Katalog

CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 18 HAZİRAN 2010 CUMA 18 KÜLTÜR [email protected] ŞÜPHE / Tale 52: Altunizade Capitol Spectrum 14, 11.50 - 14.15 - 16.45 - 19.00 - 21.30 (Cuma, C.tesi 23.45); Şişli Megaplex (Cevahir AVM), 11.00 - 13.00 - 15.15 - 17.30 - 19.45 - 22.00. GEZEGEN 51 / Planet 51: Altunizade Ca- pitol Spectrum 14, 11.00 - 13.10 - 15.20 - 17.30 - 19.45 - 21.50; Ataköy Cinebonus (Ata- köy Plus AVM), 11.30 - 14.00 - 16.30 - 19.00 - 21.30, 12.30 - 15.00 - 17.30 - 20.00; Ataköy Galleria Prestige, 11.15 - 13.15 - 15.15 - 17.15 - 19.15 - 21.15 (Cuma, C.tesi 23.15); Bağcõlar 212 İstanbul Power Cinemarine, 11.30 - 12.30 - 13.30 - 14.30 - 15.30 - 16.30 - 17.30 - 19.30 - 21.30; Bağcõlar Site, 11.15 - 13.15 - 15.15 - 17.15 - 19.15 - 21.15; Bay- rampaşa AFM Forum İstanbul, 11.00 - 12.10 - 13.20 - 14.30 - 15.40 - 18.00 - 20.20; Bey- likdüzü AFM Migros, 10.40 - 11.40 - 12.45 - 13.50 - 14.55 - 16.15 - 18.15 - 20.45; Cad- debostan AFM Budak, 10.40 - 12.50 - 15.00 - 17.10 - 19.20 - 21.30; Esentepe Cinebonus (Astoria), 11.15 - 13.15 - 15.15 - 17.15 - 19.15 - 21.15; Etiler AFM Akmerkez, 11.15 - 13.30 - 16.00 - 18.15 - 20.45; Fatih Cinebonus (His- toria), 11.15 - 13.15 - 15.15 - 17.15 - 19.15 - 21.15; İstinye AFM İstinyePark, 10.50 - 12.00 - 14.10 - 16.30 - 18.50 - 21.15 (Cuma, C.tesi 23.30); Kadõköy Cinebonus (Nautilus), 11.30 - 13.30 - 15.30 - 17.30 - 19.30 - 21.30 (Cuma, C.tesi 23.30); Kavacõk Boğaziçi, 11.30 - 13.15 - 15.15 - 17.15 - 19.15 - 21.00; Kozyatağõ Cinebonus (Palladium), 11.15 - 13.15 - 15.15 - 17.15 - 19.15 - 21.15; Kozyatağõ Cinepol, 11.00 - 13.00 - 15.00 - 17.00 - 19.00 - 20.45; Kozyatağõ Kozzy Avşar, 11.15 - 13.15 - 15.15 - 17.15 - 19.15 - 21.15; Levent Cinebonus (Kanyon), 11.30 - 13.30 - 15.45 - 18.00 - 20.00; Maltepe AFM Carrefour Park, 11.00 - 12.10 - 13.20 - 14.30 - 16.40 - 18.50 - 21.00; Maslak TİM, 11.15 - 13.15 - 15.15 - 17.15 - 19.15 - 21.15; Me- cidiyeköy AFM Profilo, 11.00 - 12.15 - 13.30 - 16.00 - 18.30 - 21.00; Nişantaşõ Citylife (Citys AVM), 11.00 - 13.00 - 15.00 - 17.00 - 19.00 - 21.00; Sefaköy Armoni Park Presti- ge, 11.15 - 13.15 - 15.15 - 17.15 - 19.15 - 21.15; Şişli Megaplex (Cevahir AVM), 11.45 - 13.45 - 15.45 - 17.45 - 19.45 - 21.45; Üm- raniye AFM Carrefour, 11.00 - 12.00 - 13.00 - 14.10 - 15.10 - 17.50 - 20.30; Ümraniye Ci- nebonus (Meydan), 11.00 - 13.15 - 15.30 - 17.45 - 20.00 - 22.00; Yeşilköy Airport Ci- nemas, 11.00 - 13.00 - 15.00 - 17.00 - 19.00 - 21.00; Zeytinburnu Olivium Cinecity, 10.30 - 11.00 - 13.00 - 15.00 - 17.00 - 19.15 - 21.15. İLAHLARIN AŞKI / Ondine: AFM İs- tinyePark İstinye, 11.00 - 13.30 - 16.00 - 18.50 - 21.20 (Cuma, C.tesi 23.50); AFM Forum İs- tanbul, 11.10 - 13.50 - 16.30 - 19.10 - 21.50, 12.30 - 15.10 - 17.50 - 20.30; AFM Migros Beylikdüzü, 11.00 - 13.40 - 16.20 - 19.00 - 21.40, 12.20 - 15.00 - 17.40 - 20.20; AFM Pendorya Pendik, 10.30 - 13.05 - 15.50 - 18.30 - 21.15; Altunizade Capitol Spectrum 14, 11.40 - 14.00 - 16.30 - 19.00 - 21.30 (Cu- ma, C.tesi 24.00); Maçka Cinebonus (G-Mall), 11.30 - 14.00 - 16.30 - 19.00 - 21.30 (Cuma, C.tesi 24.00); Levent Cinebonus (Kanyon), 11.30 - 14.00 - 16.30 - 19.00 - 21.30 (Cuma, C.tesi 24.00); Kadõköy Cinebonus (Nautilus), 11.30 - 14.00 - 16.30 - 19.00 - 21.30 (Cuma, C.tesi 24.00); Ümraniye Cinebonus (Meydan), 11.15 - 13.45 - 16.15 - 18.45 - 21.15 (Cuma, C.tesi 23.45); Bakõrköy Cinebonus (Capacity), 11.30 - 13.45 - 16.15 - 18.30 - 21.00 (Cuma, C.tesi 23.30); Esentepe Cinebonus (Astoria), 11.00 - 13.30 - 16.00 - 18.30 - 21.00, 12.00 - 14.30 - 17.00 - 19.30 - 22.00; Kozyatağõ Ci- nebonus (Palladium), 11.30 - 14.00 - 16.30 - 19.00 - 21.30; Fatih Cinebonus (Historia), 11.00 - 12.15 - 13.30 - 16.00 - 17.30 - 18.45 - 21.15 (Cuma, C.tesi 23.30); Ataköy Galle- ria Prestige, 12.00 - 14.15 - 16.30 - 18.45 - 21.00 (Cuma, C.tesi 23.15); Silivri Kipa Ci- nema Pink, 11.45 - 14.15 - 16.45 - 19.15 - 21.45 (Cuma, C.tesi 24.15). OFF KARADENİZ: AFM Carrefour Ümraniye, 11.30 - 14.00 - 16.40 - 19.20 - 21.40; Ataköy Galleria Prestige, 11.30 - 13.30 - 15.30 - 17.30 - 19.30 - 21.30 (Cuma, C.tesi 23.30). ASLI SELÇUK B eyazperdede ilk göründüğü 1960’larõn başõndan günümüze dek majestelerinin gizli ajanõ 007 James Bond sinemanõn en vazgeçil- meyen kahramanõ oldu. İlk Bond kita- bõ Casino Royale 1953’te kitapçõlarda yerini alõnca İngilizler epey gururlan- dõ çünkü soğuk savaş döneminde dün- ya, ABD ve Sovyetler Birliği’nce yö- netiliyordu. 1961’de Albert Broccoli ve Harry Saltzman, Ian Fleming’in James Bond’u sinemaya uyarlamak için Eon şirketini kurdular. 1962’de de ilk film “Doktor No” gösterime girdi. 22 FİLM YAPILDI 62’den 2008’e dek 22 film yapõldõ, 007’yi Sean Connery, George La- zenby, Timothy Dalton, Roger Moore, Pierce Brosnan, Daniel Cra- ig canlandõrdõlar. İlk dört film yazarõn en iyi romanlarõnõn uyarlamasõydõ. Yapõmcõlar keskin koku alma duyu- suyla Bond’u bugüne dek taşõdõlar. Albert Broccoli’nin kõzõ Barbara Broccoli ve üvey kardeşi Michael Wilson’õn şirketi Eon, Bond marka- sõyla ilgili tüm kararlarõ bir avukatlar ordusuyla aldõlar. Ian Fleming 20. yüzyõlõn özünü gerçekten yakalamõştõ ama kahramanõmõz artõk 21. yüzyõlla yüzleşmeliydi. Yirmi birinci film Casino Royale’de (2006) 007 daha saygõn bir konuma taşõndõ. Bond karanlõk, şiddet dolu, kendini arayan, kendiyle sürekli he- saplaşan bir kimliğe büründü. Casino Royale 594 milyon dolar gişe getirisi yaparak kõrk dört yõlõn rekorunu kõrdõ. İki yüz otuz milyon dolara çekilen, ta- nõtõmõna 9 milyon dolar ayrõlan Quan- tum of Solace’in (2008) getirisi 586 milyon dolar oldu. Filmin pazarlan- masõ örnek alõnacak nitelikteydi. Ca- sino Royale’le iyice yol değiştiren 007 artõk güncelden, gerçeklerden besleniyordu. Filmin etkisi türev ürünlerin piyasaya çõkmasõyla yaygõnlaştõ. Filmle ilk oyun çõktõ, ilk kareler Facebook, MySpace gibi popüler sitelere hemen girdi. Eski Bond’larõn DVD’leri satõşa çõktõ, kanallar eski serüvenleri yayõn- ladõ. Swatch, Bond kötülerinin özel saat koleksiyonunu satõşa çõkardõ. Oyuncular Vogue, GQ, Vanity Fair dergilerine kapak oldular. Craig, Tom Ford’a modellik yaptõ, Louis Vuitton’un yeni yüzü oldu. İlk Bond Sean Connery’iyle son Bond Craig mitosun kaynağõna gider gibi bir araya geldiler. Daniel Craig’in yüzüyle Coca Cola 007 kõsõtlõ sayõda satõşa sunuldu. MGM stüdyosu bu kez tanõtõmda yeni bir yola başvurdu, mü- zik endüstrisini kullandõ. Jenerik şar- kõsõ için Beyoncé Knowles, Amy Wi- nehouse, Leona Lewis, Duffy, Mark Ronson’õn adlarõ geçti, sonunda Ali- cia Keys’le Jack White düet yaptõlar, böylece bir ilk gerçekleşti. Quantum of Solace göz kamaştõrõcõ bir yöntemle pazarlandõ. MGM yirmi üçüncü filmin hazõrlõklarõna girişti. Senaryo bitirildi, yönetmen olarak Sam Mendes (Amerikan Güzeli) se- çildi ama MGM’nin 3.7 trilyon dolar borcu vardõ. Sony, Lionsgate ve Time Warner şirketi satõn almak istiyorlar- dõ, önerileri 2 trilyonun altõndaydõ. MGM, 23. Bond’u 2011’de 50. yõldö- nümünde çõkarmak istiyordu fakat ev- deki hesap çarşõya uymadõ. Yapõmcõ- lar Wilson’la Broccoli yeni Bond’u belirsiz bir tarihe ertelediklerini açõk- ladõlar. 007 sürekli günceli izledi, ça- ğõyla bütünleşti, küreselleşmeden pa- yõnõ da aldõ. Umarõm 23. Bond’u en kõsa zamanda izleriz. ALPER TURGUT H aziran, temmuz, ağustos... Sanki sanõrsõnõz tatile çõkõyor herkes... Evet, yine yaz gel- di, iyi filmler de sonbahara dek çekip gitti. Ne hikmetse zorunlu bir antrakt... 7. sanata uzun bir ara... Yani bildiğiniz klasik. Sinemalar, kõsaca sabun köpü- ğü dediğimiz, epey hafif ve hatta sa- londan çõkarken unutmaya başladõğõmõz filmlerle dolup taşacak. Vuvuzela ad- lõ zõmbõrtõyla kulaklarõ iğdiş eden “Dünya Kupası” da olmasa TV, çok- tan sezonu kapattõ. Peki, beyazperde ve ekranda, nitelikli seyirliklerin yerine bizleri neler bekliyor? Yanõt basit; ucuz korku filmleri, gençlik-romantizm formatõndaki kötü ötesi yapõmlar ve su- lu komedi... Sinemalarõmõzda, bu haf- tadan sonra ta eylül ayõna dek yerli fil- me rastlamak da olasõ değil. Şimdi set zamanõ, ardõ ardõna onlarca film çeki- lecek. Ve yüzde 10’luk bir başarõ bile mucize kabilinde, çünkü aklõna esen se- naryo yazõyor, oyunculuk herkesin düşü, sinemadan anlamayan da film çe- kebiliyor. Vah çilekeş sinemasever, vah... Asõl sana geçmiş olsun. Örneğin Uzakdoğu’dan “Ölüm Zi- li”, Batõdan da “İşkence Okulu” önü- müzdeki haftalarda gösterime gire- cek. Bunlar, korku-gerilim türü adõna hayli başarõsõz denemeler, bilmem söylemeye gerek var mõ? Bu gidişle öğ- rencileri okuldan, yurttan soğutacaklar. Sonra misal “Solomon Kane”i izle- yeceğiz. 30 yaşõnda intiharõ seçenek bel- leyen gerçek deha Robert Ervin Ho- ward’õn ölümsüz eseri Conan’õ anlat- maya gerek yok. Howard’õn tali kah- ramanõ Solomon Kane, kuşkusuz Co- nan’õn gölgesinde kalmõş, misyoner ka- fasõ taşõyan fantastik bir adam. Film ise üzgünüz ki; derme çatma ve beklenti- leri karşõlamaktan ziyadesiyle uzak. Ye- niyetme düşlerin odak noktasõ “Ala- cakaranlık” serisi ise tam gaz sürüyor. Yakõnda üçüncü film “Alacakaranlık Hikâyesi: Tutulma” vizyona gire- cek, önümüzdeki yõl ise “Alacaka- ranlık Hikâyesi: Şafak Vakti” ile çer- çeve tamamlanmõş olacak. M. Night Shyamalan’õn Avatar’õ, “Son Hava Bükücü”, yazõn en çok beklenen filmi. Dileriz yapõm, sinemaseverlerin umut- larõnõ yõkmaz. Bizleri büküp, kendisi ha- va almaz. “Rocky” ve “Rambo” bile onu kesemez. Aksiyoncu Ağabey Sylvester Stallone, maceradan uzak duramaz. Onun rüya gibi bir kadroyla çektiği “The Expendables”i, merak et- meyen var mõdõr? Sonra “Karate Kid” ve “A Takımı” da ağustos ayõnda bizlerle olacaklar. Sonuçta o kadar karamsar olmaya gerek yok. “Yuva”, “Sıradan İnsanlar” , “Büyük Hata” ve “Ciddi Bir Adam” ile çölde vaha bulmuşçasõna sevinebiliriz. AL, KULLAN VE AT! Geçen hafta vizyona giren “Sex and the City 2”yi atladõk sanmayõn. Dizi- den devşirme ilk film için yaklaşõk iki yõl önce “Al, kullan ve at” demiştik. “Şeytan Prada Giyer” ile de test etti- ğimiz üzere; bu ve benzeri yapõmlar, tü- ketim çõlgõnlõğõmõzõn belki de gelebi- leceği en son noktayõ oluşturuyorlar. İş- te, beyazperdeyi, podyuma çevirmek di- ye buna derler. Bunun adõ film değil, markalar şovudur. Sinemanõn, propa- ganda aracõ olarak kullanõlmasõna alõş- tõk ancak giderek ürün kataloguna dönüştüğünü görmek gerçekten can sõ- kõcõ... Filmde, hayatõn sõrrõnõ çözmüş özgür kadõnlar ve feminist bir söylem bekleyenler ise bu sevdadan acilen vazgeçsinler; bol lakõrdõdan başkaca bir şey bulamayacaklar. Sex an the City dizisi, 1998’de baş- lamõş, Altõn Küre dâhil 50 ödül ka- zanmõştõ. 94 bölümlük maraton sonu- cunda, dünya çapõnda geniş (özellikle kadõnlar) bir hayran kitlesi de edindi. Dizinin yönetmeni Michael Patrick King, filmleri de çekti. Başrollerde de- ğişmeyen kadro Sarah Jessica Parker, Kim Cattrall, Kristin Davis ve Cynthia Nixon var. Öncelikle dört ka- dõn karakter oldukça yaşlanmõşlar, be- kârlõk sultanlõktõr ise yerini evlilik üzerine mesnetsiz sayõklamalara bõ- rakmõş. Kentli kadõn, New York’u terk ederek Abu Dabi’ye yelken açõ- yorlar, kendi gülünecek hallerini õska- layõp Araplarla dalga geçmeye çalõşõ- yorlar. Deve’ye boynun eğri demişler, o da nerem doğru ki demiş, işte o he- sap. Ve filmin tek artõsõ: canõm Liza Minelli’yi uzun bir aradan sonra tek- rar görebilmek. T he China Syndro- me (Çin Sendro- mu) Yön: Jim Bridges Oyn: Jane Fonda, Jack Lemmon/1979, 122 dakika, Tiglon. Mike Gray, T.S. Cook ve J. Bridges’õn öz- gün senaryo- sundan yapõlan gerilim, nükleer enerjinin tehlike- lerini ve medya- nõn çõkarcõ etik anlayõşõnõ sorgu- luyor. Başarõlõ tel- evizyon muhabiri Kimberly’le ekibi Ventana nükleer santralõnda çekim yaparken son de- rece kritik bir ola- ya tanõk olurlar. Santralõn atõk böl- gesinden bir uya- rõ sinyali gelir, bu bir nükleer sõzõntõdõr. Nük- leer araştõrma komisyonunun incelemesin- den sonra her geçen gün bir servet yitiren şirket ola- yõ örtbas ederek santralõ yeniden devreye sokar. Devriye süper- vizörü Jack Godell bu duruma duyarsõz kalamaz. 16 Mart 1979’da Pennsylvania’daki nükleer kazadan önce gösterime giren yapõm Jack Lemmon’a Cannes en iyi erkek oyuncu ödülünü getirdi. P ulp Fiction (Ucuz Ro- man) Yön: Quentin Tarantino Oyn: John Travolta, Uma Thur- man/1994, 154 dakika, Tiglon. Roger Avary’yle Q. Taran- tino’nun özgür senar- yosundan çekilen ün- lü gerilim, ABD’den alt kültüre ait insan manzaralarõnõ mi- zahla şiddeti içiçe geçirerek popüler kültüre gönderme- ler yapõyor. Yer- altõ dünyasõnõn krallarõnõ, tetikçi- lerini, küçük suçlularõ, uyuşturucu ba- ğõmlõlarõnõ bol diyaloglu koşut öykülerde anlatan çalõşma, kara film türünü yeniden gündeme getiriyor. Samuel Jackson, Harvey Keitel, Tim Roth, Bruce Willis, Rosanna Arquette gi- bi ünlülerde var. ‘Cu- martesi Gecesi Ate- şi’, ‘Avcı’, ‘Bande à part’, ‘Kiss Me Deadly’ gibi filmlere saygõda bulunan ya- põm Cannes Altõn Palmiye ödü- lünü, özgün senaryo Oscar’õnõ aldõ. Filmin müziğini ayrõca dinleyebiliyorsunuz. ASLI SELÇUK Kültür Servisi - Ya- pı Kredi Vedat Ne- dim Tör Müzesi, İs- tanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajan- sõ’nõn katkõlarõyla “Ta- tarlı - Renklerin Dö- nüşü” sergisine evsa- hipliği yapõyor. Bugün başlayacak olan sergi 26 Eylül’e kadar ziya- ret edilebilecek. Yapõ Kredi Kültür Sanat Yayõncõlõk, T.C. Kül- tür ve Turizm Bakanlõ- ğõ Kültür Varlõklarõ ve Müzeler Genel Müdür- lüğü ve İstanbul 2010 Avrupa Kültür Baş- kenti Ajansõ işbirliğiy- le gerçekleştirilen ser- giyle ziyaretçiler, An- tik Çağ ahşap boyama sanatõnõn günümüze ulaşmõş en önemli ör- neklerinden Tatarlı Tümülüsü’nün mezar odasõnõ gezme şansõna sahip olacaklar. Ser- giyle eş zamanlõ olarak bir de arkeoloji söyle- şisi düzenleniyor. Bu- gün saat 18.30’da Ser- met Çifter Salonu’nda gerçekleşecek söyleşi- de Tatarlõ Tümülüsü kapsamlõ bir şekilde ele alõnacak. Felix Pir- son’un moderatörlü- ğünde gerçekleşecek söyleşide Lâtife Sum- merer tümülüsün iko- nografyasõnõ, Erwin Emmerling restoras- yon sürecini, Alexan- der von Kienlin de eserin mimarisini anla- tacak. Etkinlikte Al- manca-Türkçe simülta- ne çeviri yapõlacak. Pers kralının mezarı renkleniyor YAPI KREDİ VEDAT NEDİM TÖR MÜZESİ Yaz aylarõ sinemaseverlerin kâbusudur Sex and the City 2 Şüphe