23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 9 NİSAN 2010 CUMA 6 HABERLER TERÖR VE TOPLUM / MEHMET FARAÇ mfarac@cumhuriyet.com.tr - www.mehmetfarac.com Zalimin zulmünü minnacık ayakları yere değmeden, minik burnu dünyayı koklamadan ve de küçücük ağzı bir damla sütle buluşmadan tanıdı!.. Öfkeli tekmeler savrulduğunda yalnızca anası değil o da ahh etti!.. O da, içine sığındığı bedenle birlikte yerlerde sürüklendi!.. Annesinin kafasına gelen keser darbesini biçare ve bihaber başında o da hissetti!.. Annesi çok çırpındı, gözü dönmüşlerden pay almasın diye yavrusu!.. Sonunda o da cehaletin pençesinden savrulan şiddet yüzünden anasıyla birlikte bu dünyadan göçüp gitti... Üstelik dünyaya henüz gelemeden!.. Diyarbakır’ın Çermik ilçesinde bir hafta önce hayvan otlatmaya gitmediği gerekçesiyle eşi tarafından tekme tokat dövülen ve Urfa’nın Siverek ilçesindeki baba evine sığınan 28 yaşındaki Gülistan, solunum yetmezliğinden dün yaşamını yitirmiş!.. Doktorlar, karnında ölen 7 aylık bebeğin annesini zehirlediğini saptamış!.. Öfkeyi ana karnındaki bir bebenin masum bedeninde zehire dönüştüren kafa, Mezopotamya’nın çöllerinde insan diye dolaşıyor!.. Vah Gülistan’ın otlatmaya götürmediği hayvanlara vahhh!.. Anaya Zehir Olmak!.. Terör örgütünün lideri Öcalan, avukatlarıyla yaptığı görüşmelerde bazen satır aralarında öyle şeyler söylüyor ki, bunları analiz edemezseniz PKK ve Kürt hareketinin nereye gittiğini göremezsiniz... Öcalan 31 Mart’taki avukat görüşmesinde konuyu PKK’nin eylem sürecine getirdi ve bunu üç döneme ayırdığını söyledi. Bakın Öcalan o sürecin içinde gizlenenleri nasıl dışavurdu: “Bunların her birisi yaklaşık onar yıl sürmüştür. Birinci dönem 1973’te başlayıp 1984’e kadar gelen süreçtir. Bu dönemde biz soruna milli mesele olarak bakıyorduk. 84- 93 Özal dönemine kadarki (yoğun çatışmaların olduğu) süreç ikinci dönemdir. 1993’te başlayıp 2002-2003’e kadar devam eden sürece de üçüncü, ‘tasfiye ve çözüm süreci’ dönemi diyorum. Bu dönemi aslında o tarihte sonlandıracaktım. Ancak çeşitli nedenlerle bugüne kadar geldi.” Öcalan bunları söylerken 15 Ağustos 1984’te başlayan silahlı eylemleriyle ilgili çok önemli bir noktayı da itiraf ediyor: “Diyarbakır Cezaevi’nde inanılmaz işkenceler yaşanıyordu. Diyarbakır’da yaşanan bu sürece cevap olabilmek için silahlı mücadele hazırlıklarına başlandı. Biz aslında silahlı mücadeleyi 1982- 1983 yılında başlatacaktık. Hazırlık döneminin uzun sürmesi nedeniyle biraz da gecikmeli oldu.” Öcalan’ın anlatımlarından şu sorular öne çıkıyor: PKK hareketi filizlenmeye başladığı 1973’te niçin önlenemedi?.. Öcalan’ın “sonlandıracaktım” dediği çözüm süreci hangi “nedenler”le engellendi?.. PKK 1984’te değil de, darbenin etkisinin sürdüğü 1982’de eyleme geçseydi ne değişirdi?.. Ve en önemli soru; PKK’nin dördüncü dönemi ne zaman başladı, nereye, nasıl gidiyor?.. Okurlara duyuru: Mehmet Faraç yarın saat 15.00’te, Antalya’da, Muratpaşa Belediyesi Salonu’nda “Terör ve Güneydoğu” konulu bir konferans verecek. Dördüncü Dönem!.. Atatürkçüleri hedef göstermesiyle ünlü bir mevkutenin militanı, 2008 yılının ortalarında, Deniz Feneri vurgununa değinirken “Önyargılıyım. İtham Müslümana yönelikse ‘iftira’ derim, kâfire yönelikse ‘doğru’ derim” diye saçmalamıştı!.. Zavallılıkta sınır olmayınca kimileri utanmazlığın en uzun maratonunda fink atabiliyor! Bu yüzden hezeyanları buraya daha fazla almaya gerek yok!.. Olayın özeti ve gerici kafanın mantığı şudur: “Benim hırsızım da iyidir!..” Şimdi ise sıra “Benim protestocum iyidir” rezaletine kadar geldi!.. Biliyorsunuz geçtiğimiz cuma günü CHP lideri Deniz Baykal’a Van’da kurulan tuzak ve taşlı saldırının en yakın tanıklarından biriyim... Bu saldırının CHP’yi tehdit eden bir AKP projesi olduğunu salı günü bu köşede aktardım. Oysa Tayyip Erdoğan, saldırının ardında AKP’liler olduğunu kanıtlayan Baykal’ı, araştırmadan, incelemeden şöyle yanıtlamıştı: “Bizim ne teşkilatımızı bu işin içinde görebilirsiniz, ne gençlik kollarımızı.” Olayların ardında olmakla suçlanan AKP Van milletvekili Hüseyin Çelik ise Baykal’ı kendisine iftira atmakla suçlamış, üstelik dava açmıştı!.. Oysa CHP Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz Ateş önceki gün düzenlediği basın toplantısında, Baykal’a saldıran AKP’lilerle Çelik’in yakınlarını fotoğraflarla tek tek deşifre etti!.. Yani sokak akıncıları suçüstü yakalandı!.. Erdoğan bu belgelere rağmen kendisini yanıltan Çelik’e bir yaptırım uygular mı acaba? Hiç sanmıyorum... Çünkü Başbakan’ın gücü sokaktaki yurttaşa yetiyor. Örneğin Erdoğan’ın “Ananı da al git” diye azarladığı Mustafa Kemal Öncel, Başbakan’ın Mersin’e her gidişi öncesinde gözaltına alınıyor!.. Bakın Erdoğan’ı sadece sloganlarla protesto edenlerin başına neler gelmiş: 20 Eylül 2008, İstanbul: Erdoğan’ı katıldığı tören sonrasında pankart açarak protesto eden Ramazan Kandöken, “Devlet büyüklerine hakaret”ten 10 ay hapis cezasına çarptırıldı. 14 Mart 2009, Eskişehir: Erdoğan’ı pankartla protesto eden ÖDP’li 8 genç dövülerek karakola götürüldü. 24 Ağustos 2009, Ankara: “Başbakan ne olacak bu Kürt sorunu?” diye bağıran genç, Başbakanlık korumaları tarafından gözaltına alındı. 7 Şubat 2010, İstanbul: Bir hastane açılışına katılan Erdoğan’ı protesto ettikleri gerekçesi ile gözaltına alınan 2’si çocuk 8 kişiden 6’sı “terör örgütü üyesi olmak” suçundan tutuklandı! Ve son olarak İstanbul’daki “Roman Buluşması” sırasında Erdoğan’ı “Parasız Eğitim İstiyoruz” yazılı pankart açarak protesto eden Berna Yılmaz ve Ferhat Tüzer, “yasadışı örgüt üyesi olmak” suçundan cezaevine gönderildi! Takıyye siyasetinin demokratik tepki mantığı işte böyle ikiyüzlü işliyor! AKP liderine pankart açanlar cezaevine atılıyor, CHP liderine taş atanlar AKP binasına saklanıyor!.. Van’daki iğrenç saldırı da gösteriyor ki, “benim hırsızım iyidir” yüzsüzlüğü “benim protestocum da iyidir” rezaletine kadar uzandı!.. CHP; siyasetin sokak çeteleşmesine dönüştüğü Van’da, AKP’nin iyi çocuklarını belgelerle adeta tokat atarak deşifre etmiştir! CHP’nin Tokadı, AKP’nin ‘İyi Çocuklar’ı!.. Üçü de türbanı savunuyor YÖK’ün Anayasa Mahkemesi asõl üyeliği için belirlediği üç adayõn üçünün de üniversitelerde türbanõn serbest bõrakõlmasõnõ savunan “Türbana Özgürlük Bildirisi”nde imzasõ bulunuyor MAHMUT LICALI ANKARA - YÖK’ün Anayasa Mahkemesi asõl üyeliği için Cum- hurbaşkanõ’na sunulmak üzere be- lirlediği üç adaydan üçünün de “türbana özgürlük” bildirisinde imzasõ bulunuyor. YÖK kontenja- nõndan boşalan Anayasa Mahke- mesi üyeliği için üç aday belirleyen YÖK, daha önce türban düzenle- mesini iptal eden Anayasa Mah- kemesi üyeliğine türbanõ savunan Prof. Dr. Engin Yıldırım, Prof. Dr. Gülfettin Çelik ve Prof. Dr. Recep Tarı’yõ üye olarak önerdi. YÖK Genel Kurulu dün Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan başkanlõğõnda toplandõ. Yaklaşõk 5 saat süren top- lantõda rutin raporlar ve komisyon ça- lõşmalarõ değerlendirilirken toplantõ- nõn sonlarõna doğru Başkan Prof. Dr. Özcan, YÖK kontenjanõndan boşalan Anayasa Mahkemesi asõl üyeliği için 3 aday belirlenmesi için seçim yapõlmasõnõ gündeme getirdi. YÖK Genel Kurulu’nda gün- demde olmamasõna karşõn yapõlan seçimle Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül’ün aralarõndan birisini ata- masõ için 3 aday belirlendi. Edinilen bilgiye göre toplantõda Anayasa Mahkemesi üyeliği için be- lirlenmesi gereken 3 aday için yal- nõzca 3 isim önerildi. YÖK’ün Anayasa Mahkemesi üyeliği için belirlediği üç adaydan Sakarya Üniversitesi İktisadi İda- ri Bilimler Fakültesi’nde öğretim üyesi olan Prof. Dr. Engin Yõl- dõrõm’õn türbanõn üniversitelerde serbest bõrakõlmasõnõ savunan “Türbana Özgürlük” bildirisin- de imzasõ yer alõyor. YÖK’ün belirlediği bir başka aday olan Kocaeli Üniversitesi İk- tisadi İdari Bilimler Fakültesi’nde öğretim üyesi olan Prof. Dr. Recep Tarõ’nõn da türban bildirisinde im- zasõ bulunuyor. YÖK’ün belirlediği bir diğer aday olan Kõrklareli Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Dekanõ Prof. Dr. Gülfettin Çelik de türbana destek veren akademisyenlerin arasõnda . YÖK’ün AKP’nin türban dü- zenlemesini iptal eden Anayasa Mahkemesi üyeliği için belirledi- ği 3 adayõn 3’ünün de türban bil- dirisinde imzasõnõn bulunmasõ dik- kat çekerken Cumhurbaşkanõ Gül, YÖK’ün belirlediği bu üç adaydan birini asõl üyeliğe atayacak. Bir baş- ka deyişle Anayasa Mahkeme- si’ne türbanõ savunan bir adayõn girmesi YÖK’ün bu adaylarõ be- lirlemesiyle kesinleşmiş oldu. Y ÖK’ün Ana- yasa Mahke- mesi üyeliği için belirlediği üç adayõn da hukuk alanõ yerine ik- tisat alanõnda akademik unvanlarõnõn olmasõ da dik- kat çekti. Yasaya aykõrõ olmamasõna karşõn Anayasa Mahkemesi üyeliği gibi hukuk bilgisinin önemli ol- duğu bir alana YÖK’ün iktisat kökenli öğretim üye- lerini aday göstermesi kafalarõ karõştõrdõ. Anaya- sa Mahkemesi Kuru- luşu ve Yargõlanma Usulleri Hakkõnda Yasa’nõn 4. maddesine göre, YÖK, Cumhurbaşka- nõ’na atamasõ için hukuk, iktisat ve siyasal bilim- ler dallarõndaki öğretim üyeleri arasõndan üç aday bildiriyor. YÖK’ün belirlediği üç aday arasõndan biri cumhurbaşkanõ tarafõndan Anayasa Mahkemesi asõl üyeliğine atanõyor. HUKUKÇU DA DEĞİLLER DOSYA ASKERİ SAVCILIĞA GİTTİ KÜRTÇE SAVUNMA YAPINCA TUTUKLANDI VAN (Cumhuriyet) - Hakkâri’nin Çukurca ilçesinde, 27 Mayõs 2009’da 7 askerin şehit olmasõna neden olan mayõnlarõn TSK’ye ait olduğu ve 20. Jandarma Tugay Komutanõ Tuğge- neral Z.E’nin emriyle döşendiği yö- nündeki iddialarla ilgili başlatõlan so- ruşturmanõn dosyasõ Genelkurmay Başkanlõğõ Askeri Savcõlõğõ’na gön- derildi. Konuyla ilgili haberlerin ba- sõnda yer almasõ üzerine Van Cum- huriyet Başsavcõlõğõ yazõlõ açõklama yaptõ. Açõklamada “Bir kısım asker şüphelilerin eylemlerinin, ‘bilinçli taksirle birden çok kişinin ölümüne sebep olmak’ suçu kapsamında mütalaa edilebileceği hukuki ka- naatiyle ve bu suçun 353 sayılı As- ker Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü Kanunu’nun 9. maddesi kapsamındaki suçlardan olduğu değerlendirilerek soruştur- ma dosyası gereğinin takdir ve ifa- sı için 4 Mart 2010 tarihinde Ge- nelkurmay Başkanlığı Askeri Sav- cılığı’na gönderilmiştir.” DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bü- rosu) - “Örgüt propagandası” yap- tõğõ iddiasõyla tutuksuz yargõlanan Azadiya Welat Gazetesi Yazõişleri Müdürü Mehdi Tanrıkulu, dün gö- rülen duruşmada Kürtçe savunma yapmak istediğini mahkeme heyetine bildirdi. Red cevabõ alan Tanrõkulu ise Lozan Antlaşmasõ’na göre buna hakkõ olduğunu savundu. Mahkeme heyeti ise õsrarõndan vazgeçmemesi durumunda sanõğõn savunma hakkõn- dan vazgeçtiği önünde hükme vara- cağõnõ vurguladõ. Tanrõkulu iddia ma- kamõnõn mütalaasõna karşõ savunma- sõnõ Kürtçe yapmakta õsrar edince mahkeme tutuklama kararõ verdi. Sulukule Roman Kültürünü Geliştirme Derneği, 8 Nisan Dünya Romanlar Günü için Ba- lat sahilinde kutlama programı düzenledi. CHP İstanbul Mil- letvekili Çetin Soysal Roman- lar için el birliği yaparak, onla- rın yaşamlarını kolaylaştırabi- leceklerini belirterek Roman- lar için eğitim ve sağlık şartları- nı geliştirmenin, iş ve aş imkânı sağlayacak koşulları oluşturma- nın mümkün olduğunu vurgu- ladı. Geleneksel hale getirilmesi planlanan etkinlikte Roman kostümleri defilesi yapılırken çok sayıda grup konser verdi. Fotoğraf:AA ‘Seni Romana benzettik’ Hõrsõzlõk iddiasõyla gözaltõna alõnan kadõnõ dövdükleri öne sürülen polislerden ilginç özür İstanbul Haber Servisi - Öğret- men eşi ve çocuğuyla gittiği pazar- da hõrsõz sanõlarak gözaltõna alõnan ve karakolda dövüldüğünü iddia eden ev hanõmõ Deniz E. “Seni Romana benzettik” diyen 5 polis hakkõnda savcõlõğa başvu- rarak şikâyetçi oldu. CNNTürk’ün haberine göre, Deniz E. eşi İsmail E. ve 3 yaşõndaki kõzõ Bil- ge’yle Bakõrköy’deki cu- martesi pazarõna gitti. Eşi ve kõzõ otomobillerine doğru ilerlerken arkada kalan De- niz E.’yi dört sivil polis memuru hõrsõz şüphesiyle gözaltõna al- dõ. Yaka paça gözaltõna alõnan Deniz E, eşini cep telefonuyla aramayõ ba- şardõ. Genç kadõnõn iddiasõna göre si- vil polisler gözaltõna alõnan kadõnõ oto- mobilde ve polis merkezinde dövdü. İddiaya göre yanlõş anlaşõlma olduğu anlaşõlõnca polisler, “Seni Roman’a benzettik” açõklamasõ yaptõ. Deniz E, yaşadõklarõnõ şöyle anlattõ: “Pazar çıkışında sivil kıyafetli bir kadın ve bir erkek arkamdan gelip, ‘pazardan mal çaldõn’ dediler. ‘Mal nerede?’ de- dim. Tokat attılar. Yere yuvarla- yarak, tekme ve tokat attı- lar. Hiç konuşturtmadılar. ‘Karokolda hesap verecek- sin’ dediler. Ben polisten neden korkayım kaçırılı- yorum zannettim. ‘Eşimi çağõrayõm’ dedim, kocamın gelmesine izin vermediler. Zorla arabaya bindirdiler. Eşimi araca binince ara- mayı başardım. Aracın içe- risinde de dayak devam etti. Kadın polis beni boğmaya çalıştı.” Vücudunda darp izleri var Polislerden şikâyetçi olan Deniz E, doktor raporu için Bakırköy Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Has- tanesi’ne götürüldü. Deniz E.’nin ko- lu, bacağõ ve sõrtõnda darp izi belirlendi. Deniz E. ‘MAHALLEMİZİ GERİ VERİN’ İstanbul Haber Servisi - 8 Nisan Dünya Roman Gü- nü çeşitli etkinliklerle kut- lanõrken Sulukule Platfor- mu, “Roman açılımı Sulu- kule Romanlarına da de- ğecekse eğer onlara yüz- yıllardır yaşadıkları ma- hallelerini geri vermeli” açõklamasõnõ yaptõ, Açõklamada Sulukule projesinin “kentsel yenile- menin” nasõl yapõlmamasõ gerektiğini gösteren bir kö- tü örnek olduğunun altõ çi- zilerek “Bu küçücük yok- sul mahalle, yöneticiler için yüzlerce ders ile dolu- dur, tabii eğer ortada yanlışını düzeltmek iste- yen yöneticiler var ise...” denildi. Bu süreçte Fatih Belediyesi’nin ve TO- Kİ’nin yanlõş adõmlarla so- runu içinden çõkõlmaz bir hale getirdiği kaydedilerek şöyle devam edildi: “Proje- de değişen tek bir şey yok: Romanların ellerinden alınan topraklar üzerinde yapılacak lüks konutlar, yeni mülk sahiplerine çoktan pazarlandı. Ma- halleliler, bu tartışmaya ve yalanlara son vermek için yapılacak lüks konut- ların sahiplerinin açıklan- masını istiyor. Böylece, projenin kimler için yapıl- dığı ortaya çıkacaktır.” Fotoğraf: ZEYNEP ALTAY Nail Güreli Kitaplığı açıldı İstanbul Haber Servisi - Türkiye Gazeteciler Ce- miyeti ile Türkiye Gazeteciler Sendikasõ’nda uzun yõllar yöneticilik ve başkanlõk yapan Nail Güreli, 10 bine yakõn kitap, gazete kupürü ve röportajlardan oluşan kitaplõğõnõ Maltepe Üniversitesi Kütüphane- si’ne bağõşladõ. Nail Güreli Kitaplõğõ’nõn dün gerçek- leşen açõlõş törenine Kültür ve Turizm Bakanõ Ertuğ- rul Günay da katõldõ. Konuklara teşekkür eden Nail Güreli “Kitaplarõm evimden çõkmadõ, burada sigorta- landõ. Bu kitaplõk bir paylaşõmõn odağõdõr” dedi. Köylülerin isyanı Meclis’e taşındı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Arda- han Milletvekili Ensar Öğüt, “borçlarõ nedenile köy- lerini satmak isteyen” Dereyolu köylüleriyle birlikte Meclis’te basõn toplantõsõ yaptõ. Toplantõda muhtar Ekrem Işõk ve 2 köylü “Borcumuzu ödeyemedik kö- yümüzü satõyoruz”, “Dereyolu köyü satõlõk”, yazõlõ pankartlar açtõ. Öğüt, 1985 yõlõnda yapõlan kadastro çalõşmalarõnda bin yõldõr kullanõlan arazilerin Hazi- ne’ye yazõldõğõnõ, köylülerin perişan olduğunu söyle- di. Köy muhtarõ Ekrem Işõk da “Çözüm bulunmazsa, Meclis’in önünde kendimizi yakacağõz” dedi. Zana’ya 3 yıl hapis cezası DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Di- yarbakõr’da 2008 yõlõnda düzenlenen iki ayrõ etkin- likteki konuşmalarõnda “terör örgütünün propagan- dasõnõ yaptõğõ” gerekçesiyle hakkõnda dava açõlan, kapatõlan DEP’in eski milletvekili Leyla Zana, 3 yõl hapse çarptõrõldõ. Diyarbakõr 5. Ağõr Ceza Mah- kemesi’ndeki duruşmaya, tutuksuz sanõk Leyla Za- na ve avukatõ katõlmadõ. Zana hakkõnda başka bir davada aynõ suçla 10 yõl hapis isteniyor. Kurgusal Duruşma Yarışması ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Avrupa Genç Hukukçular Derneği’nce (ELSA) 10. kez düzenlene- cek olan Ord. Prof. Dr. Hõfzõ Veldet Velidedeoğlu Kurgusal Duruşma Yarõşmasõ, bu yõl 10-11 Nisan ta- rihlerinde Ankara Adliyesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirilecek. Yarõşmanõn direktörü Melis Ener- can, saat 10.00’da başlayacak organizasyona izleyici olarak katõlmanõn mümkün olduğunu belirtti. Nükleer karşıtı eylem ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kendileri- ne “Barõş Hareketi” adõnõ veren bir grup, ABD Bü- yükelçiliği önünde nükleer silahsõzlanma eylemi yaptõ. Büyükelçilik önünde grup adõna yapõlan açõklamada, “Adana’daki İncirlik Üssü’nde 90 nükleer silah olduğu” iddia edilerek “Bunlarõn ABD’ye iade edilmesi” istendi. Açõklamanõn ar- dõndan gruptakiler, nükleer silahlarõ temsil eden maketleri elçilik duvarõ önüne bõraktõ. Bebek için maçı durdurdular KIRKAĞAÇ (AA) - Manisa’nõn Kõrkağaç ilçe- sinde nefes almakta güçlük çeken bebeğin hava am- bulansõyla İzmir’e sevki sõrasõnda ambulans heli- kopterin inmesi için Şair Eşref Stadõ’ndaki Beledi- yespor-Esnafspor maçõna 55. dakikada ara verildi. Stada inen helikopterle yeni doğan bebek, İzmir’de- ki Dr. Behçet Uz Çocuk Hastalõklarõ ve Cerrahisi Eğitim ve Araştõrma Hastanesi’ne sevk edildi. Bir kişiye 11 milyon lira ANKARA (AA) - Süper Loto oyununun bu haf- taki çekilişinde kazandõran numaralar; “3, 8, 9, 18, 37, 54” olarak belirlenirken 6 bilen bir kişi 11 mil- yon bin 683 lira 35 kuruş kazandõ. 5 bilenler 5 bin 387 lira 70’er kuruş, 4 bilenler 78 lira 25’er kuruş, 3 bilenler 6 lira ikramiye alacak. Balat’ta Roman gecesi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle