23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
CMYB C M Y B 18 HAZİRAN 2010 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT Sağduyu Dönüyor mu? Hukukun hiçe sayıldığı bir ülkenin bireyleri olmayı neredeyse kanıksayan bir toplum haline dönmüştük. Gerekçesiz tutuklama kararları, üst yargı kurumlarını dinlemeyen gözü kara yargıç ve savcılar. Kimliği boş telefon dinleme emirleri, Erzurum-Ankara, Diyarbakır arasında gidip gelen 15 çuvalı dolduran yargı dosyaları... Örnekleri maalesef daha da çoğaltarak, gelecek kuşaklara babalarının, bir ülkenin hukuk düzenini nasıl hallaç pamuğu gibi attıklarını göstermekle yüz yüze idik. Son günlerde bunlara Anayasa Mahkemesi’ne kadar sızmış, bir Deli Dumrul örneği de eklenmiş gibiydi. Bir sabah kalktık ve Ankara’da Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin, Prof. Dr. Mehmet Haberal’ı 15 aydır gerekçe gösteremeden özgürlüğünden alıkoyan hükümlerini karakuşi bularak, verdikleri kararı öğrendik. O yargıçlara yanlış yolda olduklarını söyleyen, onlardan daha kıdemli ağabeyleri, sadece para cezasına hükmetmiş olmakla kalmıyorlardı. Her birisinin siciline, torunlarını bile sıkıntılı durumda bırakacak bir kayıt düşmüş oluyorlardı. İktidarın adalet düzenimizi Silivri savcılarının hukuku yorumlayış sistemine dönüştürmek isteyen son anayasa değişikliğinin ne olduğunun sade vatandaşlara anlatılmasını isteyenler için 4. Hukuk Dairesi’nin bu kararı bulunmaz bir örnek olacaktır. Bir başka ışık... Benzer bir umut ışığı da, Anayasa Mahkemesi’nde görülmekte olan son dava için Osman Can adındaki vatandaşın başlatmak istediği kışkırtıcı çağrıda yapayalnız kalması ile ortaya çıktı. Ülkede önüne geçilmez bir kaosa, hatta bir kargaşaya yol açabilecek o çağrı, siyasi iktidarın olası bir iptal kararını yok sayarak, yoluna devam etmesini amaçlıyordu. Yüksek Mahkeme’deki raportörlük görevini de sürdüren Bay Can, gece gündüz kanal kanal dolaşarak çağrısına yandaş bulmayı amaçlıyordu. Kendisine tepki gösterilmemiş olsa da şayet o çağrı maya tutsaydı, yani AKP hükümeti, Başbakan’ın Anamuhalefet Partisi Mahkemesi diye adlandırarak, halkın gözünden düşürmek istediği yüksek yargıdan çıkacak olsa, bir iptal kararını Resmi Gazete’de yayımlamama çılgınlığına kapılsaydı, Türkiye nereye varacağı bilinmeyen bir kargaşa ile burun buruna kalabilecekti. O kargaşa sonunda belki de Osman Can, çoktan kayıplara karışmış bile olabilir ama iktidarı ile muhalefeti ile ülkenin sağlam yurtseverleri birbirleriyle dövüşen insanlar haline dönüşebilirdi. Dün sabah AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik’in partisi adına yaptığı açıklamayı okuyunca, o bakımdan rahat bir nefes aldım. Çelik, yargı kararlarının beğenilsin beğenilmesin uygulanmasını savunan sağduyu cephesinin sadece yanında değildi. Sözcülerinden de birisiydi. Faks: 0 216 302 82 08 obirgit@e-kolay.net YAKLAŞIK iki yıllık aradan sonra yeni bir sınır ötesi harekâta gerek duyulması bir kez daha göstermiştir ki, Türk-Irak sınırı konusunda akla yakın çözümde ortaklaşa bir karara varılmadıkça bu tür çıkışlar sürüp gidecektir. Ortaklaşa karara ise, Türkiye’yle birlikte Irak devletinin, kuzeydeki bölge yönetiminin, işgalciler olarak onları denetim altında tutan Amerikan-İngiliz ikilisinin bir araya gelerek içtenlikle görüşmeleri sonucunda varılabilir. Temel sorun, böyle bir ortak içtenliğin yokluğudur. Ne Sünni ve Şii Arap Iraklılarda, ne Irak Kürtlerinde ne de Amerikan-İngiliz ikilisinde. Türkiye’yi yönetenlerin, Filistin’le, Latin Amerika’yla, Afrika’yla, dünyanın bilmem neresiyle uğraşmak yerine, ülkenin bu en kritik sorununa eğilip bütün diplomatik becerilerini bu yolda seferber etmeleri gerekmez mi? Bugünkü sınırı doğuran nedenleri, Cihan Harbi sonrasında İngiliz donanmasının yakıt sorununu, Misak-ı Milli’yi, Lozan’ı, Lord Curzon’u, İstanbul görüşmelerini, Cemiyet-i Akvam rezaletini, içi geçmiş bir İskandinav askerine kâğıt üzerinde çizdirilmiş Brüksel sınırını, yorgun ve mecalsiz Ankara hükümetine kabul ettirilen o tuhaf sınırı ve Musul çıkmazının on para etmez çözümünü uzun boylu yinelemeye gerek var mı? “Monşerler” diye alaya alınmak istenen Cumhuriyet diplomasisi, olanaklar elverdiğince ve elinden geldiğince Lozan kusurlarının bir kısmını giderebilmiş, Montreaux’yü gerçekleştirmiş, Mütareke sınırı dışında kalan İskenderun Sancağı’nı kazanabilmiş, hatta Osmanlı’nın bıraktığı Kıbrıs Türklerini Rum boyunduruğuna düşmekten kurtarmayı başarmıştır. Düzeltilemeyen önemli sorun olarak bu sınır ve Kerkük kalmıştır. Londra’daki Bahriye Nezareti’nin Mezopotamya’daki İngiliz komutana Mütareke sonrasında verdiği “Petrol kuyularını koruma altına alacak toprağı ele geçirmek için gidebildiğinizce kuzeye gidin” emri uygulanmış olarak hâlâ duruyor. Araplarla değil Türklerle birlikte yaşamak isteyen Kürt nüfusu bölerek, Türkiye’yi hırpalamak isteyen bütün hesap sahiplerine kucak açarak. AKP iktidarı da mı bu neredeyse yüzyıllık oldubittiye seyirci kalacak? Ankara diplomasisi, can kaybı başta olmak üzere sonsuz ziyana yol açan bu kritik sorunu çözmek için bütün gücünü ve olanaklarını seferber etmeyecek de hepsi boş başka hayaller peşinde mi koşturulacak? Bunun adı “stratejik derinlik” olmasa gerek. AÇI MÜMTAZ SOYSAL Sınır mumtazsoysal@gmail.com FIRAT KOZOK ANKARA - TBMM Genel Sekreterliği’nde 2002 yõlõndan bu yana 1347 kişi işe başladõ. Kendi isteğiyle emekli olan 322 personelin 195’inin çocuğu geçici personel statüsünde işe alõndõ. MHP Giresun Milletvekili Murat Özkan, TBMM Başkanõ Mehmet Ali Şahin’in yanõt- lamasõ istemiyle TBMM Başkanlõğõ’na sundu- ğu soru önergesinde TBMM’de çalõşan perso- nel arasõnda birbirleriyle yakõn akraba olan kaç kişi bulunduğu konusunda bilgi istedi. “Vekil akrabası olup çalışan kaç personel vardır, bunlar kimlerdir?” diyen Özkan, ay- rõca 2002 yõlõndan sonra TBMM’ye alõnan personel sayõsõnõn da açõklanmasõnõ istedi. Özkan’õn sorularõna yanõt veren TBMM Başkanvekili Nevzat Pakdil, TBMM Genel Sekreterliği teşkilatõnda görev yapan persone- lin, milletvekilleri ya da birbirleriyle olan ak- rabalõklarõna ilişkin herhangi bir kayõt tutul- madõğõnõ ifade etti. Pakdil, buna karşõn Ocak- Şubat 2008 döneminde Genel Sekreterlik teş- kilatõnda şoför, bahçõvan, garson, hizmetli gibi daha çok yardõmcõ hizmetlerde görev yapan 322 personelin istekleri üzerine emekliye sevk edildiğini, emekliye ayrõlan personelden 195’inin yerine çocuklarõnõn geçici personel statüsünde göreve alõndõğõnõ bildirdi. 19 Kasõm 2002 ile 28 Mayõs 2010 tarihleri arasõnda kuruma alõnan personele ilişkin bilgi- leri de veren Pakdil, söz konusu tarihler ara- sõnda 442 kadrolu personelin işe alõndõğõnõ bil- dirdi. Aynõ dönemde TBMM’de göreve baş- layan kadrolu, sözleşmeli ve geçici persone- lin toplam sayõsõ 1347 oldu. TBMM’nin her şeyden önce anayasanõn be- lirttiği ilkeler doğrultusunda çalõşmasõ gerekti- ğini söyleyen Özkan, “Anayasanın eşitlik il- kesi, kamu hizmetlerine girişte vatandaşı- mıza objektif olması gereken bir düzenle- meyi emrediyor. Buna da en başta uyması gereken TBMM olmalıdır. Adeta babadan oğula geçen bir iş ilişkisi oluyor ki, böyle bir olay demokratik bir hukuk devletinde kabul edilebilir değildir” dedi. TBMM’DE 195 PERSONEL ÇOCUĞU Babadan oğula saltanat TCDD cezada õsrarlõ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Üstün Hizmet Ödülleri’nin bu yõl, AKP’ye yakõn ya da bu partiden milletvekillerinin yakõnlarõna da verilmesi, uzun süredir yaşanan “ödüller kaldırılsın mı kaldırılmasın mı” tartõşmasõnõ alevlendirdi. CHP’liler, “Üstün hizmet ödüllerinin zaman içinde amacından uzaklaştığı, çoğunlukla AKP’ye destek vermesiyle ve AKP’den destek almasıyla tanınan isimlerin ödüllendirildiği dikkat çekmeye başlamıştır” diyerek “üstün hizmet ödülü” uygulamasõnõn kaldõrõlõp sadece tek bir ‘TBMM Onur Ödülü’ verilmesini önerdi. TBMM Başkanlõk Divanõ’nõn hafta sonu İstanbul’da gerçekleştirilen toplantõsõnda, her yõl bir kişiye verilen “TBMM Onur Ödülü” için Meclis Kültür Sanat Yayõn Kurulu’ndan öneri gelmeyince, bu yõl bu ödüle değer kimse bulunamadõ. Fazıl Say’a AKP itirazı CHP’liler ünlü piyanist Fazıl Say’õ önermelerine karşõn AKP’liler vize vermedi. Bu yõl çeşitli alanlarda bölgelerine hizmet etmiş ya da okul bağõşõ gibi çeşitli bağõşlarda bulunan 75 isme verilen ödül sahipleri arasõnda, Başbakan Tayyip Erdoğan’õn otellerinde tatil yaptõğõ Rixos Oteli’nin sahibi Fettah Tamince, Sarar giyim firmasõnõn sahibi Cemalettin Sarar, gõda zinciri marketler sahibi de olan AKP Bitlis Milletvekili Vahit Kiler’in babasõ Hikmet Kiler, TBMM Kadõn Erkek Fõrsat Eşitliği Komsiyonu Başkanõ Güldal Akşit’in babasõ Galip Demirel de yer aldõ. “Milletvekili sponsorlarına ödül veriliyor” tartõşmasõnõn yaşandõğõ divanda, muhalefet milletvekilleri, uygulamanõn “siyasallaştığı” ve iktidar partisi yandaşlarõna verildiğini belirterek bundan sonra uygulamaya son verilmesini istedi. TBMM Başkanõ Mehmet Ali Şahin’in de geçen yõl kaldõrõlmasõ kararlaştõrõlan ödüllerle ilgili tartõşmalarõn büyümesi üzerine, gelecek yõl bu uygulamadan vazgeçilebileceği, sadece “onur ödülü” verilebileceği mesajõ verdi. CHP’den şerh TBMM Üstün Hizmet Ödülü uygulamasõna karşõ çõkan CHP’li TBMM Başkanlõk Divanõ üyeleri, Güldal Mumcu, Ahmet Küçük ve Yaşar Tüzün de, Divan’õn 75 kişiye “üstün hizmet ödülü verilmesi”ne ilişkin kararõna muhalefet şerhi koydu. Muhalefet şerhinde, ödül adayõ 75 isimden bu ödülü hak etmiş olanlarõn alabileğine dikkat çeken CHP’liler ancak zaman içinde ödülün gerçek amacõndan uzaklaştõğõnõ ifade etti. Üstün hizmet ödüllerinin Tamince, AKP’li Kiler ve Akşit’in babasõna da verilmesi tartõşma yarattõ ‘Meclis ödülleri kaldõrõlsõn’ MUSTAFA ÇAKIR ANKARA - Kamu emek- çilerinin 25 Kasõm’daki 1 günlük iş bõrakma eyleminin ardõndan 46 personelini gö- revden alan ancak dayanõşma eylemleri nedeniyle geri adõm atmak zorunda kalan TCDD yönetimi, yeniden ha- rekete geçti. TCDD yöneti- mi, ceza vermek için eyleme katõlan demiryolu çalõşanlarõ- nõn savunmalarõnõ isterken memur sendikalarõnõn iş bõ- rakma eyleminin de “kanun- suz” olduğunu savundu. Bir- leşik Taşõmacõlõk Çalõşanlarõ Sendikasõ ise karşõ davalara hazõrlanõyor. TCDD Yüksek Disiplin Ku- rulu tarafõndan iş bõrakma ey- lemine katõlan bazõ personele yazõ gönderildi. Yazõlarda ey- lemin “kanunsuz” olduğu sa- vunularak çalõşanlardan 7 gün içerisinde savunmalarõnõ ya- parak Personel ve İdari İşler Dairesi Başkanlõğõ’na gönder- meleri istendi. Birleşik Taşõ- macõlõk Çalõşanlarõ Sendikasõ Başkanõ Yunus Akıl, kamu emekçilerinin toplusözleşme hakkõnõ kullanmak için 25 Kasõm’da 1 günlük uyarõ gre- vi yaptõklarõnõ anõmsattõ. ‘TCDD hüküm veremez’ Demiryolu işkolunda ey- lemden 12 gün sonra 16 emekçinin görevden uzaklaş- tõrõldõklarõnõ, 16 Aralõk’ta ça- lõşanlarõn görevlerine iade edilmeleri için 1 günlük daya- nõşma grevi yapõldõğõnõ, bu sõ- rada da 30 emekçinin daha geçici olarak görevlerinden alõndõklarõnõ belirten Akõl, şunlarõ kaydetti: “Daha sonra sendikamızın kararlı duru- şu sonucu hukuksuz bir şe- kilde geçici olarak görevden uzaklaştırılan arkadaşları- mızın tümü görevlerine iade edilmişti. TCDD yönetimi grevler esnasında göstermiş olduğu bu hukuksuz tutu- munu grev sonrasında sür- dürmede ısrar etmekte ve iş barışını bozmaktadır. Orta- da yüzlerce mahkeme kara- rı olmasına rağmen kendini hem savcı hem hâkim yerine koyarak grevi kanunsuz olarak nitelemektedir. Bir grevin kanunsuz olup olma- dığına karar verme yetkisi TCDD yönetiminin görevi değildir.” Kiler’in ortağõ olduğu Kütahya Şeker’in imar yolsuzluğuna Atalay’dan soruşturma izni Bakan bile isyan etti MURAT KIŞLALI ANKARA - AKP Bitlis Milletvekili Vahit Kiler’in ortak olduğu “Kütah- ya Şeker Fabrikası’na ait 250 bin m2’lik birinci sınıf tarım arazisinin, özelleştirilmesinden sonra imar mev- zuatına aykırı bir şekilde, Şeker Gı- da AŞ lehine ve rant sağlayacak şe- kilde imara açılarak arsa vasfı ka- zandırıldığı” ortaya çõktõ. İçişleri Ba- kanõ Beşir Atalay olaydaki sorumlulu- ğu nedeniyle AKP’li Kütahya Belediye Başkanõ Mustafa İça ve bazõ Belediye İmar Komisyonu üyeleri hakkõnda so- ruşturma izni verdi. Cumhuriyet, altõnda İçişleri Bakanõ Beşir Atalay’õn imzasõ bulunan, İçişleri Bakanlõğõ 6 Nisan 2010 tarih ve Mül- kiye Teftiş Kurulu Başkanlõğõ 2010/67 sayõlõ kararõna ulaştõ. Atalay’õn karar yazõsõna göre, düzenlenen 30 Mart 2010 gün ve 86/11 sayõlõ Ön İnceleme Raporu ve eklerinin incelenmesi sonu- cunda “Özelleştirme sonucu mülki- yeti Şeker Gıda Ltd. Şti’ne geçen Kütahya Belediye Meclisi’nin 01.02.2008 tarih ve 71 sayılı kararıy- la Gaybiefendi Mahallesi 39 Paftada, 229 Ada 53 Parsel 230 Ada 2 Parsel 437 Ada 15 Parselde kayıtlı Kütahya Şeker Fabrikası’na ait 250 bin m2’lik araziyle ilgili plan değişikliği yapıldığı” tespit edildi. Atalay’õn yazõsõnda, “Yapılan deği- şikliğin, plan ana kararları, plan bü- tünlüğü, teknik ve sosyal donatı den- gesi gözetilmeden ve ortada kamu yararının zorunlu kılındığı bir du- rum ve hal bulunmadan yapıldığı, nâzım plan ana kararlarının ve kul- lanım kararlarının kısmen değiştiril- diği, yapılan değişikliğin Plan Yapı- mına Ait Esaslara Dair Yönetmeli- ğin 3/6, 16, 27, 28, 30. maddelerinin hükümlerine aykırı olduğu ayrıca 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 9. maddesi hükmü dikkate alınarak değişiklik yapılmadan önce Özelleş- tirme İdaresi Başkanlığı’ndan ‘Özel- leştirilen arsa ve arazi ile ilgili olarak bir imar planõ çalõşmasõ yapõlõp yapõl- madõğõ’ konusu sorulması gerekir- ken bunun sorulmadığı, kanunun 9. maddesi ile getirilen yetki kısıtlama- sı dikkate alınmadan değişikliğin ya- pıldığı” konularõ tespit edildi. Yazõda, “Olayda sorumluluğu bu- lunan Kütahya Belediye Başkanı Mustafa İça, İmar Komisyonu üyele- rininden olumlu görüş bildiren ve plan değişikliğine esas teşkil eden ra- porda imzası bulunan Salih Çetiner, Süleyman Çimenler, Yahya Daban, Hüseyin Zeybek haklarında soruştur- ma iznine” karar verildiği belirtildi. İş bõrakma eylemine katõlanlarõn savunmasõ istendi Vahit Kiler Fettah Tamince Güldal Akşit TCDD, demiryolu emekçilerinin 25 Kasım’daki eyleminin ‘kanunsuz’ olduğunu savundu. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara 1. Sulh Ceza Mahke- mesi, “Youtube” internet sitesiyle bağlantõlõ 44 IP adresine erişimin engellenmesine karar verdi. Edinilen bilgiye göre, Ankara Cumhuri- yet Başsavcõlõğõ Basõn Suçlarõ Soruşturma Bürosu’nda görevli Cum- huriyet Savcõsõ Kürşat Kayral, Telekomünikasyon İletişim Başkan- lõğõ’na (TİB) başvurarak “Youtube” internet sitesine erişimi sağla- yan yeni IP adresleri olup olmadõğõnõ sordu. TİB, Cumhuriyet Savcõ- sõ Kayral’a gönderdiği cevapta, erişimi sağlayan 44 yeni IP adresinin tespit edildiğini belirtti. Bunun üzerine Kayral’õn başvurduğu mah- keme bu adreslere erişimin engellenmesine karar verdi. Youtube için yeni yasak Ankara’da olağan görüş- meler: Genelkurmay Başkanõ İlker Başbuğ, haftalõk olağan görüşme için ilk olarak Başba- kan Recep Tayyip Erdoğan tara- fõndan kabul edildi. Görüşme yaklaşõk 55 dakika sürdü. Daha sonra Çankaya Köşkü’ne geçen Başbuğ, Cumhurbaşkanõ Abdul- lah Gül ile yaklaşõk 45 dakika süren bir görüşme yaptõ. DHKP-C operasyonu: Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekip- leri, uzun süredir takibe aldõklarõ DHKP-C terör örgütüne yönelik Ankara, İstanbul, İzmir ve Balõ- kesir’de eşzamanlõ operasyon düzenledi. Operasyonlarda 30 kişi gözaltõna alõndõ. TDH’den CHP’ye katılım: Aralarõnda Ankara’nõn Çankaya, Balâ ve Şereflikoçhisar ilçe baş- kanlarõnõn da bulunduğu 600 Türkiye Değişim Hareketi (TDH) üyesi CHP’ye katõldõ. Şule Perinçek’e iddianame: İşçi Partisi (İP) Genel Başkanõ Doğu Perinçek’in eşi ve partinin merkez karar kurulu üyesi Şule Perinçek hakkõnda, “ruhsatsõz si- lah bulundurmak” suçlamasõyla 1 ile 3 yõl arasõnda hapis cezasõ istemiyle iddianame hazõrlandõ. Mülakatlara kamera kaydı: Adli Yargõ Hâkim Adaylõğõ Sõ- navõ’nõn mülakatõnda başarõsõz olan avukat Turgut Girçek, kara- rõn iptali için Adalet Bakanlõğõ aleyhine Ankara 16. İdare Mah- kemesi’ne açtõğõ davayõ kazandõ. Mahkemenin kararõyla bundan sonra mülakatlarõn kamerayla kaydedilmesinin yolu açõldõ. Yanlış mesaj intiharı: Kocae- li’nde ağabeyi Ahmet S. ile yürü- yen Elif S, cep telefonundan er- kek arkadaşõna göndermek için yazdõğõ mesajõ yanlõşlõkla ağabe- yinin telefonuna gönderdi. Ağa- beyinin tepkisi üzerine sinir krizi geçiren Elif S, kendisini yoldan geçen otomobilin önüne attõ. Genç kõz yaşamõnõ yitirdi. THY uçağına bomba ihbarı: Türk Hava Yollarõ’nõn (THY) Ukrayna’nõn Simferopol Havaa- lanõ’nda İstanbul seferini düzen- leyecek olan uçağõna 13.10’da kalkõş öncesi bomba ihbarõ yapõl- dõ. İhbarõn asõlsõz olduğunun orta- ya çõkmasõ üzerine yolcular uçağa yeniden alõndõ. Adana’da başkan seçildi: Adana Büyükşehir Belediyesi Başkanvekilliği’ne CHP’nin de desteğiyle dördüncü turda MHP’li Zihni Aldõrmaz seçildi. Süper Loto Çekildi: 13 - 30 - 40 - 41- 44 - 47 KISA KISA... KISA KISA...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle