Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
r
el nedeni
EŞİTSIZLIGIN FAZLA OLDUGU
ZENGİN ULKELERDE
YETİŞKİN OBEZ SAYISI DAHA FAZLA
Yüksek
farklılık ne kadar büyükse, insanların tüketime atfettik-
i değer öıı plana çıkıyor. Örneğin hiyerarşinin daha faz-
olduğu toplumlar hangi marka otomubile sahip olduğu-
ıza daha hüyük anlamlar yükler. Özetle statü merakı su-
yönelme, sağlıksızlık ve güvensizlik şeklinde kendini gös-
rır
OĞRU OLAMAYACAK KADAR
ESÎNSONUÇLAR
Wilkinson ve Picket gelir eşitsizliği ve toplumsal bozulma
asındaki korelasyonun doğru olamayacak kadar kesin ol-
ası karşısında Hir süre çatışmalarının hatalı olabileceğine
ilişkin kuşkuya kapıldılar.
Bu kadar sağlam bir bag-
lantı niçin daha önce-
den keşfedilmemişti.
7
Bunun üzerine mes-
lektaşlarından sonuçları
bir kez daha incelemele-
rini istediler; toplumlann
dindarlık düzeylerini in-
celediler, çoklu kültür-
lerin ve akıllanna gelen
her türlü etmenin olası
etkilerini dikkate aldılar.
Hatta etki-tepki olgusunu
tersine çevirerek, sosyal
surunların eşitsizliğe yol
,ıp açmadığını araştırdılar. Fakat hiçbir şey istatistiklerin
isterdiği dogruları değiştiremedi.
Biröneri: "En üst
düzeydeki gelirle-
re sınırkoymak
belki en doğru ha-
reket. Insanları bu
çaresizliğe iten
zenginler.
Dolayısıyla bizi bu
bataktan da çı-
kartmak zenginle-
rin görevi olmalı."
&ZÜMNE?
Wilkinson bir akademisycn olarak görevinin korelasyonu
lişkiyi) ortaya çıkarttnakla sınırlı ulduğu düşünürken, so-
ınun çözümünü eylemcilere ve siyasilere bırakmayı uygun
irüyor.
Ne var ki Pickett böyle düşünmüyor: "Bu yapının de-
şıııesi için bir yül olmalı. Herkes şirketlerin aç gözlülü-
inden kâr merakından bıktı. Mali krizlere yol açan büyük
rketlerin manipülasyonları. Eğer hükümetler seçmenleri
an bir şey yapmak istiyorlarsa önce gelir eşitsizliğini dii-
rltmekle işe başlamalılar."
Wilkinson hükümetlerin işe nereden başlamaları ge-
•ktigi künusunda kararsız: "En üst düzeydeki gelirlere sı-
ır koymak belki en doğru hareket. İnsanlan bu çaresizli-
e iten zenginler. Dolayısıyla bizi bu bataktan da çıkartmak
:nginlerin görevi olmalı".
Türkiye'de gelir ve yaşam
koşulları araştırmaları
o
O
o.
o
Türkiye Istatistik Kurumu'nun gelir dağılımı istatistiklerine göre son yıl-
larda gelir dağılımında az da olsa bir iyileşme söz konusu. Oysa bazı ik-
tisatçılarımız bu istatistiklerin gerçeği yansıtmadığını düşünüyor...
Gelir Eşitsizliğinde OECD Ulkelerı
B^tslzHk Katsayısı Gini, 19807er w» 2000'de
Ülke 1980'ler 2000 Değişim
%
T
ürkiye ıstatistik kurumu (TÜİK) gelir dağılımı konu-
sunda istatitik üretmeye 1987 yılında Hanehalkı Gelir
ve Tüketim Harcamaları Anketi ile başladı. 2006 yı-
lından itibaren ise gelir dağılmı yanında yaşam koşulları, ge-
lire dayalı göreli yoksulluk ve sosyal dışlanma konularında bil-
gi derlemek üzere "Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması" isism-
li yeni bir çalışma başlattı.
TÜİK, 2007 yılında eşdeğer hanehalkı kullanılabilir geli-
rine göre oluşturulan yüzde 20'lik hanehalkı gruplannda en yük-
sek gelire sahip gruptakilerin toplam gelirden aldığı payın %46.9,
en düşük gelire sahip gruptakilerin toplam gelirden aldığı pa-
yın %5.8 olduğunu bildirdi.
Bu durumda 2007 yüı sonuçlan baz alındığında, son ytb-
de 20lik gnıbun toplamgelirden aldığı pay, ilk yüzde 20lik gtu-
ba göre 8.1 kat daha fazla idi. Aynı gösterge (P80/20) 2006
yılı sonuçianna göre 9.5 kat olarak hesaplanmıştı.
Yine aynı verilerler yardımıyla gelir dağılımı eşitsizliği öl-
çütlerinden olan *Gini katsayısı da hcsaplandı. Gini katsayı-
sı, sıfıra yaklaştıkça gelir dağılımında eşitliği, l'e yaklaştıkça
gelir dağılımındaki hozulmayı ifade der. 2006 yılı sonuçianna
göre Gini katsayısı 0.43 iken, 2007 yılı sonuçianna göre 0.02
puanlık bir düşüş göstererek 041 olarak hesaplandı. Bu sonuçlara
göre durum değerlendirmesi yapan TÜİK, gelir dağılımında bir
önceki ytla göre bir iyileşme olduğunu belirtti.
TÜİK'ÎN DEĞERLENDİRMELERİ
DOGRUYU YANSITTYOR MU?
Ne var ki gazetemiz yazarlarından ekonomist-Araştırmacı
Mustafa Sönmez 24 Aralık 2009 tarihli "TÜİK'in Son Zırvası:
En zenginler, Ücretliler" isimli makalesinde TÜİK'in değer-
lendirmelerini sorguluyor: "TÜİK geçen hafta da 2006 ve 2007
yıllarına ait bölüşüm tablosu iddialanyla ortaya çıktı ve gelir
eşitsizliğinin iyileştiğini ileri sürdü. Bu tiir çalışmalarda iki so-
run var. Birincisi, anket için örneklem doğru seçildi mi, yani
'zengin' diye kapısını çaldığınız, gerçekten zengin sınıftan mı?
tkinci sorun, vergi kaçağının, gizlenmiş gelir ve scrvetlerin ci-
rit attığı bu toplumda, beyanla toplanan gelir bilgisine nasıl gü-
venileceği sorunudur."
Sönmez, TÜİK'in karşımıza zengin sınıf olarak çıkarttığı
ailelerin ayda evine 3 hin 500 TL girdiğini ve bu ailelerin en
zengin %20 diye tanımladığı grupta yer aldığını belirtiyor. Oysa
İstanbul'daki en yoksul ailenin aylık gelirinin 840 TL olduğu
belirtiliyor; böylece İstanbul'un en zengini ile en yoksulu ara-
sındaki gelir farkının l'e 5 dolayında seyrettiği ileri sürülüyor.
'Türkiye genelinde bu fark l'e 8 olduğuna göre İstanbul'da ge-
lir dağılımı daha adil" diyerek TÜİK'in bulgularının güvenil-
mezliğine dikkat çekiyor. Sönmezin bir diğer kaygısı da bu "saç-
ma sapan" bulgulann OECD, AB gibi kuruluşlara gönderilip,
Türkiye'nin bu verilere göre dünya ülkeleri sıralamasında bir
yerlere koyulması ve "Türkiye'de gelir dağılımı iyileşiyor" gö-
rüntüsünün yaratılması.
Ankara Üniversitesi emekli hocalarından ekonomist
Prof. Dr. Korkut Boratav da TÜİK'in gelir dağılımımn azal-
dığı yönündeki iddialanna kuşkuyla yaklaşıyor. Bunun da en
önemli nedenin "kâr, feiz, rant" öğelerinin anketlerde eksik be-
yan edilmesi olduğunu ileri sürüyor: "Daha da önemlisi, uksik
beyan edilmiş 'kayıp' gelirlerin büyük ölçüde sermaye gelir-
lerinden kaynaklanmakta olınasıdır. İşçi/memur aileler gelir-
lerinin yüzde 73'ünü doğru bildirmiş, burjuvazi ise, kâr, faiz, rant
gelirlerinin (milli gelir tahminlerindeki toplama göre) sade-
ce yüzde 25'ini beyan etmiştir. Kısacası 'kayıp gelirler' oranı,
burjuvazi için yüzde 75'e ulaşmıştır. Toplumun en zengin in-
sanlannın, gelirlerinin
dörtte üçünü sakladıgı
bir anketleme biçimin-
den türetilen gelir dağı-
lımı sonuçlannı ciddiye
almak mümkün olabilir
DİĞER
tUMLARIN
İLERfiSIE
p GELİR
DAĞILIMI
TÜSİAD'ın gelir-tü-
ketim 2008 raporuna gö-
re Türkiye'deki kişilerin
yüzde 17.8'i, hanelerin
ise yüzde 14'ü yoksulluk
sınınndadır. Bunların bir
kısmı işsiz ve ücretsiz ai-
le işçisi statüsünde ça-
lıştıkları için yoksuldur.
Danimarka, Norveç,
İsveç gibi ülkelerde bu
oran yaklaşık yüzde 2-3,
Çek Cumhuriyeti'nde
yüzde 5, ABD'de yüzde
18.4 ve Meksika'da yüz-
de 21.3'tür.
OECD'nin 2008 yılı
NukıHu
TBıfclm
nıoım
ABD
Porttkb
İMn
YMHMH
YanlZılanda
Itpanya
btflllttra
Japonyı
OECD Oıt.
Avnttralyı
btaMto
KmMhı
Ahnanyı
—
nını
ItVIÇftt
Finlındiya
Ukamkart
Noıwt
ÇakC.
AvMUııya
Hallaıria
lm(
Danimarka
45.1
43.5
...
33.8
30.6
33.6
27
36.7
28.6
27.8
20.3
31.2
33.1
28.7
• • •
• ••
27.6
...
20.7
24.7
23.4
...
23.6
23.4
10.0
22.8
48
43.0
36.7
35.7
35.6
34.7
34.5
33.7
32.0
32.6
31.4
31
30.5
30.4
30.1
20.3
27.7
27.3
26.7
26.1
26.1
26.1
26
25.2
25.1
24.3
22.5
6.4
0.0
.
5.6
-
13.4
2.7
24.8
-10.4
14.0
12.0
5.8
•2.2
-8.2
4.0
-1.1
.
26.1
5.7
11.5
-
6.6
7.3
22.1
-1.3
-r-
22.3
Türkiye'de Gelir Gruplarmın "o 20'lik
Dilimlere Göre Karşılaştırtlması
Gelir Gnıplan
2.%20
3 -•. 20 I
4.N20
E- >t
Ks«n
:
.- 20 ı
I OlnlKalsaym
100)
DPT
4.5
8.5
H.5
18.5
5" 0
0.65
1960
3.0
! 7.0
j 10 0
J20.0
] 60.0
0.56
1078
I
J 5
1
i 0.0 i
12.5
19.6 i
j 56 C
(0.61 ı
3.9 |
8.4
12 6 I
10.2
55 9
0.41
5 2
0.0
14 0
21.2
30 0
0.43
1004
O K
I
4 9
I 0.0
] 12.6
ı10.0
j 54.0
İ0.40
2003
nte
j 60
BTT1
j 14.5
20.9
18 3
Kaynak: IVT, NE, Çavuftıglu, F.. Kaluyıı«gh
raporuna göre ise Türkiye'de OECD ülkeleri içinde gelir da-
ğılımı en çarpık olan ikinci ülke konumunda. Eşdeğer hane-
halkı kullanılabilir gelirine göre oluşturulan yüzde 20'lik ha-
nehalkı gruplarından en yüksek gelire sahip gruptakilerin top-
lam gelirden aldığı pay yüzde 46.9 iken, en düşük gelire sahip
gruptakilerin toplam gelirden aldığı pay yüzde 5.8 olarak ger-
çekleşti. Sonuç olarak nürusun en zengin yüzde 10'u ile en yük-
sek yüzde 10'u arasındaki gelir farkı 17 kat olarak belirtildi. Bu
oran Meksika'da 25, OECD ortalaması ise 8.9. OECD ayrtca,
Meksika ve Türkiye'yi kamu hizmetlerinin de eşitsizliği gi-
dermede en etkisiz olduğu ülkeler olarak gösteriliyor.
*Gini katsayut Gelir dağılımındaki eşitsizliği ölçmeye ya-
rayan kntsayı.İtalyan istatistikçi Conado Gini tamfındnn ge~
liştirilen Gini katsayısı 1912 tarihli birmakaleye dayanır. Katsayı
0 ile 1 arasmda değerler a/ır ve yüksek değerler daha hüyük eşit-
sizliği göstehr Örneğin herkesin aynı gelire sahip olduğu bir
toplumun Gini katsayısı 0 iken tüm gelirin bir kişide toplan-
dığı (birden çvk kişinin mensup olduğu) toplumun Gini kat-
sayısı l'dir.