süreç”in başladığını uzun yıllardır yılmaErol Manisalı’nın birinci kitabının dan ve cesur bir dik sunuşunda belirttiği gibi, bu kitaplarda duruşla yazmaktadır. onun yaşamıyla bütünleşmiş bulunan Bu kitapta bu önemli TürkiyeAvrupa ilişkileri anlatılıyor. savın kanıtlarını bulacaksınız. Manisalı, Türkiye’de yan yana yaşayan iki Türkiye’den söz etmekte ve bunun analizini yapmaktadır. Bu üçüncü kitap, yakın tarihimizdeki karanlık noktaları aydınlatmakta, bugünkü gelişmelere ışık tutmaktadır. Erol Manisalı’ya göre: “Bütünü göremediğimiz zaman yanılma ve gerçekleri görememe olasılığı da artar. Ayrı ayrı, mikro konulara takılıp kalınır. Olayın genel boyutu ve esası kaçar.” İşte bu nedenle her üç kitap da konu ile ilgilenirken, bu konunun büyük sorun içindeki yerinin ne olabileceği anımsatılıyor ve bu bağlantılar kurulmaya çalışılıyor. Kitaplarda, geniş okur kitlesine ulaşabilmek için rahat okunan bir yöntem izlenmiştir. Erol Manisalı, çok değil, çok kısa bir süre öncesine kadar AB hakkındaki görüşleri nedeniyle, “AB karşıtı” keskin görüşü temsil eden bir yazar olarak niteleniErol Manisalı’nın “Hayatım Avrupa” adlı serisinin ilk üç kitabı yordu. Ama AB’nin tutumları ve Truva Yayınları’ndan çıktı... davranışları açıklık kazandıkça, AB’nin Türkiye’de oynadığı rol açık bir biçimde ortaya çıktıkça, Erol İkinci kitabın başlığı Askeri Darİşte bu durumu Erol Manisalı beden Sivil Darbeye adını taşıyor. Manisalı’nın konumu giderek daha “Sessiz darbe” olarak tanımlıyor. Dizinle birlikte 255 sayfalık bu kitapda güçlendi ve saygınlık kazandı. Dik Tantanalı ve silahlı açık darbelerin ta, 1982’den 1995’e kadar geçen 13 duruşu, bıkmadanusanmadan AB ve aksine, gönüllü bir biçimde, Türkiye yıllık bir dönem ele alınmıştır. Gümrük Birliği konusundaki hataları kendisine biçilen yeni elbiseyi giymeHele 1990’lara girerken dünyada ve yanlışları ortaya koyuşu, onu daha yi heyecanla istemektedir. iki kutuplu denge düzeninin değişda güçlendiriyor. Hayatım Avrupa’nın üçüncü kitamesi, “dünyanın en kritik ve en Erol Manisalı’nın Hayatım Avrupa bı, Türkiye’nin Askersiz İşgali: Gümkaygan bölgesinde” yer alan Türkidizisinin diğer kitaplarını içtenlikle rük Birliği adını taşımaktadır. ye’nin nelerden etkilendiği, adım bekliyoruz. Kitapları her kesime, her Bu kitapta Erol Manisalı, Gümrük adım gözler önüne seriliyor. okuyucuya salık veriyoruz. Birliği aracılığı ile TürkiyeAB ilişkiKİT’lerin birer birer elden çıkarılıOrtak Pazar’dan AB’ye, Truva, lerinin götürüldüğü noktayı araştırşı, 1980’li yıllarda Özal’ın İslam dünMayıs 2006; Askeri Darbeden Sivil makta, belgeler kullanarak gerçekleri yası ile Avrupa arasındaki zikzakyılortaya koymaktadır. Darbeye, Truva, Temmuz 2006; Türlarnın öyküsü, 1985’te ise Avrupa’ya Gümrük Birliği nedir? Bunun ekokiye’nin Askersiz İşgali, Truva, Eylül yönelmesi ve bunun nedenleri açık nomik, siyasi, askeri ve kültürel so2006. ? CUMHURİYET KİTAP SAYI bir biçimde gözler önüne seriliyor. 1989’da Türkiye’nin üyelik başvurusu reddedilince, Gümrük Birliği’ne giden yol açılıyordu. 1980’li ve 1990’lı yıllarda devlet bürokrasisinin tavırları, Dışişleri Bakanlığı’nın aldığı “tek yanlı bağlanma” kararları, Devlet Planlama Teşkilatı’nın Gümrük Birliği’ne önce karşı çıkışı, TBMM’nin sessiz kalışı, medyanın belli sermaye çevrelerinin etkisinde kalışı, Avrupa Birilği’ne giriyoruz diye Türkiye’nin sömürgeleştirilmesi, parçalanma yönüne sürüklenişi... Devletin temel kurumlarının bu gidiş karşısında tepki göstermemeleri, tepki gösterenlerin seslerinin kesilmesi. nuçları nelerdir: İşte kitapta başlıca bu konular yetkin bir biçimde işlenmektedir. Erol Manisalı, Türkiye’deki Gümrük Birliği lobisinden de söz etmekte, Gümrük Birliği konusunda T. Özal, S. Demirel, T. Çiller, M. Yılmaz ve M. Karayalçın’ın üstlendiği misyonları açıklamaktadır. Bu lobide hangi iş çevreleri yer almıştır, Abdullah Gül’ün bu lobi içindeki farklı misyonları neler olmuştur? İşte bu ilginç sorular, yanıtlarını bu kitapta bulmaktadır. GÜMRÜK BİRLİĞİ ? 882
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle