23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 3 EYLÜL 2010 CUMA 4 HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Taraf Bertaraf Tartışma önce Başbakan Erdoğan’ın fanatik terö- rist İslamcı İBDA- C’den ödünç alınmış şu ünlü deşi- yişle başladı: - Bitaraf olan bertaf olur, safınızı belirleyin! Sayın Erdoğan bunları TÜSİAD’a söylüyordu. TÜSİAD geçmişini anımsayanlar bilir, eskiden şid- detle taraf olmasıyla bilinirdi. Bülent Ecevit’i çarşaf çarşaf ilanlarla devirenler de onlardı. Yine TÜSİAD toplumsal konularda uzmanla- ra raporlar hazırlatan bir kuruluştu, eğitim, demokrasi vb. alanlarda dikkate değer araştırmaları finanse et- mişlerdi. Bu girişimleri, bu büyük ilgiyi eleştirenlerin tersine yararlı bulurdum. Eninde sonunda, mihnetini ve ni- metini eşit biçimde paylaşmasak da, üzerinde birlik- te yaşadığımız bir vatanı pek eşit olmayan bir şekilde paylaşıyorduk. TÜSİAD da, DİSK de ne düşünüyorlarsa söylemek ve onu savunmak durumundaydılar. - Ama diyorlardı kimileri, TÜSİAD kendi sınıfsal çı- karlarını savunuyor. Savunacaktı tabii ki, herkes, her grup kendi sınıf- sal çıkarlarını savurmakta özgürdü. Kaldı ki, daha talandan sömürü düzenine geçeme- miş Türkiye’nin durumunu yansıtan kimi TÜSİAD ra- porları ideolojik olarak o kuruluşla aynı doğrultuda ol- mayan kişilerin de dikkatini çekiyor ve desteğini sağ- lıyordu. Konu buraya gelmişken söylemeliyim ki, eskiden kendi çıkarlarını savunmakta çok cebbar olan TÜSİ- AD’ın son zamanlarda, kendi çıkarlarının ne denli ar- kasında durduğunu bilmiyorum. Bu kuşkuma neden TÜSİAD’ın çanlarına ot tıkamaya, kendi sermayesini her türlü yolla yaratmaya niyetli Tayyip Bey karşısın- daki korkaklığı, edilgenliğidir. Türkiye gibi bir ülkede “işadamı”nın iktidarın karşı- sında bağımsız olmasını beklemenin pek de gerçekçi olmadığını, yaşayarak öğrenmiş olanlardanım. Tabii sermayenin saray dönemi ile demokrasi dö- neminde aynı olmasının hiçbir yerde beklenmesi ger- çekçi değildir. Eskiden sanatçılar için de durum aynıydı. Sanatçı- lar da, sarayın koruyucu kanatları altına sığınmak zo- rundaydı. Daha sonra sarayın yerini burjuvazi aldı. Yaratıcı ve üretici burjuvazinin özgürlük gereksinimi, sanatçının konumunu rahat bir hale getirdi. Sanatın demokratikleşmesi, kitleleşmesi, sanatçı üzerindeki baskıları tümden ortadan kaldırmasa bile bir ölçüde azalttı ve ona toplum yararına düşünmek, toplumdan yana taraf olmak olanağını verdi. Demokrasilerde, sanatçının bu olanağı artık hakkı olmuştur. Tabii Çevre Bakanı Veysel Eroğlu’na göre değil, o Allinoi konusundaki tavrından dolayı Tarkan’ı sert bi- çimde eleştirmekte ve şöyle diyebilmektedir: - Her işe burnunu sokma! Böylelikle taraf olup olmama tartışmasına, anlı şanlı işadamlarımızdan sonra, sanatçılarımız da dahil edilmiştir. Daha doğrusu, onlar çok önceden bu alana çekil- mişlerdi ve bir bölümü de işadamlarımız gibi hizaya çağrıldıklarında “evet”ten yana saf tutmakta beis görmemişlerdi. Zaten iktidar da, kendisine methiyeler düzen sa- natçıları sevmekte, onlara karşı tavır koymamakta, hatta onları bağrına basmaktadır. Tarkan’dan sonra konuya taraf olan çok ünlü sa- natçımız ise Nobel ödüllü yazarımız Orhan Pa- muk’tur. Hemen belirteyim, Orhan Pamuk uzun yıllardır, hayranı olduğum, romanlarını severek okuduğum bir yazardır. Zaten kendisinin benim beğenime ihtiyacı da yok. Orhan Pamuk gibi sanatçıların kendilerini toplum karşısında nereye koyacaklarına kendilerinin karar verebileceklerini, bu konuda tavırlarından dolayı eserleri hakkındaki fikrimin değişmeyeceğini vurgula- malıyım. Romancı Orhan Pamuk ile toplumsal figür Orhan Pamuk arasında ayrım yaparım. Son olarak Orhan Pamuk da, anayasa konusunda, kendisinden evet bekleyenleri şaşırtacak biçimde, ta- rafsızlığını ilan etti. Gerçi başta evet diyeceğini söyle- mişti ama sonradan kendi içinde daha tutarlı bir yolu yeğledi. Şimdi biz “evet”indeki tutarsızlığı eleştirdiğimiz Or- han Pamuk’u eleştirecek miyiz? Tabii ki hayır. İşadamı da, sanatçı da tarafsız olabi- lir, bu hakka sahiptir. Yalnız dikkat etsinler derim. Bakın Başbakan onla- rın akıbeti için ne diyor: Bitaraf olan bertaraf olur! - Neyse ki, onlardan önce, demokrasiden yana taraf olduğunu ilan edenler var bertaraf edilecek olan. Onun için bitaraflar korkmasınlar! Daha vakit- leri var. asirmen@cumhuriyet.com.tr Kõlõçdaroğlu, Başbakan’õ televizyonda tartõşmaya çağõrõrken ‘Karşõma çõkmasõ için haklõ olmasõ lazõm’ dedi Erdoğan’a bir çağrõ dahaNAZMİ AKDAĞ/ ABİDİN YAĞMUR MERSİN - CHP Genel Başkanõ Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Tay- yip Erdoğan’a bir televizyon prog- ramõnda tartõşma önerisini Mersin’de de yineledi. Kõlõçdaroğlu, “Recep Bey’in karşıma çıkması için haklı ol- ması lazım. Hem de mangal gibi yü- reği olması lazım” dedi. Kõlõçdaroğlu Mersin’deki progra- mõna dün sabah saatlerinde Karadu- var Mahallesi’ndeki Atõksu Arõtma Tesisi’nin açõlõşõna katõlarak başladõ. Açõlõşta Kõlõçdaroğlu’na tesis hak- kõnda bilgi veren CHP’li Büyükşehir Belediye Başkanõ Macit Özcan, “Bu projeyi durdurmak için çok uğ- raştılar. Müfettişler gönderdiler. Ama sonunda bu proje bitti” diye konuştu. Daha sonra Tarsus’a geçe- rek Cumhuriyet Alanõ’nda yurttaşlara hitap eden Kõlõçdaroğlu, çiftçiye ya- rõ fiyatõna mazot vaadinde bulundu. CHP lideri, “Bu Recep Bey’in sö- zü değil. İşçi Kemal sözü, memur Kemal sözü, emekçi Kemal sözü. Hayır dediğiniz zaman değişimin önü açılacak. İnsan hakları ve demokrasi gelişecek. Hayırsızlar milletin yakasından düşecek. Des- tek verin. Fabrikalarda bacalar tütsün. Açlık, yokluk bitsin” dedi. Kõlõçdaroğlu, daha sonra, CHP’nin en zayõf olduğu ilçe olan Erdemli’ye geçti. Burada beklenenin üzerinde bir topluluk tarafõndan karşõlanan Kõ- lõçdaroğlu, Gaziantep’te “hayır” ya- zõlõ tişört giyinen 2 kişinin gözaltõna alõndõğõnõ anõmsatarak olayõ kõnadõ. Kõlõçdaroğlu, “Bizim iktidarımız- da bizi eleştirenlere de söz hakkı ta- nıyacağız” diye konuştu. CHP lideri öğlen saatlerinde de Si- lifke ilçesinde vatandaşlara hitap etti. 35 dereceyi bulan sõcağa karşõn alan- daki kalabalõk Kõlõçdaroğlu’nu “Baş- bakan Kemal” sloganlarõyla karşõla- dõ. Kõlõçdaroğlu, “Silifke’de işsizlik var mı? Recep Bey bundan rahat- sız mı? Recep Bey’in derdi başka. Onlar bu ülkenin sorunlarını çöz- meye değil, kaymağına talip” diye konuştu. Erdoğan’õn Yüce Divan’a gönderileceğini anladõğõnõ, bunun için anayasayõ değiştirip Anayasa Mah- kemesi’ne kendi hâkimini atamak is- tediğini ifade eden Kõlõçdaroğlu, “Bo- şuna uğraşma Recep Bey, halkın ayak sesleri geliyor. Recep Bey yol- cusun. Seni yolcu edeceğiz” dedi. Kõlõçdaroğlu, alanda bulunan bir va- tandaşõn “Başbakan yediğin hur- malar gün gelir seni tırmalar” ya- zõlõ pankartõnõ da okuyunca alkõşlar yükseldi. Alandaki “KPSS hırsızla- rı evet, mağdurlar hayır diyor” ya- zõlõ pankarta da dikkat çeken Kõlõç- daroğlu, “Bunlar KPPS hırsızlığının üzerine gidebildi mi? Gidemediler çünkü çalınan soruları yandaşları- na peşkeş çektiler. Bunun da hesa- bını onlardan soracağız” dedi. Da- ha sonra Silifke’den Mersin’e hareket eden Kõlõçdaroğlu Tevfik Sõrrõ Gür Stadyumu’nda 50 bin kişiye seslendi. Yurttaşlarõn telefonla konuşmaktan çe- kindiğini söyleyen Kõlõçdaroğlu, “Bu tablo faşizm düzenidir” diye konuştu. CHPGenelBaşkanõ,karõşõklõğacumhurbaşkanlõğõsüresinindeğilkiminadayolacağõtartõşmasõnõnyolaçacağõnõsöyledi: Asıl krizi Köşk hevesi yaratacak ADANA / İSTAN- BUL (Cumhuriyet) - CHP Genel Başkanõ Ke- mal Kılıçdaroğlu, cum- hurbaşkanõnõn görev sü- resinin AKP içinde bir krize neden olabileceği- ni öne sürerek “AKP ve AKP’li seçmenler için yaşanabilecek en bü- yük kriz, kimin cum- hurbaşkanı adayı ola- cağıdır” dedi. CHP li- deri, Bergama’daki antik Allianoi Kaplõcalarõ’nõn Yortanlõ Baraj sularõnõn altõnda kalacak olmasõna tepki gösteren sanatçõ Tarkan’a destek verdi. Kõlõçdaroğlu, sanatçõlarõn bu tür konulara duyarlõ- lõğõnõn normal olduğu- nu ve düşüncelerini öz- gürce dile getirebilmele- ri gerektiğini söyledi. Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül, görev süresine ilişkin tartõşma- larda söylenen- lerin yeni olma- dõğõnõ belirterek “Doğrusu be- nim söyledikle- rim ne ise o ba- ki” dedi. Kõlõçdaroğlu, Adana ziyaretini izleyen berabe- rindeki gazete- cilerle parti oto- büsünde sohbet etti. CHP lideri, gazetecilerin 2011’de yapõlacak cum- hurbaşkanlõğõ seçiminde adaylõk süreci ve Cum- hurbaşkanõ’nõn görev sü- resinin 5 yõl mõ 7 yõl mõ olduğu sorularõ üzerine bunun AKP içinde krize yol açacağõnõ öne sür- dü. Başbakan Erdo- ğan’õn referandum son- rasõnda 13 Eylül sabahõ, CHP’nin üs yönetimine ilişkin sözlerini anõmsa- tan Kõlõçdaroğlu, “Baş- bakan, 13 Eylül günü CHP üst yönetimini merak ediyor. Başba- kan başka bir partinin içişleriyle uğraşacağı- na kendi işine baksın” diyerek sözlerini şöyle sürdürdü: “Başbakan’ın cum- hurbaşkanlığı hevesi, AKP’de büyük kriz ya- ratacak. Abdullah Gül’den bir an önce kurtulma, 2012’de Köşk’e çıkma ve yarı başkanlık modelini uy- gulama hevesinde ol- duğu çok açık ortada. Başbakan, başka par- tinin içişleriyle uğraşa- cağına kendi gizli gün- demini itiraf etsin ve AKP içinde bundan sonra yaşanacak en bü- yük krizi çözmeye ça- lışsın. AKP ve AKP’li seçmenler için yaşana- bilecek en büyük kriz, kimin cumhurbaşkanı adayı olacağıdır. Ab- dullah Bey’i aday gös- terecek 20 milletvekili mutlaka parti içinden çıkar. Gül, yeniden aday olursa, AKP ikiye bölünebilir.” Kõlõçdaroğlu, bir baş- ka soru üzerine referan- dumda sandõklara sahip çõkõlmasõnõn önemini vurgulayarak CHP’nin buna yönelik çalõşmalar yaptõğõnõ anlattõ. İstan- bul’da sandõk görevlile- rinin belirlendiğini ifade eden Kõlõçdaroğlu, onla- ra seçimden önce 3 fark- lõ zamanda, yapacaklarõ görevin önemini vurgu- layan nitelikte, kendisinin se- sinden hazõrla- nan sesli me- sajlarõn telefon- larõna gönderi- leceğini söyle- di. Referandu- ma yönelik CHP örgütünün de hazõrlõklarõnõ sürdürdüğünü kaydeden Kõ- lõçdaroğlu, bu kapsamda se- çim gecesi anõnda bilgi akõşõnõ sağlaya- cak internet bağlantõlarõnõn yapõldõ- ğõnõ kaydetti. Kõlõçdaroğlu, CHP’nin referanduma yönelik ka- muoyu yoklamasõ yap- tõrmadõğõnõ, ancak yol haritasõnõ belirlemek için seçmen profiline yönelik bir çalõşmanõn yapõldõğõ- nõ ve bu çalõşmaya ilişkin ön raporun da sunuldu- ğunu anlattõ. Abdullah Gül: Söylediklerim baki Bosna-Hersek’e giden Cumhurbaşkanõ Gül, ha- reketinden önce Atatürk Havalimanõ Devlet Ko- nukevi’nde basõn top- lantõsõ düzenledi. Gül, bir gazetecinin cumhur- başkanõnõn görev süresi- ne ilişkin düğümün bir türlü çözülemediğini be- lirterek bu konuda TBMM Başkanõ Meh- met Ali Şahin ile Devlet Bakanõ ve Başbakan Yardõmcõ Bülent Arınç’õn yaptõğõ açõkla- malarõ anõmsatõp görev süresi konusundaki gö- rüşlerini sormasõ üzerine “Son açıklamalar yeni bir şey değil. Yeni bir şey eklemek istemiyo- rum” yanõtõnõ verdi. GÜRSEL TEKİN ‘AKP otoriteyi kaybetti’ KIRKLARELİ (Cumhuriyet) - CHP MYK Üyesi Gürsel Tekin, AKP iktidarõnõn otoritesini kaybet- tiğini belirterek “Hakkâri İl Baş- kanlığı’nı kum torbalarıyla ko- ruyan bir iktidar, hiçbir soruna çare bulamaz” dedi. Tekin, partisinin Kõrklareli İl Baş- kanõ Vecdi Gündoğdu ile referan- dum çalõşmalarõ kapsamõnda Havsa ilçesinde ziyaretlerde bulunarak yurttaşlarla sohbet etti. AKP’nin 8 yõllõk iktidarõ boyunca temel sorun- lara hiçbir çözüm getiremediğini de vurgulayan Tekin, şunlarõ söyledi: “Güneydoğu’da devletin, iktida- rın otoritesi bitmiş. İktidarın par- tisinin Hakkâri İl Başkanlığı bi- nası kum torbaları ile korunuyor. Bölgede yaşayan insanların du- rumunu siz düşünün. AKP hem otoritesini, hem de kontrolünü kaybetti. Bu yüzden saldırganla- şıyor. Parti binasını bile koruya- mayan iktidarın Türkiye’nin so- runlarına çözüm getirebileceğini sanmak hayal kurmaktır.” Daha sonra Edirne’nin Keşan il- çesine geçen Tekin, Başbakan Tay- yip Erdoğan’õn Diyarbakõr’da ya- pacağõ mitingle ilgili bir soruya “Sayın Kõlõçdaroğlu, Tunceli’de yaptığı konuşmayla, AKP’nin hem ezberini hem de kimyasını bozdu. Erdoğan Diyarbakır’da yapacağı mitingde ne diyeceğini şaşırdı. Oyuncağı ve istismar malzemesi elinden alındı. Söyle- yebilecekleri bir şeyleri de kal- madı” yanõtõnõ verdi. ‘O’annenineliniöptü CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Baş- bakan Tayyip Erdoğan’ın “Ananı da al git” diye ha- karet ettiği Mersinli çiftçi Mustafa Kemal Öncel’i Mezitli ilçesine bağlı Ku- yuluk köyündeki evinde ziyaret etti. Öncel’in an- nesi Ümmü Öncel (80) ve babası Halil İbrahim Ön- cel’in (83) elini öptü. 2006 yılındaki olayla ilgili yo- rum yapmayan Kılıçda- roğlu, “Çiftçimizin anne- sini ziyaret ettik, elini öp- tük. Kendileri rahatsız- mış, doktora gitmelerini söyledik. Dilerim kısa za- manda iyileşecektir” dedi. Halil İbrahim Öncel ise bugüne kadar CHP’ye hiç oy vermediğini belirterek “Ma- dem ki Kemal Bey evimize şeref vermiş, ben de oyumu CHP’ye vereceğim” diye konuştu. Çiftçi Kemal Öncel de, 2006 yılındaki olayın anımsatılması üzerine “Ben eylemci değil- dim, çiftçinin sorunlarını anlatıyordum. Ben bu ülke- nin başbakanı ile konuştu- ğumu sanıyordum, meğerse terbiye memuru ile konuş- muşum. Bugün evimize ge- leceğin başbakanı konuk oldu. Bundan şeref duy- dum” dedi. Kılıçdaroğlu, evden ayrılırken Ümmü Öncel’in elini bir kez daha öpen Kılıçdaroğlu, mahalle sakinlerinin sevinç gösteri- leri arasında Kuyuluk’tan ayrıldı. Çiftçi Öncel, 2006’da, Erdoğan’ın Mer- sin mitingi sırasında “Sayın Başbakanım, Tarım Baka- nı’nın anayasayı ihlal etti- ğini biliyor musunuz? Çift- çinin anasını ağlattınız” diye bağırmış, Baş- bakan da Öncel’i “Artistlik yapma lan. Ananı da al git” diyerek azarlamıştı. Olay- dan sonra Öncel, Başbakan’ın her Mersin’e gelişinde gözaltına alınmaya başlamıştı. (Fotoğraflar: ABİDİN YAĞMUR/AA) ERDEM GÜL ANKARA - Başbakan Tayyip Erdoğan’õn, “Samimiysen 13 Eylül’de gel bu işi çözelim” söz- lerine karşõn CHP Genel Başkanõ Kemal Kılıç- daroğlu’nun türban önerisi, AKP’de yakõştõrma- larla karşõlandõ. AKP’de Kõlõçdaroğlu’nun türban önerisi için en çok “aç kurtul”, “anne modeli” ve “İran modeli” nitelemeleri yapõlõyor. AKP’de Kõlõçdaroğlu’nun önerisine ilişkin yapõ- lan model adlandõrmalarõ şöyle: Aç kurtul: Özellikle CHP’deki komisyonun “çö- züm için saçların tamamının örtülmediği bir mo- delde uzlaşma olabilir” şeklinde ifade edilen çalõşma yaptõğõ açõklanõnca, AKP’deki ilk tepki buna ‘aç kur- tul’ adõ vermek oldu. AKP’liler bunun “CHP’nin türban sorununu başları tamamen açarak çöze- ceği” anlamõna geleceğini savunuyor. Anne/bacı modeli: AKP’de, CHP’nin önerisi eleştirilirken “Bu çağda kızlarımıza hâlâ Ana- dolu’daki annelerinizin, bacılarınızın örttüğü modelde başınızı örtün, sorunu çözelim demek dayatmadır. Ne moda anlayışına uyar ne de öz- gürlüğe” diye eleştiriliyor. İran modeli: İran’da Cumhurbaşkanõ Hatemi li- derliğindeki reformcularõn güçlenmesiyle “kadın- ların saçlarını tam kapatmadıkları bir örtünme modelinin” geliştiği belirtilerek “Öneri İran mo- deli örtünme anlamına gelir” tespiti yapõldõ. CHP’NİN ‘TÜRBAN ÇÖZÜMÜ’ AKP’lilerden model yakõştõrmalarõ Mersin’de, beyaz güvercin uçuran CHP lideri, çok neşeliydi. YUSUF BAŞTUĞ ADANA - CHP Genel Başkanõ Kemal Kılıçda- roğlu, dünkü en coşkulu mitingini Adana’da gerçek- leştirdi. Uğur Mumcu Meydanõ’nõ dolduran on bin- lerce Adanalõ, Kõlõçdaroğlu’nu “Başbakan Kemal” sloganõyla karşõladõ. Adanaspor ve Adana Demirs- por atkõsõ ile kürsüye çõkan Kõlõçdaroğlu, “Adanalı- lar severken, ‘Allahõna kurban’ der. Ben de sizin Allahınıza kurban olayım” diye konuştu. Başbakan Tayyip Erdoğan’õ eleştiren Kõlõçdaroğ- lu, Başbakan’õn verdiği sözlerin arkasõnda durmadõ- ğõnõ belirterek, “Başbakan daha dün ne söylediğini unutuyor. Biz Anadolu çocuğuyuz. Bildiğimizi söyleriz, arkasında da kapı gibi dururuz. ‘Doku- nulmazlõklarõ kaldõracağõm’ dedi. Kaldırdı mı? Kaldırmadı. Buna bukalemun yöntemi denir. Re- cep Bey’den hesap soracağız. Destek verin, bun- ların düzenini bozalım” dedi. Başbakan’õn gerçek- leri gizlediğini ve 12 Eylül’den hesap sormak gibi bir niyeti olmadõğõnõ anlatan Kõlõçdaroğlu, “‘Evet’ derseniz Recep Bey, ‘Hayõr’ derseniz vatan kur- tulur. ‘Hayõr’ deyin Türkiye’nin önü açılsın. Fer- man padişahınsa dağlar bizimdir” dedi. Konuş- masõ sõk sõk alkõş ve sloganlarla kesilen Kõlõçdaroğ- lu, Çukurova Üniversitesi’nde görevli 120 akade- misyene de CHP rozeti taktõ. Miting sõrasõnda bir kişi, CHP lideri Kõlõçdaroğ- lu’na terlik fõrlattõ. Akli dengesi bozuk olduğu öğ- renilen kişi, miting alanõndan uzaklaştõrõldõ. ‘EVET’ DERSENİZ RECEP BEY, ‘HAYIR’ DERSENİZ VATAN KURTULUR
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle