19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
r el nedeni EŞİTSIZLIGIN FAZLA OLDUGU ZENGİN ULKELERDE YETİŞKİN OBEZ SAYISI DAHA FAZLA Yüksek farklılık ne kadar büyükse, insanların tüketime atfettik- i değer öıı plana çıkıyor. Örneğin hiyerarşinin daha faz- olduğu toplumlar hangi marka otomubile sahip olduğu- ıza daha hüyük anlamlar yükler. Özetle statü merakı su- yönelme, sağlıksızlık ve güvensizlik şeklinde kendini gös- rır OĞRU OLAMAYACAK KADAR ESÎNSONUÇLAR Wilkinson ve Picket gelir eşitsizliği ve toplumsal bozulma asındaki korelasyonun doğru olamayacak kadar kesin ol- ası karşısında Hir süre çatışmalarının hatalı olabileceğine ilişkin kuşkuya kapıldılar. Bu kadar sağlam bir bag- lantı niçin daha önce- den keşfedilmemişti. 7 Bunun üzerine mes- lektaşlarından sonuçları bir kez daha incelemele- rini istediler; toplumlann dindarlık düzeylerini in- celediler, çoklu kültür- lerin ve akıllanna gelen her türlü etmenin olası etkilerini dikkate aldılar. Hatta etki-tepki olgusunu tersine çevirerek, sosyal surunların eşitsizliğe yol ,ıp açmadığını araştırdılar. Fakat hiçbir şey istatistiklerin isterdiği dogruları değiştiremedi. Biröneri: "En üst düzeydeki gelirle- re sınırkoymak belki en doğru ha- reket. Insanları bu çaresizliğe iten zenginler. Dolayısıyla bizi bu bataktan da çı- kartmak zenginle- rin görevi olmalı." &ZÜMNE? Wilkinson bir akademisycn olarak görevinin korelasyonu lişkiyi) ortaya çıkarttnakla sınırlı ulduğu düşünürken, so- ınun çözümünü eylemcilere ve siyasilere bırakmayı uygun irüyor. Ne var ki Pickett böyle düşünmüyor: "Bu yapının de- şıııesi için bir yül olmalı. Herkes şirketlerin aç gözlülü- inden kâr merakından bıktı. Mali krizlere yol açan büyük rketlerin manipülasyonları. Eğer hükümetler seçmenleri an bir şey yapmak istiyorlarsa önce gelir eşitsizliğini dii- rltmekle işe başlamalılar." Wilkinson hükümetlerin işe nereden başlamaları ge- •ktigi künusunda kararsız: "En üst düzeydeki gelirlere sı- ır koymak belki en doğru hareket. İnsanlan bu çaresizli- e iten zenginler. Dolayısıyla bizi bu bataktan da çıkartmak :nginlerin görevi olmalı". Türkiye'de gelir ve yaşam koşulları araştırmaları o O o. o Türkiye Istatistik Kurumu'nun gelir dağılımı istatistiklerine göre son yıl- larda gelir dağılımında az da olsa bir iyileşme söz konusu. Oysa bazı ik- tisatçılarımız bu istatistiklerin gerçeği yansıtmadığını düşünüyor... Gelir Eşitsizliğinde OECD Ulkelerı B^tslzHk Katsayısı Gini, 19807er w» 2000'de Ülke 1980'ler 2000 Değişim % T ürkiye ıstatistik kurumu (TÜİK) gelir dağılımı konu- sunda istatitik üretmeye 1987 yılında Hanehalkı Gelir ve Tüketim Harcamaları Anketi ile başladı. 2006 yı- lından itibaren ise gelir dağılmı yanında yaşam koşulları, ge- lire dayalı göreli yoksulluk ve sosyal dışlanma konularında bil- gi derlemek üzere "Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması" isism- li yeni bir çalışma başlattı. TÜİK, 2007 yılında eşdeğer hanehalkı kullanılabilir geli- rine göre oluşturulan yüzde 20'lik hanehalkı gruplannda en yük- sek gelire sahip gruptakilerin toplam gelirden aldığı payın %46.9, en düşük gelire sahip gruptakilerin toplam gelirden aldığı pa- yın %5.8 olduğunu bildirdi. Bu durumda 2007 yüı sonuçlan baz alındığında, son ytb- de 20lik gnıbun toplamgelirden aldığı pay, ilk yüzde 20lik gtu- ba göre 8.1 kat daha fazla idi. Aynı gösterge (P80/20) 2006 yılı sonuçianna göre 9.5 kat olarak hesaplanmıştı. Yine aynı verilerler yardımıyla gelir dağılımı eşitsizliği öl- çütlerinden olan *Gini katsayısı da hcsaplandı. Gini katsayı- sı, sıfıra yaklaştıkça gelir dağılımında eşitliği, l'e yaklaştıkça gelir dağılımındaki hozulmayı ifade der. 2006 yılı sonuçianna göre Gini katsayısı 0.43 iken, 2007 yılı sonuçianna göre 0.02 puanlık bir düşüş göstererek 041 olarak hesaplandı. Bu sonuçlara göre durum değerlendirmesi yapan TÜİK, gelir dağılımında bir önceki ytla göre bir iyileşme olduğunu belirtti. TÜİK'ÎN DEĞERLENDİRMELERİ DOGRUYU YANSITTYOR MU? Ne var ki gazetemiz yazarlarından ekonomist-Araştırmacı Mustafa Sönmez 24 Aralık 2009 tarihli "TÜİK'in Son Zırvası: En zenginler, Ücretliler" isimli makalesinde TÜİK'in değer- lendirmelerini sorguluyor: "TÜİK geçen hafta da 2006 ve 2007 yıllarına ait bölüşüm tablosu iddialanyla ortaya çıktı ve gelir eşitsizliğinin iyileştiğini ileri sürdü. Bu tiir çalışmalarda iki so- run var. Birincisi, anket için örneklem doğru seçildi mi, yani 'zengin' diye kapısını çaldığınız, gerçekten zengin sınıftan mı? tkinci sorun, vergi kaçağının, gizlenmiş gelir ve scrvetlerin ci- rit attığı bu toplumda, beyanla toplanan gelir bilgisine nasıl gü- venileceği sorunudur." Sönmez, TÜİK'in karşımıza zengin sınıf olarak çıkarttığı ailelerin ayda evine 3 hin 500 TL girdiğini ve bu ailelerin en zengin %20 diye tanımladığı grupta yer aldığını belirtiyor. Oysa İstanbul'daki en yoksul ailenin aylık gelirinin 840 TL olduğu belirtiliyor; böylece İstanbul'un en zengini ile en yoksulu ara- sındaki gelir farkının l'e 5 dolayında seyrettiği ileri sürülüyor. 'Türkiye genelinde bu fark l'e 8 olduğuna göre İstanbul'da ge- lir dağılımı daha adil" diyerek TÜİK'in bulgularının güvenil- mezliğine dikkat çekiyor. Sönmezin bir diğer kaygısı da bu "saç- ma sapan" bulgulann OECD, AB gibi kuruluşlara gönderilip, Türkiye'nin bu verilere göre dünya ülkeleri sıralamasında bir yerlere koyulması ve "Türkiye'de gelir dağılımı iyileşiyor" gö- rüntüsünün yaratılması. Ankara Üniversitesi emekli hocalarından ekonomist Prof. Dr. Korkut Boratav da TÜİK'in gelir dağılımımn azal- dığı yönündeki iddialanna kuşkuyla yaklaşıyor. Bunun da en önemli nedenin "kâr, feiz, rant" öğelerinin anketlerde eksik be- yan edilmesi olduğunu ileri sürüyor: "Daha da önemlisi, uksik beyan edilmiş 'kayıp' gelirlerin büyük ölçüde sermaye gelir- lerinden kaynaklanmakta olınasıdır. İşçi/memur aileler gelir- lerinin yüzde 73'ünü doğru bildirmiş, burjuvazi ise, kâr, faiz, rant gelirlerinin (milli gelir tahminlerindeki toplama göre) sade- ce yüzde 25'ini beyan etmiştir. Kısacası 'kayıp gelirler' oranı, burjuvazi için yüzde 75'e ulaşmıştır. Toplumun en zengin in- sanlannın, gelirlerinin dörtte üçünü sakladıgı bir anketleme biçimin- den türetilen gelir dağı- lımı sonuçlannı ciddiye almak mümkün olabilir DİĞER tUMLARIN İLERfiSIE p GELİR DAĞILIMI TÜSİAD'ın gelir-tü- ketim 2008 raporuna gö- re Türkiye'deki kişilerin yüzde 17.8'i, hanelerin ise yüzde 14'ü yoksulluk sınınndadır. Bunların bir kısmı işsiz ve ücretsiz ai- le işçisi statüsünde ça- lıştıkları için yoksuldur. Danimarka, Norveç, İsveç gibi ülkelerde bu oran yaklaşık yüzde 2-3, Çek Cumhuriyeti'nde yüzde 5, ABD'de yüzde 18.4 ve Meksika'da yüz- de 21.3'tür. OECD'nin 2008 yılı NukıHu TBıfclm nıoım ABD Porttkb İMn YMHMH YanlZılanda Itpanya btflllttra Japonyı OECD Oıt. Avnttralyı btaMto KmMhı Ahnanyı — nını ItVIÇftt Finlındiya Ukamkart Noıwt ÇakC. AvMUııya Hallaıria lm( Danimarka 45.1 43.5 ... 33.8 30.6 33.6 27 36.7 28.6 27.8 20.3 31.2 33.1 28.7 • • • • •• 27.6 ... 20.7 24.7 23.4 ... 23.6 23.4 10.0 22.8 48 43.0 36.7 35.7 35.6 34.7 34.5 33.7 32.0 32.6 31.4 31 30.5 30.4 30.1 20.3 27.7 27.3 26.7 26.1 26.1 26.1 26 25.2 25.1 24.3 22.5 6.4 0.0 . 5.6 - 13.4 2.7 24.8 -10.4 14.0 12.0 5.8 •2.2 -8.2 4.0 -1.1 . 26.1 5.7 11.5 - 6.6 7.3 22.1 -1.3 -r- 22.3 Türkiye'de Gelir Gruplarmın "o 20'lik Dilimlere Göre Karşılaştırtlması Gelir Gnıplan 2.%20 3 -•. 20 I 4.N20 E- >t Ks«n : .- 20 ı I OlnlKalsaym 100) DPT 4.5 8.5 H.5 18.5 5" 0 0.65 1960 3.0 ! 7.0 j 10 0 J20.0 ] 60.0 0.56 1078 I J 5 1 i 0.0 i 12.5 19.6 i j 56 C (0.61 ı 3.9 | 8.4 12 6 I 10.2 55 9 0.41 5 2 0.0 14 0 21.2 30 0 0.43 1004 O K I 4 9 I 0.0 ] 12.6 ı10.0 j 54.0 İ0.40 2003 nte j 60 BTT1 j 14.5 20.9 18 3 Kaynak: IVT, NE, Çavuftıglu, F.. Kaluyıı«gh raporuna göre ise Türkiye'de OECD ülkeleri içinde gelir da- ğılımı en çarpık olan ikinci ülke konumunda. Eşdeğer hane- halkı kullanılabilir gelirine göre oluşturulan yüzde 20'lik ha- nehalkı gruplarından en yüksek gelire sahip gruptakilerin top- lam gelirden aldığı pay yüzde 46.9 iken, en düşük gelire sahip gruptakilerin toplam gelirden aldığı pay yüzde 5.8 olarak ger- çekleşti. Sonuç olarak nürusun en zengin yüzde 10'u ile en yük- sek yüzde 10'u arasındaki gelir farkı 17 kat olarak belirtildi. Bu oran Meksika'da 25, OECD ortalaması ise 8.9. OECD ayrtca, Meksika ve Türkiye'yi kamu hizmetlerinin de eşitsizliği gi- dermede en etkisiz olduğu ülkeler olarak gösteriliyor. *Gini katsayut Gelir dağılımındaki eşitsizliği ölçmeye ya- rayan kntsayı.İtalyan istatistikçi Conado Gini tamfındnn ge~ liştirilen Gini katsayısı 1912 tarihli birmakaleye dayanır. Katsayı 0 ile 1 arasmda değerler a/ır ve yüksek değerler daha hüyük eşit- sizliği göstehr Örneğin herkesin aynı gelire sahip olduğu bir toplumun Gini katsayısı 0 iken tüm gelirin bir kişide toplan- dığı (birden çvk kişinin mensup olduğu) toplumun Gini kat- sayısı l'dir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle