25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 4 TEMMUZ 2010 PAZAR CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER 11dishab@cumhuriyet.com.tr SAĞNAK NİLGÜN CERRAHOĞLU Tiyatroya Dönüşen ‘AB Vodvili’ “Times”, Cumhurbaşkanı Gül ile Türkiye’nin AB üyeliği konusunda tam sayfa bir söyleşi yayımlamış… Söyleşinin ana konusu; “eksen kayması iddiaları karşısında, Türkiye’nin Batı ile bağlarını ve AB hedefini koruyup korumadığı” üzerine. Gül ısrarla söyleşiyi yapan gazeteci Martin Fletcher’i, Türkiye’nin AB zemininden kaymadığına ikna etmeye çalışıyor. İngiliz gazeteci bastırıyor… “Batı’da çok insan Türkiye’nin AB üyeliğinden pes ettiğini ve yüzünü Doğu’ya döndüğünü düşünüyor. Bu doğru mu” sorusunu soran gazeteciye Gül; “Belki dışarıdan böyle gözüküyordur. (Acaba neden?N.C.) Fakat bu doğru değil. Türkiye AB üyeliği için çok ısrarcı…” diyor. Fletcher “Yani ülkenin öncelikli gündem maddesi hâlâ AB mi?” diye ısrar edince Gül, buna da “Kesinlikle” yanıtını veriyor: “AB üyeliği bizim stratejik yönümüz. Bu siyasetin bile üzerinde olan bir konu…” ‘Sabrınız sonsuz mu?’ Mülakatı yapan gazeteci ipin ucunu bırakmıyor: “Sabrınız sınırsız mı?” diye üsteliyor: “Başvuralı 23 yıl oldu. Müzakere etmeye başlayalı da 5 yıl…” Mülakatın en anlamlı sorusu bu: “Sabrınız sonsuz mu?” “AB’yi ciddi anlamda hedef edinen” bir ülke, kapı önünde 23 yıl tutulmayı bekler mi? ’87’deki “tam üyelik” müracaatı ardından, dile kolay, aday olabilmek için 12 yıl; müzakerelerin start alabilmesi için 6 yıl; 35 müzakere faslından -teki hariç hiçbiri kapanmayan- bir düzine başlığın açılması için 5 uzun yıl bekler mi? Somut örnek üzerinden konuşmak gerekirse, muhabirlik yıllarımda AB katılım sürecini yerinden izlediğim İspanya, toplam “6.5” yılda AB’ye üye olmuştu. Daha güncel bir örnekten hareket edecek olursak, bizimle AB müzakerelerine başlayan Hırvatistan en geç 2012’de AB üyeliğini gerçekleştirmiş olacak. Bizimkiler gelin görün ki, daha müzakereler açılırken… “Bismillah” faslında… Erdoğan, Gül, Babacan.. hep birlikte “Tam üyelik olsa da olur, olmasa da olur!” demişlerdi: “Bizim için önemli olan süreçtir…” Başbakan hatta “Dünyanın sonu değil! Nihayetinde AB üyeliği olmazsa Kopenhag Kriterleri’ni Ankara kriterleri(!), yapar yolumuza devam ederiz!” söylemlerine sahip çıkmıştı. Bunlar piyasaya eksen kaymaları, Sarkozy’ler, Merkel’ler çıkmadan sürülen laflar… Cumhurbaşkanı Gül ve AKP önde gelenleri; artık şimdi ağızlarıyla kuş tutsalar, bu gazı kaçmış AB konusunda uluslararası kamuoyunda ikna edici olamıyor. Bunun son örneğine daha yeni, önceki akşam tanık oldum. Ekonomi-medya forumu kulisinde konuşulanlar İtalya, Almanya, İngiltere, İspanya ortaklığından oluşan “Eurofighter Konsorsiyumu”nun “Turkey in Europe/Türkiye Avrupa’da!” sloganıyla bir araya getirdiği bir medya-ekonomi forumu açılışına katıldım. Türk ve Avrupalı basın mensuplarıyla işadamlarını bir araya getiren forumun açılışında “Swissotel”de bir akşam yemeği verildi. Yemekte, AKP’nin AB hedefine sadakatini ve bağlılığını anlatmak adına uzun bir söyleve başvuran Babacan’ın konuşmasını, bulunduğum masadaki bir Avrupalı işadamı, örneğin bire bir “tiyatro!” diye değerlendirdi: “AKP’nin aslında AB hedefi filan yok. Bunu sadece politik bir araç olarak kullanıyor.” Masadaki bir AB uzmanı da konuya; “Gerçekte iki taraf da birbirini kullanıyor!” diyerek katıldı: “İki taraf da -Ankara ve AB hükümetleri- birbirlerine yaslanıyorlar. Taraflardan biri diğerine yaslanmaktan vazgeçtiği anda; diğeri düşecek. Kimse karşı tarafı düşüren pozisyonda kalmak ve ‘hayır’ diyen olmak istemiyor. Oyun tamamen bunun üzerine kurulu. İlelebet de böyle gidebilir…” Düşünebiliyor musunuz? Forumun başlığı: “Avrupa’da Türkiye”… Sözüm ona Ankara’nın sahiplendiği AB hedefini konuşmak namına koca koca büyükelçiler, iki taraftan işadamları, gazeteciler.. bir araya geliyor… TC Başbakan Yardımcısı kürsüde; destan yazar gibi hükümetin AB yolunda gerçekleştirdiği icraatlarla (ekonomik büyüme, demokratik açılımlar!!!); müstakbel icraatlarını (yargı reformu ve anayasa referandumunu!!!) anlatıyor… Muhatapları, oturdukları masalarda, aralarında “Geçiniz. Hepsi tiyatro!” diye konuşuyor… Gerek “AB”, gerekse de “AKP”nin inandırıcılığı bu derece yıpranmış durumda. Karşılıklı yaptığımız, bir büyük ortaoyunu oynamaktan ibaret. DÜZELTME: İstanbul 2010 AKB ajansı, Devlet Tiyatroları, Instituto Cervantes ve İspanya Büyükelçiliği işbirliği ile Tophane-i Amire’de sahnelenen “Büyük Sultan Katalina” temsili üzerindeki dünkü yazımda: “Haçlı” ile Osmanlı “fetih anlayışının” tam gaz çatıştığı bu dönemde “esir Katalina”nın III. Murat’a kafa tutabilmesini Cervantes, anlattığım opera örneklerinde olduğu gibi “özgürlük fikirleriyle” değil; “Katolik imanının” gücüyle açıklıyor… şeklinde yer alması gereken ifade, bir dizgi hatası sonucu, anlamı değiştiren “III. Murat’a tutulabilmesi” olarak çıkmıştır. Düzeltir, özür dilerim. nilgun@cumhuriyet.com.tr ELÇİN POYRAZLAR Dünya Uygur Kurultayõ Başkanõ Ra- biya Kadir, Doğu Türkistan olarak bi- linen Çin’in Sincan Uygur Özerk Böl- gesi’nin başkenti Urumçi’de geçen yõl 5 Temmuz’da başlayan şiddet olayla- rõnõn yõldönümü yaklaşõrken tedir- ginliğini gizlemiyor. Olaylardan bugüne Uygurlar için Türk hükümetinden somut bir adõm görmediklerini dile getiren Ka- dir’e göre An- kara Gazze’ye yaptõğõ gibi Uy- gur Türklerine de destek vermeli ve bu me- selenin çözümüne Türkiye’nin biz- zat dahil olmasõndan yana. - 5 Temmuz olaylarından bu yana bir yılda Uygurlar için ne değişti? RABİYA KADİR - 5 Temmuz’dan he- men sonra Çin hükümeti ev ev gezerek masum Uygurlarõ tutuklamaya başladõ. Çin hükümeti ayrõca her eve girip 8 ile 13 yaş arasõndaki erkek çocuklarõnõ da götürdü. Bu tutuklamalar ve kaybolmalar nedeniyle sokağa dökülen kadõnlarõn bazõlarõnõn da tutuklandõğõnõ biliyoruz. Şimdi Çinli mi- lisler Doğu Türkistan’da halkõ izliyor ve baskõ altõnda tutuyor. - Bu sene 5 Temmuz’da yeniden şid- det olayları çıkabilir mi? - Evet çatõşma çõkabilir. Çinliler geçen sefer askerlere sivil giysiler giydirip sõra- dan halk gibi eylem yaptõrmõştõ. Kaynak- larõmõzdan gelen bilgilere göre Çin hü- kümeti büyük bir protesto düzenliyor. Asõl kurbanlar Uygurlar olmasõna karşõn “Çinliler öldü” diye farklõ bir propagan- da peşindeler. Bu şekilde Uygurlarõ daha fazla baskõ altõna almayõ planlõyorlar. Ayrõca olaylarõn yõldönümü için Çin hü- kümeti bölgeye 130 bin asker yõğdõ. Da- ha da fazlasõ gelecek. - ABD hükümeti son bir yılda Uy- gurların durumunu düzeltmek için ne gibi adımlar attı? - Geçen temmuzdan beri tutuklanan Uy- gurlarõn sayõsõ 10 bini bulmuş olabilir. 34 insana da ölüm cezasõ verildi. ABD ora- da olan her şeyden haberdar ama yönetim pek fazla bir şey yapmadõ. Açõklama ya- yõmladõlar ama yeterince sert değiller ve herhangi bir adõm atmadõlar. - Dünya medyası da bu olayları çok irdelemedi... - Tibet’te insanlar sokaklarda protesto ettiğinde kimse onlara “terörist” deme- di. Aksine barõşçõ gösteri yaptõklarõnõ söylediler. Ancak Batõlõ medya ve hükü- metler Urumçi’deki olaylarla ilgili ha- berlerde olayõ bir “ayaklanma” olarak sundular. Çin nasõl bilgi verdiyse onlar benzer bir dil kullandõ. Ancak tam bir yõl- dan sonra, ABD Dõşişleri Bakanlõğõ yete- rince bilgiye ulaştõktan sonra bunun aslõnda barõşçõl bir protesto olduğu yönünde rapor hazõrladõ. Doğu Türkistan’da olanlar çok vahim. Binlerce insan öldürülüyor, tu- tuklanõyor, kayboluyor, insanlar tehdit, travma ve korku altõnda yaşõyor. ‘Hükümet yetkilileriyle görüşmek istiyorum’ - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Gazze halkı konusunda çok hassas. Peki size yeterince destek verdi mi? - Başbakan Erdoğan Gazze ya da baş- ka konularda adalet istiyor, istesin ama bi- zim davamõza da aynõ ilgiyi göstersin. Do- ğu Türkistan’da olanlar çok daha ciddi, çok daha kötü. Erdoğan bu olaylarõn “soykı- rım” olduğunu söyleyerek sert konuştu ancak bu sözlerinin arkasõnda durmalõ ve bize destek çõkacak adõmlar atmalõ. Biz “Türkiye, Çin ile dostane ilişkiler kur- masın” demiyoruz ama en azõndan Çin’den tutuklularõ bõrakmasõnõ şart koş- malõ. ABD ve Batõ dünyasõ bize destek çõ- kõyor ama bu yeterli değil. Türkiye de bi- ze sahip çõkmalõ. Bizler Türkiye’nin ata- sõ, anasõ, geleceği ve çocuklarõyõz. - Türk hükümeti ne yapmalı? - Türk hükümeti Çin ile ne zaman gö- rüşürse Doğu Türkistan meselesini ön- celikli kõlmalõ. “Bizimle iş yapmak is- tiyorsanız bu meseleyi çözün” demeli. Dünya Uygur Kongresi ile diyaloğa gir- meye zorlamalõ. Türkiye, Çin’den tu- tuklularõ salmasõnõ istemeli ve bu mese- lenin çözümüne bizzat dahil olmalõ. - AKP’li heyetler Washington’a sık sık geliyor, onlarla görüşüyor musunuz? - Hayõr görüşmedik. Bu yaz müm- künse hükümet yetkilileriyle görüşmek istiyorum. Erdoğan vize işini hallede- ceğini söylemişti, eminim bu sözünü tu- tacaktõr. İki ülkeye gidemedim, biri Çin, diğeri Türkiye. - Çin hükümetinden tehdit alıyor musunuz? Güvenliğiniz konusunda kaygılı mısınız? - Evet korkuyorum. Güven içinde his- setmiyorum kendimi. Burada iki kez araba çarptõ bana. Kaza gibiydi. Beni iz- lediklerini biliyorum. - Eklemek istediğiniz bir şey var mı? - Evet. Duyduk ki Türkiye’ye Çin’den bir heyet gelmiş. Bu heyet Tür- kiye’de yaşayan Uygur Türklerini iz- liyor ve tehdit ediyormuş. Türk hükü- meti, Çin hükümeti için çalõşan bu in- sanlara izin vermemeli. Bu heyetin Uy- gurlarõ korkutmasõna engel olmalõ. OBAMA’DAN ERDOĞAN’A Tehdit gibi uyarõ gelmiş Dış Haberler Servisi - ABD Başkanõ Barack Obama’nõn Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a, İsrail’in Gazze’ye yardõm götüren filoya kanlõ baskõnõ ko- nusunda başlatõlacak bir uluslararasõ so- ruşturmada, Mavi Marmara yolcularõnõn da suçlanabileceği uyarõsõ yaptõğõ belir- tildi. İsrail haber sitesi Ynet’te yer alan habere göre, Obama Toronto’da geçen hafta G20 zirvesi sõrasõnda görüştüğü Er- doğan’a, “Böyle bir soruşturma komis- yonu, Mavi Marmara gemisindeki bir- çok yolcu ve İHH üyeleriyle ilgili suç- lamaların gündeme gelmesine neden olabilir. Türkiye talebinin çift taraflı bir kılıca dönüşebileceğini bilmeli” de- diğini aktardõ. Haber, Londra’da Arapça yayõn yapan El Hayat gazetesine konu- şan ve ismi açõklanmayan Türk yetkilile- re dayandõrõldõ. Türk kaynaklar gazeteye, Obama ve Erdoğan’õn görüşmesinin, İs- railli Sanayi, Ticaret ve Çalõşma Bakanõ Binyamin Ben Eliezer ile Dõşişleri Ba- kanõ Ahmet Davutoğlu arasõnda çar- şamba günü Brüksel’de yapõlan gizli top- lantõnõn da zeminini hazõrladõğõnõ söyle- di. Türk kaynaklarõn bildirdiğine göre, Ben Eliezer görüşme sõrasõnda Davutoğ- lu’na “İsrail’in baskında hayatını kay- beden bazı eylemcilerin ailelerinden özür dileyebileceğini ancak gemideki bazı kişilerin Hamas’la bağlantılı ol- ması nedeniyle herkesten özür dilen- meyeceğini” söyledi. ‘Gazze gibi bizimle de ilgilenin’ Kırgızistan’da referandum yoluyla cumhurbaşkanlığı yetkilerini üstlenen geçici hükümetin Başbakanı Roza Otunbayeva, yemin ederek görevine başladı. Otunbayeva, böylece Orta Asya’nın ilk kadın cumhurbaşkanı oldu. Bişkek Konser Salonu’nda dün düzenlenen törende hazır bulunan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Otunbayeva ve geçici yönetimin Dışişleri Bakanı Ruslan Kazanbayev ile görüştü. 59 yaşındaki Otunbayeva törende yaptığı konuşmada, “Biz kardeş halklarız. Bu ‘Alatoo’ topraklarında birlik içinde yaşamak bizim kaderimizdir” dedi. Kırgızistan, eski Cumhurbaşkanı Kurmanbek Bakiyev’in devrilmesiyle sonuçlanan kanlı ayaklanma ve ülkenin güneyinde Kırgızlarla Özbekler arasındaki etnik çatışmalar nedeniyle zor günler geçirdi. Çin’deki Uygur azõnlõğõn ‘anasõ’ Rabiya Kadir, geçen yõl Sincan bölgesinde meydana gelen kanlõ olaylarõn yõldönümünde, AKP hükümetinden yeterli destek alamadõklarõndan yakõndõ Rabiya Kadir Orta Asya’nın ilk kadıncumhurbaşkanı (Fotoğraflar:AA/EPA) SATILIK ARSA Cumhuriyet Mahallesi, 2. Kısım, Ada 356 Tel: 0212 574 04 49 - 0532 613 73 23 KÜÇÜKÇEKMECE 1. AİLE MAHKEMESİN’DEN ESAS NO: 2009/1410 EROL KILINÇ’A İLANEN TEBLİGAT Davacõ Fatoş Kõlõnç tarafõndan davalõ Erol Kõlõnç aleyhine açõlan şiddetli geçimsizlik nedeni ile boşanma davasõnda dava dilekçesinde özet olarak davalõ ile evlendiklerini bu evlilikten müşterek çocuklarõnõn olmadõğõnõ, davalõ ile 8 ay evli kaldõktan sonra ailesinin yanõna sõ- ğõndõğõnõ, davalõnõn sorumsuz birisi olduğunu, evine bakmadõğõnõ, ailesinin yanõna sõğõn- dõktan sonra davalõnõn sürekli kendisini rahat bõrakmadõğõnõ, sürekli tehdit ettiğini, davalõ- nõn çok zorbacõ bir insan olduğunu, artõk bir arada yaşamalarõna imkân olmadõğõnõ, evlilik- lerinin fiilen sona erdiğini bu nedenle boşanmalarõna karar verilmesini talep etmiştir. Davalõnõn Küçükçekmece İkitelli Mehmet Akif Mah. Âşõkveysel Cad. Urla Sok. No: 21 D: 12 adresine çõkartõlan tebligatta tanõnmadõğõndan bahisle iade edilmiş, kolluk kuvvetlerin- ce yapõlan araştõrmada da davalõnõn adresi tespit edilemediğinden davalõ Erol Kõlõnç’a du- ruşma günü olan 19/10/2010 günü saat: 10.00’da mahkememiz duruşma salonunda bu da- vayla ilgili tüm kanõtlarõ ile birlikte hazõr olmasõ veya kendisini bir vekil ile temsil ettirme- si mazeretsiz olarak duruşmaya katõlmadõğõ takdirde yargõlamanõn yokluğunda yapõlarak karar verileceği İLANEN tebliğ olunur. (Basõn: 46089) VEFAT Baromuzun 3733 sicil sayısında kayıtlı AVUKAT HAYRİ DOMANİÇ vefat etmiştir. Aziz meslektaşımızın cenazesi 05.07.2010 Pazartesi günü, Teşvikiye Camii’nde kılınacak öğle namazını müteakip Kilyos Mezarlığı’na defnedilecektir. Merhuma Tanrı’dan rahmet, kederli ailesine ve meslektaşlarımıza başsağlığı dileriz. İSTANBUL BAROSU BAŞKANLIĞI VEFAT VE BAŞSAĞLIĞI Fakültemiz Ticaret Hukuku Anabilim Dalı Emekli Öğretim Üyelerinden PROF. DR. HAYRİ DOMANİÇ’i kaybetmenin derin üzüntüsü içindeyiz. Değerli hocamıza Allah’tan rahmet, ailesine başsağlığı dileriz. Merhumun cenazesi 5 Temmuz 2010 Pazartesi günü saat 10.00’da İÜ Merkez Bina’da yapılacak törenin ardından, Teşvikiye Camii’nde kılınacak öğle namazını müteakip Kilyos Mezarlığı’na defnedilecektir. İÜ Hukuk Fakültesi İÜ Hukuk Fakültesi Dekanlığı Eğitim Öğretim ve Yardımlaşma Vakfı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle