19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
kalanlara yardım etmeyi. Karak- terlcri biiyük oranda örnek dav- ranışlar sergiler. Bazen de yaptık- ları hatalardan dcrs çıkartırlar kendilerine. Enid Blyton'un kitapları Türki- ye'de de uzun zamandır yayınla- nıyor. Pek çok scrisi farklı yayı- nevlerinden çıktı. Bugünlerde, Afacan Beşler, Gizli Yediîer ve Macera Serisi gibi popüler serile- ri Artemis Yayınlan tarafından yayımlanmakta. Okuduğunuz za- man göreceksiniz. Eserlerini dil- dcn dile çevircn vc milyonlarca kopya satılmasını sağlayanların bir bildiği var. Blyton, okuyucu- larını maceranın içine çekmeyi, sayfadan sayfaya akan öyküler yazmayı çok iyi biliyor. KİTAPTAN... Cizli Yedilerden o. Kltap, Cizli Yediler'in Esrarı) Saat iki buçukta yapılacak top- lantıya tüm üyeler erken geldi. Şifre tam beş defa kapıda fisıl- dandı ve her defasında Peter ve Janet kapıyı açtı. Scamper da herkese ayn ayrı havlayarak hoş- gelciin dedi. Ardından kapı kilit- lcndi vc toplantı başladı. "Umarım herkesin raporlayaca- ğı bir şeyler vardır," dedi Peter. "tlk olarak kendi raporumla baş- layacağım. Jack ve ben Eliza- beth'in büyükannesinin evine gittik ama kadıncağız iyi olmadı- ğından görüşmeyi başaramadık. Sorularımızı sormak pek de zor olmadı, çünkü yanında kalan ba- yan oldukça arkadaş canhsı biriy- di." "Şanslıymışsıntz," dedi George. "Kesinlikle," dedi Peter. "Ba- yağı §ey öğrendik diyebiliriz. Me- sela Elizabeth'in artık o kasabada bir yerlerde saklandığından nere- deyse eminiz. Büyükannesinin evine yakın bir yerde kalıyor ol- malı, çünkü geceleri eve girip yi- yecek ne bulursa ahyormuş. Hat- ta bir örtü bile yürütmüş." George ve Janet heyecanla ara- ya girdi. "Ama Peter..." dedi iki- si birden. Peter sözünün kesilme- sine kızdı. "Lafımı kesmeyin lüt- fen," dedi. "Sen ve Janet'ın iste- diklerinizi söyleyebilmeniz için zamanınız olacak. Ne diyordum -oh evet, yaşh kadının arkadaşı Bayan Wardle'dan bahsedi- yordum. Bize Elizabeth hak- kında önemli bilgiler ver- di. Onun çok iyi ve sözü- ne güvenilir, dürüst biri oldugunu anlattı." "Olamaz," diye araya girdi Pam. "Bir hırsızın dürüst oldu- ğunu söyleyemezsin! Bu yalnızca o kadının fikri!" "Sessiz olun," dedi Peter sabrı taşarak. "Benim söylemek istedi- ğim Elizabeth'in büyükannesinin evinden fazla uzakta saklanmadı- ğı. Oradan her gece yemek aşırı- yormuş. Akşamları yemeğe ihti- yacı olduğunda yapıyor anlaşılan. Benim önerim her gece gidip orayı dikkatlice izlemek. Jack'le birlikte pazartesi günü büyükan- nesine yeni kıyafetler götüreceği- mizi konuştuk. Sanırım o akşam'Elizabeth'i ta- kipedebiliriz." KİTAPTAN... Afacan Beşler'den (8. Kitap-Afacan Beşler'ln Başı Belada) O akşam beşler çok eğlendi. Saat beş buçuk civarı çaylarını iç- tiler, sonra da akşam yemeği ve kahvaltılık yiyecek aldılar. Yeni börekler, fıstık ezmesi, karton kutuda koca bir turta, portakal, limonata, koca bir lahana ve bi- raz da jambonlu sandviç -hepsi de ağızlarını sulandırıyordu. "Hepsini akşam yemeğinde bi- tirmeyiz umarım, öyle olursa kahvaltıda aç kalırız," dedi Geor- ge sandviçleri sepetine dizerken. "In aşağı Timmy. Sandviçler se- nin için değil. Sana kocaman bir kemik aldım -seni saatlerce oya- lar!" "Gece uykuya daldığımızda verme de," dedi Anne. "Ondan sonra çatır çutur kemirir başı- mızda. Gözüme uyku girmez onunsesinden." "Bu gece hiçbirşey beni uy- kumdan alıkoyamaz," dedi Dick. "Top patlasa uyanmam, eminim. Şimdiden uyku tulumuma kavuş- manın hayalini kuruyorum." "Bence bu gece çadır kurma- mıza gerek olmayacak," dedi Ju- lian açık gökyüzüne bakarak. "Saat altı haberlerinde hava du- rumu için ne dediklerini birine sorarım. Cidden, bence uyku tu- lumuna yumulup gökyüzünü çatı yapalım." "Ne kadar muhteşem," dedi Anne. "Yere uzanıp yıldızlara bakmayı çok isterim." Hava durumu iyiydi. Açık, te- miz ve ılık. "Güzel,"dedijulian. "Oza- man bir sürü zahmetten kurtul- duk, çadırımızın paketini bile bozmayalım. Hadi, her şey ta- mam mı? Daha yiyecek alalım di- yen var mı?" Sepetler ağzına kadar doluydu. Hiç kimse onlara daha fazla şey sığdırmaya çalışmanın akıllıca ol- duğunu sanmıyordu. "Timmy kendi kemiklerini ken- di taşısa, daha bir sürü şey koyar- dık," dedi Anne. "Sepetimin ya- rısı onun kocaman kemikleriyle dolu. Sen de Timmy'nin kendi yiyeceğini taşıyabileceği bir şey yapsana George? Eminim başa- rır." "Evet, bunu başaracak kadar akıllı," dedi George. "Ama çok açgözlü Anne. Biliyorsun. Taşı- madan önce durup bütün yiye- ceklerini yerdi. Köpekler her an her şeyi yiyebiliyor sanki." • SAYFA 16 ÇOCUK KİTAPLARI EKİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle