25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

vitrın Köy Enstitülü Delikanlı/Ftfjbr Baykurt/Papırüs Yaytnevi/351 v Fakir Baykurt, 65 yaşına kadar olan yaşamını bölüm bölüm yazdı. Pck çok olayı, ınsanı özenle anlattı. lilîiii] Acısıyla tatlısıyla bir nehir roman çıktı ortaya. Yazınımızda örneği az. Alçaköy'de, o yüksek göklerin altında doğan, yoksulluk yüzünden köyün sığınnı sıpasını güden çocuk, cvlerindc bir tek kitap olmadığı, anası babası okuma yazma bilmcdigi lıalde nasıl ünlü bir öğrctmcn; yapıllaıı sahneye, perdeye aktarılan, yabancı dillere çevrilen bir yazar oldu? () öğretmen, o yazar nasıl çalıştı, savaştı? l'akir Baykurt dpğruları ve yanlışlanvla birlikte hepsini ortaya serdi. Özelliklc yoksul halk çocukları, gençler, bunları sabırla okumalı. Bulacakları "öğrenceler' olabilir. Tutanhamon Cinayeti/B«£ hrter/Çeviren: Oimart Akınhay/Alfa Basım Yayın/313 s. "Bundan üç bin yıl önce işlcnmiş bir cinayctin izini sürmek ve gerçeğe ulaşmak mümkün olabilir miP" Unlü MısırBilimci, paleopatoloji Tutanhamon ıızmanı Bob Brier bunun mümkün CinayetimHi olduğunu kanıtlıyor. Ileri teknolojinin olanaklanyla derlenen bilgilcri ve tarihscl ayrıntıları buluşturan yazar Bob Brier, aynı zamanda gcnç kral Tutanhamon'un katledil mesiyle sonuçlanan dinsel dönüşümlerin ve sıyasal entrikaların öyküsünü aydınlatıyor. Antik cşya vekemik kalıntılarına hayatı üfleyerek traiik olaylann iç bağlantılarına ulaşıyor. Giderek artık kralın mumyalanmış cesedinin kadntıları üzerindc günün teknoloiisiyle test edilcbilecek bir gerçeğe ilişkin tüm sırlan aktarıyor. 3000 yıllık bu gizemli hikâye, okuyucuyu Mısır'ın merak uyandıran cgzotik dünyasına taşıyor. Tütanhamon'un yeni yetme bir aşkı, dinsel görüşlere karsı çıkışı, tarihin Onvelci yeniden yazımı bu yapıtta birleşiyor. Bu arada, dehsete düşmüş kraliçenin umutsuz yalvarışlarına tanıklık ediyor, genç firavunun cntrikalarla dolu kaderine büyük Dİr sempati gösterme riskiyle karşı karşıya kalıyorsunuz. Kafkasya Hai\flan/Alxandre Gngorıantı/Çevıren: Doğan Yurdakul/Sabah Kıtaplan/223 ı. Çeçen kökenli araştırmacı yazar Grigoriantz, daha önce, bölge ile ilgili pek çok tarihi ve etnografik cser yayınlamış. Elimizdeki kitabında yalnızca Kafkas sıradağlarının dağlı halklarını ele almış ve kendi anlatımıyla, onların ruhunu sergilemeye, hatta daha doğlu bir deyişle, onların ruhsal yanısını kavramaya çalışmış. Kafkas nalkları arasında, köken, dil, inanç ve din itibarıyla ayrılıklara ve son iki yüzyıİdaki siyasi yön farklılıklarına rağmen, eerçek birbirlik var.. Kitapta, bir yandan, bu birliği oluşturan nedenlerin başında gelen gelenek ve toplumsal yaşam koşullarının benzerliklerini ve kendine özgü ilginç yanlarını görüyoruz. Öte yandan da, Rus işgali teması önünde tarihi sentezi incelerken, çok eski çağlardan beri Batı'dan gelen isgalcilere karşı oluşan ortak yazgının bugünkü halk hareketlerini derinden derine nasıl etkilediğini anlıyoruz. Nüfusumuzun önemli bir çoğunluğunun köken itibarıyla bağlı bulunduğu bu 'sihirli dağ'ın insanlarını, yetkin bir yazarın zengin belgelere dayanan bu araştırmasıyla tanımak, bölgcdeki gelişmeleri farklı bir gözle de ğerlendirmemize yardımcı olacak. Alganistan/Escdullah Oğuz/Cep Kitaplan/269 s. Türkmenistan (Cep Kitapları, 1996) başlıklı eserin de yazarı olan gazeteci Esedullah Oğuz, anavatanı Afganistan'ın 19. yüzyılda Rusya ilc Britanya Imparatorlu6u arasındaki "Büyük Oyun"la başlayan ve günümüze kadar süren dış müdahaleler ve iç çatışmalar tarihini kısaca anlatıyor. Deöişik biçimlerde günümüze dek sürecelen bu senaryoda süper güçler Pakistan, Iran, Suuai Arabistan, Hindistan gibi bölgesel müttefiklerin CUMHURİYET KİTAP SAYI 502 ııer aracılığıyla, kcndi çıkarlanna hizmet euen taraflara milyarlarca dolar değerinde yardım akıtırken; farklı etnik gruplara mensup oldııgu haldc bir arada yaşayabilen Türkmenler, Özbekler, Peştunlar ve diğerlcri yüz yıldan uzun süredir devam edegelen dış baskılardan vc iç çatışmalardan kurtulamamı^tır. Filler tepisirken ezilenin daima karıncalar olduğu özdeyişini hatırlatan bu oyunun son sahnesinde; Suudilerin parası ve Pakistan'ın lojistik ve askeri dcsteöiyle, bavaştan bıkmış bir halkın da beklentilerini kullanarak, ülkenin önemli bir bölümüne hâkim olup, "saf lslam" devleti fantezilerini zorbalıkla yürütmeye çalışan Taliban başrolü oynamakta. Sabah Rüzgârı/KeAd Çamuroğlu/Ont Yayınevı/125 s "Tann'yı rıer yeri, her seyi ve herkesi işgal edecek şekilde tanımlayabilirsini/... Tapar ve karijilığını alırsınız, ıtaat eder ve güvenli bir hayat yaşarsınız. Zaten alı^ık olduğunuz, her yerde her zaman yaptıgınız bir seydir bu. Yeter ki O'nu erek eainmeye kalkışmayın... Yaratıcılığı erek edinmek demektir bu. Her işe O'nun adıyla başlıyabilirsıniz... Rahman ve Rahim olmaya kalkmadıkça. Işte Nesimi'nin "hatası" buvdu. Her Rahim'in ötekine gebe olabilcceği ve ötekini istemeyen bir dünyada yaşamak" diyor Reha Çamuroglu. îzmir Mozaiğinde Belirgin Taşlar/Mclıh Gürsoy/Kendı Yayım/486 s. Kentleri kent yapan, orada yaşaİZMİA MOZAİâlNDE yan, oraya hizmet veren insanıarBÎIİRGİN TASUR dır. Kentler bu insanlar sayesinde gelisir, kendilerine has kültürel özeıliklerini kazanırlar. Ama özellikle yeni kuşaklar şehrin gelişmesine katlada bulunmuş belirgin portreler hakkında genelliklc pek az bilgi sahibidirler. Melin Gürsoy'un üç yıllık çahşmasının ürünü olan bu kitabı, 196O'lı yıllardan sonra Izmir'e hizmet vermiş 250'ye yakın kişinin hayat hikâyesini bir araya getiren bir bclgesel olarak işte bu boşluğu doldıırmayı, bilgi cksikliğini gidermeyi amaçhyor. Izmir'de görev yapmış valiler, belcdiye başkanları, ordu komutanları, konsoloslar, öğretim görevlileri ve işadamlan... Hepsi de kentin yakın tarihinde hizmetleriyle öne çıkmıs kişiler. Melih Giirsoy kendi hayat hikâyesi içinde, DU kişilerle taniijmahinı, dostluklarını ve yaptığı yüzyüze göıüşme ve yazışmalarla bir araya getirdiöi hayat hikâyelerini anlatıyor. lzmir Mozaiğinde Belirgin Taşlar bu güzel kentin zengin insan mozaiği konusunda önemli bir kaynak oluştracaktır bugünün Izmirlilerine ve gelecek kuşaklara... Ideoloji/DatW McLellan/Çeviren: Ercütnent Özkaya/Doruk Yayımcıltk/1261. "Ideoloji tüm sosyal bilimlerin en belirsiz kavramı; çünkü en temel fikirlerimizin dayanaklarını vc gcçerliliklerini sorgular. Bazı istisnalara rağmen ideoloji kelim esi asağılayıcı çağnşımlarla yüklüuür. lueoloji nadiren bizim, ama çoğunlukla ötekinin (başkasının) duşüncesidir. Kendi düŞÜncemizin ideolojik olabileceği ise, en dcğerli kavrayışlarımızın temellerini hiç hoşumuza gitmeyecek biçimde daha kaygan bir zemine oturtacağından korkarak, neredeyse içgüdüsel olarak karşı çıktığımız bir önerme. Ideolojiye yönelik her sorgulama, ideoloji hakkındaki tüm görüşjerin kendilerinin de ideolojik olduğu şeklindeki talihsiz çıkarsamadan kaçınmayı daha da güçleştirir. Marksizme göre ideoloji bir üretim tarzı içerisindeki insanlar arasındaki ilışkileri ve bizatihi koşullarını yaşadıkları tarzı ifade eder. tdeolojinin temel yapısı bireylerden başlayarak bütün toplumun özgür olduğuna ınanması. Birey ideolojiyi herhangi bir otoriteye boyun egmeyi özgürce kabul ederek ve böylece de günlük yaşam içerisindc "ötcki" insanlarla ve tarihsel vc mevcut üretim ilişkileri içerisinde tüm özgürlüklerinden farkında olmadan fcragat ctmiş bağımlı bir varlık olarak yaşar" diyor David McLelıan. tşletmede Bütünsel Kaiite/Yoshio Kondo/Çevıren • Ay\e Bilgc Dtclelı/Mess Yayın/247 s Japon şirketlerinde uygulanan kalite yönetiminin başlıca özelligi bütün çalışanların süreçlere katıl ması. Kalite yönetiminin bu türü ilk kez Japonya'da ortaya çıkmış ve îşletmede Bütünsel Kalite olarak adlandırılmış. Japon kalite yönetimi kırk yılı aşkın bir süredir gösterdiği aralıksız çabalarla bugünkü duzcyine ulaşmış ve kaliteyi devrimcileştirmedc vc şirket kültürü ve yanısını iyileştirmede sağladığı benzersiz kazanımlarla DÜtün dünyada çok çeşitli sektörlerden kuruluşların ilgisini çckmiş. Dr. Yosnio Kondo, elimizdekı kitabında Japon kalite yönetiminin felsefesini, arkaplanını ve gclişim dinamiklerini kapsamlı bir şekilde gözler önüne sermekte ve bunun rekabet gücünü arttırmada, toplumsal sorumluluklarını yerine getirmede ve çalışanların yaratıcılık ve motivasyonunu yükseltmede şırketlere sağladığı yararları açıklamakta. İshtAJOnal Kutlar/Yapı Kredı Yayınları/72 s. 1995 yılında The Marmara Ote li'nın pastanesınde otururken patlayan bir bomba sonucu, erken kaybettiğimız, çok yönlü bir kültür adamı olan yazarsenarist Onat Kutlar'ın 20 yaşındayken yazdıöı ve yayınladığı tshak, kısa, ama birbirinden çarpıcı ve etkileyici dokuz "büyük' öykünün yer aldığı bir kitap, değeri yeterince bilinmeyen bir başyapıt. Kül Kuşları, Horozlar, Çatı, Yunus, Kediler, At Cambazları, Dördüncü, Hadi ve Ishak; yazıldığı dönemde var olan edebiyatı fazlasıyla aşan, şaşırtıcı öyküler oldu. Gü neydoğu'nun birçok kültürün içıne sızdığı atmosferini yalın, rakat bir biçimde hissettiren, alışılmamış bir kurgulama yeteneğinin, sıradan görünen insanların sanılandan çok daha derin ruh dünyalarına yönelik, şaşırtıcı, öykünün akışı içinde adeta kendiliğinden yapı lan çözümlemelerin dikkate değer olduğu, her türlü klişeden uzak bu öyküleri Onat Kutlar yirmili yaşlarındayken yazmış. Unutulmuş Kent ve Çeviri Şiirler/O«a/ Kutlar/Yapı Kredı Yayınlart/162 s. "Unutulmuş Kent ve Çeviri Şiirlcr" kitabı Onat Kutlar'ın hem kendi şiirinin hem de dünya şiirindeki yolculugunun manzaralarını taşıyor. Çeviri Şiirler bölümü, Çağdaş Iran şiirinin güçlü temsilcilerinden Furuö'un şiirleriyle açılır. Sonsuz Günbatımı adını verdikleri bu kitabı Celal I loşrovşahı ıle birlikte çevirmişler. Ovidius'tan Paz'a adlı ikinci bölümünde ise dünya şiirinin güçlü pekçok ismi yer alır. Kitabın başına yazdığı önsözue hnis Batur, Onat Kutlar'ı "Kırık Ofkeli bir lir" olarak tanımlıyor. Ve devam ediyor: Kutlar'ın dramatik, erken, isyan uyandıran ölümünün bir kavşağa denk geldiğini bilen bir avuç insandan biri sayılırım: Yeniden yazma uğraşını ana eksenine alma kararını vereli çok olmamıştı. (...) Gene de, Onat Kutlar'ın şiiri, içdünyasının ve duyarlık cephesinin ışığını olanca gücüyle yansıtıyor bu toplamda. Şiirsel mimarisinın anahatları, yol kesintiye uğramasa, nangi el değmemiş beldelere sefer düzenleyeceğinin işaretlerini taVoltaire ve Ayduuunma/Servcr Tantlli/Adam Yayınlan/255 s. Voltaire'i duymamış olamazsımz. Candide'dcn başlayarak, onun kimi eserlerini okumuşsunuzdur da belki. I lele şu sözlerini mutlaka hatırlayacaksımz: "Söylediklerinizin hiçbirinde sizinle aynı düşüncede değilim; ancak, onları söyleme hakkınızı ölünceye defiin savunacaöım." Voltaire'in, bir çağa adını veren, XVIII. yüzyılın bu büyük Fransız düşünür ve yazarının, o çok boyutlu eserinden günümüze lcalan mesaj ne? Şu: Başta inanç ve fikir özgürlüğü olmak üzere, özgürlükler SAYFA 21
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle