Katalog

otopsi yayınları YENI KITAPLAR UĞUR YILOIRIM cKimi, bogılnü, tı,yUıİJ v* pvtd* «rhAiıyU Alpaslan Isıklı yaşam serüvenlni yazdı Uğur Yıldırım TÜRKİYE'DE MİSYONERLİK TÜRKİYE'DE MİSYONERLİK 'Gün Doğmadan önceki anılar 5 Papa 15. Benedictus'un Atatürk'ten isteği • Mustafa KemalVatikan yazışmaları • Atatürk'ün ABD'li Istihbaratçı Teğmcn Robcrt S. Dunn'la görüşmesi • Yüzbaşı Ali Saip'in anılarında Amcrikalı misyonerler • Kuvayi Milliyc'yi tehdit eden Miss Holmes • ABD vatandaşı olmak isteyen Yüzbaşı Mehmet Ali • Genelkurmay, Hıristiyanlık propagandası yapılınca, Amerikalılann goU sahasına cl koydu • Masonların 64 yıl sonra itirafı • BÜAKL) misyonu ve SEV • Istihbarat Raporu: "Atatürkçülüğü kalkan yapan misyonerler" • Protestan kiliselerinin basın sözcüsü: "Bize Turgut Ö/al yardım etti" • Diyarbakır'da Misyonerler, Protestan Kilisesi ve ABD Büyükelçiliği • ABD'de görevli Türk subayın karşılaştığı Hıristiyanlık propagandası • ABD ve İngiltere'nin Türkiye'de "ev kiliseleri" açma kampanyası • İzmir Emniyet Müdürlüğü belgelerinde misyonerlerin "konser oyunu" • Ankara Batıkent te kilise açan Amerikalı, Vietnam gazilerinden: Daniel VVickvvire • Dinlerarası Diyalog: Çok amaçlı emperyalist proje • Fethullah Gülen çevresi Müslümanları ve Hıristiyanlan Hz. Isa'da birltşmeye çağırdı • Adnan üktar da dünyayı kurtaracak mehdiyi ilan etti: H/. İsa! • Ad, soyad, rütbe ve memleketleriyle isim isim Irak'a giden ABD özel kuvvetler'inde askerpapaz birliği • Amâ yurttaşlarımız için New York'tan gönderilen İncirier • Karen Fogg'un Euro'ları misyonerlerin hizmetinde • Korkııt Özal: "Kiliseler açılabilir, buna engel olmak için bir neden yok" • Misyonerlerin dil kursuna giden milletvekilleri • 1 lükümetten AB'ye garanti: Hiçbir kilise kapatıîmayacak. BARIŞ YETKİN KIRILMA NOKTASI 1 Mayis 1977Olayi Banş Yetkın KIRILAAA NOKTASI Alpaslan işıklı'nm 'Cün Doğmadan'ı, pek çok tarihsel ve toplumsal gerçeğin, özel ve derin gözlemlerin, ayrıntılı ve ilginç çözümlemelerin yer aldığı değişik bir anı kitabı. insanı bütünleyen bir kitap da diyebilirsiniz onun için... n Ertuğrul EFEOĞLU Demirel: "13 Eylülgünü duran kan, 11 Eylülgünü niye akıyordu?... Kanlar akıyordu, çünkü Sayın Evren'in Çankaya'ya çıkması gerekiyordu.." demişti. Emperyalizmin Kenan E v r e n ve 12 Ey lül darbecilerine verdiği görevi yerine getirebilmeleri için koşulların olgunlaşması, ortamin elverişli olması, bunun için ise anarşi ve terörün yaygınlaşması, gemi azıya alması gerekiyordu. Kenan Evren'in kendisi bu gerçeği, "Artık vatandaş öyle bir hale gelecekti ki, Lanet olsun, cumhuriyet geleceğine, ne gelirse gelsin, yeter ki sokağa rahat çıkahm, rahat gezelim, rahat ticaret yapalım' diyecekti," sözleriyle itiraf etmişti. Bu süreç, 1 Mayıs 1977 katliamı ile başlamıştı. Başka bir deyişle, 1 Mayıs 1977 olayı, 12 Eylül 1980 darbesini hazırlayan gelişmelerin başlangıcıdır. Türk siyasal yaşamının "Kırılma Noktası"dır. Barış Yetkin bu kitabında yakın tarihimizin bu en karanlık noktasına ışık tutuyor. Nuhungemışı Kultur ve Sanat Urunleri Yayıncılık Rekl Salkım Sogut ?>ok. No: 8 Keskınlpr Is Mrk. Kat: i D. f \ VP İ I C . H d . dan, Ankara, lm ge Kitabevı Yay., Kasım 2002, s.151). Alpaslan Işık lı'nın kendı scriivenini Tıirkiye'nin yakın geçmışiyle bu dcnli ılis,kilendirmesi yapay bir bağıntı kurma kaygısından kaynaklanııııyoı. Onun dünya görüşünü bclırlcycn tarihsel bakış açısı, göıüngeyi daha da genışletıyor ve kitap, Onsoz'ün ardından gelen İ lıkâyenın Başladığı Vadi' böliımüylc şöyle başlıyor: "Dünyanın bilinen ilk cogratya kitabını Strabon yazmıştır. Bu kitap, 'Memleketim Amasya bir vadide kunılmııştıır' cümlesiyle başlar. Bizim hikâyemiz de bu vadide bas.lamış.tır" (s.13).. îjımdi ıle, üçüncü paragraftaki şu sözceyi okııyalım: "[Amasya'da] çocuk, yol bovunca dört bin yıllık bir taıihin değişık tlöııenı lerinden kalan eserlerle konıışa konıışa okuluna gider" (s.l 3). Tarihle konuşa konuşa okuluna giden bu çocuk, Alpaslan lşıkh'dır Ama tarıh le konuşmak Amasyalı her çocuk için mutlu bir kaçınılmazlıktır. "Orada, Hi^ titler, Pontııslar, Selçuklular, ( Knıanlı lar... biraradadır" (s.14). Osmanlı padışahları, 'veliaht şehzade' olarak bu kent te yetiş,mişler, bu kentte valilik yapmı^lar Mustaia Kemal "Milktın lstıklâlını gcne millctın azim ve kararı kıırtaracaktır" (s.l 10) sözıınü bu kenlte söylemi^üı. Bunlar içleri bo^ bııer övünme gerekçesi değildır. Bunun kanıtını, Samir Âmin'in sözlerinde buluyoruz: "Biz Mısırlıların tarihinde, Çiııliler gibi bin yıl sürmüş olan hanedanlar vardır. Bu nedenle, rarihc ve siyasal olayların geli^inıine en az bin yıllık bir zaman göıüngesın de bakma geleneğıne sahıbız" (s.260). tşte bu bakışın pek ço^umuzda derınleşen geleneğiyle, üç kcz okudum Alpaslan Işıklı'nın bu anı kilabını ve yüzlerce nol aldım... Bu kitabı üç kez okumamın ba^ka bir nedeni de, geleneğimizin, "ezilenlerin sa fında olmayı gercktirmesi"ndeııdir (s. 15). Bunu Alpaslan l^ıkh'ya öğreten tarih hocaları olmuştıır Amasya'da. O da, gene çogumuzun yaradılı^ındaki bu tarihsel itkinin de etkisiyle, hep ezilenle rin yanında yer almiş, Ankara Llnıversite si Siyasal Bilgıler Fakultesı'ndekı kariyerini emekçilerin, sömürülcnlerin kıırtuluşu için gerekli gördüğii scndikalaşma alanında sürdürmüştiir Bu çabalar sır.ı sında kendisi de acı deneyimler yaşami!), sıkıntl ve giiçlük içinde yıllar geçiımıştir Başına gelen haksızlıklar, d.ıha do^rusıı kendisine yoncltilcn bilinçli saldırılar, di lim söylemeye varmıyor ama, onu da uzunca bir dönem 'ezilenlerin safında' yaşamaya itmiştir. Onun bu yıllara ilişkir tanıklıklarını ve duyumsamış olduklarını kendi ağzından öğrenmek isredım. Çünkü ben de 19781981 arasındaki yıllârda K İ T A P SAYI 7, A ılu Istanbut lpaslan lşıklı'nın Gün Doğtnadan başlıkh anı kitabı 2002 Kasımı'nda yayımlanmıştır. Bu kitabı 2003 Şubaiı'nda, 2003 Haziranı'nda ve 2004 Kasımı'nda oku dunı. Bir anı kitabını üç kcz okumuş olnıamın tcmcl ncdcııini ^öylc açıklayabilirim: Alpaslan lijiklı 1%0'h, 1970'li ve 1980'li yılları gerçek anlamcla 'içcrden' yaşamış savaşımcı bir Kcmalist aydındır. Bu yüz (Jeıı, onun bu yılları nasıl algılayıp yorıımladığını görmek, o yıllara onun yanında, onun kılavuzluguyla bcn dc tanık olmak istcdim. Çiinkü Işıklı da bu yıllar ile kendi hireysel serüveni arasında bir koşutluk kurarak anlatıyor Türkiye'nin toplumsal ve siyasal devinimini: "27 Mayıs'ta asistan, 12 Mart'ta doçent olmuştum; 12 Eyliil'de de prolesör ve aynı za manda 1402'lik oldum" (Gün Doğma SAYFA 18 C U M H U R İ Y E T