23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

tiıılıısü, sanki biraz kobuna kimsenin gıkı çıknıı sömiırdii gibi olurdu. mıyor. Böyle bir toplumBıına karşın onların yada insamn umutsıızkığa şamından dıpdıri, ycni kapılmamaM cok zor. Antarihsel öykulcr dc çıkacak bu roman, bir könlabileceğini düs.ünuyotümscrlik aşılamak için rum. yazılmadı. Bıına dikkat çekip, "Hey arkada^, ha Bekir Engız, karnı lin budıır, kafanı kaldır Gül'e hakuzlık elmedı etrafına bak; gerckiyorsa mi? Evi bırlikte terk edebaşkaldır! " demek için mezler, kendılerıne başka yazıldı. Dibe vuruş, tekbir dünya kuramazlar raryüzeye çıkışın başlanmıydu gıç noktasıdır. Bu unutul Belki öylesi de olabimamalı. lirdi ama Bekir'in affcdici olmayan bir yanı var. Ferzande de çok tlginç Gül'iın, bir mollayla evbir kişılık. Bir halk ınsalenip eve kapanmış ve nt. Onu tanıdıntz mı? dinci bir ya^ama kendini Çok canlı, çok da yenne kapatmaya razı olmuş kıoturmuş. însanın ıçini zıyla hâlâ göriişüyor olburkan bir sahtciliği var masını; oğulları Öz Ferzande tipini oluşgür'ün çeksenet işi yaptururken, Van'da bulunmasını ve en sonunda kaduğum yıllarda bize sevçırdıkları bir çocıığıı ongiyle yaklaşan, evini barfara bırakmak istemesini kını açan, ne bileyim bir falan hoşgörmcsini bapazar günü sobayı yaktığışlayamıyor. Onu burarıp kazan kazan su kayda annelik duygularına natıp, "Hocalar gelin yenik düştüğünü biliyor. banyo yapın; sizin lojmaRoman, her şeyden Bıı, romanua böyle açık nınız önce sağlam ve geniş güzel ısınmıyor," diyen açık ifade cdilmiyor belinsanlardan yola çaplı bir kurgu ki ama sezdiriliyor. Gül, çıktım. Fi tarihinde Bagerektiriyor. onu tümüyle Bekir'in yanıntı'ya sürülmüş bir Temur da değil. Gül, zaten inAğa vardı örneğin. Çıkan kurarken temelden sanlar karşısında adeta arsonucu dönüp yine köçatıya en küçük bir yok' gibi Ezik ve içedöyünde yaşamaya ba^laaksama olmaması mıştı. Eski topraklarını nük kişiliğiyle yaşamı süşart. Yoksa çürük bir geri alabilmek için mahrüklemek zorunda olan, yapı çıkar ortaya; o kemelerle uğraşıp duruiçli biri. Çocuklarına yordu. îlgimi çekmişti. yaklaşımı da sevgi sınırda okur taraf ından Ona buna zulmeden, İarını aşmayınca ve bir hemen fark edlllr. tavıra dönüşmeyince Behart zort eden bir "ağa" kir ne denli üzülse, onu değildi. Daha doğrusu hep düşünse de, öbiir safta görüyor. Bel"ağa" gibi davranan biri değildi. Mazki bir haksızlık bu. Ama roman da zaten lum, mütevekkil bir insandı. Güleryiizbir sürü haksızlıkla örülü gelişmeleri içer lüydü. Onca boğuşmaya karşın herkesmiyor mu? Hayatın kendisi de öyle dele senli benliydi. Dorutay'da (Taşruğil mi? mi'de) arada bir konuk olduğumuz Hü Bekir Engiz nereye kadar kaçacak? seyin Bey vardı örneğin. Daha nice altın Gül'le yaşamsal benzerlikleri de ılginç devürekli insan var oralarda. O güzel insanğil mi? lkisi de yuvadan atılmış kuşlar giların yüzünü, o güzel emeklerinin ve yüreklerinin hakkı için, insancıllıklarının naçiz bir karşılığı olsun diye onları Fer Bekir ve Gül, yaşamlarında ayrı bizande'yleyansıttım romanıma. Böyle deçimlerde yalnızlaşmış ama gerçekten yalğerlendirmeniz beni sevindirdi. Bugün, nızlaşmış! insanlar. Birbirlerine dayanDana ve hiç tanımadıkları nice insana sofmak zorunda olduklarını düşünerek buralarını açmış, altlarına yatak serip kogüne gelmi^ler. Bekir'in, koca bir ömrün nuk etmiş gönül zengini o insanlarımızı ardından yaşadığı düş kırıklığı olmasa, Ferzande'de özetlemiş olmaktan gerçekbu dayanışma birlikteliği yine sürecek. ten mutluyum.. Işte o düş kırıklığı ve ıımut bağladığı her şeyin tersyüz oluşıı, Bekir'i çileden çıkaDİLİ YAŞATANLAR... rıyor. Bekir nereye kadar kaçacak? Romanın sonundaki gidişi aslında onun ha Roman özel bir dil gerektiriyor mu? bercisi gibi: Belki de sonsuza kadar... Sizin aydınlık bir anlatımımz var l'ürkçe böylesine güzel mıymis dedirtiyor. BuDECER VE AHLAK EROZYONU na naşıl ulaştınız? Önce halka kulak verdim. Halk, Toplumun dayattıkları, insamn içinde yaşayart değerlerını silip süpü'rü'yor. En Türkçeyi parıl parıl parlatarak yaşattyor. Bir de büyük yazarlar, şairler. Omer Seyyakmlanmız bile bu konuda anlayıssızfettin'den Reşat Nuri'ye, Sait Faik'ten Kendi yanlış değerlerıni yücelterek insam ınsan yapan değerlerı hiçlıyorlar. Hiç Halikarnas Balıkçısı'na, Füruzan'dan Selim îleri'ye, Nâzım Hikmet'ten Dağlarmi umut yok? Roman sanki böyle bir duyca'ya, CahitKülebi'denMetinAltıok'a... gu veriyor. edebiyatımızda öyle bir Türkçe tatlar ser Ülkemizdeki toplumsal, ekonomik gilemesi var ki, i§ almasını bilmeye kalıve siyasal gelişmeler, büyük bir değer ve yor. Ben dilimi şairlerimiz ve yazarlarıahlak erozyonuyla karşı karşıya olduğumızla bin kat daha sevdim. Zaten dili de muzu gösteriyor. Birey, birey olarak kenyaşatacak olan yine onlardır: En kuydudini bulamamış. Toplumsal bir yaratık ta bir yerde Türkçe'yi ılık ılık akıtan halkolarak ne yapacağım bilmiyor. Bir, sürü tan insanlar ile dil bilincinin ustaları olan psikolojisiyle savrulup duruyor. Değersanatçılar. Bu yolda aldığım mesafe beni yargıları da tepetaklak olunca, her şeyi gerçekten sevindiriyor. onun için daha kendi çıkarına gore yapmayı yeğ görüçok yazmalıyım, daha çok... yor. Utanma duygusunu bir kenara itilmiş. Herkes birbirini çiğniyor. Çalan çır Roman yazmayı sürdürecek misiniz? pan, alıp kaçan bunıın hesabını vermeAklınızda yeni bir konu başladı mı? diği için hırsızlık, asalet payesi gibi algı Yakın dostlarıma zaman zaman, lanrnaya başlanmış. Belki de bu ileri gö"Kendimi rumancı sanmaya başladım" rüşlülük... Çiınkiı, dünkü, evvelki giindiye espri yapiyorum. Şaka değil, ikinci kü büyük zenginlikler oylesi hırsızlıklarromanın konusunu saptadım. Şimdi dan doğmadı mı? Bireysel onur kalmaonu çatmaya çalışıyorum. Bu yaz yazayınca, topkım.sal ve giderek de ulusal bileceğimi umuyorum ama biraz da onur kalmıyor. Bııgün Tiırkiye, bir uçtan araştırma gercktiren bir konu. Bu arada bir uca ona bıına peşkeş çckilen değer"Beni yaz!" deyip duran öyküler var. leriyle yağmalanıyor, elden çıkarılıyor; Bakalım... • C U M H U R İ Y E T K İ T A P MÜJDAT GEZEN Meşhur Yenikapı Cinayeti "Bu Kitaptaki Gerçekler Tamamıyla Yalan, Yalanlar Tamamıyla Gerçek..." 1960'ların FatihYenikapısı'nda yaşayan 1920 yaşlarındaki tiyatrocu üç gencin bir cinayetle sınanan sağlam dostlukları... REFİK ERDURAN Refik Erduran Neşe'nin Şarkıları Refik Erduran'dan bir olay roman ve bir gerçekçi teşhis daha: Çevresinin ve kocasının baskısı altında silik bir yaşam süren Neşe, geçirdiği ani değişimle tüm kalıplara başkaldıran bambaşka bir insan olacaktır. Neşe'nin Sarkıları FUNDA KALAYCIOĞLU Yüz Yılın Masalı Bir Çerkez Beyi'nin deli dolu kızı olan Nüveyre, Osmanlı imparatorluğu'nun son döneminde, büyük zenginlikleri olduğu kadar zorlu acıları da yaşadı. 'Yüz Yılın Masalı', Nüveyre Menemencioğlu'nun yaşamöyküsüdür. Nüveyre ÖZDE ÜNKAN ÖZDE ÜNKAN Alazda 1400'lü yıllarda Bursa'da bir Bey kızıdır Gülefsa. Sevdiği adamın, ona olan aşkı yüzünden işkence görmesine dayanamaz ve kendini öldürür. Ama ruhu bu dünyadan M kurtulamaz, bir hamamda yüzyıllarca tutsak kalır, tâ ki Müge onu fark edene dek... REMZİ KlTABEVÎ SAYFA 13 S AY I 7 39
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle