19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HATİCE TUNCER İkinci Ergenekon davasõnõn dünkü oturumu gerilimli başladõ. “Bizi neden burada tutuyor- sunuz, çekilmenizi istiyorum” diye bağõran tutuklu sanõk Türk Metal Sendikasõ Genel Başkanõ Mustafa Özbek salondan atõldõ. Gazetemiz yazarõ Mustafa Bal- bay ise “Hukuku taksit taksit, cezayı peşin veriyorsunuz” de- di. Tuncay Özkan, Balbay, Öz- bek ve Emcet Olcaytu’nun he- yetin çekilme talepleri üzerine he- yet başkanõ Hasan Hüseyin Öze- se, “çekilme için gerekli yasal şartların olmadığını” belirtti. İstanbul 13. Ağõr Ceza Mah- kemesi tarafõndan görülen dava- nõn 78. duruşmasõnda heyete Baş- kan Köksal Şengün’ün yõllõk izinde olmasõ nedeniyle Hâkim Hasan Hüseyin Özese başkanlõk etti. Özese, savunmasõna devam etmesi için tutuklu sanõk Neriman Aydın’õ kürsüye çağõrdõğõ sõrada tutuklu sanõk eski Türk Metal Sendikasõ Başkanõ Özbek söz alarak 20 aydõr tutuklu bulundu- ğunu, sorgusunun yapõlmadõğõnõ anlattõ. “Mektuplarla, gizli ta- nıklarla tutukladınız. Hangi hakla beni burada tutuyorsu- nuz” diye soran Özbek, Öze- se’nin uyarõsõna karşõn, yükselen söz tonuyla “Bizi burada neden tutuyorsunuz? Size güvenimiz yok. Çekilmenizi istiyorum” dedi. Giderek sinirlenen Özbek, “Tiyatro gibi, mahkemeden çık- tı burası” diye bağõrmaya başla- dõ. Özese’nin, Özbek’in salondan çõkartõlmasõ talimatõ üzerine, ba- zõ sanõklar salonu terk etti. Balbay, duruşmalar yapõldõkça davanõn ilerlemediğini ifade ede- rek “Bu dava görüldükçe uzu- yor. Daha önce ‘İstanbul’dan Ankara’ya giderken tabelada 200 kilometre yazõyor, ilerliyorsunuz 250 kilometre yazõyor’ diye ör- nek vermiştim. En son AKP’nin kapatılma davasının dosya ve eklerini istediniz. Böylece 100 klasör daha eklenmesine yol açtı. Bu şekilde kararlar alarak mahkemenin yükünü daha da arttırıyorsunuz. Bu davanın sonunu değil çocuklarımız, to- runlarımız bile göremeyecek. Bu davada deliller, çok büyük ölçüde bilgisayarlardan elde edilmiş dijital veriler” dedi. Avcı’nın kitabı Tutukluluklarõn makul sürele- ri aştõğõnõ belirten Balbay şöyle devam etti: “Cezayı peşin, hu- kuku taksitle vermektesiniz. Şimdi savunmasını yapan sanık bir dosya daha isterse, ‘şu dos- ya da getirilsin’ kararı verilirse o zaman bu dava nasıl ilerleye- cek.” Hanefi Avcı’nõn kitabõna ve Türkiye Barolar Birliği’nin (TBB) yayõnladõğõ “Tutuklama Raporu”na dikkat çeken Bal- bay, “Hanefi Avcı’nın kitabın- da altını çizdiği gibi özel yetki- li mahkemelerin tasarruflarını, TTB’nin 30 Ağustos’ta yayım- lanan raporunu okuyun. Baro- lar Birliği’nin ‘Tutuklama Ra- poru’ tutuklama suçu işlen- mekte olduğunu gösteriyor. Siz- ler de kamuoyu önünde nere- deyse bizden daha önde sanık haline gelmektesiniz” diye ko- nuştu. Balbay, mahkeme heyeti- nin çekilme konusunu “ciddi olarak düşünmesini” istedi. CMYB C M Y B GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada Diyor ama o da bu sonuca kendini bağlamaktan çekiniyor; son mitinglerinden birinde olası sonucu halka şöyle açıklıyor: “Yüzde 65 hayır çıkacak diyor ‘arkadaşlar’!” AKP Genel Başkanı RTE ise evet çıkacağını söylüyor, ama yüzde söylemek istemiyor. Memur-Sen’in iftar yemeğinde “Önemli olan oran değil, evet çıkması” dediğine göre; yüzde 50’nin üzerinde ne çıkarsa, örneğin yüzde 50.05’e bile eyvallah diyecek! Kamuoyu (anket) araştırmalarının gözde ismi Adil Gür ise aç tavuğun kendini arpa ambarında görmesi gibi partilerin yüksekten atan olası sonuçlarına soğuk su katıyor: Hayır yüzde 44, evet yüzde 45.2! Ya kararsız seçmen sayısı? Yüzde 10.2! AKP Genel Başkanı meydanlarda köyde kentte yaşayan halkımızın ülkede olan biten olumlu olumsuz gelişmeleri, muhalefetin her şeyi karalayan tutumunu dikkatle izlediğini ve bu nedenle anayasa paketine evet diyeceğini söylüyor. Bu açıklamalara göre, demek ki halkımız; paketteki Anayasa Mahkemesi ile Hâkimler Savcılar Yüksek Kurulu’nu iktidarın denetim altına almasında çok geç kaldığına inanıyor… İktidarın bir an evvel yargıyı da emrine almasını istiyor… ...ve ama örneğin vatandaşın Danıştay’da hak arama olanağını elinden alan yeni düzenlemelere evet diyor. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu “arkadaşlarının” tahminlerine dayanarak yüzde 65 rakamını söylüyor; ancak -Milliyet’teki- son demecinde “Bu paketin ne getirip ne götürdüğünü yurttaş hâlâ çok iyi bilmiyor” diyor. Bu değerlendirmeye göre; demek ki halkımız paketin ne getirip götürdüğünü iyi bilmeden ya evet ya da hayır diyecek! Gönlünde ne yatıyorsa ona oy verecek. Ya iktidar partisine ya da muhalefete! İzlenen kimi olaylar, referandum sonuçlarını ne ölçüde etkileyebilir veya etkiler mi? RTE ile kimi bakanlarının bugünlerde piyasaya sürdükleri kimi ısrarlı ama akla aykırı dayatmaları halkımız değerlendirebilecek mi? Örneğin önceki gün yol kesip biri hamile kadın dört İsrailliyi katleden Hamas’ı savunan, liderleriyle dost olmakla övünen RTE’yi seçmen nasıl değerlendirebilecek? Dışımızdaki bir olay mı diyecek yoksa?... 1988’de kurulduğu günden beri Batı’nın terör örgütü olarak tanıdığı, fakat bu hükümetin seçimle iş başına gelen demokratik bir örgüt diye savunduğu Hamas’ın son kanlı eylemlerini anımsayarak RTE’ye hayır diyebilecek mi? Ya da hayır oyu vereceğini açıkladıktan sonra Bergama’daki antik Allianoi kaplıcalarının baraj suları altında kalmasına karşı çıkan bir sanatçıya, Tarkan’a… sanki gereksiniyormuş gibi, “Popüler olmak için bizi kullanmasın” diye saldıran bir bakanın (Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu’nun)… …bu iktidar gelinceye kadar gelmiş geçmiş bakanlardan duymadığımız siyasal, toplumsal nezaket dışı sözlerine bakarak… …kimi seçmenler bu adamların elinde dünyanın en mükemmel anayasasından ne ki referanduma sundukları anayasa paketinden hiç hayır gelmez diyecek veya diyebilecek mi? Veya ünlü ve değerli bir ressamımızın neden hayır oyu derken söylediği bir benzetmeyi meydan konuşmalarında hayır diyecek sanatçılara, yazarlara saldırı malzemesi yapan RTE’yi… …yanı başındaki bir bakanın (üstelik AB’de baş müzakereci Egemen Bağış’ın) evet oyu vermeyeceklere yakıştırdığı sözleri seçmen; oyunu kullanırken anımsayacak mı acaba? Bağış’ın sözünü anımsatalım, şöyle demişti: “Bu paketin içeriğini okuduktan sonra bu pakete hayır diyenin ya aklından zoru vardır ya da vatan sevgisiyle ilgili bir sıkıntısı vardır.” Büyük sorunların tartışıldığı sırada bu türden olayların nicelerini gören Türkiye’de seçmenleri etkileyebileceğini varsaymak elbette olanaksız, hatta geçersiz. Sinek de ufak ama mide bulandırır!.. SAYFA 3 EYLÜL 2010 CUMACUMHURİYET 8 HABERLERİN DEVAMI TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 3 Eylül Oslo B 14 Helsinki B 13 StockholmPB 14 Londra PB 18 AmsterdamPB 18 Brüksel PB 17 Paris B 20 Bonn PB 21 Münih PB 21 Berlin PB 16 Budapeşte B 18 Madrid Y 27 Viyana Y 18 Belgrad PB 24 Sofya B 21 Roma PB 24 Atina B 25 Zürih PB 19 Moskova Y 14 Aşkabat A 31 Taşkent A 33 Bakû A 29 Bişkek A 25 Tiflis A 34 Kahire A 32 Şam A 34 İstanbul PB 28 Edirne B 28 Kocaeli B 28 Çanakkale B 28 İzmir B 29 Manisa B 31 Denizli B 32 Zonguldak PB 25 Sinop PB 27 Samsun Y 26 Trabzon Y 24 Giresun Y 23 Ankara B 28 Eskişehir B 27 Konya B 27 Sıvas PB 29 Antalya B 30 Adana B 35 Mersin B 35 Diyarbakır B 39 Şanlıurfa B 37 Mardin B 35 Siirt B 38 Hakkâri B 33 Van B 29 Kars PB 28 Ülkemizin ku- zeydoğu kesim- leri parçalı ve çok bulutlu, orta ve Doğu Karadeniz ile Ardahan çev- releri sağanak ve gök gürültülü sa- ğanak yağışlı, di- ğer yerler az bu- lutlu ve açık ge- çecek. Hava sı- caklığı kuzeydo- ğu kesimlerde 2- 4 derece azala- cak, diğer yerler- de 2-4 derece ar- tacak. Eski İngiltere Başbakanı Tony Blair’in ‘Bir Yolculuk’ isimli anı ki- tabı önceki gün piyasaya çıktı. Blair’in 1997-2007 yılları arasındaki başbakanlık dönemini anlatan 691 sayfalık kitabı, yarı resmi haber ku- ruluşumuz Anadolu Ajansı duyur- du. AA’nın önceki gün aboneleri- ne geçtiği ve dün Türk basının bü- yük bölümü tarafından kullanılan haberde Blair’in Cumhurbaşkan Abdullah Gül ve Başbakan Tay- yip Erdoğan için övgüleri başlığa çıkarılmıştı. AA haberinden öğrendiğimiz ka- darıyla Blair’e göre “Yeni hükü- metiyle Türkiye, Avrupa’ya doğru önemli adımlar atıyordu. Başbakan Tayyip Erdoğan ve zamanın Dışiş- leri Bakanı Abdullah Gül duyarlı, ile- ri görüşlü kişilerdi, en azından o za- manlar tanıdığım anlaşması en ko- lay Türk politikacılarıydı. Akıllılardı, ne istediklerini biliyorlardı ve Av- rupa’ya gelmek istiyorlardı, üstelik Kıbrıs konusunda mantıklılardı...” Devlet ajansının ‘görmediği’ tanım AA haberi ışığında değerlendi- renler için durum böyle. Ancak ki- tabın içindeki Türkiye bölümlerini kendisi okuma imkânına sahip bir gözün dikkatinden kaçmayacak çok önemli bir unsur nedense at- lanmıştı AA’nın abonelerine du- yurduğu metinde. Blair, kitabının 540. sayfasında AKP hükümetinin farklılığını anlattığı bölümlere çok önemli bir tespit yaparak başlıyor: “İslamcı AK Parti” Gül ve Erdoğan ile defalarca buluştu Türkiye’de Cumhuriyet gazete- sinin de aralarında bulunduğu önemli bir kesim AKP’nin ‘İslamcı’ kimliğine yıllardır vurgu yapıyor ve başta eğitim ve yargı olmak üzere AKP icraatlarına yönelik temel kay- gının çıkış noktasının bu olduğunu anlatmaya çalışıyor. Bu kez bu tanımlamayı biz değil, ABD’den sonra Türkiye’nin en önemli müttefiki sayılan İngilte- re’nin yıllarca başbakanlık koltu- ğunda oturan lideri yapıyor. AKP’nin iki önemli kurucusu Gül ve Erdoğan ile onlarca kez buluşmuş olan bir isim. Gül, Erdoğan ve aralarında Yal- çın Akdoğan’ın da bulunduğu AKP kurmayları bugüne kadar ‘İslamcı’ tanımlamasını ısrarla reddederek kendilerini ‘muhafazakâr demokrat’ olarak tanımladı, bunun kitabını bi- le yazdılar. Son olarak Başbakan Er- doğan, Fransız Le Figaro gazetesine nisan ayında verdiği demeçte “Biz İslamcı parti değiliz” deme ihtiyacı hissetti. Cumhurbaşkanı ve Başbakan koltuğuna oturan AKP yöneticileri- nin tüm çabasına rağmen, Avru- pa’nın yakın tarihine damgasını vu- ran bir liderin hâlâ bu partiyi ‘İslamcı’ diye nitelemesi tesadüf olabilir mi? ANALİZ UTKU ÇAKIRÖZER Biz Değil Blair Söylüyor: “İslamcı AK Parti” [email protected] İkinci Ergenekon davasõnõn oturumu gerilimli başlarken Özbek salondan atõldõ Balbay: Bu peşin ceza İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Dünya Barõş Günü etkinlikleri çerçevesinde gazetemiz yazarõ Oktay Akbal, “Barış Ödülü”yle onur- landõrõldõ. Çiğli Belediyesi’nce düzenlenen Za- fer ve Barõş Festivali kapsamõnda verilen ödülü, Akbal adõna gazetemiz İzmir Temsilcisi Serdar Kızık aldõ. Akbal, törene gönderdiği mesajda “Bugün olmasa da bir gün” barõşõn geleceğine inandõğõnõ vurguladõ. Bu arada, İzmir Büyükşe- hir Belediyesi’nin fuarda düzenlediği barõş kon- serinde Zülfü Livaneli ile Yunan sanatçõ Maria Farandouri sahneye çõktõ. Bornova Belediyesi tarafõndan bu yõl ilki gerçekleştirilen şenlikte Ali Nafile ve Grup Kef Kef konser verdi. Bayraklõ Belediyesi, Atatürk Açõk Hava Tiyatrosu’ndaki İlkay Akkaya konseriyle barõş gününü kutladõ. Balyoz’dan uluslararası göreve BARKIN ŞIK ANKARA - Balyoz Darbe Planõ soruşturmasõ kap- samõnda ifadesi alõnan Tümamiral Ahmet Sinan Ertuğrul, Aden Körfezi’nde Somalili korsanla- ra karşõ mücadele eden “CTF 151” adlõ Birleşik Görev Kuvveti’nin komutanõ oldu. Türkiye’nin 243 milyar dolarlõk dõş ticaret hacminin 43 mil- yar dolarlõk bölümü deniz yoluyla Somalili kor- sanlarõn faaliyet gösterdiği Aden Körfezi bölge- sinden yapõlõyor. Tümamiral Ertuğrul’un görevi bu yüzden bir kat daha önem kazanõyor. Tümamiral Ertuğrul’un karargâhõ ise TCG Gökçeada firkateyni olacak. Ertuğrul’un öncelikli görevi ise deniz haydutluğu faaliyetlerini engelleyerek ve kesintiye uğratarak uluslararasõ deniz ticaretini ko- rumak, deniz güvenlik seviyesini yükseltmek ve seyrüsefer özgürlüğünü tüm uluslarõn yararõna sağ- lamak olacak. Ertuğrul’a görevi sõrasõnda verilen resmi hedefler ise şöyle: ?Deniz haydutlarõnõn hareket serbestisini kõsõtlayarak Aden Körfezi ve Somali havzasõ başta olmak üze- re bölgede deniz haydutlarõna karşõ caydõrõcõlõk sağlamak ve faaliyetlerini engellemek. ? Birleşik Deniz Kuvvetleri Komutanlõğõ’na bağlõ bir görev kuvveti komutanõ olarak, deniz hay- dutluğuna karşõ mücadeleye iştirak eden NATO, Avrupa Birliği unsurlarõ ve bağõmsõz olarak gö- rev yapan diğer ülke askeri gemileri ile koordi- nasyon ve işbirliğini geliştirmek. Suga’da adı yer almıştı Tümamiral Ertuğrul hakkõnda, Balyoz Darpe Planõ iddialarõ nedeniyle soruşturma açõlmõştõ. Ertuğ- rul’un adõ, Suga harekât planõnõn eklerindeki, “ön- celikli ve özellikli görevlendirme listesi” baş- lõklõ belgenin dördüncü sõrasõnda yer alõyordu. Er- tuğrul, 21 Mayõs’ta Ankara Cumhuriyet Baş- savcõlõğõ’na bu yüzden talimatla ifade verdi. Er- tuğrul, verdiği ifadede suçlamalarõ reddetti. Bal- yoz iddianamesini hazõrlayan savcõlar, bu olayõn ardõndan Ertuğrul hakkõnda takipsizlik kararõ çõ- kardõ. Ertuğrul, takipsizlik kararõ çõkmasõ üzeri- ne geçen Yüksek Askeri Şûra toplantõsõnda ter- fi etme şansõnõ yakaladõ ve tuğamirallikten tümamiralliğe yükseldi. ERTUĞRUL, ADEN KÖRFEZİ’NDE Sakine’yi Savunanlar Fahişeyse... AKP’nin Türban Ezberi Nasıl Bozuldu? CHP Bilim, Yönetim ve Kültür Platformu Başkanı Prof. Sencer Ayata’nın türban sorununun çözümü konusunda partisinin stratejisini anlatan Cumhuriyet’teki deme- ci geniş tartışma yarattı. Ayata’nın, müzakereci demokrasi anlayışıyla, sorunun taraflarıyla uzlaşı içinde formül bulma çabasına AKP cephesinden yanıtlar iki alanda toplandı: 1. Başbakan Erdoğan ve AKP yandaşlarınca küçümsenerek ‘CHP şekil empoze edi- yor’ yorumları yapıldı. CHP’yi moda tasarımı yapmakla suçlayan AKP yöneticileri da- ha iki yıl önce MHP ile vardıkları uzlaşıyı çabuk unutmuş gözüküyor. Kendilerine Baş- bakan Yardımcısı Cemil Çiçek’in Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğ- rul Özkök’e Ocak 2008’de verdiği mülakatı okumalarını salık veririz. Ne diyordu Çi- çek MHP ile uzlaştıkları model konusunda: “Klasik türban takan kızlar kesinlikle üni- versiteye giremeyecek. Sadece çenesinin altından bağlayan girebilecek. Önce ‘gele- neksel Anadolu başörtüsü’ diyelim diye düşündük. Ama kara çarşaf bile akla gelebi- lir diye vazgeçtik. Bunun üzerine gülünç gelebilecek bir fikri bile tartıştık. Kanuna ba- şörtüsünün nasıl bağlanacağını gösteren bir fotoğraf koyalım dedik.” 2. Bazı AKP yöneticileri ve yazarlar ise “Zaten üniversite rektörlerinin anlayışıyla so- run fiili olarak çözüldü” yaklaşımı içinde. Sakın bu değerlendirmeler olası uzlaşma ara- yışında Çiçek’in tanımladığı o ‘geleneksel başörtüsü’ modeline dönülebileceği endi- şesinden kaynaklanıyor olmasın? Yoksa AKP’nin türban ezberi bozuluyor mu? AKP iktidarının İslamcı kimliğinin demokra- si ile ne ölçüde örtüştüğünün en rahat test edi- lebileceği alanların başında İran geliyor. İn- ternet yazın dünyasının en çarpıcı yazılarına im- za atan Eliza Doolittle önceki gün T24’te ya- yımlanan yazısında, taşlanarak idamına hük- medilen Sakine Aştiyani’nin kurtarılması için kampanya başlatan aralarında Fransa’nın First Lady’si Carla Bruni’nin de yer aldığı isim- lerin İran rejimince ‘fahişe’ damgası yemesi- ne isyan ediyor ve AKP hükümetini ‘kanka’sı Ahmedinejad rejimi nezdinde daha fazla ge- cikmeden tüm dünyanın duyacağı biçimde açık ve net mesajlar vermeye davet ediyordu. İs- lamcı kimliğini şiddetle reddeden AKP içinde Sakine’ye destek verecek Doolittle’ın deyişiyle ‘hümanist fahişeler’ çıkar mı sizce? Barış için buluştular Barış İçin Kadın Girişimi üyeleri önceki gün Tak- sim’de “Barış olsun, ölüm sussun, kadınlar ve ha- yat konuşsun” sloganıyla bir eylem gerçekleştirdi. İstanbul Haber Servisi - 1 Eylül Dünya Barõş Gü- nü İstanbul’da bir dizi etkinlikle kutlandõ. CHP İstanbul İl Örgütü ve CHP Bakõrköy il- çe teşkilatõ önceki akşam Bakõrköy Özgürlük Meydanõ’nda “Türkülerle Kültürleri Buluş- turuyoruz” adlõ bir etkinlik düzenledi. Yeni Türkü, Serap Yağız, Ali Altay ve Erdal Bay- rakoğlu’nun konser verdiği etkinlik, havai fi- şek gösterisi ile sona erdi. CHP Bahçelievler İl- çe Örgütü 1 Eylül Dünya Barõş Günü’nü Şiri- nevler Meydanõ’nda “barış zinciri” kurarak kutladõ. Etkinlikte konuşan CHP İstanbul İl Baş- kanõ Berhan Şimşek, “Yasama yargıyı da al- dığı zaman bu ülke tek adamlığa gider. Bu ülkeye barış, huzur, kardeşlik, özgürlük getirmez” dedi. Karadeniz’in hõrçõn çocuğu Volkan Konak da Şişli Belediyesi’nin 1 Ey- lül Dünya Barõş Günü nedeniyle düzenlediği konserde, sevilen şarkõlarõnõ seslendirerek Şiş- li’deki Cevahir Alõşveriş Merkezi önünde yurt- taşlara hoş bir gece yaşattõ. “Hukuku taksit taksit, cezayı peşin veriyorsunuz” diyen Balbay mahkeme heyetinin çekilme konusunu “düşünmesini” istedi. Oktay Akbal’a Barış Ödülü ZAFER VE BARIŞ FESTİVALİ Gazeteci ve Yeni Parti Genel Başkanõ tutuklu sanõk Tuncay Özkan, duruşmalarda söz hakkõnõn önce hafta- da bire indirildiğini, daha sonra sözlü beyanlarõn ayõn son cuma günü alõnmasõ kararõnõn verildiğine dikkat çekerek savunma hakkõnõn kõsõtlandõğõnõ ifade etti. Öz- kan heyete, “Her şeyden vareste misiniz? Çekilirseniz bu davaya bakacak başka heyet yok mu? Sizin bizi yargõlayacağõnõz konusunda şeri kanunlar mõ var? İlla bizi siz mi yargõlayacaksõnõz? Başkasõ yargõlayamaz mõ yani? Öyleyse sizi kim görevlendirdi, size kim gö- rev verdi? Sizin çekilmeniz gerektiğini söylüyorum” dedi. Başkan Özese, Özkan’õn “heyetin çekilmesi yö- nündeki” sözleri üzerine çekilme için gerekli yasal şartlarõ olmadõğõnõ söyledi. Aydõnlõk Dergisi Hukuk Danõşmanõ tutuklu sanõk Emcet Olcaytu, Özbek’in dõ- şarõ çõkarõldõğõna dikkat çekerek “Şimdiye kadar yap- tõğõnõz uygulamalarda oy birliği olduğu için çekilme konusunda karar vermenizi istiyorum” diye konuştu. TUNCAY ÖZKAN: SAVUNMA HAKKI KISITLANIYOR İkinci Ergenekon davasõnda mah- kemenin çeşitli kurum ve kuruluşla- ra yazdõğõ müzekkerelere cevap ya- zõlarõ dosyaya konuldu. Tutuklu sanõklardan eski Başkent Üniversitesi rektörü Prof. Dr. Meh- met Haberal’da elde edilen dijital verilerin kopyalanabilmesi için İs- tanbul Emniyeti Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nün “ödenek iste- diği” ortaya çõktõ. Ankara Zir Vadi- si’nde bulunan mühimmatõn ne za- man gömüldüğüne ilişkin Ankara Emniyeti’nin herhangi bir araştõrma yapmadõğõ belirlendi. Ankara Emni- yet Müdür Yardõmcõsõ Hamdi Sel- çuk’tan gelen yanõtta paketlerin bomba uzmanõ ekipler tarafõndan çõ- kartõldõğõ ve tasniflerinin yapõlmasõ için bomba uzmanõ ekipler tarafõn- dan İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’ne götürülerek teslim edildiği anlatõldõ. Mahkemenin “Al- evi Bektaşi Dernekleri Federasyonu Genel Başkanõ Ali Balkõz, Federas- yonun Eski Genel Sekreteri Kazõm Genç, Türk Ermenileri Patriği Mes- rop Mutafyan ve Sivas Ermeni ce- maati lideri Minas Durmazgüler’e yönelik olduğu iddia edilen suikast planlarõna karşõn hangi tedbirlerini alõndõğõ”na ilişkin yazõsõna İstanbul Organize Şuçlar Şube Müdürü Naz- mi Ardõç tarafõndan verilen yanõtta planda adõ geçen kişilere yönelik ko- ruma tedbirlerinin alõndõğõ belirtildi. ZİR VADİSİ’NDEKİ MÜHİMMAT İÇİN ARAŞTIRMA YAPILMAMIŞ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle