Katalog

CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 4 TEMMUZ 2010 PAZAR 4 HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Yaptığına İnanmak Sevgili, Zaman zaman, gazetelerin veya görsel medyanın kenarda kıyıda kalmış haberleri, büyük olaylardan daha çok dikkatimi çeker. Onuncu Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül’ün oğlu Mehmet Gül’ün Harvard Üniversitesi’ne kabulü haberi de bunlardan biriydi. Gazeteler önce, Mehmet Gül’ün Scholastic Aptitute Test’ten (SAT) 800 tam puan almasını haberleştirdiler. Arkadaşımız Melih Aşık aynı konumda olan on bin öğrenci bulunduğunu, Harvard’a kabul için SAT’tan tam puan almanın tek başına yeterli etken olmadığını açıkladı. Bu haber gazetelerde yayımlanırken, dört günlük kısa Bodrum dinlencesi sırasında okuduğum kitaplardan biri de, genç (yani bana göre genç) gazeteci dostum Önay Yılmaz’ın yazıp beş yıl önce gönderdiği “Nazilerle Beş Yıl” adlı yapıtıydı. 1935 yılında Atatürk tarafından maden mühendisi olarak yetiştirilmek üzere yurtdışına gönderilmiş, Hitler dönemi Almanyası’nda, bir ara da savaş İngilteresi’nde eğitim görmüş beş Türk gencinin (Enver Ediger, Namık Esmer, Gürbüz Fındıkgil, Muammer Kaymakçam, Galip Özen) öyküsünü anlatan belgesel roman türünde olduğunu söyleyebileceğim kitaptan çok etkilendim. Yazarını 5 yıl gecikmeyle de olsa kutlarım. Cumhuriyet ilk andan itibaren, her düzeyde eğitim seferberliğini başlattı. İlk yıllarda bazı alanlarda yüksek okulları ve üniversiteleri yeterli olmadığından dışarıya öğrenci de gönderdi. Sonra kendi okullarını kurarken de onlardan yararlandı. Nitekim kitabımızın kahramanlarından Galip Özen 1954 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Maden Fakültesi’nin kurucu kadrosuna katıldı, diğerleri de, bilfiil maden mühendisi olarak çalışmanın yanı sıra, çeşitli okul, yüksekokul, bilim kurumu ya da araştırma enstitülerinin kadrolarında yer aldı. Cumhuriyetin aydınlanmacı eğitim seferberliğinin çok yoğun olduğu ilk yıllarında bu seferberliğin öncüleri de, neferleri de, yaptıkları işe büyük bir inançla bağlıydılar. Türkiye’nin İkinci Cumhurbaşkanı İsmet İnönü de bunlardan biriydi. İnönü’nün ikinci çocuğu olan ve sonradan istemeye istemeye de olsa, babası gibi siyasete atılan Erdal İnönü seçkin bir bilim adamı, bir fizik profesörüydü. Erdal İnönü de, diğer kardeşleri gibi Milli Eğitim’in liselerinde Atatürk’ün öğretmenleri tarafından eğitildi. Baba İnönü, üniversite çağına geldiğinde oğlunu Ankara’daki üniversiteye gönderdi. Artık Türkiye’de üniversite reformu yapılmıştı ve kurumlar yeterli eğitimi vermeye hazırdı. Bu işin mimarlarından İsmet İnönü, kendi evladını gelişmesinde payı olan kuruma göndermekte tereddüt etmedi. Genç Erdal, ancak üniversiteyi bitirdikten sonra, nükleer fizik dalında doktora için ABD’ye gitti, yeterli bir eğitime sahip olmuş olmalı ki, orada da çalışmalarında başarı kazandı, seçkin bir nükleer fizik profesörü oldu. Amerikan üniversitelerinde dersler vermiş, çeşitli uluslararası kuruluşların en yüksek makamlarında çeyrek yüzyıldan fazla süre görev yapmış, 12 Mart Nihat Erim hükümetinde başbakan yardımcısı olan Atilla Karaosmanoğlu, birçok kez altını çizerek hep şunu söylemiştir: - Yabancı dil dahil ne öğrendiysem hepsi TC eğitim kurumlarında öğrenilmiştir, eğitim kurumlarımız insana dünyanın her yerinde yetecek eğitim verecek düzeydedir. Atilla Karaosmanoğlu, kendini yetiştiren Türkiye’nin eğitim kurumlarına candan inanmış biriydi, Cumhuriyetin ilk Aydınlanma dönemi yöneticileri de öyle; onlar çocuklarını bizim eğitim kurumlarımızda okuttu. Şimdiki cumhurbaşkanlarımız ve başbakanlarımız ise çocuklarını Amerikan üniversitelerinde okutmayı yeğliyor. Haklarıdır. Kınamıyorum. Ancak yine de sormadan edemiyorum: - Acaba 10. Cumhurbaşkanı Türkiye’nin üniversitelerine ya da geleceğine, 2. Cumhurbaşkanı kadar güvenmiyor mu? Evet Sevgili, Cumhuriyeti yaptıklarına inananlar kurdular... [email protected] CHP lideri Kemal Kõlõçdaroğlu, Trabzon ve Giresun mitinglerinde coşkulu bir topluluğa konuştu ‘RecepBey’indüzeninibozun’ TÜREY KÖSE AHMET ŞEFİK TRABZON / GİRESUN - CHP Genel Başkanõ Kemal Kılıçda- roğlu, Trabzon mitinginde “Recep Bey’in ezberini bozmak yetmez, düzenini de bozmak gerekiyor. Trabzonspor’u şampiyon, CHP’yi iktidar yapacağız” dedi. Kõlõçdaroğlu, dün Trabzon ve Giresun mitinglerine gitmek için geldiği Esenboğa Havaalanõ’nõn VIP salonunda Diyanet İşleri Baş- kanõ Ali Bardakoğlu ve bazõ AKP milletvekilleriyle ayaküstü sohbet etti. Kõlõçdaroğlu Trabzon’a gittik- ten sonra Maçka ilçesine geçti. Maçka belediye binasõndan halka hitap eden Kõlõçdaroğlu, “Maç- ka’da halkın iktidarını kurdunuz. İnşallah Türkiye’de de halkın iktidarını kuracağız. Bugün her- kesle kavga eden bir başbakan var. Biz herkesle dost bir başba- kan profili çizeceğiz” dedi. Trab- zonspor tesislerini ziyaret eden Kõ- lõçdaroğlu’na forma hediye edildi. Kõlõçdaroğlu, Trabzon Atatürk Meydanõ’nda coşkulu bir topluluk önünde konuştu. Alandaki yurt- taşlar, “Obama’yı değil Türki- ye’yi kucaklayan Başbakan isti- yoruz”, “Sistem çöktü format gerek”, “Recep Tayyip İvedik” pankartlarõ açarken, CHP liderini “Başbakan Kemal, devrimci Ke- mal” sloganlarõyla selamladõ. Kõ- lõçdaroğlu Başbakan Tayyip Er- doğan’õn bu alanda defalarca Trab- zonspor’a stadyum yapacağõ sözü- nü verdiğine dikkat çekince alandan “yuh” sesleri yükseldi. Kõlõçda- roğlu, “Söz verip sözünde dur- mayan bir Başbakan var. Trab- zonspor bir devrime imza attı. Şampiyonluk kupasını Anado- lu’ya taşıdı. Biz de halkın devri- mini yapacağız. Halkın iktidarı- nı kuracağız. Rantın iktidarını değil” dedi. Alandaki bir yurttaşõn elindeki “Aldatanlar ve Kandıranlar Par- tisi” pankartõna dikkat çeken Kõ- lõçdaroğlu, “Onlar halkı kandır- dılar. Din, iman edebiyatı yaptı- lar, han hamam sahibi oldular” dedi. Alandan “Şehitler ölmez va- tan bölünmez” sloganõ yükselince de CHP lideri, “Dün (önceki gün) sınırın sıfır noktasındaydık. Bu ülkeyi bekleyenleri gördük. On- lar bizim onurumuzdur” dedi. Kõlõçdaroğlu, fõndõk üreticilerinin sorunlarõ üzerinde dururken yurt- taşlara, “Sandık önünüze geliyor, AKP’den hesap sormaya var mı- sınız” diye sorarken, alandan “Evet” yanõtõ yükseldi. ‘AKP fındık kurdu’ Trabzon’dan Giresun’a gider- ken yol boyu bütün ilçelerde yoğun ilgi gören Kõlõçdaroğlu, Giresun’da binlerce kişinin katõldõğõ bir mi- tingde yurttaşlara seslendi. Boynuna fõndõktan yapõlmõş kolye takõlan Kõlõçdaroğlu, otobüsün üzerine çõk- tõğõnda yurttaşlar, “Fındık kurdu AKP” diye tempo tuttu. Kõlõçda- roğlu da “AKP fındık kurdudur. Onu yok etmek için ilaçlamamız lazım. Seçim zamanı AKP fındık kurdunu ilaçlamaya hazır mı- yız?” diye yurttaşlara seslendi. Alandan “evet” yanõtõ yükseldi. Kõlõçdaroğlu, “Türkiye’de halkõn iktidarõnõ kuracağõz. herkesle kavga eden bir başbakan var. Biz herkesle dost bir başbakan profili çizeceğiz” dedi. Fõndõk üreticilerinin sorunlarõ üzerinde duran Kõlõçdaroğlu, “AKP fõndõk kurdunu seçim zamanõ ilaçlamaya var mõsõnõz” diye sordu. ‘Cesaret ve kararlılık gerek’ Kõlõçdaroğlu, sõnõr bölgesi ziyaretinin programõnõ havaalanõnda öğrendi, hemşehrisi olan askerle yemek yedi. CHP lideri, bölgedeki izlenimlerini aktardõ. TÜREY KÖSE ANKARA / TRABZON - CHP Genel Başkanõ Kemal Kı- lıçdaroğlu, önceki gün sõnõra yaptõğõ ziyaretin programõnõ Etimesgut Askeri Havaala- nõ’nda son anda öğrendiğini vurgularken izlenimlerini “Te- rörün sonlandırılması için ce- sur ve kararlı olmak gerekir” diye özetledi. Kõlõçdaroğlu, dün Trabzon’a hareketinden önce Esenboğa Havalanõ’nda gazetecilerin ön- ceki günkü sõnõr bölgesi ziyare- tiyle ilgili sorularõnõ yanõtladõ. Kõlõçdaroğlu, “Havaalanına gittiğimizde Van’a gideceği- mizi sanıyorduk. Siirt’e gide- ceğiz, dediler. Siirt Havaala- nı’na ineceğimizi pilotlar da orada öğrendi. Herhalde gü- venlik önlemleri nedeniyle. Programı onlar yaptı” dedi. Kõlõçdaroğlu, geziyle ilgili izle- nimlerini ise şöyle özetledi: “Bugüne kadar terör son- lansın diye hep askere havale edilmiş. Bu kadar ciddi ve köklü bir sorunun tamamen askere havale edilmesinin yanlışlığının artık öğrenilmesi gerekir. Siyasetin çözüm üretmesi gerekiyor. Bunun zor olduğunu biliyoruz. Ka- muoyu desteğini alarak çözü- mün terörün sonlandırılması- na kilitlenmesi gerekiyor. Te- rörün sonlandırılmasının si- yaset malzemesi yapılmaması gerekir. Terörün sonlandırıl- ması için cesur ve kararlı ol- mak gerekiyor.” CHP’den yapõlan açõklama- da, Kõlõçdaroğlu’nun geziye gi- den gazetecileri kendisinin be- lirlediği, İHA; CHA ve AA’nõn alõnmadõğõ iddiasõna yanõt veril- di. Açõklamada, geziye gazeteci götürülmediği belirtildi. Ahmak lafına jet yanıt Kõlõçdaroğlu, AKP Genel Başkan Yardõmcõsõ Hüseyin Çelik’in kendisini hedef alan sözlerine ilişkin, “Kendisine yakışır bir üslup kullanmış. Milli Eğitim Bakanlığı’nın neden bu hale geldiğini Çe- lik’in bu sözlerinden sonra daha iyi anlıyorum” dedi. Çelik, “Kılıçdaroğlu’nun sı- nır karakollarını ziyaretinde çömelmediği” yönündeki ha- berlere ilişkin soru üzerine, tar- tõşmalarõn talihsizlik olduğunu söyledi. Çelik, söz konusu du- rumun işin uzmanõ askerlerce belirlendiğini belirterek, “Kum torbalarını başınızın hizasına kadar koyarsanız, çömelmeye gerek yoktur. Sayın Başba- kan giderken de bunu yapar- lar. Cesur olmakla, ahmak ol- mayı birbirine karıştırma- mak gerekir. Cesur olmak; Don Kişot olmak anlamına gelmez” demişti. ‘Dostlarõnõzõ satmayõn’ ANTALYA (Cumhuriyet Bürosu) - Eski CHP Genel Başkanõ Deniz Baykal, terörle mücadeleyi siyasi sürtüşme konusu yapmamak gerektiğini belirterek, “Top- lum, terörle mücadelenin sahiplenildi- ğini görmek, siyasetçilerin de destek verdiğini bilmek ister” dedi. Antalya’da CHP’nin düzenlediği çeşitli etkinliklere katõlan Baykal, CHP’lilerin bugüne kadar halka hizmet ederken ma- kam mevki ayõrt etmeden birlik içerisin- de hareket ettiğini belirterek, “Birbirimize destek vereceğiz. Korkmayacağız, sapmayacağız. Çizgimizi, kişiliği- mizi satmayaca- ğız” dedi. Partili- lere, “Dostlarınızı satmayın elbette... Sizi bugünlere ge- tirenleri sakın ha satmayın. Onları yok saymayın. Si- yaset güven, vefa işidir” diyen Baykal, şöyle konuştu: “Siyasette ihanet olur ama ölçüsünde tutulmasını sağlaya- caksınız. Sebat, istikrar temeldir. Sat- mayacaksın, sebat, istikrar göstere- ceksin. Bunu da bir ağabeyinizin tav- siyeleri olarak alın bir kenara koyun.” ‘Gerekeni yaptım’ Baykal, “Önder Sav’ın kızının dü- ğününe katılacak mısınız?” sorusu üze- rine, “O konuda görevimi yaptım. Ar- kadaşlarıma gerekli talimatı verdim. Ankara’da arkadaşlarımız gerekeni yapacaklar” dedi. Başbakan Tayyip Er- doğan ve CHP Genel Başkanõ Kemal Kı- lıçdaroğlu’nun sõnõr bölgelerine yaptõk- larõ ziyaretlerle ilgili olarak da Baykal, “Terörle mücadeleye sahip çıkılması ulusal bir görevdir. Bizim Genel Baş- kan da o doğrultuda gitti. Çok doğru, çok yerinde” diye konuştu. İŞSİZLİK FONU ‘Hesabını sorun’ Kõlõçdaroğlu, 2.6 milyar liralõk ödeneğin İşsizlik Fonu’ndan çeşitli kuruluşlara aktarõlmasõnõn Cumhurbaşkanõ Gül tarafõndan sorgulanmasõ gerektiğini söyledi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel Başkanõ Kemal Kılıçda- roğlu, dün Cumhuriyet tarafõndan açõklanan 2.6 milyar liralõk ödeneğin İşsizlik Fonu’ndan aralarõnda Kara- yollarõ Genel Müdürlüğü’nün de bu- lunduğu çeşitli kuruluşlara aktarõlma- sõnõn Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül tarafõndan sorgulanmasõ gerektiğini açõkladõ. Başbakan Tayyip Erdoğan baş- kanlõğõndaki Yüksek Planlama Kuru- lu tarafõndan 2 Eylül 2009 tarihinde alõ- nan bir kararla İşsizlik Fonu’nda biri- ken 2 milyar 638 milyon 295 bin TL’lik ödeneğin kamu kuruluşlarõna aktarõlmasõ kararõ aldõğõ ve bu mikta- rõn 2.2 milyar liralõk bölümünün mü- teahhitlerin hakedişlerini tamamla- mak üzere Karayollarõ Genel Müdür- lüğü’ne aktarõldõğõnõ Cumhuriyet ortaya çõkarmõştõ. Kõlõçdaroğlu, Cumhurbaşkanõ Gül ile İstanbul’da yaptõğõ görüşmede öde- nek aktarõmõnõ gündeme getirerek Gül’ün konunun takibini yapmasõ ge- rektiği mesajõnõ ilettiğini bildirdi. Gül’e Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin so- runlarõnõn ekonomik politikalarla çö- zülmesi gerektiğini vurguladõğõnõ be- lirten Kõlõçdaroğlu, “Ancak hükümet ödeneği nerelere harcıyor bunun sorgulanması lazım. Bunu biz bile- miyoruz. Ama hükümet, Sayın Baş- bakan biliyor. Ben de Sayın Cum- hurbaşkanı’na İşsizlik Fonu’ndan GAP’a aktarılması koşuluyla alınan 2.6 milyar lira gibi çok büyük bir öde- neğin nereye harcandığının hükümet nezdinde takibini yapmasını iste- dim” diye konuştu. BAŞBAKAN YARDIMCISI ÇİÇEK ‘Ayakta durdu tartışması magazin’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Yardõmcõsõ Cemil Çiçek, CHP lideri Kemal Kı- lıçdaroğlu’nun sõnõr bölgesine ziyaretini olumlu kar- şõladõklarõnõ belirtirken siperde ayakta durmasõna iliş- kin, “Bu tip konuları magazin konusu yapmak işin ciddiyeti, önemiyle bağdaşmaz” diye konuştu. Çiçek, dün gazetecilerin gündemdeki konulara iliş- kin sorularõnõ yanõtladõ. Çiçek, Kõlõçdaroğlu’nun sõ- nõr bölgesine yaptõğõ ziyarete ilişkin bir soru üzeri- ne, “Siyasi parti liderlerimizin, mümkünse siz- lerin, bu üzücü olayların meydana geldiği bölgeye ziyaret yapmaları, coğrafyayı yakınen görmele- ri bence son derece faydalı olur. Bizim insanımız bazen Elmadağ ile Kandil Dağı’nı karıştırıyor. Onun için biraz da bilmeden, tanımadan görüş sar fediyorlar. Bu da güvenlik güçlerimizin mo- ralini bozuyor. Ümit ediyorum ki, değerlendir- meleri de herhalde gitmeden önceki duruma gö- re biraz daha farklı olacaktır, olmalıdır” dedi. Çiçek, Kõlõçdaroğlu’nun ziyaret bölgesinde ayak- ta durmasõ ile ilgili olarak da “Ayakta durdu dur- madı tartışması, işin magazin kısmı. İnsanların hayatını ortaya koyarak, birlik, dirlik için mü- cadele verirken bu tip konuları magazin konu- su yapmak işin önemiyle de bağdaşmaz” dedi. CHP lideri Kõlõçdaroğlu, sõnõr bölgesi ziyaretinin ardõndan izlenimlerini aktardõ “Avrupa Sosyal Forumu İstanbul 2010” kapsamında DİSK ve Av- rupa ve Türkiye’den çok sayıda demokratik sivil toplum kuruluşlarının katılımıyla Osmanbey’den Taksim’e kadar “Başka Bir Dünya Mümkün, Başka Bir Avrupa Mümkün” yürüyüşü yapıldı. Osmanbey Metro İstasyonu çıkışı önünde toplanan Avrupa ülkelerinden sendikacılar, küreselleşme karşıtı aktivistlerin ya- nı sıra Türkiye’den de çok sayıda eylemci ve demokratik kitle örgütü üyelerinden oluşan 3 bin kişi saat 18.00 sıralarında Taksim’e doğru yürüyüşe geçti. Yunanistan’dan çok sayıda sendika- cının katıldığı yürüyüşte Türkçe pankartların yanı sıra İngilizce, Yunanca pankartlar da taşındı. DENİZ BAYKAL ‘Başka bir dünya mümkün’ Fotoğraf:VEDATARIK