19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 3 EYLÜL 2010 CUMA 6 HABERLER BİR BAKIMA SERVER TANİLLİ Bir Zaferin Anlamı... 30 Ağustos günü “Zafer Günü”dür. Bugün, bir “bağımsızlık günü”; bir tam “bağımsızlık günü”dür. Hep birlikte, “birlik, kardeşlik günü”dür. 88 yıl önce kazanıldı bu zafer. O yıldan bu yana, daha güçlü bir zaferin temelleri atılmıştır; onun mutluluğunu yaşıyoruz. Tek başına yaşanan bir mutluluk değil; yurdun bütün kurumları ile birlikte yaşadığımız bir mutluluktur bu... Ne var ki bir sekiz yıldır, yurdumuzun bütün kurumlarında bir bunalım yaşıyoruz. Çünkü, bir bakıma bir işgal altındayız. Ve ülkeyi bu işgallerden kurtarmak, çekip almak zorundayız. Bir işgalin altında olan kurumlar bu işgalden kurtulmak bilinci ile donanmalı. Basında, başta Mustafa Balbay ile Tuncay Özkan, onlarla beraber kimi gazetelerde namuslu ve demokrat gazeteciler ve bütün Cumhuriyet gazetesi mensubu arkadaşlar bilinçli, namuslu birer gazeteci sıfatıyla ciddi bir sınavdan geçmiştir. Bunun yanında Silivri, yargıcı ile birlikte nasıl bir sınavdan çıkmıştır? Onları bu sınavdan pek alınları pak çıkmış bir topluluk saymıyoruz. Avcı’dan sonra Başbuğ da “cemaati” işaret etti. Utku Çakırözer’in yazdıklarını da okumuş olmanız gerekir. (Cumhuriyet, 30 Ağustos 2010) ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Ge- nel Başkanõ Kemal Kılıçdaroğlu’nun Başbakan Tayyip Erdoğan’a yönelttiği “2006 tarihinde TBMM’ye Sayın Başbakan’ın imzasıyla bir kanun teklifi geldi. Bu teklif, terör örgütünün kurucusu ve üyelerine af getiriyor. Bu terör örgütünün kurucusu kim” sorusu, AKP hükü- metinin Terörle Mücadele Yasasõ’nda değişiklik öngören yasa tasarõsõna dayanõyor. Tasarõnõn 6. maddesinde, terör örgütü kurucusu ve yönetici- lerine “etkin pişmanlık”tan yararlanmalarõ ön- görülmüştü. CHP’nin itirazlarõ üzerine, AKP yönetimi “Öcalan’a af söz konusu değil” dese de söz konusu düzenlemeyi geri çekmişti. AKP hükümeti, Başbakan Tayyip Erdoğan’õn imzasõyla Nisan 2006’da TBMM Başkanlõğõ’na Terörle Mücadele Yasasõ’nda değişiklik öngö- ren yasa tasarõsõ sundu. Tasarõnõn 6. maddesi, “Suç işlemek üzere terör örgütü kuranlar, yönetenler ile bu örgüte üye olanlar Türk Ce- za Yasası’nın 314. maddesine göre cezalandı- rılır. Örgütün faaliyetini düzenleyenler de ör- gütün yöneticisi olarak cezalandırılır. Terör örgütünün veya amacının propagandasını ya- pan kişi, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu suçun basın ve yayın yolu ile işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı ora- nında artırılır. Ayrıca basın veya yayın or- ganlarının sahipleri hakkında da 1000 gün- den 10 bin güne kadar adli para cezasına hükmolunur. Sorumlu müdürleri hakkında, bu cezanın üst sınırı 5 bin gündür... Türk Ce- za Kanunu’nun 221’inci maddesi hükmü, bu madde açısından da uygulanır. Kişi, etkin pişmanlık hükümlerinden ancak bir defa ya- rarlanabilir” hükmünü öngörüyordu. Ancak CHP, söz konusu maddede Türk Ceza Yasasõ’nõn “etkin pişmanlık” öngören 221. maddesine atõf yapan cümleyle Abdullah Öcalan’a af getirildiğini belirterek düzenleme- ye karşõ çõktõ. AYŞE SAYIN ANKARA - BDP, Başbakan Tay- yip Erdoğan’õn bugün Diyarbakõr’da yapacağõ mitingde vereceği mesajlarla ilgili yüksek beklenti yaratõlmasõnõ eleştirirken, Erdoğan’õn sadece Di- yarbakõr’da değil, Türkiye’nin her yerinden Kürt sorununun çözümü için somut mesajlar vermesini istedi. BDP Genel Başkanõ Selahattin De- mirtaş, yurttaşlarõ Erdoğan’õn mitin- gine katõlmamaya çağõrdõ. Erdoğan’õn Kürt sorununun çözü- müne yönelik vereceği somut mesaj- lara göre referandumdaki “boykot” kararõndan vazgeçilebileceği mesajlarõ veren BDP; Erdoğan’õn son dönemde kendilerini hedef alan sert açõklama- larõ nedeniyle ipleri kopardõ. 12 Ey- lül’de “boykot” tavrõnõ sürdürecek- lerini belirten BDP Grup Başkanvekili Ayla Akat Ata, “Bu dakikadan sonra bizim tavrımızı değiştirme du- rumumuz olmaz. Bizim Başba- kan’ın vereceği mesajlar konusun- da da bir beklentimiz yok. Çünkü Başbakan’ın bu aşamadan sonra en acil çözüm bekleyen Kürt sorunu- na dair dedikleri, hangi icraatın al- tına imza attığı, seçim öncesinde ol- duğu için anlamını yitirir” diye ko- nuştu. Başbakan’õn Kürt sorunu ko- nusunda bir mesaj verecekse, bunu Türkiye’nin herhangi bir ilinden de ve- rebileceğini kaydeden Ata, ancak Er- doğan’õn gündeminde Kürt sorununun çözümünün olmadõğõnõ kaydetti. Kürt- lerin ve kendilerinin artõk “Havada, Diyarbakır’da ve seçim öncesinde verdiği mesajlara inanmadığını” kaydeden Ata, “Başbakan, daha ön- ce çözüme yönelik mesaj bekleyen vatandaşların yüreğine şimdiye ka- dar su serpmemiştir, bundan son- ra da değişen bir şey olacağını dü- şünmüyoruz” görüşünü dile getirdi. ‘Gülen cemaati şantaj yapıyor’ BDP Genel Başkanõ Demirtaş ise BDP’lilerin sandõk başõna “KCK’li müşahitler gönderiyor” iddiasõna tepki göstererek “Asıl olarak AKP, Gülen cemaati ve onlara yakın ya- yın organları müşahitlerimizi hedef göstererek, şantaj ve tehdit yönte- mini kullanmaktadır” dedi. Fõrat Haber Ajansõ’nõn haberine göre De- mirtaş, bölge halkõnõn boykota yüksek düzeyde katõlacağõnõn görülmesi üze- rine bu tür iddialarõn ortaya atõldõğõ- nõ savundu. Boykot tavrõnõ sürdüreceklerini söyleyen Ata ‘Artõk Başbakan’dan bir beklentimiz yok’ dedi BDP ipleri kopardı AKP’NİN 2006’DAKİ TASARISI Öcalan’a affı CHP engellemişti Hacettepe’de gerginlik: Hacettepe Üniversitesi’nde son yõl- larda özel güvenlik gö- revlilerinin öğrenciler üzerinde kurduğu baskõ- ya geçen salõ günü yeni bir örnek daha eklendi. Referandum için hayõr broşürü dağõtan öğrenci- lere üniversitenin özel güvenlik görevlileri sal- dõrdõ. Üniversite yöneti- minin müdahaleye sessiz kalmasõ dikkat çekti. 4 general ifade verecek: Cumhuriyet Savcõsõ Zekeriya Öz tara- fõndan yürütülen “İnter- net Andõcõ” soruşturmasõ kapsamõnda 4 general için tebligat çõkarõldõ. Genelkurmay Adli Mü- şaviri Tümgeneral Hõfzõ Çubuklu, Korgeneraller İsmail Hakkõ Pekin ile Mehmet Eröz’ün ifadesi talimatla Ankara’da, Tümgeneral Mustafa Ba- kõcõ’nõn ise Diyarba- kõr’da alõnacak. 35 yıl hapis cezası istendi: Halkalõ’da 21 Haziran’da askeri perso- nel taşõyan servis otobü- süne yönelik düzenlenen ve 5 astsubay ile bir ast- subay kõzõnõn hayatlarõnõ kaybettiği, 15 kişinin de yaralandõğõ bombalõ sal- dõrõya ilişkin 13 şüpheli hakkõnda iddianame ha- zõrlandõ. 22 sayfalõk id- dianamede sanõklar hak- kõnda 35 yõla varan hapis cezalarõ istendi. Tuğluk’a yakala- ma emri: Ankara 12. Ağõr Ceza Mahkemesi, Anayasa Mahkemesi ta- rafõndan milletvekilliği düşürülen ve hakkõnda 5 yõl siyaset yasağõ konan Aysel Tuğluk hakkõnda zorla getirme kararõ vere- rek duruşmayõ 4 Kasõm 2010’ a erteledi. Müsteşar İmra- lı’ya gitmedi: Gaze- temizde dün yayõmlanan “Müsteşar İmralõ’ya gitti mi” başlõklõ habere Ada- let Bakanlõğõ’ndan yanõt geldi. Bakanlõk açõkla- masõnda “Adalet Bakan- lõğõ Müsteşarõ ve müste- şar yardõmcõlarõndan hiç- biri İmralõ Adasõ’na git- memiş ve hükümlü Ab- dullah Öcalan ile görüş- me yapmamõştõr” ifadele- rine yer verildi. Başbuğ tatilde: Genelkurmay Başkanlõğõ görevini geçen hafta Or- general Işõk Koşaner’e devreden Emekli Orge- neral İlker Başbuğ, Bod- rum’daki villasõnda tatil yapõyor. Başbuğ, eşi Se- vim Başbuğ ile önceki sabah Ankara’dan uçakla Bodrum’a gelerek, kara- yoluyla villasõna geçti. Süper Loto çekildi: 5, 7, 30, 31, 34, 43 DTP Grup Başkanvekili Ayla Akat Ata, “Biz Diyarbakõr’da, havada ve seçim dönemlerinde verilen vaatlere inanmõyoruz, o nedenle Başbakan çözüm mesajõ verecekse, bunu Samsun’da, İzmir’de, her yerde dile getirmeli” dedi. TÜRK’TEN ERDOĞAN’A ‘Barış için Öcalan’la görüşeceksin’ DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Başkanõ Ahmet Türk, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õn “Öcalan’la görüşme- dik” açõklamalarõna karşõlõk “Barış için, kardeşlik için görüşeceksin” dedi. 5 Ey- lül’de Süleymaniye’de Irak Devlet Başka- nõ Celal Talabani’yle bir araya gelecek olan Türk, DTP Başkan Yardõmcõsõ Aysel Tuğluk’un da terör örgütü lideri Abdullah Öcalan’la görüşeceğini açõkladõ. BDP’nin 1 Eylül Dünya Barõş Günü Bat- man mitinginde konuşan siyasi parti liderle- rinin Kürtleri rencide edici açõklamalar yap- tõğõnõ savunan Türk, “Birisi neden Öca- lan’ı asmadın diyor, diğeri neden Abdul- lah Öcalan ile görüştün diyor. Sayın Baş- bakan da görüşmedim şeklinde konuşu- yor. Barışın, kardeşliğin sağlanması için görüşeceksin. Tarafsız kalamazsınız, mu- hatap almak zorundasınız” dedi. Türk, dün de Diyarbakõr’da gazetecilerin sorularõ üzerine şunlarõ söyledi: “Biz bugün sadece çözümü Talabani’de ve Barzani’de aramıyoruz, biz çözümü iç dinamiklerde arıyoruz. Bu nedenle Sayın Talabani ve Barzani ile bu sürecin barışçıl bir sürece dönüştürülmesi konusunda elbetteki di- yaloglar oluşturacağız ve bu sürece katkı sunmasını isteyeceğiz. Sadece onunla kal- mayacağız, devletle barışçıl bir sürecin gelişmesi konusunda Sayın Cumhurbaş- kanı ile bu konuda görüşmek istiyoruz.” Tuğluk da referandumdan sonra bölgedeki 649 sivil toplum örgütü temsilcisiyle bir araya geleceklerini ve çözüm için kararlaş- tõrdõklarõ bazõ görüşmeleri takvime bağlaya- caklarõnõ belirtti. Tuğluk, “Başta Cumhur- başkanı Abdullah Gül, Başbakan Erdoğan, PKK ve Abdullah Öcalan ile görüşme ko- nusunu tartışacağız ve bunu bir takvime bağlayacağız. İmralı Adası’na gidip Ab- dullah Öcalan ile ateşkesin kalıcı hale gel- mesi için bilgi alışverişinde bulunacak olan heyet ya da avukat grubunda ben de avukat kimliğimle yer alacağım” dedi. DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bü- rosu) - Diyarbakõr’da Demokratik Top- lum Kongresi (DTK) ile aralarõnda re- ferandumda “evet” tercihi kullanacak- larõnõ açõklayan meslek kuruluşlarõnõn da bulunduğu 128 sivil toplum kurulu- şu, Başbakan Recep Tayyip Erdo- ğan’õn gezisi öncesinde Kürt sorunu ko- nusunda ortak duruş sergileyen bir açõklama yaptõ. Ortak açõklamayõ okuyan Diyarbakõr Baro Başkanõ Mehmet Emin Aktar, “Sivil toplum örgütleri, DTK, sivil gi- rişimler olarak bizler, referandum ve Türkiye’nin temel meselelerinin çö- züm yöntemlerinde zaman zaman farklı yaklaşımlarımız olsa bile, Kürt meselesinin demokratik çözümü ve kalıcı bir barışın sağlanması söz ko- nusu olduğunda yaklaşımlarımız or- taktır. Bu yaklaşımımız da Kürt me- selesinin diyalog çerçevesinde barış- çıl ve demokratik çözüme kavuştu- rulmasıdır” dedi. Başbakan’õn bugün Diyarbakõr’da düzenleyeceği mitingine de işaret eden Aktar, “Sayın Başbakan’ın Diyarba- kır’a gelişinde Kürt meselesine yak- laşımının, Kürtler ve bütün Türkiye açısından önemli olduğunu düşünce- sindeyiz” diye konuştu. “Eylemsizlik sürecinin ilan edilen takvimine, referandumdan hemen sonra olumlu bir yaklaşım gösteril- memesi halinde, 20 Eylül’de sona erebileceği yönünde ciddi bir kaygı ta- şımaktayız” diyen Aktar, eylemsizlik kararõnõn kalõcõ bir ateşkese dönüşme- si için başta cumhurbaşkanõ olmak üze- re, hükümet, devletin kurumlarõ ve siyasi partiler ile görüşmeler yapmaya başla- yacaklarõnõ anlattõ. Bir gazetecinin; “Başbakan’ın vereceği mesajlarda kaygıları giderecek bir tutum içinde olması” yönündeki beklentilerin ne ol- duğuna açõklõk getirilmesi istenen bir so- ruya Aktar, “Ortak bir dil geliştiril- mesi, empati kuran bir dile ihtiyaç du- yulması” yanıtını verdi. Aktar, Erdo- ğan’ın bütün ülkeyi, bütün vatan- daşları, bütün kesimleri kucaklayacak bir dile öncülük etmesidir” dedi. BAYDEMİR Açõlõşa katõlmõyor DİYARBAKIR (Cumhuriyet Büro- su) - Diyarbakõr Bü- yükşehir Belediye Başkanõ Osman Bay- demir, Başbakan Re- cep Tayyip Erdoğan’õn bugün Diyarbakõr’da ger- çekleştireceği açõlõş- lara katõlmayacağõnõ belirterek “Açılışta olmak isterdim ama katılmayacağım. Başbakan seçimden seçime kente geli- yor. Seçim atmosferi ile açılışları birbiri- ne karıştırmamak gerek ama şüphesiz ki takdir kendisi- nin” dedi. Erdoğan’õn bugün Diyarbakõr’a yapaca- ğõ gezi öncesinde kentte olağanüstü gü- venlik önlemleri alõn- dõ. Polise 10 gün sü- reyle genel arama iz- ni verilirken poliste izinler kaldõrõldõ. Çevre illerden takvi- ye çevik kuvvet polisi getirtildi. Erdoğan’õn İstasyon Meyda- nõ’nda yapacağõ mi- ting öncesinde kentin değişik noktalarõnda kontroller de arttõrõl- dõ. Terör örgütü PKK de, Amed Halk İnisi- yatifi adõyla Erdo- ğan’õ protesto etmeye çağõrdõ. ANF’de ya- yõmlanan habere gö- re, “Başbakan, Amed’e elini kolunu sallayarak gireme- yecek” denildi. Diyarbakır’da yapılan ortak açıklamaya 128 sivil toplum kuruluşunun temsil- cilerinin yanı sıra DTK Eşbaşkanları Ahmet Türk ve Aysel Tuğluk da katıldı. (AA) ‘Başbakan kucaklayõcõ bir dil kullansõn’ TERÖR VE TOPLUM / MEHMET FARAÇ [email protected] - www.mehmetfarac.com Yaygın bir kanı var; toplumun büyük bölümü 12 Eylül’deki referanduma niçin katılacağını bilemiyor!.. Yurttaşlar hem hukuksal deyimlerle donatılmış yasa maddelerinin kendileri için ne ifade ettiğini bilmiyor hem de yandaş medyanın kafa karıştıran yayınları nedeniyle iyice çıkmaza giriyor! Gelin, farkında olmadan “Evet” tuzağına düşmek üzere olanların başına gelecek olası tehlikeleri sıralayalım: Önce şunu vurgulamak gerekiyor: 12 Eylül’deki oylama, teoride bir anayasa değişikliği oylaması değildir!.. O gün geleceğinizin şekillenmesiyle ilgili de çok önemli bir karar vereceksiniz... Bu kararın merkezinde şu sorular var: Yargıyı devlet mi yönetsin AKP mi?.. Mahkemeleri yüce divan korkusuna kapılanlar mı oluştursun devletin kuralları mı?.. Hukuk, Milli Görüş yobazlığının elinde mi olsun yoksa laik cumhuriyetin mi?.. Mesele işte bu kadar yaşamsaldır... O yüzden referandumda “evet” derseniz 12 Eylül faşizminden biraz olsun kurtulduğunuzu sanacaksınız ama tam aksine, bu kez tek parti faşizminin tuzağına düşeceksiniz!.. Eğer 12 Eylül’de gaflete düşüp ‘evet’ oyunu kullanırsanız iyice biliniz ki, AKP’nin ülkeyi 8 yılda cehenneme çeviren uygulamalarından pek memnunsunuz!.. Şu demektir ki; kiranızı ödeyebiliyorsunuz, tarlanız ipotekli değil, traktörünüzün mazotu stokta, bankalara kredi borcunuz yok, arabanız hacizli değil... Yani işiniz bayağı tıkırında... Ama şunları lütfen iyi düşünün; referandumda “evet” oyları fazla çıkarsa, AKP daha da şımaracak... Galibiyet coşkusu bir süre sonra pervasızlığa dönüşecek!.. Üstelik AKP bu şımarıklıkla “halk bizi destekliyor” havasına girecek ve hiç kuşkunuz olmasın ki, önümüzdeki süreçte Cumhuriyet rejimini tehlikeye düşürecek yeni yasa maddelerini de size dayatmaya kalkışacak!.. Gidişat, hilafet özlemcilerinin düşlerini süsleyen karanlık ve de dönülmez bir sürece dönüşecek!.. Gelin şimdi 13 Eylül’den itibaren alarm verecek tehlikenin kilometre taşlarını sıralayalım: Olası referandum galibiyetini bir güven oylamasına dönüştürecek olan AKP, Nurcu-Nakşi kadrolaşmayı devletin en kritik noktalarına kadar uzatmaktan kaçınmayacak!.. Türkiye’yi molla bürokrasisi kuşatacak!.. Özelleştirme yağmasında sınır tanınmayacak, devletin satılmadık tek çivisi kalmayacak! 5 yıl sonra ekonomiyi tamamen tarikat holdingleri yönetecek! Din-iman ticaretiyle yurttaşın inançlarını sömürenler, yarattıkları gerici gettolarla yaşamınızı tehdit edecek!.. Mahalle baskısı zirve yapacak, artık sokaktaki yurttaş AKP’li olmadığını söylemeye bile korkar hale gelecek!.. Tek parti faşizmi, yaşamınızı kıskaca alacak, telefonlarınız dinlenecek ve de fişleneceksiniz!.. Muhalif tüm kesimler susturulacak, demokrasi ve de özgürlük, mazideki solmuş bir takvim yaprağına dönüşecek!.. Mürit olmadığınız için iş bulamayacak ve hükümetin yoksullaştır- köleleştir zihniyetine kurban gideceksiniz! Çocuklarınız tarikat yurtlarından destur almadığı için akademisyen olamayacak, kızlarınız ise cemaat yurtlarına mahkûm olacak!.. 12 Eylül günü bir hata yaparsanız, bilin ki korku imparatorluğundan yakınma hakkınız da kalmayacak!.. O gün vereceğiniz evet oyu, yalnız sizin değil, torunlarınızın da hayatını karartacak!.. O zaman da ananızı da alıp belki de bu ülkeden gitmenin yollarını arayacaksınız!.. Kısacası, 12 Eylül’de AKP’nin gidişine yol vermezseniz cumhuriyetin geleceği açısından çok geç olacak!.. Yani taraf olmadığınız için bertaraf olacaksınız!.. ‘Evet’çileri Bekleyen Tehlikeler!.. Bu ülkede kimileri başını kuma gömme uğruna minik serçelikten devekuşluğuna terfi etmekten bile kaçınmıyor!.. Kimi sinema artistleri, kaybolmuş şöhretlerine salt muhalif olma dönekliğiyle atak yaptırmayı hedefliyor!.. Kendine aydın ya da insan hakları savunucusu diyen bazı zavallılar, kuyruk acılarını giderme uğruna gericiliğin bıçağını bilemeye çalışıyor!.. Solcu olduğunu sanan kimi şaşkınlar, liboşluklarını örtbas etme uğruna “evet”çi kuyruğunda ulufe bekliyor!.. Hukukun ortasına dinamit yerleştirilirken kimi kısır kalemler köşelerini çiçek-böcek, kaz- ördek ya da aşk meşkle doldurmayı yeğliyor! Rotasını şaşırmış ucuz figüranlar ise salt CHP düşmanlığından dolayı referandum şakşakçılığı yapıyor!.. Ya da kimileri ikinci cumhuriyet denilen soytarılık tiyatrosunun tribününde, Atatürk’e olan kinlerini dincilere uşaklık yaparak gidermeyi düşlüyor!.. Peki, “Başımıza bomba yağıyor, köylerimiz boşaltılıyor, ormanlarımız yakılıyor, sokaklarda linç ediliyoruz, devlet çocuklarımızı dağlarda öldürüyor, anadilimizi engelleniyor, kültürel haklarımız verilmiyor” diyerek AKP’nin 8 yıllık iktidarı boyunca çığlık atan Kürt siyasetçilere ne oluyor?.. Onlar siyasallaştırdıkları kitleleri boykot denilen tuzağın içine çekerek ne elde edeceklerini sanıyor?.. BDP de onun uzantıları da salt Cumhuriyete yönelik öfkelerini mahmuzlama uğruna “Kürtleri arkadan hançerlemek”le suçladıkları AKP’nin dümen suyunda çırpındıklarını görmüyorlar mı?.. Kürt sorununun, AKP’nin ucuz, kaçak ve ikiyüzlü politikalarıyla giderek daha çok çıkmaza girdiğini anlamıyorlar mı?.. PKK, BDP ya da uzantıları, 12 Eylül referandumda tepkilerini “hayır” oyuyla göstermezlerse iyi bilsinler ki, Güneydoğu’daki sorun daha da büyüyecek!.. Kürt sorununda baş aktör olmaya çalışan cemaat, rolünü daha da arttıracak, Kürt gençleri bir yandan Milli Görüşçü diğer yandan Fethullahçı örgütlenmenin tuzağında sosyal, siyasal ve kültürel erozyon yaşayacak!.. Rejimle hesaplaşma uğruna silahlı güçlerini, milis yapısını ve de siyasi uzantılarını “boykot” denilen kaçak güreşin arenasına terk etmeye çalışanlar, şiddetin 30 yıldır kardeş kanını bataklığa dönüştürdüğü bir coğrafyanın tam ortasına bir mayın bıraktıklarının farkına varmalılar... Soruyorum onlara; AKP’nin yurttaşa dayatmaya çalıştığı 26 maddelik yasa değişikliğinde Kürt sorununa çare olacak bir tek satır var mı?.. Yokkkk!... O halde Kürt aydınlarına, çok yaşamsal bir uyarı yapmak istiyorum: 12 Eylül Anayasası’nı değiştireceklerini iddia eden takıyyeci zihniyetin değirmenine su taşıma gafletine düşmeyin!.. AKP’nin 8 yılda kangrene dönüştürdüğü yarayı boykot hançeriyle deşmeyin!.. Boykotçu Kürtlere Uyarılar!.. KISA KISA...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle