22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
“Bir Eflatun Ölüm”. Behçet Aysan bir şairdi, bir hekimdi, bir aydındı, bir insandı.. Bugün 2 Temmuz.. 17 yıl önceki 2 Temmuz’da Sivas’ta değildim ben. Şimdi müze mi, lokanta mı ne olacak diye tartışılan otelde değildim. Bir süre önceki gelişimde o otelde kalmak istemiştim; olmamıştı. Bir daha Sivas’a gelmek kısmet olmadı, oysa çağrılıydım toplantıya. Yoksa, bu satırları yazan da o kıyımın bir kurbanı olacaktı... Dr. Behçet Aysan, elinde tuttuğu süpürge sopası ile merdiven başında bekliyordu. Eflatun dediği ölüm saniyelerini... Dumanlarla, alevlerle, kapı dışında yükselen vahşi çığlıkları dinleyerek. Hangi birini yazmalı? Otuz yedi adı bir bir anmalı mı? Her birinin öyküsünü yeniden anlatmalı mı? On yedi yılda binlerce sayfada anlatıldı hepsi! Şimdi bir daha mı acıları yaşatmalı... “aynı gökyüzü aynı keder değişen bir şey yok ki gidip yağmurlara durayım söylenmemiş sahipsiz bir şarkıyım belki sararmış eski resimlerde kalırım belki esmer bir çocuğun dilinde bütün derinlikler sığ sözcüklerin hepsi iğreti değişen bir şey yok hiç ölüm hariç aynı gökyüzü aynı keder” Bir tarih oldu 2 Temmuz, bütün tarihler gibi er geç unutulacak! Nice zulümler, kıyımlar nasıl geçmişte kalıp bir masala dönmüşse!.. Oysa 2 Temmuz bir başlangıç, zorbalığın şaha kalktığı gün... O günü gösteren filmlere dikkatle bakmak gerekir. Otelin önünde yığılmış vahşi bir kalabalık “aydınlara ölüm, ölüm” diye ulurken... Devletin güçleri de aval aval seyrederken!.. İyi ki şairler vardı orda. Her şey unutulur ama o yangında sonsuzluğa göçen şairler de, şiirler de bir belge olarak kalır... Kuşaklar geçer, dizeler yaşlanmaz, yok olmaz. “Belki sararmış resimlerde kalırım” der şair, “Belki esmer bir çocuğun dilinde” der... Ama şair “Bütün derinlikler sığ -sözlüklerin hepsi iğreti- değişen bir şey yok hiç -ölüm hariç” dese de yaşayacaktır o yılların gerisinde unutulmak istenen... “Aynı gökyüzü aynı keder”i altüst edecek devrimci bilinç, o şairlerin dizelerinden seslenerek... CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 4 TEMMUZ 2010 PAZAR 2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER EVET / HAYIR OKTAY AKBAL ‘Bir Eflatun Ölüm’ PENCEREBen de Açõlõm İstiyorum O rtalõk açõlõmdan geçilmi- yor. Yoldan geçen her- hangi birine, “Bil baka- lım şimdi hangi açılım var Tür- kiye’de” diye sorsanõz, hemen bir cevap verecektir. İşsizlik, yoksulluk, yolsuzluk, terör Türkiye’nin hali ortada. Bõrakmõşõz kendimizi, başkasõnõn derdine düşmüşüz. Ama çoğu vatandaşõmõz kendinin gelece- ğinden yarõnõndan çok, dõşarda- kilerle yatõp kalktõğõndan açõ- lõmlarõ size tek tek sayabilir. Kürt açõlõmõ, Alevi açõlõmõ, Ro- man açõlõmõ, Ermeni açõlõmõ, anayasa açõlõmõ, hak ve özgür- lükler açõlõmõ, daha fazla de- mokrasi açõlõmõ, yargõ açõlõmõ, komşularla sõfõr sorun açõlõmõ vs. vs. Zaten devlet büyüklerimiz de böyle olsun istiyor. Ne kadar çok açõlõm olursa o kadar mutlu oluruz, refah ve zenginlik o oran- da artar. AKP hükümeti içerideki so- runlarõn üstünü örtmek için müt- hiş bir beceri gösteriyor. Oba- ma’nõn ağzõnõn içine bakõyoruz. Başbakanõmõz talimatlarõ alõp geliyor. Türkiye’nin sorunlarõ elbette var. Aklõn ve çağdaşlõğõn gerek- leri yerine, dogmatik yöntemler- le ülkeyi yönetmeye kalkarsanõz bu sorunlarõn üstesinden gelme- niz beklenemez. Tam tersine kat- layarak büyütürsünüz. Baksanõ- za son günlerin bombasõna, terörü bitirmek için Nato’nun devreye Latif OKUL Arkası 8. Sayfada
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle