25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Tahsin Yücelin önemli yapıtı 'Vatandaş' Fransızcada 'Kafka isi bir roman' Tahsin Yücelin "Vatandaş "ı, Nisan 2004 sonunda No6mi Cingözün güzel çevirisiyle Le Rocher Yayınevince özgün adıyla yayımlandı. Fransız basınında kitapla ilgili birçok yazı yayımlandı. Yücelin bu ilginç kitabını bir kez daha gündeme getirmek için ilginç bir fırsat olduğunu düşünüyoruz bu çevirinin. Bu sayfada Fransız basınında kitapla ilgili çıkan yazılardan yaptığımız bir derlemeyi sunuyoruz. (.. .(Vatandaş kimi yönleriyle Kafka işi bir roman, bizim bildiğimiz kadarıyla çağdaş Türk ürünlerindcn ayrılıyor. Çekingen bir küçiik memur, Şaban Baş, göz kamaştırıcı nişanhsınca terk edilir. Onu hiç istemeden oturduğu odanın çirkin vc yaşlı sahibesiyle aldatmaktadır. Bu silik Şaban Baş acısını dile getirmek ve öç almak için girdiği tüm tuvaletlerin duvarlarını şiirlerle doldurur. Bir süre sonra kendine söylensel Volkan Taş adını vererek ikinci bir kimlik cdinir. Şiirler birbirini izledikçe genel tuvaletlerin nice okuru için gizemli Vatandaş olur. Çalıştığı yerin yöneticileri, yetkililer, iş arkadaşlan ve daha niceleri kim olduğunu merak edip dururlar... Aynı zamanda hem ruhbilimsel, hcm siyasal bir nitelik taşryan bu roman ikili bir hava yaratır; Kahramanın kapanımı söz konusu olduğu zaman bunaltıci, Türkiye söz konusu olduğu zaman yerici bir hava. Tahsin Yücel bunlara bir de roman üzerine düşünceyi katar. Bu da ilk sayfaları oldukça zorlaştırır. Bu sayfalar aşıldıktan sonra roman çarkı korkunç bir biçimde işlemeye başlar. J.M. M., "La Subversıon par les toilettes". Livres Hebdo, 9 .4. 2004. ••* Vatandaş başkaldınsını Istanbul olabilecek bir kentin genel tuvaJetlerine boşaltır. Normal olarak yalnızca bedensel boşalım için yapılmış bu yerlere duvarlarını taşlama sayfalan gibi kullanarakbilinçlerin boşalımını getirir. Zaman zaman, bu yerlere geçici olarak uğrayanJarla tartışmalar olur, tuvaletler olmayacak forumlara dönüşür. Çünkü Vatandaş bu "mağaralar"ı siyasal tartışma alanlarına dönüştürür. Kurnaz bir polis diktatörlüğünün gittikçe ilerlediği bir ülkede yergi uygulaması için tanım gereği kapalı olan bu sığınaktan daha uygun yer mi olur? Vatandaş kitaplara ve bunları yayımlatmak için eleştirilerini içine atan ve iistü kapalı bir biçimde düzenin adamı olmak zorunda kalan yaSAYFA 14 zarlara karşı da uzlaşmaz bir tutumu benimser. Kendi deneyimini anlatmak için genel ayakyollarında geliştirilmiş yapıtının geçiciliğine denk düşen bir yol seçer; yazmaz, konuşur. Alkolden destek alan ve yazdıklarıyla aynı türden taşlama kıvılcımlarıyla gelişen uzun bir monolog içinde, karşısındaki kişiye benzersiz başkaldırmış yazar yazgısını anlatır. Bu soluk soluğa söylem alışılmışa aykırı bir gerçeği yeniden kurar, bu okumayı tedirgin edici olduğu kadar da haz verici bir serüvene dönüştüren fantastik bir gariplikle kuşatılmış olarak. P. DE. S., "Petit coin de revolte", A nous Paris, 1925. 4. 2004 Bir adam, ta içinden, kahvede rastlanan seçkin bir yazara seslenir. Karşısındakinin övünç nedenini alaya alır, kendisinin yapıt yayımlamayı yadsımasını, gölgede kalmayı seçen sanatçı konumunu öne çıkarır. Başarısız bir kişinin kıskançlık belirtüeri mi? Bulanık sözleri yavaş yavaş aydınlanır. Ayakyollarının sanatçısı olduğunu, bu genel yerlerde Vatandaş ünzasıyla yazılar yazdığını söyler, sayıları gittikçe artan ve yazılarına bayılan okurlar için canlı bir söylen durumuna geldiğini ilcri sürer. Yoksul bir dul kadının oğlu, güzel nişanlısını çirkin ve şişman bir kadınla aldatan küçük bir memurdur, tuvalet duvarlarına yazılar yazmaya utancından arınmak için başlamıştır. Sonra patronunu gülünç düşüren metinler yazar, bilinmedik bir adamla karşılıklı bir yazı ve aşağılama savaşına girişir. Vatandaş'ın kendini doğrulaması geliştikçe, sanatçının ve insan özgürlüğünün bir eğretiiemesi olarak tüm yaşamı serilir önümüze. Çılgın davranışını, karşı durulmaz yazma hastalığını açıklamak için yavaş yavaş belirti demetleri bulur. Bu işin altında, yoksul bir çocukken, şimdi yüzünü bile anunsamadığı bir kunduracı kendisine bir çift kırmızı yemeni verdiği zaman yüklenümiş bir borç bulduğuna inanır. " Yıllar yılı, bilinmedik insanlara seslenirken, [....] bu borcu ödemeye çalıştım." Balzac'tan Queneau'ya, Fransız yazınının yonılmak bilmez çevirmeni olarak, Tahsin Yücel, yerinde bir dönüşle, bu şaşırtıcı Vatandaş'la Fransız okurlar için ilk kez ulaşılır olmakta. Metin, özenli ve zengin, her türlü yaratıcının ortadan silinişi ve yazarların dünyasının kuru gürültüsü üzerine bir düşünce, "Gerçek sanat TAHSİN YÜCEL Vatandaş asalak söylemlere son vermektir", der. Kitap kapatıldığı zaman bir soru kalır insanın kafasında: Başıboş bir adamın sabuklamalı bir gevezeliği mi söz konusu, yoksa yitip gitmeye yargılı, bilinmedik başyapıtlar yazmış bir adamın hem izlence, hem vasiyet biçiminde bir söylemi mi? Tahsin Yücel, kitap içinde, kahramanına izleri karıştıran ve soruyu yanıtsız bırakan sözler söyletmiş: "Insanlann yalnız kendilerine söyleyebildikleri yalanlar kendileri için ekmek kadar gereklidir"... C.lemence Boulouque, "Monologue d'un artiste des toilettes", Ltre, Mayıs 2004. *•• Evet, bu Türk bir bilgin. Tahsin Yücel, yazın doktoru, Greimas'ın öğrencisi ve izleyicisi, tstanbul'da Fransız dili ve edebiyatı profesörü olarak dilbilim ve yapısal anlambilim esinli son derece bilimsel birçok yapıt yayımlamış. Sıkı bir Fransızca tutkunu olarak da birçok Fransız yazarını Türkçeye çevirmiş. (....) Ama bu yazın elçisinin parmağında bir marifet daha var: Roman. Türkiye'de, Yaşar Kemal, Orhan Pamuk ya da Nedim Gürsel'in yanında kitapçı vitrinlerinde boy cöstermekte. Işte şu şaşınıcı Vatandaş, kendisininkine katlanamaz olduğundan, ne pahasına olursa olsun kabuk değiştirmek isteyen silik mcmurun öyküsü. Âdı Şaban Baş, biraz fazla içer. Sokaklarda duvarları sıyırarak yüriir. Kendini sevimsiz bulur. Yalnız, gösterişsiz ve meteliksizdir. Bir nişanlısı vardır, onu da soğan kokan ev sahibesiyle aldatır. Kısacası, Şaban Baş tam anlamıyla bir niteliksiz adamdır. Sonunda, derin sıradanlığından arınmak için bir ötekiben yaratmaya karar verip Vatandaş adını alır. Bu takma adla eski düşünü gerçekleştirecektir: Yazar olmak. Herhangi bir yazar da değil. Bir avuç tebeşirle genel tuvaletlerin duvarlarını karalayıp duracak olan çok özel bir yazar... Önce biraz kem küm eder, sonra gerçek yazı gelir. Patronlara, kokuşmuşlara, operet sanatçüarına, salon romancılarına, kötü politikacılara karşı'taşlamalarla dolu. Böylece Şaban Baş, öteki adıyla Vatandaş, tuvaletlerin virtüözü, helaların demiurgosu, hiç mi hiç bilinmeyen bir yazın türünün, yüznumara yazılarının yaratıcısı olacaktır. Alaturka yüznumaranın elbette. Kendisi için mahkeme salonu, günah çıkarma yeri, yazma atölyesi işi gören bu sessiz işliklerde şaşırtıcı bir rahatlama biçimi. Tahsin Yücel'in kah •Ruhblllmsel, hem siyasal bir nltellk ta$ıyan bu roman İkili bir hava yaratır Kahramanın kapanımı söz konusu olduğu zaman bunaıtıcı. Turkiye söz konusu olduğu zaman yerici bir hava. Tahsin Yucel bunlara bir de roman üzerine düşünceyi katar. Bu da ilk sayfalan oldukça zorlaştırır. BU sayfalar asıidıktan sonra roman carkı korkunc bir biçimde işlemeye baslar." (J.M. M., "La Subverslon par les toilettes", Livres HebdO, 9 A. 2004.) C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 757
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle