25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
leyla.tavsanoglu@cumhuriyet.com.tr SAYFA CUMHURİYET 4 TEMMUZ 2010 PAZAR 16 PAZAR KONUĞU CMYB C M Y B AKP’li eski Devlet Bakanõ Ertuğrul Yalçõnbayõr ‘Tayyip’e kelime-i tayyip gerek’ diyor: Politikada edep ve nezaket şart Bir zamanlar AKP Genel Başkan Yardõmcõsõ ve Devlet Bakanõ olan Ertuğrul Yalçınbayır şimdi partinin sade bir üyesi. Hükümetin icraatõnõ eleştiriyor ama kendi deyimiyle usul ve adap içinde. Tribünlere oynamanõn son derece yanlõş bir politika olduğunu vurguluyor. AKP’nin “iyi yönetişim”i beceremediğini söylüyor. Siyasetin yargõya müdahalesini çok sert bir dille eleştiriyor. Hele de Taraf Gazetesi Genel Yayõn Yönetmen Yardõmcõsõ Yasemin Çongar’õn, ABD’de Ulusal Halk Radyosu’na verdiği demecinde, Balyoz Darbe Planõ belgelerinin gazetede yayõmlanmasõ için “Başbakan ve devlet istihbaratının başı” tarafõndan teşvik edildiklerini söylemesini “skandal” olarak niteliyor. - Kuruluşuna çok katkıda bulunduğunuz, hatta programını yazdığınız AKP’yle Türkiye nereye doğru gidiyor? E.Y. - Bir kere partinin programõnõ ortak akõlla yazdõk. Bunu yazarken uluslararasõ metinlerden, var olan ulusal metinlerden, bilgi birikimlerinden yararlanalõm dedik. Parti programlarõ anayasa gibidir. Bunlar genel başkan dahil, herkesi bağlar. Parti içi demokrasi yarõşmayla olan bir demokrasidir. Bu birden çok adayõn serbest rekabet ortamõnda yarõşmasõdõr. Bugün partilerimizde parti içi yarõşma, parti içi demokrasi yoktur. Disiplin ön plandadõr. Hukukun üstünlüğüne sahip olarak yarõşma haklarõnõ güvence altõna almak gerekir. Partiler bugün kendi içlerinde bunlara sahip değil. Partilere ülke yönetimiyle ilgili yönetme görevi verildiğinde bu anlayõşlar orada da devam ediyor. Partiler kendi eylem ve işlemlerinin denetimine pek sõcak bakmazlar. Bugün mesele iyi yönetişim sorunudur. Liderlerin eylem ve işlemleri idari yargõ, Danõştay’la güvence altõndadõr. Parlamentonun eylem ve işlemleri Anayasa Mahkemesi’nin denetimiyle güvence altõndadõr. Bugün liderlerin eylem ve işlemlerinin denetimlerinin yüzde 50’den fazlasõ yargõdan dönmektedir. Anayasa Mahkemesi’nin kanunlarõ, TBMM İçtüzüğü’nü denetlemedeki rolüne bakõyoruz. Anayasa Mahkemesi’ne 2002’den bu yana açõlan 180’in üzerindeki davanõn çok önemli bir kõsmõ mahkemece iptalle sonuçlanmõştõr. Bu da hem yasama meclisinin anayasal yargõya, anayasaya, uluslararasõ sözleşmelere uygunluğa dikkat etmediğini gösterir, hem d<None>e idarenin eylem ve işlemlerinin yapõlmasõ sõrasõnda hukuka uygunluğun gözetilmediğini gösterir. Zaman gelir yönetenler idare mahkemelerinden, zaman gelir Anayasa Mahkemesi’nden şikâyet eder. Kendi lehlerine olunca alkõşlarlar, aleyhe olunca mahkemeler de yõpratõlõr. Konuyla ilgili başbakanlarõn, bakanlarõn söylemlerini gördük. O zaman bu mahkemeleri kaldõralõm mõ? - Yüksek yargı yok edilirse o zaman demokrasinin kontrol ve denge sistemi ne olur? - Demokrasi seçimden, sandõktan ibaret olmayan bir değerler bütünüdür. Onun içinde demokrasinin katõlõmcõlõğõ, hukukun üstünlüğü, denetlenebilirlik ve denetleyebilirlik, şeffaflõk vardõr. Demokrasi bir değerler bütünüdür. Sadece çoğunluk yetmez. Çoğulculuk, artõ denetim gerekir. En önemli hadise de hukuki denetimdir. Yargõ da, yasama da, yürütme de millet adõna karar verir. Bunlar yetkilerini anayasadan alõrlar. O nedenle bunlarõn hiçbirinin diğerine üstünlüğü söz konusu değildir. - Başbakan bunu kabul etmiyor. Yargı da ne oluyormuş havasındayken sorun nasıl çözülür? - Bu da bu konularla ilgili içselleştirmenin tam olarak gerçekleşmediğini gösteriyor. Bir karşõ görüşe görüşle, belli adap ve usulle muamele etmek gerekir. Devletlerin ve toplumlarõn en önemli görevleri bireye, diğer gruplara saygõlõ ve nazik davranmaktõr. Bunlar da belli usul ve adap çerçevesinde yürüyen işlerdir. Kanunlarõn, anayasanõn yapõmõndaki usule bakõn. Orada kalite göremezsiniz. Polemik konularõ espriyi, nükteyi içermelidir, kaba sözü, şiddeti değil. Oralardaki ufak tefek şiddetler diğer şiddetlerin de en önemli kaynaklarõdõr. Biz barõşõ, güvenliği sağlamakla yükümlüyüz. - Erdoğan ise “Ben gerilimden yanayõm” diyor. O zaman ne olacak? - Bunlar Soğuk Savaş dönemi siyasetlerinin tezahürüdür. Benim varlõk sebebim karşõ tarafõn zafiyetidir, görüşleridir, anlayõşõ olmamalõdõr. Sizin varlõk sebebiniz kendinizi anlatmaktõr, tanõtmaktõr, bu konularla ilgili diyalogdur ve üstün kurallarõ yakalayabilmektir. Bununla ilgili çelişkili işler yapõyorsanõz gerilim politikalarõ, Soğuk Savaş devam eder. Bunlardan uzun vadede onlar da zarar görür. Kõsa vadede tribüne, taraftara oynamak, onlarõn alkõşlarõnõ almak mümkündür. Ama uzun vade kaliteli oynamayõ gerektirir. Karambole oynanan futboldan zaman zaman sonuç alabilirsiniz. Ama zevk almak, kaliteyi yakalamak gerekir. O usul ve adap önemlidir. Arapçada, iyi, güzelin anlamõ “tayyip”tir. Tayyip’e kelime-i tayyip gerekir. Bunun aksi davranõşlar kabul edilmez. - Geçtiğimiz aylar hep gerilimle geçti. Bunun en önemli örneklerinden biri İsrail’le yaratılan gerilim politikası oldu. Özellikle Mavi Marmara gemisinin Gazze’ye giderken İsrail komandoları tarafından basılıp dokuz kişinin öldürülmesi olayı iki ülkeyi neredeyse savaşın eşiğine getirdi. Ama bir baktık, geçen gün Brüksel’de Davutoğlu ve İsrail Sanayi ve Ticaret Bakanı Ben Eliezer gizli bir görüşme yapıp el sıkışmışlar. O zaman insana sormazlar mı sonuç böyle olacaktı da neden gerilim yarattınız diye? - Bu gerilim “One minute”le başladõ. Bu bir üslup meselesidir. Ama iyi bir üslup değildir. Ondan sonraki süreçlerde karşõnõza terör çõkõyor. Terör bütün dünyanõn kõnadõğõ bir olgu. Ama dünyada terör tanõmõnda bir ittifak yok. 190’õn üzerinde terör tanõmõ vardõr. Birisinin terörist dediğini diğeri insan haklarõ ve özgürlükler savunucusu olarak görebilmektedir. Örneğin HAMAS’la ilgili ABD’nin ve İsrail’in tespiti terörist örgüt olduğudur. Biz ise halkõn oyuyla seçildiği için değişik bakõş açõsõna sahibiz. Ya da Sudan uluslararasõ düzeyde kõnanõrken bizim görüşümüz farklõ. Böylesine ihtilaflar olduğu sürecin çok iyi yönetilmesi gerekir. Bu da iyi yönetişim kavramõyla açõklanabilir. Sıfır sorun politikası diye bir şey olamaz - Yani Davutoğlu’nun sıfır sorun politikası iyi yönetilemediği için mi bu kadar sorun yaratıyor? - Sõfõr sorun politikasõ diye bir şey olmaz. Irak’la, Suriye’yle, Yunanistan’la, Ermenistan’la, Azerbaycan’la, Rusya’yla, İsrail’le, Güney Kõbrõs’la, ABD’yle sõfõr sorun mu var? Bu sorunlarõn barõşçõ hedeflerle, hukukun üstünlüğü dikkate alõnarak ülkenin çõkarõnõn bağdaştõrõlmasõyla üstesinden gelinebilir. Ülke çõkarlarõ hukukun üstünlüğüyle örtüştüğü sürece siz uluslararasõ saygõnlõğa kavuşursunuz. Ben Mavi Marmara gemisi sürecinin iyi yönetilmediğini düşünüyorum. Dõş politika artõk iç politikanõn en önemli malzemesi haline gelmiştir. Terör de iç politikanõn malzemesi olacaktõr. Görüşecek miyiz yoksa görüşmeyecek miyiz? Çömelerek mi yoksa ayakta mõ? Bunlar nasõl polemik? Bunlar sahnenin önünde oynanan oyunlardõr. Asõl senaryoya bakmak gerekir. - Dış politikayı oy getirisi için iç politikada bu kadar malzeme yaparsanız sonu ne olur? - Tribünlere oynayarak bu iş olmaz. Tribünler çokluğu ifade edebilir. Ama ben bunun kaliteli olduğunu sanmõyorum. Bunlar yarõn öbür gün başka çelişkileri beraberinde getirir. Bu çelişkilerin giderek artmasõ güven bunalõmõnõ doğurur. İsrail’le yaşananlar, sonra bakanlarõn gizli görüşmeleri ve aralarõn düzeltilmesiyle ilgili çalõşmalar, taşeronlukla ilgili suçlamalar, birbiriyle tamamlanan ama içlerinde çelişkileri de barõndõran bir süreçtir. Güven bunalõmõdõr. - Sizce Anayasa Mahkemesi anayasa değişikliği paketiyle ilgili ne yönde karar alır? - Umarõm karar pazartesi günü (yarõn) açõklanõr. Anayasa oylamalarõnda hangi maddelerin birlikte, hangi maddelerin ayrõ ayrõ oylanacağõna dikkat etmek gerekir. Anayasa bir bütündür. Temel hak ve özgürlüklerle ilgili güzel hükümler var. Ama bunlarõ bonus olarak kullanõp başkalarõ üzerinden sonuç almak isterken dikkatli olmak zorundasõnõz. Yargõda yapõlan değişiklikler evrensel standartlarõ karşõlõyor mu? Yargõnõn tarafsõzlõğõnõ, bağõmsõzlõğõnõ sağlõyor mu? Siz bütün maddelerin hepsini bir araya koyarsanõz insanlarõn düşünce özgürlüğüne, evrensel standartlara saygõ göstermezsiniz. Anayasa Mahkemesi anayasanõn 175. maddesi’nnin 7. fõkrasõndaki hükmü çağdaş bir şekilde yorumlarsa, hangi maddelerin birlikte hangi maddelerin ayrõ ayrõ oylanacağõnõn belirtilmesi şeklinde anlarsa o zaman bu değişiklik referanduma gitmeyecektir. Türkiye çok dinamik bir ülkedir. İyi yönetildiği takdirde başarõyõ elde eder. En önemli insan hakkõ yönetişim hakkõdõr. İnsanlarõn bu hakkõ isteme, yönetenlerin de bunu yapma görevleri vardõr. Yolsuzluklarla ilgili 1000 sayfalõk rapor Meclis raflarõna kaldõrõldõ - Böyle söylüyorsunuz ama akıl almaz yolsuzluk dosyaları sumen altı ediliyor. Buna ne diyeceksiniz? - Kamuoyunda fikri takip yeterince gelişmedi. 22. dönemde (AKP) İstanbul milletvekili Azmi Ateş’in başkanlõğõnda Yolsuzluklarõ Araştõrma Komisyonu kuruldu. Komisyon fevkalade geniş kapsamlõ, bin sayfaya yakõn rapor düzenledi. Bu raporda alõnmasõ gerekli anayasal, yasal, idari tedbirler tek tek düzenlendi. Ama bu Meclis raflarõnda kaldõ. Siz o dönem hazõrlanan bu rapor karşõsõnda idarenin performansõnõ gelin değerlendirin. Yasama, dokunulmazlõklarla, soruşturmalarla ilgili ne mesafe alabildi? Denetim sadece muhalefetin denetiminden ibaret hale geldi. Bunun adõna denetim denmez. Yargõ en önemli denetim mekanizmasõ. Yargõnõn bağõmsõzlõğõ, tarafsõzlõğõ esastõr. Yargõ mercilerine gelen kişilerin geliş yöntemleri çok önemlidir. Oraya siyasi irade müdahale ederse o kararlar ne kadar doğru olursa olsun mutlak surette gölgeli kararlardõr. Çünkü orada siyasi irade hâkimdir. Hâkimler ve Savcõlar Yüksek Kurulu (HSYK) bağõmsõz ve tarafsõz değildir. HSYK’nin başkanõ Adalet Bakanõ, kurulun üyesi de bakanlõk müsteşarõysa hâkim alõmõnda ya da yer değiştirmelerde birtakõm siyasi müdahaleler söz konusu olursa yargõnõn denetim görevini yeterince yapmasõ mümkün olamaz. Türkiye bu denetim mekanizmalarõ içinde uygulanmayan yargõ kararlarõ bakõmõndan bir cennettir. Uygulanmayan yargõ kararlarõ bakõmõndan idare, bakanlõklar tam anlamõyla sabõkalõdõr. Zaman geldi Anayasa Mahkemesi’nin kararõnõ da dikkate almayan yasama meclisi gördük. Siz bu denetimleri beğenmiyorsanõz kendi kadrolaşmanõzdan medet umarsõnõz. YÖK’ten şikâyet ediyordunuz. YÖK’ün yapõsõnõ değiştirmediniz çünkü YÖK’ün başkanõ bizdendir dediniz. - HSYK’nin yapısını onun için mi değiştirmek istiyorlar? - Evet. Onun yapõsõnõ değiştirmek isterken YÖK’e hiç itiraz etmiyorlar artõk. Bunlar çelişkili işlerdir. Yargõda kaliteyi sağlamanõz gerekir. Bugün yargõ mercilerine başvurulan dava sayõsõ milyonlarca. Açõlan ceza davalarõndan yarõsõndan fazlasõ, beraatla ya da takipsizlikle sonuçlanmaktadõr. O davalarõn sanõklarõ olarak kendinizi düşünün. Öfke sağlõksõzlõk belirtisi - Başbakan son aylarda öfke belagatinden beslenir oldu. Sizce neden bu kadar öfkeli? - Sağlõklõ olmak için önemli olan ruhen ve fiziken tam iyilik halidir. Bu öfkelerin zaman zaman sağlõğõ yeterince yansõtmadõğõnõ görüyoruz. Fiziksel, ruhsal rahatsõzlõklarõ olabilir. Tahammülsüzlük olabilir. Öfke bir hitabet sanatõ değildir. Öfke giderek şiddeti de, uzlaşmazlõğõ da beraberinde getirir; karşõ tarafõn refleksini doğurur. Bunlar sağlõklõ yaklaşõmlar değildir. Parti içindeki demokrasiyi de geliştirmez. Bir baskõyõ beraberinde getirir. Parti yetkili kurullarõ onun istediği gibi yönetilir. Partilerimizde görevden alõnan teşkilatlarõn sayõsõ az değildir. Seçilmişlerin seçilmişliğini tanõmak demokrasinin en önemli kurallarõndan birisidir. Yarõn bir başkasõ sizin seçilmişliğinizi tanõmazsa ne olacak? Bursa’da geçen gün AK Parti il yönetimi, merkez ilçe başkan ve yöneticileri görevden alõndõ. Onlarõn hukuklarõ ihlal edilmiştir. Bu da başarõ adõna yapõlmõştõr. Ekonomide zaman zaman sõkõntõlar yaşanõr; bunlar telafi edilebilir. Ama demokraside sõkõntõ yaşõyorsanõz bunun telafi edilebilmesi çok uzun zaman alõr. Önemli olan demokratik zeminde zenginleşebilmektir. Dünyada 17. büyük ekonomi olabilirsiniz. Ama insani gelişmişlik çok önemli. Bununla ilgili uluslararasõ endeksler var. UNDP’nin bir insani gelişmişlik endeksinde Türkiye 90’lõ sõralardadõr. - Peki, hükümetin her konuda, ben yaptım oldu, politikasını nasıl karşılıyorsunuz? - Bu işlerin katõlõmcõ bir anlayõşla yapõlmasõ lazõm. Hesap verilecek yer sadece sandõk değildir. Bu konularla ilgili yargõdõr, kamuoyunun telakkileridir. Bizde ve bütün dünyada hiç kimse hesap vermeyeceğini sanmasõn. Herkes mutlaka hesabõ verecektir. O hesap mutlaka görülecektir. O hesabõn verileceğini ve görüleceğini bilerek hareket etmek gerekir. P O R T R E ERTUĞRUL YALÇINBAYIR 1946, Kõrcaali/Eğridere, Bulgaristan doğumlu. Dört yaşõndayken ailesiyle Türkiye’ye göç etti. Aile Bursa’ya yerleşti. Yükseköğrenimini İÜ Hukuk Fakültesi’nde tamamladõ. Bir süre Bursa’da avukatlõk yaptõ. Bursa Barosu’nun çevre hukuku ve hukuksuzlukla mücadele biriminde yoğun çalõşmalar yaptõ. 1980 öncesi CHP’den Bursa Belediyesi meclis üyeliği yaptõ. 12 Eylül darbesinden sonra siyasete ara verdi. 1990’lõ yõllarda RP’ye yakõnlaştõ. RP Genel Başkanõ Necmettin Erbakan’õn avukatlõğõnõ yaptõ. 1995 seçimlerinde RP’den Bursa milletvekili seçildi. Ancak parti yönetiminin siyasetine uyum sağlayamayarak partiden koptu. 6-7 ay bağõmsõz kaldõ. 1999 seçimlerinde bu kez ANAP’tan Bursa milletvekili seçildi. Bir dönem TBMM Anayasa Komisyonu Başkanlõğõ yaptõ. ANAP yönetimiyle de anlaşamayarak partiden ayrõldõ. Abdullah Gül’ün õsrarlõ davetiyle AKP’nin kurucularõ arasõnda yer aldõ. Partinin tüzük ve programõnõn kaleme alõnõşõnda önemli katkõlarõ oldu. AKP’nin ilk kurucu genel sekreteri seçildi. 2002 seçimlerinde AKP’den Bursa milletvekili olarak yeniden TBMM’ye girdi. 58. hükümet kurulduğunda Başbakan Yardõmcõlõğõ ve Devlet Bakanlõğõ görevinde bulundu. 1 Mart tezkeresine karşõ çõkmasõ, parti içi muhalefetin öncüleri arasõnda yer almasõ nedeniyle 59. hükümette kendine yer bulamadõ. 22 Temmuz 2007 seçimlerinde Başbakan Erdoğan tarafõndan aday gösterilmedi. Şimdi AKP’nin sade bir üyesi. SÖYLEŞİ LEYLA TAVŞANOĞLU - Ergenekon, Balyoz Darbe Planı gibi davalarda siyasetin müdahalesi olduğu kuşkuları vardı, ancak bunlar telaffuz edilmiyordu. İlk kez, bu davaların belgelerinin neredeyse tümünün servis edildiği Taraf Gazetesi Genel Yayın Müdür Yardımcısı Yasemin Çongar, ABD’de Ulusal Halk Radyosu’na (NPR) verdiği demeçte Balyoz Darbe Planı’yla ilgili belgelerin yayımlanması için “Başbakan ve devlet istihbaratõnõn başõ tarafõndan teşvik edildiklerini” söyledi. Başbakan ve devlet istihbaratının başının bu müdahalesi doğruysa bunu nasıl karşılıyorsunuz? - Bunlar TBMM’nin denetim görevini yapmasõ gereken işlerdir. Bu, TBMM soruşturmasõnõ gerektirir. Meclisler bu konularda görevlerini yeterince yapamõyorlarsa bu kuşkular devam eder. Olay, şüphesiz ki skandaldõr. Henüz doğruluk derecesini bilmiyoruz. Mutlaka araştõrõlmasõ, soruşturulmasõ gerekir. Birtakõm davalarõn soruşturma evrakõnõn basõnda boy boy yer aldõğõnõ gördük. Bu konuda binlerce suç duyurusunda bulunuldu. Bazõ ceza davalarõ açõldõ. Hukuk devleti toplumsal barõşõ, güveni sağlayandõr. Yasemin Çongar’õn bu konudaki sözleri önemli. Normal zamanlarda herkes hukuktan, insan haklarõndan yanadõr. Hukukun üstünlüğünü benimser, barõşõn yanõndadõr. İnsanlarõn sõnandõğõ zamanlar olağanüstü dönemlerdir. Bugün olağanüstü süreçleri yaşõyoruz. Türkiye bunlarõ atlatmak zorundadõr. Bugün 2 Temmuz Sivas olaylarõnõn yõldönümü. Orada bir müze kurulmasõ önemli olaydõr. Bunun adõ Cumhuriyet Müzesi olmalõdõr. Sivas’õn Cumhuriyet tarihinde önemli bir yeri vardõr. Cumhuriyet kurulduğu yerde yõkõlmaz, bulunduğu yerde devam eder. Kõsa vadede tribünlere, taraftara oynamak, onlarõn alkõşlarõnõ almak mümkündür. Ama uzun vade kaliteli oynamayõ gerektirir. İnsanlarõn sõnandõğõ zamanlar olağanüstü dönemlerdir. Bugün olağanüstü süreçleri yaşõyoruz. Balyoz belgelerini Başbakan’ın yayınlatması skandaldır
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle