23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 4 TEMMUZ 2010 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 Yorgo Seferis’in destansı öyküsünü okurken, gecenin yıldızları sevişiyor gökyüzünde... Ruhların yolculuğuna çıkmış gibiyim... Gecenin korkularından arınmış gökyüzünü seyrediyorum bahçede. Kırık dökük düşünceler içindeyim. Vivaldi’nin “Dört Mevsim”i bitti, şimdi Villa Lobos’un “Bachianas Brasileiras”indeki o muhteşem aryayı dinliyorum. Seferis’in dizeleri beni Urla iskelesine götürüyor, çırılçıplak bir zamanı yaşamak için... “Artık sessizlik bile senin değil değirmen taşlarının dönmez olduğu bu yerde.” Cem Yayınevi, Jack London’un tüm kitaplarını yayımladı... İki kitabını seçip aldım, sayfalarını çevirmeye başladım. Biri “Deniz Kurdu”, öteki “Beyaz Diş”. London’un tüm kitaplarını gençlik yıllarımda okumuştum... “Beyaz Diş”, “Vahşetin Çağrısı”ndan üç yıl sonra, 1906’da yayımlanmış. Öykü bir kurdun evcil bir köpeğe dönüşmesini anlatıyordu. London’un o güçlü betimlemesi beni yine düşler ülkesine götürdü. “Demir Ökçe”den söz etmeyeceğim, öteki kitaplarından da... Cem Yayınları’ndan çıkan London’un tüm kitaplarını bir set halinde, özellikle genç okurlara salık veririm... Gazeteci arkadaşlarım Ertuğrul Mavioğlu ve Ahmet Şık’ın birlikte yazdıkları “Kontrgerilla ve Ergenekon’u Anlama Kılavuzu-Kırk Katır Kırk Satır 1” ve “Ergenekon’da Kim Kimdir-Kırk Katır Kırk Satır 2”yi (İthaki Yayınları) mutlaka okumanızı öneririm. Nedir bu Ergenekon? Orada kim kimdir? Derin devlet, kontrgerilla nedir? 20 Ekim 2008’de Silivri’de görülmeye başlayan bu dava toplumu ikiye böldü... Ertuğrul ve Ahmet, Ahmet Öz’ün deyişiyle okuru etkilemeden, büyülemeden tüm gerçekleri belgeleriyle gözler önüne serip, kafalarımızdaki sorulara yanıt veriyor. Meraklısı için okunması gereken, birbirini tümleştiren iki ciltlik bir belgesel yapıt. Yazımı yazarken, Washington Temsilcimiz Elçin Poyrazlar’ın haberini düşündüm ister istemez. Yasemin Çongar’ın gazetesine, kimin buyruğuyla istihbarat birimlerinden belge geldiğini anlatıyordu Elçin’in haberi... Ve aklıma işin başından beri takılan bir soruya, din baronuna çok yakın bir adın bana verdiği yanıt geldi: “O gazetenin arkasında güçlü bir cemaat desteği var ekonomik olarak!” İşler Gazze’ye gitmek için yola çıkan “Mavi Marmara” gemisiyle bozuldu... Fethullah Gülen’in okyanus ötesinden yaptığı “otoriteden izin alınmalıydı” uyarısı, bildiğim kadarıyla Türkiye’de de dincilerin örtülü tepkisini, bazı kesimlerin ise desteğini almıştı. Arkadaşım Refik Durbaş’ın “Acıyla” dizeleri geliyor aklıma: “Bir kış günü. Onsekiz yaşında evleri yıkılanı, aydınlığı kuruyanı Ondokuz yaşında. Çocukların yağdığını güvercin yağmadığını, kar yağmadığını Yirmi yaşında. Yoksulluğu değerlendirilmeyen yaşlı kızlara sevda ve aşk yağmadığını Yirmibir yaşında. Halk bahçelerine hiç gül yağmadığını, umut yağmadığını Yirmiüç yaşında. Alanlar türkülerle inlerken dağlarıma karanlık ve özgürlük yağdığını anlat ki elmadan evler oyayım kırayım zincirleri umutla, sevdayla, aşkla Kalbim acıyla damgalansın” Geçmişin dünyası üzerinden süzülüp, şairin dediği gibi kanaat yerine özgür düşünceyi, kul değil birey olmayı bir öğrenebilseydik ne güzel olurdu yaşamımız. O zaman şafağı türkülerle karşılardık, türkücü kuşlar ve çocuklar gibi. Vivaldi’nin “Dört Mevsim”ini ikinci kez dinlerken, Rainer Maria Rilke’nin “Duino Ağıtları” kitabı (Kırmızı Yayınları) gözüme ilişiyor kitaplıkta... “Niçin, varoluşun vadesini, diğer tüm yeşillerden biraz daha karanlık, her bir yaprak kenarı küçük küçük dalgalı (bir rüzgârın tebessümü gibi), doldurmak kâbilken, defne misali -niçin o zaman illa ki insanca olmak- ve, yazgıdan kaçınarak yazgıya özlem duymak?..” Kırık dökük düşler içindeyim... Oysa insan hayalleriyle yaşar... Ve ben bunu okuru bıktırıncaya dek yazarım. Rüyalarımın en derin yerinde, uykularım bölük pörçük olur... Bir buzulun çatlağından sızan bir su gibi... İçim ürperir, üşürüm! Çocuklar için “yaz kitapları” önerim: Cumhuriyet Kitapları’ndan çıkan Ülkü Tansel’in “Dağlarda O Yaz”, Muhsine Halimoğlu Yavuz’un “Dünyanın Bir Yerinde”, Ataol Behramoğlu’nun “Dünya Halk Masalları”, Necati Cumalı’nın “Uç Minik Serçem”. POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Korkulardan Arınmış Gökyüzü... hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212 343 72 69 Genelkurmay Başkanlõğõ’nõn hazõrlõk çalõşmalarõyla ilgili verdiği rakamlar birbirini tutmuyor Profesyonelordudarakamçelişkisi BARKIN ŞIK ANKARA - Genelkurmay Başkan- lõğõ’nõn terörle mücadele kapsamõnda profesyonel orduya hazõrlõk çalõşma- larõyla ilgili verdiği rakamlar birbirini tutmuyor. Genelkurmay, 25 Eylül 2009 tarihinde Kara Kuvvetleri Komutanlõ- ğõ’na ait 5 komando tugayõnõn Aralõk 2009 itibarõyla, 3 bin 400 uzman erbaş ile yüzde 86 oranõnda profesyonelle- şeceğini açõkladõ. Bu rakamlara göre, Kara Kuvvetleri Komutanlõğõ’nõn ko- manda tugaylarõnda 546 uzman erbaş daha istihdam edilmesi durumunda yüzde yüz oranõna erişilerek profes- yonelleşme tamamlanacaktõ. Ancak geçtiğimiz hafta yapõlan resmi bilgi- lendirmede, profesyonelleşme oranõ iki puan daha aşağõda; yüzde 84 olarak açõklanõrken profesyonelleşmenin ta- mamlanabilmesi için gerekli uzman er- baş sayõsõnõn 1032 olduğu belirtildi. Terör örgütü PKK’nin saldõrõlarõnõ arttõrmasõ ve arka arkaya gelen şehit ha- berleri, dikkatleri TSK’nin profesyo- nelleşme çalõşmalarõna odakladõ. Her dönem farklı açıklamalar Genelkurmay Başkanlõğõ’nõn 25 Ey- lül 2009’da yaptõğõ resmi açõklama ile 25 Haziran 2010’da yaptõğõ resmi açõklama arasõndaki profesyonelleşme rakamlarõ ise farklõ oldu. Genelkurmay Başkanlõğõ, profesyonelleşme çalõş- malarõ ile ilgili olarak 25 Eylül 2009’da “Bugüne kadar temin edilen 2 bin 750 uzman erbaş ile komando bir- liklerinin yüzde 70’inin profesyonel hale getirilmesi sağlanmıştır. Halen eğitimi devam eden 650 uzman er- başın daha sisteme girmesi ile bu oran Aralık 2009’da yüzde 86’ya ulaşacaktır.” ifadesine yer verdi. Eylül ayõndaki bu rakamlara göre, 2750 uzman erbaşa 650 uzman erbaşõn daha katõlmasõyla birlikte, 3400 uzman erbaş ile yüzde 86 oranõnda profesyo- nelleşme sağlanacaktõ. Komando tu- gaylarõnõn tamamen profesyonelleş- mesi için ise geriye kalan yüzde 14’lük orana karşõlõk 546 uzman erbaşa ihti- yaç vardõ. Ancak geçen hafta; 25 Ha- ziran’da yapõlan açõklamada profes- yonelleşme çalõşmalarõ ile ilgili daha farklõ rakamlar verildi. Genelkur- may’dan şu bilgiler iletildi: “Bugün itibarıyla profesyonelleş- me oranı yüzde 84 olmuştur. Halen eğitimlerinin son döneminde olan 1032 uzman erbaşın katılmasıyla bu oran, Ağustos 2010’da yüzde 100 seviyesine ulaşacaktır.” ŞAHİN’İ DE DİNLEME KORKUSU SARDI ANKARA (Cum- huriyet Bürosu) - Artan terör olaylarõ, “yasal, yasadışı din- leme” olaylarõ, “ya- tak odaları”na kadar giren ve mahrem iliş- kileri milyonlarca in- sanõn gözleri önüne seren giz- li kamera görüntüleri, Meclis yönetimini “ek güvenlik ön- lemleri” almaya itti. Resmi Gazete’de dün yayõmlanõp yü- rürlüğe giren yeni TBMM Ko- ruma Daire Başkanlõğõ Kuru- luş, Görev ve Çalõşma Yönet- meliği’yle, Meclis Başkanõ’nõn odasõn- da da olasõ dinleme- lere karşõ her sabah “böcek taraması” yapõlmasõ hükme bağlandõ. Yönetme- liğe göre Meclis yer- leşkesine gelen kişiler ile be- raberlerindeki her türlü eşya ve araçlar elle, gözle, araç altõ kontrol cihazõ, kapõ detektörü, X-RAY metal detektörü, pat- layõcõ madde koklama detek- törü ile diğer mekanik, elek- tronik cihazlarla aranacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle