Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
BAHADIR SELİM DİLEK
ANKARA - Başbakan Er-
doğan’õn eski basõn danõşmanõ
Akif Beki’nin Dõşişleri Bakanõ
Ahmet Davutoğlu hakkõnda
kaleme aldõğõ yazõ, AKP’ye ya-
kõn çevrelerde adeta deprem et-
kisi yarattõ. Ancak Davutoğ-
lu’nun ilk aşamada Beki’nin
kendisini oldukça sert bir dille
eleştirmesine “sessiz kalmayı”
tercih etmesi dikkat çekti. Baş-
kent kulislerine Davutoğlu’nun
Beki’ye çok kõzdõğõ, ancak ya-
zõlanlar üzerinden polemiğe gir-
memek için sessiz kalmayõ ter-
cih ettiği bilgisi yansõdõ. Davu-
toğlu’na yakõn çevreler, “Daha
önce de benzer yazılar yaz-
mıştı. Ama bunu neden şimdi
yazdı?” sorusuna yanõt arõyor.
Ankara kulislerine yansõyan
bilgilere göre Davutoğlu, Be-
ki’nin “Davutoğlu’nun ‘ben’
idraki” başlõklõ yazõsõndan, res-
mi bir ziyaret için gittiği Nor-
veç’te haberdar oldu. Noveç zi-
yaretinin ikinci gününün saba-
hõnda Türkiye’de çõkan haber-
lerin basõn özetlerini inceleyen
Davutoğlu, Beki’nin kendisi
hakkõnda yazdõğõ yazõyõ da oku-
du. Davutoğlu, ilk aşamada ya-
kõn çevresine ve kendisi ile bir-
likte olan Türk diplomatlara bir
yorumda bulunmadõ, sadece ya-
zõyõ okuduğunu söylemekle ye-
tindi.
Davutoğlu Türkiye’ye dön-
dükten sonra ise AKP çevrele-
rinden Ankara kulislerine fark-
lõ bilgiler yansõdõ. Beki’nin “eleş-
tirme hakkını kullandığı” yö-
nündeki yorumlar öne çõktõ. Da-
vutoğlu’na yakõn çevreler ise
“Bugüne kadar bizi her eleş-
tirene karşılık vermedik. Be-
ki’nin yazısını da bu çerçeve-
de ele alınabilir” şeklinde de-
ğerlendirme yaptõlar.
Davutoğlu’na yakõn isimle-
rin değerlendirmelerine göre,
Başbakan Recep Tayyip Er-
doğan’õn Davutoğlu’ndan ra-
hatsõzlõk duyduğu için Beki üze-
rinden kendisine mesaj ilettiği id-
dialarõ da gerçeği yansõtmõyor.
Çünkü Davutoğlu ile Erdoğan
arasõndaki hukuk çok eskilere
dayanõyor. Bu nedenle kendi-
sinden rahatsõzlõk duymasõ du-
rumunda Erdoğan bunu Davu-
toğlu’na doğrudan iletme sami-
miyeti içinde bulunuyor.
Başkent kulislerinde, Beki’nin
daha önce Davutoğlu hakkõnda
benzer nitelikle yazõlar yazmõş
olduğu, bu yazõnõn da sürpriz ol-
madõğõ değerlendirmeleri öne
çõktõ. Bu bağlamda, Beki’nin
neden böyle bir yazõyõ kaleme al-
dõğõndan çok, “Neden şimdi?”
sorusuna yanõt aranõyor. Davu-
toğlu’nun ise Beki’ye ciddi an-
lamda tepkili olduğu, ancak bu
tepkisini dõşarõ yansõtmamaya
özen gösterdiği bilgisi kulislere
yansõdõ.
Davutoğlu’nun Dõşişleri Ba-
kanõ olmadan önce Beki ile
“başbakanlık danışmanı” sõfatõ
ile birlikte çalõşõrken de aralarõ-
nõn iyi olmadõğõ biliniyordu.
Hatta, Beki’nin Başbakanlõk’tan
gönderilmesinde Davutoğlu’nun
etkisi olduğu ileri sürülmüştü.
Beki, hafta başõnda çõkan ya-
zõsõnda, “Dışişleri Bakanı’nın
diplomatik zafer hırsı üzerine
konuşmanın vakti geldi. El
attığı her işi, illa büyük bir ba-
şarı hikâyesine çevirmek zo-
runda. Manşet atar gibi tak-
dim ediyor dosyalarını. Her
vesileyi zorluyor, her fotoğ-
rafta boy gösterme ihtiyacı
hissediyor. Sonuç; gösteri
odaklı bir dış politika...” diye
yazmõştõ.
CMYB
C M Y B
18 HAZİRAN 2010 CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 5
Aliağa-Bergama yolu üzerinde bir
kır kahvesinde çaylarımızı
yudumlarken, TV’de CHP lideri
Kılıçdaroğlu CHP grup toplantısında
konuşuyordu.
Çardak altındaki televizyonda
izliyorduk Kılıçdaroğlu’nun
konuşmasını bizim Serdar Kızık’la
birlikte.
Okey, tavla, iskambil oynayanların
gözleri televizyon ekranındaydı.
Oyunu bırakıp Kılıçdaroğlu’nu
dinlemeye başlamışlardı.
Ben ve Serdar, Kılıçdaroğlu’nun
konuşmasını izlerken, bir yandan
çardak altındaki köylülerin ne
düşündüklerini merak ediyoruk.
Kılıçdaroğlu, yoksulluktan,
işsizlikten, emeklilerin yaşamından,
yani “hayatın içinden” konuşuyordu.
Gündeminde Kırgızistan’daki kanlı
iç çatışma yoktu...
Kılıçdaroğlu “hayatın sayfaları”nı
iyi okumuş ve CHP grubunda “sade
yurttaşa” sesleniyordu. Onun söz
ettiği konular, halkın sorunlarıydı.
Köy kahvesindeki üreticiler, Aliağa
PETKİM rafinerisinde çalışan işçiler,
evdeki emekliler, işsizler ve
yoksullar, bu nedenle ilgi
gösteriyordu Kılıçdaroğlu’na.
Büyük Ortadoğu Projesi’nin
eşbaşkanı Başbakan Erdoğan’ın
Karadeniz Teknik Üniversitesi’nden
“fahri doktora” aldığı gün yaptığı
konuşmayı anımsadım
Kılıçdaroğlu’nun konuşmasını
dinlerken.
Büyük Ortadoğu Projesi’nin
eşbaşkanı Erdoğan, ABD’nin Irak’ı
işgalinin, “tarihin kanlı sayfaları”
olduğunu ne zaman söyledi?
Bir hafta önce!
ABD Irak’ı işgal ederken, gökten
bombalar yağdı, sivil halk öldü... Türk
hava sahası ABD’ye açıldı... Adana
İncirlik’ten savaş uçakları havalandı...
Bombalardan biri yanlışlıkla Harran
Ovası’na düştü.
O zaman aklı neredeydi Erdoğan’ın?
Hep yazıyorum ve yazmayı
sürdüreceğim...
Bir ülkede deniz, kara teğmenleri,
yüzbaşıları mı yapacaktı darbeleri?
Prof. Dr. Mehmet Haberal “terör
örgütü kurmak ve yönetmek”
suçundan neredeyse 2 yıla yakın
süredir tutuklu hastane odasında.
Haberal’a sorgusu sırasında 180
soru yöneltiliyor, ama hiçbirisi “terör
örgütü kurmak ve yönetmekle” ilgili
değil.
Gazeteler yazdı, Yargıtay Dördüncü
Hukuk Dairesi, Mehmet Haberal’ın
“adil yargılanma hakkını” çiğnediği için
dokuz yargıcı 1500 lira tazminat
ödemeye mahkûm etmiş.
Nerede eşit adalet, eşit yargılama,
hukukun üstünlüğü ilkesi?
Bugünlerde “Amirallere suikast”
savıyla yargılanan deniz teğmenlerinin,
üsteğmenlerinin, yüzbaşılarının
ifadelerini okuyorum.
Teğmen Fatih Akın ne diyor:
“Kamuoyunda bu dava amirallere
suikast davası olarak biliniyor. Bu
dava teğmenlere suikast davasıdır.
Dokuz teğmenin pırıl pırıl
yaşamlarına yapılan bir suikasttır.”
Aliağa-Bergama yolu üzerinde bir kır
kahvesinde Kemal Kılıçdaroğlu’nun
konuşması bitiyor...
Konuştuğum köylüler, “Bizden birisi,
halkın içinden, helal olsun
Kılıçdaroğlu’na” diyorlar.
Kemal Kılıçdaroğlu’nu, Önder Sav’ı
yıpratmak isteyenler, bu kez avuçlarını
yalayacaklar...
Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak...
Silivri’de sorgusu yapılan deniz ve
kara teğmenleri...
Mustafa Balbay, Tuncay Özkan,
Hikmet Çiçek, Ufuk Akkaya, Deniz
Yıldırım, Fatih Hilmioğlu ve Haberal’ı
düşünüyorum.
Yaşamın o ağır koşullarını, suç
vadilerini, çam ağaçlarının ne
olduğunu bilmeyen gencecik
insanları...
Irmak boylarını, yemyeşil
zeytinlikleri...
Hava öyle sıcak, öyle sıcak ki...
Denizin üzerine bir sis iniyor...
Uzaklarda birkaç beyaz yelkenli...
Gözlerimi denize çevirip bakıyorum
bir süre...
12 Mart’ları, 12 Eylül’leri yaşadım...
İşkenceleri gördüm, açlık grevlerini,
ölüm oruçlarını...
O dönemlerde askeri
mahkemelerde bile hukukun
üstünlüğü ilkesini çiğnememeye,
adalette eşitlik ilkesini uygulamaya
çaba gösteren kimi hakim ve savcılar
vardı.
Bu ülkede Hrant Dink cinayetinin
arkasındaki güçleri ortaya çıkarmamak
için yoğun çaba harcayanlar, her gün
kalkan şehit cenazeleri karşısında
“demokratik açılım” diyenlere benim
bir sorum olacak:
“Demokrasinin ve özgürlüklerin
bir yaşam biçimi olduğuna inanıyor
musunuz? Başta Kürt sorunu olmak
üzere tüm sorunlarımızın sınıfsal
temele dayalı olduğunu söyleyebilir
misiniz? Bu ülkede askeri darbeler (12
Mart, 12 Eylül) emir komuta zincirine
göre yapılmadı mı? 2003’te darbe
planları varsa (Oramiral Özden
Örnek’in günlükleri ortada) emir-
komuta zincirinin en tepesinde olan
dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi
Özkök ve bundan haberdar olduğunu
söyleyen AKP iktidarı ne yaptı?”
Ben bu sorulara yanıt istiyorum,
yanıt!
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Yanıt İstiyorum...
hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212 343 72 69
Erdoğan’a istifa etmeden
Köşk’e aday olma istisnasõ
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Cumhurbaşkanlõğõ seçiminin şekil ve
esaslarõnõ düzenleyen tasarõda Başba-
kan Tayyip Erdoğan’a istifa etmeden
Köşk’e aday olma istisnasõ getirildi.
Cumhurbaşkanõnõn halk tarafõndan
seçilmesine ilişkin yasa tasarõsõ TBMM
Anayasa Komisyonu’nda görüşüldü.
Eskişehir Bağõmsõz Milletvekili Tay-
fun İçli, tasarõnõn “367 kızgınlığı” ile
hazõrlandõğõnõ ve başkanlõk sistemi
getirdiğini söyleyince, Komisyon Baş-
kanõ Burhan Kuzu, “367 kızgınlığı
doğrudur” dedi. Yasaya yönelik eleş-
tirileri yanõtlayan Adalet Bakanõ Sa-
dullah Ergin, anayasanõn başlangõç hü-
kümlerinde kuvvetler ayrõlõğõnõn dev-
let organlarõ arasõnda bir üstünlük sõ-
ralamasõ anlamõna gelmediğini belirt-
ti. Ergin, “Yasama, yürütme, yargı
erklerinin hiçbiri bir diğerinin ami-
ri konumunda değildir, bir diğeri
ötekinin üstünde değildir. Bu an-
lamda, evet yargıya saygı duyacağız,
yargının anayasal sınırlar içerisinde
çalışmalarından hiçbir suretle ona
engel olmadan, anayasanın getirdi-
ği sınırlamaları ihlal etmeden bu sü-
reci sabırla izleyeceğiz ama aynı
saygıyı parlamentonun da yürüt-
menin de bekleme hakkı” dedi.
Düzenlemenin Başbakan Erdoğan’õn,
istifa etmeden cumhurbaşkanõ adayõ
olabilmesine yol açan maddesi kabul
edildi. Cumhurbaşkanlõğõna aday olan
sivil toplum örgütleri yöneticileri ve
tüm kamu görevlilerinin istifa etmele-
ri koşula bağlanõrken başbakan ve ba-
kanlar için istisna getirildi. Böylece
Başbakan Erdoğan, isterse görevdey-
ken cumhurbaşkanlõğõna aday olabi-
lecek. Görevinden istifa eden memur-
lara eski görevlerine dönüş yolu açõk
tutulurken, üst kurul üyeleri, sendika
yöneticilerinin de aralarõnda bulun-
duğu meslek ve sivil toplum örgütle-
rinin yöneticileri adaylõk için istifa
etmeleri durumunda eski görevlerine
dönemeyecek.
Kamu kaynakları
kullanılmayacak
Kabul edilen bir önergeyle başba-
kanõn aday olmasõ durumunda kamu
kaynaklarõnõ kullanamamasõ benim-
sendi. Cumhurbaşkanõ adaylarõnõn
ABD’deki gibi seçim kampanyasõ dü-
zenlemeleri ve bağõş kabul etmelerini
öngören tasarõda bir kişinin yapacağõ
yardõm miktarõnõn her tur için en yük-
sek derecedeki memur maaşõnõn brüt
tutarõnõ geçememesi esasõ getirildi.
Sedefçi’nin
başvurusuna ret
EDİRNE
(Cumhuriyet) - CHP
Edirne Merkez İlçe
Başkanlõğõ yönetimi,
hakkõndaki yargõ kararlarõ
Yargõtay’da sonuçlanana
kadar partiye zarar
vermemek için CHP’den
üyeliğinin askõya
alõnmasõnõ isteyen
Belediye Başkanõ Hamdi
Sedefçi’nin başvurusunu
reddetti. İlçe Başkanõ Ali
Şükrü Atamgüç de dün
düzenlediği basõn
toplantõsõnda parti
tüzüğünde “askõya
alõnma” gibi bir
uygulamanõn olmadõğnõ
belirterek “Başkanõmõzõ
bõrakmak istemiyoruz.
Kendisini bu kararõndan
vazgeçirmeye çalõşõyoruz.
Eğer õsrar ederse noterden
istifa dilekçesi
göndermesi gerekiyor”
dedi. Atamüç,
“Başkanõmõz bizim
başkanõmõzdõr ve bizi yarõ
yolda bõrakmamalõdõr.
Başkanõmõzõn kararõnõ
tekrar gözden geçirmesi
gerekiyor” dedi.
CHP il başkanı
istifa etti
SAKARYA
(Cumhuriyet) - CHP
Sakarya İl Başkanõ Vahit
Serbes, dün basõn
toplantõsõ düzenleyerek
işlerinin yoğunluğu
nedeniyle il başkanlõğõ
görevinden istifa ettiğini
belirtti. İşadamõ olan oğlu
Serhat Serbes’in bir
operasyon kapsamõnda
tutuklanmasõnõn ardõndan
yaşanan sürecin partisine
zarar verebileceğini
düşündüğünü ifade eden
Serbes, “Bu konunun
gündemden düşmesi
gerektiğini düşünüyorum.
Bu partiye ülkemin ve
ilimin ihtiyacõ olduğunu
düşünüyorum. Böyle bir
küçük konuyla
gündem yapõlmasõnõ
istemiyorum. Oğlumun
olmamasõ nedeniyle
yoğun bir iş temposu
beni bekliyor” dedi.
İsrail saldırısı için
‘yetkisizlik’ kararı
İstanbul Haber
Servisi - Bakõrköy
Cumhuriyet Başsavcõlõğõ,
İsrail’in Gazze’ye insani
yardõm götüren gemilere
yönelik saldõrõsõna ilişkin
başlattõğõ soruşturmada
“yetkisizlik kararõ” verdi.
Başsavcõlõk dosyayõ
İstanbul Cumhuriyet
Başsavcõlõğõ’na gönderdi.
Savcõlõk yetkilileri, aynõ
konuda Ankara’da açõlan
soruşturma dosyasõnõn da
“yetkisizlik kararõ” ile
İstanbul Cumhuriyet
Başsavcõlõğõ’na
gönderildiğini
anõmsatarak
soruşturmanõn tek elden
yürütülmesinin
amaçlandõğõnõ ifade etti.
İsrail saldõrõsõ, İstanbul
Cumhuriyet Başsavcõlõğõ
tarafõndan tek elden
soruşturulacak.
Tuncel’e zorla
getirme kararı
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Ankara 11. Ağõr Ceza
Mahkemesi’nde, BDP
İstanbul Milletvekili
Sebahat Tuncel’in de
aralarõnda bulunduğu,
kapatõlan DTP’nin kadõn
meclisi üyesi 23 kişinin
“suçu ve suçluyu övme”
suçundan yargõlanmasõna
devam edildi.
Mahkemede Tuncel
hakkõnda, CMK’nin 146.
ve 199. maddelerine göre
günsüz zorla getirme emri
çõkarõldõğõndan, bu emrin
yerine getirilmesi için
yeniden müzekkere
yazõlmasõna karar verdi.
Günsüz zorla getirme
müzekkeresinin gereğinin
yerine getirilmesi
hususunun yasal ihtarat da
yapõlmak suretiyle bizzat
Ankara Emniyet
Müdürlüğü’ne
yazõlmasõnõ ve yerine
getirilmesinin
istenmesini kararlaştõran
mahkeme heyeti,
duruşmayõ erteledi.
Anayasa Mahkemesi’nden karar çõkana kadar Meclis’i açõk tutmayõ kararlaştõrdõ
AKP’nin son kozuERDEM GÜL
ANKARA- AKP,
Anayasa Mahkeme-
si’nin Anayasa değişik-
likleriyle ilgili vereceğe
karara kilitlendi. AKP
yönetimi, Başbakan
Tayyip Erdoğan’õn ta-
limatõyla Anayasa Mah-
kemesi’nin değişiklik
paketini görüşeceği 5
Temmuz tarihinde, ola-
sõ bir iptal kararõna kar-
şõ formüller geliştirebil-
mek için Meclis’i açõk
tutmayõ kararlaştõrdõ.
AKP yönetimi, Baş-
bakan Erdoğan başkan-
lõğõnda Anayasa Mah-
kemesi’nden Anayasa
değişiklik paketiyle il-
gili çõkacak olasõ karar ve
buna karşõ izlenecek tu-
tumu değerlendirdi. AKP
Grup Başkanvekili Bekir
Bozdağ, paketle ilgili
Anayasa Mahkeme-
si’nde yaşanacak geliş-
melerle ilgili parti yöne-
timini bilgilendirirken,
mahkemenin CHP’nin
yaptõğõ iptal başvurusu-
nu gündemine aldõğõnõ
belirtti.
Bilgilendirme üzerine
Anayasa Mahkemesi Ra-
portörü Osman Can’õn,
“İptal kararı çıkması
halinde hükümet yok
saymalı ve kararı Res-
mi Gazete’de yayımla-
mamalı” önerisi, AKP
yönetiminde tartõşõldõ.
Parti yöneticileri Can’õn
önerisinin uygulanõp uy-
gulanmayacağõ konu-
sunda görüş istedi. Bu-
nun üzerine Başbakan
Yardõmcõsõ Cemil Çi-
çek, Can’õn çağrõsõnõn
“Özgün bir düşünce
olarak tartışılabilece-
ğini” belirtirken “An-
cak bu öneri kabul edi-
lemez. Çünkü Anayasa
Mahkemesi kararının
Resmi Gazete’de ya-
yımlanmamasına yö-
nelik önerisi devlet tea-
müllerine aykırıdır” de-
di. AKP’nin hukukçu
yöneticileri de Çiçek’in
sözlerine destek verince,
Can’õn önerisi AKP’nin
gündeminden düştü. An-
cak Erdoğan, Can’õn
önerisiyle ilgili hiç yo-
rum yapmadõ.
Erdoğan, Anayasa de-
ğişiklikleriyle ilgili yal-
nõzca, “Bütün hazır-
lıklarımızı değişiklik
paketi iptal olmaya-
cakmış gibi yapalım”
değerlendirmesinde bu-
lundu. Toplantõda Ana-
yasa Mahkemesi’nin pa-
keti 5 Temmuz tarihin-
de görüşeceği bilgisi ve-
rilince Erdoğan, “Ka-
rar tarihinde Meclis’in
açık olmasını” istedi.
AKP yönetimi, Mec-
lis’in 1 Temmuz’da ka-
patõlmamasõnõ, Anayasa
Mahkemesi’nin paketi
görüşeceği 5 Temmuz
tarihine kadar açõk tu-
tulmasõnõ kararlaştõrdõ.
Meclis açõk tutularak
mahkeme üzerinde ve
parti içinde “psikolo-
jik” bir hava da yaratõ-
lacak.
AKP yönetimi, karar
tarihine kadar olasõ bir
iptali etkisiz hale getire-
cek bir formül arayõşõnõ
sürdürecek. Meclis’in
açõk tutulmasõnda “Ana-
yasa Mahkemesi şekil-
le sınırlı kalmayıp esa-
sa girerek iptal kararı
verirse muhatabı Mec-
lis’tir. Dolayısıyla bu
karara cevap verecek
olan da Meclis’tir” gö-
rüşü etkili oldu. Bu görüş
çerçevesinde “muha-
tap” olarak TBMM Baş-
kanõ Mehmet Ali Şa-
hin’den iptal kararõnõ
sert bir tonda eleştiren bir
açõklama yapmasõnõn da
gündeme gelebileceği
belirtiliyor.
Erdoğan AKP il baş-
kanlarõnõ da bugün An-
kara’da topluyor. Erdo-
ğan’õn il başkanlarõndan
Anayasa değişiklikleri-
nin vatandaşa anlatõlma-
sõ için ev ev dolaşmala-
rõnõ istemesi bekleniyor.
Davutoğlu’nuneleştirildiğiyazõyailişkintartõşmalarda‘zamanlama’önplanaçõkõyor
Beki,nedenşimdiyazdı?
Açõlõmla gelenler tutuklandõDİYARBAKIR (Cumhuriyet) - De-
mokratik açõlõm kapsamõnda Kandil ve
Mahmur’dan gelen PKK’li grupta bulunan
10 kişi tutuklandõ, 3 kişi hakkõnda da gõya-
bi tutuklama kararõ verildi.
Terör örgütü PKK lideri Abdullah Öca-
lan’õn çağrõsõ üzerine Kandil Dağõ’ndan 8,
Habur Kampõ’ndan 26 olmak üzere toplam
34 kişi 19 Ekim 2009’da Türkiye’ye gele-
rek teslim olmuştu. Grupta yer alan 17 ki-
şinin yargõlanmasõna dün Diyarbakõr 5.
Ağõr Ceza Mahkemesi’nde başlandõ. Sa-
nõklardan Mustafa Ayhan ve Hüseyin
İpek savunmalarõnda örgüte katõldõklarõ için
pişman olmadõklarõnõ ve Pişmanlõk Yasa-
sõ’ndan yararlanmak istemediklerini söy-
ledi. Mahkeme heyeti de sanõklar Ayhan ve
İpek ile Nurettin Turgut’un tutuklanmasõ-
nõ, diğer 4 sanõğõn ise tutuksuz yargõlan-
masõnõ kararlaştõrarak duruşmayõ erteledi.
Diğer 10 kişinin yargõlanmasõna Diyar-
bakõr 4. Ağõr Ceza Mahkemesi’nde başlandõ.
Duruşmaya, Kandil’den gelen Elif Uludağ,
Lütfü Taş ile Mahmur’dan gelen Ayşe Ka-
ra, Abdullah Yaman, Caziye Kabul,
Zehra Tunç, Sisin Yaman katõldõ. Mah-
mur’dan gelen Mehmet Adamış, Nizar
Buldan ve Yusuf Şen ise katõlmadõ. Mah-
keme heyeti duruşmaya katõlan 7 PKK’li-
yi tutuklarken diğer 3’ünün de yakalanõp tu-
tuklanmasõna karar verdi.
‘Tutuklamalar talimatla yapıldı’
Tutuklama kararlarõnõn ardõndan adliye
önünde toplanan kalabalõğa seslenen BDP
Genel Başkan Yardõmcõsõ Gültan Kışa-
nak, AKP hükümetine sert tepki göstererek
tutuklamalarõn talimatla yapõldõğõnõ öne sür-
dü. Kõşanak şöyle konuştu: “Burada yaşa-
nan hukuksuzluğu artık kelimelerle ta-
nımlayamayacağız. 12 Eylül döneminde
bile görülmedik kadar siyasal, hukuk dı-
şı bir yargılama, katleden bir yargılamayla
karşılaştık. Habur’da serbest bırakılma
kararını veren aynı mahkeme, bugün de
barış elçilerine, barış umutlarını yeşertmek
isteyenlere tutuklama kararı verdi. Peki
ne değişti sorusunu hepimiz soruyoruz?
Bir tek şey değişmiş olabilir; AKP’den al-
dıkları talimat, başka hiçbir koşul değiş-
memiştir. Halk buna karşı direnecek. Si-
yasetçisiyle, aydınıyla, politikacısıyla, gen-
ciyle direnecek, kimse sana teslim olma-
yacak Tayyip Erdoğan.”
K. IRAK’TAN GELEN PKK’LİLERİN GRUPLAR HALİNDE YARGILANMASI SÜRÜYOR
TBMM Genel Kurulu’nda dünkü çalışmalar sırasında ilginç görün-
tüler ortaya çıktı. Genel kurul sıralarında bazı milletvekilleri uykuya
yenik düşerken uzayan görüşmeler sırasında sıkılan bazı milletvekil-
leri de bulmaca çözerek ‘vakit geçirmeye’ çalıştı. (Fotoğraf: AA)
Yaz mesaisi
vekilleri yordu
Akif Beki’nin arasõnõn
önceden de iyi olmadõğõ bilinen
Ahmet Davutoğlu hakkõndaki
ağõr eleştirilerinin içeriğinden
çok yazõnõn zamanlamasõ merak
konusu oldu. Davutoğlu ise
eleştiriler karşõsõnda
suskunluğunu koruyor.
AKP, Osman Can’õn “İptal çõkarsa hükümet yok saysõn” önerisini
“uygulanmasõ mümkün olmadõğõ” gerekçesiyle gündemine almadõ,
ancak olasõ bir iptal kararõna karşõ yöntem geliştirmek için Meclis’i
karar tarihinde açõk tutacak. Meclis’in açõk tutulmasõnda “Anayasa
Mahkemesi esasa girerek iptal kararõ verirse muhatabõ Meclis’tir. Bu
karara cevap verecek olan da Meclis’tir” görüşü etkili oldu.
Anayasa Komisyonu toplantısına katılan Adalet Bakanı Ergin, cumhurbaş-
kanını halkın seçmesini öngören tasarıya yönelik eleştirileri yanıtladı.