19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 TEMMUZ 2010 / SAYI 1267 PAZAR 11 Resim hayatımdan çok daha gerçek ZUHAL AYTOLUN Taner Ceylan ezber bozan bir ressam. Sanatında eğip bükmeyi, zorlamayı hatta kırmayı seviyor. Çünkü meydan okumak doğasında var. Cesur, özgün ve bildiğini okumakta kararlı. En önemlisi sanatına duyduğu sadakat. O yüzden resimleri Avrupa müzayedelerinde büyük paralara alıcı buluyor, tuvaline yansımak isteyenler açık çekler veriyor. Tüm eleştirilere ve ötekileştirmelere karşı da cevabını sanatıyla veriyor. Çöpüm" bile değerli - Resimleriniz slzden çıkıp, başka hayatlara tanıklık etmeye başlıyor. Satıştan sonraki akıbetlerinl merak ediyor musunuz? - Aylarca tuvalin karşısında her bir fırça darbesini ruhuna kazıyorsun, unutmak mümkün degil. Tuval gitse de görüntü kalıyor zihninde. O yüzden çok dert etmiyorum. - Çalışmalannız çok yüksek fiyatlara satılıyor. Hatta "çöpünüz" bile degerii. Bu maddi karşılık "ah keşke iki satır çlzse de ben de faydalansam" gibi bir düşünce yaratıyor mu eş dostta? - Akrabalar "değerini bilemedik, keşke bir iki parça işini alsaydık" diyorlar. Gençligimde de parasızlıktan yok pahasına verdigim işler şimdi müzayedelere çıkıyor. Kimi resimlerime bakmamışlar, bodruma koymuşlar, rutubetten lime lime olmuş. Onlar dahi müzayedelerde çok yüksek meblağlara satılıyor. Çöpüm dedigim de onlar. Çok içimi acıtıyor bu. - Resmini, kurgusuyla beraber yapmanızı isteyenler de oluyor mu? Oluyor tabii ki. Hatta açık çek veriyorlar. Dünyada maddi manevi hiçbir limiti olmayan adamlar düşünün. Onlardan geliyor teklif. Türkiye'den de var. Aslında paşa hayatı hala devarrı ediyor. - Peki böylesi bir ortamın içinde kendl yaşamınızı nasıl kuruyorsunuz? - Resme sadık kalmaya çalışıyorum. Yılda bir müzayedeye katılan koleksiyonerlerin istedikleri fiyatlara, istedikleri resmi yap, bitti. Mesele o degil. Mesele sanat yapıp, literatüre geçebilmek. Ama gün geçtikçe girdigim ortamlar yeni durumlara çok iyi hazır olmamı gerektiriyor. En son 1881 isimli tablomu Mark Quinn satın aldı 120 bin sterline. Çok iyi bir koleksiyonu var. Hatta 15 kilo saf altından yaptığı Kate Moss heykeli geçen yıl 1.5 milyon pounda satılmıştı. Yirmi milyon dolara satılan tablo var Art Basel'de. Türkiye'nin sanat cirosu ise altı milyon dolar. Türkiye için konuşuyoruz ama bizim rakamlar dünyaya baktığınızda çok küçük boyutta kalıyor. - Sanattan söz ederken bu kadar büyük rakamlann konuşulması bir çeiişki yaratmıyor mu? - Maalesef bize böylesi ögretildi. Akademideki yaklaşım "resmini satarsan, ruhunu satarsııV'dı. Ben ruhumu ve kişiligimi degil, resmimi satıyorum. Bir sonraki resmimi yapabilmem için satmam gerekiyor. Türkiye'deki sanat ekonomisi üzerine bir seminere davet edildim. Avrupa Birliği beş yıldır hükümetten ülkemizdeki sanat ekonomisini nasıl yönettiğimize dair bir rapor istiyormuş. Buna yanıt verilemiyor. Türkiye'de kültürün ekonomik bir gelir aracı olduğu bilinmiyor henüz. Oysa bu sanatın devamı için önemli. Düsünsenize sadece resim yaparak yaşanabiliyormuş! < T aner Ceylan, bir fotograf karesi kadar gerçek resimleriyie dikkat çeken, yaptığı çalışmalarla hakkında konuşulan, resimleri çok yüksek rakamlara satılan bir ressam. Gerek Türkiye'de gerekse yurtdışında adı artık bir marka gibi. Yaptığı her çalışma ile bir anda gündem oluşturabiliyor. Gerçi kendini ifade edene dek sıkıntılı dönemler de yaşamış. Galerilerin reddettiği, resimlerini sergileyemedigi hatta asistanı olmasını isteyen profesörlerin sırtını döndüğü dönemler bunlar. Resimlerinde homoerotizmin ortaya çıkmasıyla bir anda istenmeyen adam olan ancak şimdilerde dünya sanat çevrelerince bilinen, takip edilen bir isim. Basel Sanat Fuan'nda 62 bin 500 sanatçı arasında "1923" adlı resmiyle büyük ilgi gören Ceylan'la buluşuyoruz. Ayağının tozuyla isviçre'den gelir gelmez atölyesinde ziyaret ediyoruz Ceylan'ı. Niyetimiz üzerinde çalıştığı "Kayıp Resim Serisi"ni konuşmak. Ancak "hiperrealist" resimlerinden farklı ama çok daha gerçek olan dünyasıyla tanışıyoruz bir anda. "Benim cinselligim ortada. Ancak tuval benim hayatımın belgelenmiş hali değil, orası bir kurgu. insanların benimle ilgili yanılsamaları tuvaldekiyle gerçek hayattakinin eş olduğunu zannetmelerinden kaynaklanıyor" diyerek ifade etmeye çalışıyor kendisini. Çünkü iki farklı hayat yaşıyor. Florya'daki bahçe katındaki atölye-evinde karşılıyor bizi. Son derece sakin, huzurlu bir korunak gibi atölyesi. Zaten içeri girdiginiz an farklı bir dünyayla tanışacagınızın sinyallerini alıyorsunuz. Resimleri çok yüksek fiyatlara satılan, hatta "çöpü"ü bile değerli bir ressamın evi burası. Tamamı sadece 35-40 metrekare, her yer bembeyaz ve şeffaf dizayn edilmiş. Bütün renklerini tuvale saklar gibi, şeffaflıgıyla da dünyaya bakışını vurguluyor sanki. İşte Taner Ceylan'ın gerçeklik konusunda birbiriyle yarışabilecek yapıdaki iki farklı dünyası. - Basel Sanat Fuan'nda 1923 adlı tablonuzla büyük llgl gördünüz. Duygulannız çok tazeyken soralım, nasıl karşıladınız bu ilgiyi? - Basel Sanat Fuarı, sanatçılar için tavaf edilmesi gereken hac gibi. Dünyadaki bütün sanat çevresi orada. Ama ne yazık ki Türkiye'den hâlâ bir tek Galerist yer alıyor. Bense, beşinci kez katılıyorum. Artık tanınan bir isim oldum ama Taner Ceylan benim dışımda bir marka haline geldi. Yanıma gelip tanışmak istiyorlar, fotograf çektiriyorlar. Onu gözlemlemek de çok tuhaf. - O karakteri kendlnizle bütünleştiremlyor musunuz? - Benimle çok ilgisi yok onun. Tıpkı resimlerim gibi, bir kurgu. Belki resimlerimin de çok ilgi çekmesinin nedeni o. Gerçeklik anlamında çok ikna ediciler, bu da onların belge olarak algılanmasını sagiıyor. Bu, çok ilgi gören Taner Ceylan da öyle sanki. - "Kayıp Resim Serisi"nln ikincisiyle Osmanlı'ya farklı bir gözle bakmayı hedefliyorsunuz. Nedir peki kafanızdaki? - Osmanlı temasını oryantalizme girmeden ele almanın peşindeyim. Çünkü Osmanlı, hep güzelleştirilerek anlatılmış. Onun acısı, gerçeği, trajedisi dile getirilmeden ortaya konmuş. Derdim, Mutluluktan besleniyorum... - Reslmlerinlzle bir yandan gerçekllğl vurguluyor dlğer yandan da bu algıyı kırıyorsunuz. "GerçekHk" kavramını nasıl tanımlıyorsunuz? - İki türden bir hayat yürütüyorum. Biri tuvalin başındaki hayat, digeri de bedenimle sürdürdüğüm. Çoğu zaman bedenle sürdürülen bu dünyadaki hayat, o kadar sahte bir hal alıyor ki. Zaten tuvalin başında iki üç ay geçiriyorum. Kıl köküne kadar resmediyorum, adamın teri, saçı derken o hayatında önemli bir kişi oluyor. O yüzden şu hayattan çok daha gerçek bir hayat yaşıyorum tuvalin başında. - Hayatınızı Iklye ayırmanızın nedeni blranlamda korunak mıdır? Burada atölyeniz, yaşam alanınız çok mazbut, sakin ve huzurlu. Duygusal anlamda da epey korunaklı görünüyor. - Çocuklugumdan beri resim yapmak benim için bir kaçıştı. 6-7 yaşımdan beri kalemim ve kâgıdımla kaybolurdum. Gençliğim de öyle geçti. İster kaçış deyin, ister ikinci bir dünya. Bunun kulağa çok şizofrenik geldiginin farkındayım. Ama öyle hakikaten. - Neler besliyor hayatta slzi, nelerden etkllenirsiniz? Ya da nelerden uzak durmayı tercih ederslnlz? - Biri hüzünden alır kaynagını, diğeri mutluluktan. Ben ikinci tipim. Coşku ve mutluluk çok önemli. Üretebilmek için duygumu iyi tutmak zorundayım. - Egoyla da bir derdlnlz yok gördügüm kadanyla. - Koşullar egomu yükseltmek için çok uygun ama derdim degil. Ben zamanla şunu anladım. Çalıştığım galeriler ya da aşklar gelir gider ama tuvalim ve resimlerim tek dostum olarak kalır. Hayatta bütün cömertligini bana veren tek şey var, o da resim. Bu anlamda ona sahip çıkmam gerekiyor. • Meydan okumayı seviyorum - Calışmalannızı cesur buluyor musunuz? - Ben, egip bükmeyi, kırmayı, zorlamayı, meydan okumayı seviyorum. O anlamda cesur işler yapıyorum, yaptım. Ama ruhtan, samimiyetten sevgiden ve benim için çok önemli olan güzellikten kopmamak önemli. Sert resimlerimin bile estetik bir taraf var. -Türkiye'deki sanat üretimlerine bakınca bir nevi farklı bir süreç yarattığınızdan da söz edllebilir ml? - öyle mi, emin değilim. Türk sanatında erotizm de var, nü gelenegi de. Türk sanat tarihi olarak kısa bir dönemden söz ediyor olsak da Mahmut Cüda, Altan Gürman gibi dev isimlerden söz edebiliriz. Evet, erkek erotizmiyle aiakalı üretim çok az. Ben onu fazlasıyla görünür hale getirdim. Ama artık yapılmaya başladı. - Cinsel klmlik suçluluk duygusunu da mı beraberinde getiriyor? Bu sanata nasıl yansıyor slzce? - Bu işi sadece cinselligin aktivizmi üzerine kurarsanız, olmaz. Diger kavramlarla bütünleştirip yerine oturtursan, resimde cinselligin, şiddet, politika gibi konulardan sadece biri olduğunu, eseri eseryapan başka niteliklerin bulundugunu öne çıkartırsan, o zaman söz makulleşerek kabul görür. - Peki mahremiyete yükledigimiz anlam nedir? özel hayat ne kadar özel kalsın istiyoruz? - Özellikle Türkiye'de magazin programlarına ve dedikodu gelenegimize bakın, özel hayat ne kadar da merak edilen bir alan. İnsanlar burada diger kişilerin hayatlarıyla besleniyor. • bunu kırmak. Hürrem Sultan'ı, Esma Sultan'ı ya da IV. Murat'ı ve onun İran prensine aşkını resmetmek istiyorum. 1881 'deki sigara içen paşa resminde de, bugüne kadar resmedilmiş paşa ezberini bozmak istedim. Resimlerde paşalar pembe yanaklı, cici adamlar olarak bakıyorlar. Ama öyle degil. "1881", dogmakta olanla ölmekte olan arasında olan şey aslında. Bunun nedeni de o puro içen adam. - "1923" tablonuz "fesli gay erkekler" olarak lanse edildi. - O resimde ilk okunması gerekenlerden biri cinsellik değildi. Çünkü cinsel kimlikler üzerinden bir şey anlatmıyorum o resimde. Daha önce evet, anlatıyordum. Benim cinselligimle bir problemim yok. Dayandırıyorum da resimlerimin çogunu. 1923 isimli tablo, özellikle Cumhuriyetin gelip halifeligin bitmesi ile aiakalı bir resimdi. "Paşam bize burada yer yok!" cümlesi var orada. - Peki bu sergiyle Osmanh'da konuşulmayan taraflan mı yansıtmayı amaçlıyorsunuz? - Konuşulmayandan ziyade gösterilmemiş olanı. Mesela Esma Sultanı ve hovardalıklarını, Hürrem sultanın acımasız bir anne ve soğukkanlı bir katil oluşunu, IV. Murat'ın acısını. Benim meselem resimle, resim sanatında Osmanh'nın ele alınış biçimiyle. • [email protected]
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle