25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Politikalarmm büyük öncüsü öldü GENÇLİĞİ VE ASKERLİĞİ Çocuklannm (2 erkek, 3 kı:) yazdıgı kısa hayat hikâ- yesine göre, bali;ısı, ünlü İngili: Fabian sosyalisti ve LSE, London SCI'HHJI ot Economicsin kurucusu Sidney Webb'in sekreteri Aınold Freeman, aynı zamanda, İs\ileri Eğitme Derncği'nin (Woıkers' Educarional Association) öncüle- rinden de hiriymiş. İdealist hir komünist olarak Chris ön- ce okulu, LSE, tcrk ediyor ve savaşta Kraliyet Harp Akademisi'ne (Royal Military College, Sandhursı) girip tankcı olarak cepheye gidiyor, Ardennes Savaşı'na, 1944, katılıyor. Bana hir kcresinde, "Bcn Monthy'nin (Mareşal Montgomery) şoforlüğünü yaparak Almanya'ya girdim", demijti. Monthy'nin bu şofürü, hi^bir zaman kcndine hir otomobil almadı, burjuva lüksü sayıyordu; üniversite ci- vanndaki Kingston köyünden, eğer arkadaşları ona "lifr" verme:se, karda, kıjta, lastik «jizmeleriyle, yürüyerek gelip, gidiyordu. Artık nesli kalmamış, İıi^iliz köylüsü gibi. Komünist olması, İngiltere'de hilc onu akademik ha- yatta kara listeye soknıuş, 1948'de LSE yi haşarıyla hitir- mesinc rağmen doktorasmı yapamamıştı. Ancak, dokto- ra vermeycn İngiliz üniversite camiası yeni bir hilim ku- ran kinıseyi ödülsüz dc hırakmıyor, önce profe- srirsonıa, 1986'daordinaryüs (Emeritus) yapa- biliyor. Chris savaştan sonra, işçileri tfrgütlemekte, Daily Workerıie yazılar yazmakta ve "Rusy.ı ilc Kükürel llişkilcr Demcp'hıic ç~alıs,maktadır. Fakat bit\*>k "romantik" solcunun haşına gelen onun da başma geliyor: Alman komünistleriy- lc (jXik sıkı ilişkiler içinde olmasına rağmen, bu parti sistemin onun düjündügü geleceğin hir ara- cı olamayacağını anlıyor ve 1956'da Komünist partisinden ayrılıyor. Artık, Chris piyasa arajtırmaları yapmakta, özellikle London Expt.ırt Gıoup için Çin ve Rus dıj ticareti alanında uzmanlaşmakıadır. İngiltere, Çin'i 1949'da ranıyan tek ba- tılı güç olarak, özel bir konumdadır. Çin'in önemini bilen hirisi olarak, Çin'deki hilim iaaliyetleriyle de çuk ilgilenirdi; yardımcısı, sonradan SPRU'nun direktorü Dr. Geoff Oldham, Çince bilen bir jeolog hir hilim politikacısı idi ve diğer sinolog hilim politikacıları ile birlikte bu ülkenin hilim ve teknoloji faaliyetlerini araştırıyorlardı, Chris de onlar her desteği veriyordu. Zaten SPRU'nun en hüyiik özelliği, her daldan ve mes- lekten insanlann, hilimin her dalını anlamast ve anlatması esasında, çokdisiplinli, hatta disiplinlerüstii bir yaklaşıma öncülük etmesiydi: Büyük bir matematik\'inin tarihle; bir hiyoloğun iktisatla; fizikıjinin oyun teorisiyle uğıaştığı gö- rülür, kahve aralannda "en verimli" taıtışmalar yapılırdı. Ben hu içine kapalı ve sürekli devrimlerle sarsılan hir ülkede (o zamanlar Mao'nun Kültiir Devrimi cereyan edi- yor, biz de moda olan Red Book'u okuyorduk), nasıl ile- ride bir hilim ve teknolojik devrim olacağmı merak edi- yordunı. O zaman Çin bilim tarihini hilmediğim için, ora- ya sıradan bir azgeliş,miş, toplum olarak bakıyordum. Chris bu konuda, yok emindi: "Elli yıl sonra, bilim ve teknolo- jiye ABD değil, Çin ve Hindistan hâkim olacak" diyordu, süper güç olan Sovyetleri örnek veriyordu. FREEMAN ROMA KULÜBÜ'NE KARŞI Onun gelcceğe bakışı, insanlığın ilerlenıesine inancı o kadar güçlü idi ki, 1970'lerde haşlayan modern, kötüm- ser Malthusçu felaket tahminlerine karşı çıkmaya karar vcr- di. Zengin, yevreci-iyiliksever sanayicilerin büyümenin ve nüfus artışını sınırlandırılması amacıyla finanse ettikleri araştınnalar sonucu ortaya çıkan Roma Kulühü'nün Prof. Dennis Meadows'a hazırlattığı kitaha karşı (77ıe Limits co Gnnvth, 1972), Freeman ve ekibi, SPRU'nun ağır topla- rı ile cevap vcrdi. (Tliinking About the Futurc, A Critique ofthe Limits co Gnnvth, 1973) Freeman, ayrıca M. Jahoda ile birlikte (World Futures, TIic Great Dchıte, 1978) kitabı ile sıfir biiyüme ve sıfır nü- fus artışını savunan MIT araştırıcılarının yöntem ve so- nuçlanna> "Nlgisu)iırlı Afa/t/ıus'çular olarak cepheden sal- dırdı: "Bilgisayar aklın yerini alamardı", ("Computer mo- dels" versııs "mental models".) Dünyayı kâr amacıyla en yok kirleten zengin sanayiciler, şimdi iyiliksever ^levre me- lekleri olarak insanlıgı kurtaımağa ç.ılışıyorlardı. Bu tartışmalardan önce Chris Freeman, Yenilik Ikrisadının lncil'i sayılan (Economics ot Induscrinl Innovadon, 1974) yazmıştı. Çeşitli yayınevleri tarafından ijV>k sayıda hasılan ve her seferinde gelişen hu temel kita- bın, genç meslektaşı Luc Soete ile birlikte 1997'de hazır- lanan son edisyonıınu ben çevirdim ve TÜBİTAK Yayınları arasmda Yenilik tktisadı, 2003, olarak çkt\. Freeman Türky; baskıya özel hir önsöz yazma nezake- tini gösteıdr. Beni mahcup eden ilrifatlarıııın yanı sıra "Türkiye Avrupa leknolojisinin tfn saflarına ula^ırken, ile- ride daha pek ı^ık öğrenciyi aramızda görehilnıeyi umu- yoruz" diyerek SPRU'ya açık bir davet yapıyordu. Bu ki- Ikinci Dünya Savaşı'ndan sonraki "refah devleti" ile kal- kınıp refaha kavuşmak isteyen fakir ülkeler, daha hızlı ser- maye biriktirmek, büyümekiçin bilim ve teknolojiden sistemli birbiçimde yararlanmak istiyorlardı, ama nasıl? tap biı\x>k haskı yaptı ve birçok üniversitede ders kitabı ola- rak okutuluyor. UZUN DALGALAR: Teorik ı;eı\"eve itibariyla Freeman Manc'tan çok Schumpeter'e yakındır, "Yeni schumpeterci" ve "yapısal- evrimci" olarak smıflanahilir. Ünlü kitapları ve makale- leri anısmda pek ^vk uzun dalga ^ılışması vardır: (77ıc Long \V;ıvc in the WorlJEconomy, Ed., 1996,); (The ThirJ Kondratieli Wuve: age ot steel, electriiication and impe- rialism, 1989); (Unemploymentand TechnicalInnovation, 1982)'. Ama en önemlisi ve güzeli, kanaatimce Lauça ile yaz- dığı son kitabı olmah: As Timc Goes By, From lnJustrial Revolurions to the Intbrmation Rcvolution, Oxford, 2001. İktisat larihi ve krizlerin açıklamasmı, sadece eko- nometri ve istatistik tekniğine yükleyen yeni iktisat ta- rih^ileri (Clio'cular) ile derin bir hesaplaşmaydı. Petrol kriz- leriyle kendini gösteren yeni dönem tesadüii bir çöküntü değil, Dördüncü Kondradeff Dalgası'nın ta kcndisiydi; dün- ya yepyeni hir teknolojik paradigmaya sıçrıyordu: Bilişim- iletişim ij\ığı ve o haliyle kalmış Lewes'deki mütevazı evinde ziyaret edi- yordu. Ben de orada kendisini hirkaç kez ziyaret ettim. Kendisine son ve heşinci çocuğunu (Daisy de üniversite- yi hitirdi) veren ikinci eşi Maggi'den de ayrılmış, (ilk eşi Peggy 60'lann sonunda kansere yenilmişti); yine hüyük hir bilim politikacısı olan Charlotta Parez ile birlikteydi. Bir sonbahar günü, bana Levves'i gezdirmiş, evinde, beraber, onun hazırladığı basit hir yemek yiyip, siyasetten hatta o yok sevdiği kadınlardan konuşmuiftuk. CHRİS'İ SON GÖRÜŞÜM: S^RU'NUN ÖNLENEMEYEN YUKSELIŞİ: SPRU'ya ikinci gidişimde, yeni ve büyük hir binaya (Manrell Building) taşınmışlardı; artık her ülkeden onlarca doktora ögrencileri, hüyük projeler, yaymlar, konferans ve seminerlerden geçilmiyor, dünyanın her tarafındaki üni- versiteler ve devletler, SPRU modelinde B&.T ve yenilik (innovation) araştırmaları yapacak enstitüler, kurumlar, departmanlar kuruyorlardı' 1 . SPRU'ya ve Chris Freeman'a daha birçok kez ugradım. Artık, yaşlanmış ve evine çekilmişti, üniteye arada uğru- yor, ^v>k seyrek dış seyahat yapıyordu. Doktora öğrencile- ri, araştıncılar, onu tipik bir ortaçağ Nortnan kasabası olan Onu eşimle birlikte Sussex'de 2003 Kasımı'nda, son gör- düğümde, hacağına protez takılmış, ancak, kokuk değne- ğiyle yürüyebiliyordu. Ona Türkyeye ÇL-virdiğim Yenilik İktisadı kitabını takdim etmek için gitmiştik. N1ESR gün- lerinden heri sekreteri, başasistanı, hüyük yardımcısı dos- tumu: Jackie Fuller bizi Lewes istasyonundan aldı; Chris arahadaydı, Sussex Downs denilen o inanılnıaz güzel kır- ları köyleri gezip, ünlü bir kır puh'mda uzun hir yemek ye- dik. Sonra eski dostlar, Geoff Oldham ve eşi Brenda'nın hir Sussex köyündeki evlerine aksam çıyı içmeye gittik, on- lar da iyice yasjanmışlardı, kitabı onlara da takdim ettik. Bu onları da son görüşümüzdü. Chris yemekten sonra, "Türkiye'de bu kadar güzel bir kitap basılacağını tahmin et- mezdim" dedi. Onun başcseri hep karton ka- paklı hasılmıştı; oysa bu çttk özenle hazır- lanmış, ciltli, hacimli, gösterişli hir kitaptı. Koca Chris, hiç yapmadığı, hir İngiliz'in na- dir davranışlarından birini gösterip bana ve Nuşin'e sarılarak öpKi, duygusaldı, gözleri ya- şarmıştı. Belki de, son defa göıüştüğümüzü hissetmişti. Yenilik İktisadı kitahı onunla aramızda organik hir bağdı. 11 Oradan ge^ \'akitte iiniversiteye gittik. Jackie bana SPRU'nun yeni binasını ve kütüphanesini gösterdi. Kampusun, diyehilirim en hâkim yerinde, modern mima- rinin en güzel eseılerinden biri sayılacak bir cam saray, adı "Christopher Freeman Center". Batıhlar, özelinde İngilizler, birini ölümsüzle§tirmek için onun ölmesini beklemiyor; hayatta iken insanı ölümsüz- ler katına çıkamıayı biliyor. O zaten ölümsüzler arasına ka- rışmıştı bile. Biyolojik ölünıü, hizi sadece onun sohhetin- den, tekrarlanamayacak konferanslarından ayınyordu. Tüın hilim politikacılarının, yenilik iktisadı ve sosyoloji- siyle uğraşanların başı sağ olsun. 1 Freeman C , and Young A., (1965) The Rcsearch and Developmcnt Efioıt in Westem Euıupc, Norılı America and the Soviet Union, Paris. OECD. : Büyük araştırıcılann, hüyükliikleriylc oranlı al^akgünüllü üldu- klarını ve yeni araştırıcılara prinı verdikleıini Chri.s'ien ojjrendim. Daha doklorası bile olınayan hirisi olarak UNCTAD için yapılan "Teknoloji Trjnstcn' prnjesine beni de katmışlar ve para bile vermişlerdi. 1967 ıa- rihli hu "pa]ier"da Freeman; Oldham ve Türkcan ismi yer alıyordıı, çok öğündünı. ' Bu yaymlar ve daha fa:lasınm tam künyeleri için, Yenilik İkrisaJı çevirisine veya Freeman'ın kitaplanndan liirine bakılahilir. 4 Bu arada, ben de, 1990'larm ortasında, ODTÜ bünyesinde hen- :er bir merke: kurulınası için SPRU'da cürüjmeler yapmıştım. Sonuçıa, SPRU, Ankara'da, ODTÜ yerleşkesinde, TEKPOL diye hilineıı hir arasnrma merke:ine omek oldu ve (STP, Sciencc and Technolugy Policies Reseıırch Center), 1997 yılı başında açıldı. Kurulmasına katkıda bulundııgum bu merkeıde ben de u:un yıllar ders verdim. s Ne ya:ık ki, hocama, nnun bana verdikleriyle inça elıiğim, ona bir "annağan" sayılabilecek son kitabımı "Bilim, Teknoloji ve Politika, Bilgi Üniversitesi yayını, 2009" takdim edeınedim. Çok dil bilnıesine rağmen "Türkik dillcri ı,vk merak ederim" demijti. Bir defasında, Azerbaycan Bilimler Akademisi'nden jjelen bir grubu hana yönlendinnijti de, herkes "sen Rusça mı biliyorsun?" diye somıııjtu. Oysa, Chris, bi- :im Türkçe ilc anlas^ıbileccğimizin farkmdaydı. O Q_ ce: cû
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle