19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
LU CĞ. Q LLJ ı Yayının değeri Prof. Dr. Candan Gökçeoğlu, Hacettepe Üniversitesi. Jeoloji Mühendisliği Bölümü cgokceohacettepe.edu.tr En basit tanımıyla bilimsel bir yayın, özgün bir araştırmadan elde edilen sonuçların bilim dünyası ile pay- laşılmasıdır. Yayınların değerlendiril- mesi süreçleri zaman zaman farklılıklar gösterebilmektedir. Bu nedenle bazı ya- yınlar daha değerli ve yaygın eckiye sa- hip, bazıları ise düşük etkiye sahip ola- bilmektedir. Yayınlar temelde bildiri özetleri, bildiriler, araştırma ve derleme makaleleri, teknik not, vaka sunumu, tar- tışma ve editöre mektup gibi kısa yayınlar şeklinde sınıflandırılabilir. Genelde bildiri özetleri çok ciddi bir incelemeden geçmezler, çünkü bunlar za- ten son derece kısa yazılardır ve araştır- manın değerini, yöntemlerin doğrulu- ğunu, verilerin güvenilirliğini bu kısa ya- zılardan anlamak mümkün değildir. Bildiriler ise nispeten bir inceleme sii- recinden geçseler dahi özellikle zaman darlıgı nedeniyle hakemler taraftndan sı- nırlı yorum ve kackı getirilir. Ciddi hakem süreci gerektiren dergilere sunul- muş araştırma ve derleme makale- leri son derece ağır süreçlerden geçerek yayına ancak kabul edi- lirler. Bu neden- le yüksek impakt faktörüne sahip dergilerdeki araş- tırma makaleleri önemli ve yay- gın etkiye sahip- tirler. Ancak son yıllarda yaygınlaşan bir kavranı daha bu- lunmakta. Bazı sempozyumlarda sunulan özet ve/veya bildirilerin seçilip dergi özel sayılarında yayınlanmakta. Bu süreç o derginin inceleme sürecinden farklı ol- mayıp, tek farkının sadece özel sayı ol- m&sıdır. Aynı hiçimde makale dergiye su- nuluyor, derginin inceleme süreci aynı bi- çimde çalıştırılıyor ve yayına kabul edi- lenler sadece adı "özel sayı" olan aynı der- gide yayınlanıyor. Sonuç olarak bir ya- yının kalitesini ortaya koyan ölçüt, o ya- yının ciddi bir inceleme sürecinden ge- çip geçmediğidir. Ancak birçok yerde akademik yük- seltmelcr için kullanılan "makale" kav- ramı zorunluluğu kimi zaman araştırma- cıları ve değerlendirmeyi yapan kişileri güç durumda bırakabiliyor. Hatta bazen de hak kayıplarma neden olabiliyor. Örnegin, Engineering Geology dergisi- nin 40 yıllık tarihi hoyunca bugün iti- barıyla yayımlanan toplaın 2422 yayının içinde en çok atıf alan ilk iki yayını Web of Science'daki taramada "Proceedings Paper" olarak görünüyor. Bunların Bilimsel yayının en temel özellikleri yayınlanmadan önce dünya ölçeğinde konunun uzmanlan îarafından değerlen- dirilmiş olması, dünya ölçeğinde çeşitli in- deksler tarafından taranıyor olması ve dünya ölçeğinde eri- şilebilir bir yayın or- ganında yayımlanmış olması şeklinde sıralanabilir. "Anicle" olarak görünmemesinin tek ne- deni, bu çalışmaların daha önce yapılan bir sempozyum için Engineering Geology dergisinin ayırdığı özel sayıda hasılmış ol- malarıdır. Oysa aynı araştırmacılar bu yayınla- rını doğrudan derginin herhangi bir sa- yısı için sunsalar "Anicle" sınıfında yer alacaktı. Gerçi yaklaşık 2 yıl önce Web of Science özel sayılar için böyle bir ay- rıma gitmiyordu. Benzer sonınla Lecture Notes in Q>mputer Sciences, Lecture Notes in Earth Sciences, Lecture Notes in Mathematics vb gibi kitap serilerin- de de karşılaşılmakta. "Lecture Notes" ile başlayan seriler yaklaşık 40 yıldır birçok bilim alanında bulunmakta ve ciddi sempozyumlara su- nulmuş çalışmaların hakem inceleme- sinden geçtikten sonra kabul edilen ya- yınlanndan oluşmakta. Çok uzun bir dö- nem bu yayınlar Web of Science'de "Anicle" olarak görünüyordu. Ancak yu- karıda verilen örnek gibi yaklaşık 2 yıl- dır bunlar da "Proceedings Paper" olarak izleniyor. Bu durumda "Web of Science" ta- nımlama ölçütünü değiştirdiğinde o ya- yının kalitesi birden bire farklı mı kabul edilecek? Bu durumda konu ciddi biçimde tartışmaya açık hnle gelmekte. Ancak bir yayının kalitesi konu- sunda aranabilecek temel ölçütleri sıra- lamak belki de bu soruna ışık tutabile- cektir. Bilimsel yayının en temel özel- likleri yayınlanmadan önce dünya ölçe- ğinde konunun uzmanlan tarafından değerlendirilmiş olması, dünya ölçeğin- de çeşitli indeksler tarafından taranıyor olması ve dünya ölçeğinde erişilebilir bir yayın organında yayımlanmış olması şeklinde sıralanabilir. Bu ölçütleri sağlayan her yayının bi- limsel açıdan mutlaka bir değeri vardır. Aksi bir bakış açısı, içeriğine bakılmak- sızın her bir bilimsel yayının değerini tar- tışmaya açar. Kuşkusuz ki, her bilimsel ' araştırma ve elde edilen sonuçlar tartış- ı maya açıktır, zaten araştırma sonuçları- nı yayınlamanın amaçlanndan biri de bu- dur ancak bir araştırma sonuçlarının < tartışmaya açık olması araştırmanın de- ^ ğersiz olduğu anlamına gelmemelidir. Son bir konuyu da tartışmaya açmak istiyorum. Tamamını incelememekle ( birlikte, Üniversitelerarası Kurul'un ba- < zı mühendislik alanları için koyduğu "Yurtdışında doktora yapmış olmayanlar ' için başvuru tarihinden önce en az 6 ay { kcndi alanı ile ilgili yurtdışında araştır- ı ma yapmış olmak" koşulu anlaşılmazdır. Açıktır ki, bu koşulu getiren kurulun ko- " nu hakkında ciddi gerekçeleri vardır. i Ancak, böyle bir kuralın İnşaat j Mühendisliği'nde olması, Makine Mühendisliği ya da Biyomühendislik'te ' olmaması bir çelişki olarak ortaya çıkı- ( yor. Bu nedenle, gerekçeler açıklanırsa | insanlar da ikna edilmiş olur. İTÜ'de İngilizce öğretim için bin kez düşünmek gerek Yabancı dille öğretim değil, anadille öğretim diyenlere verilen değişmez suçlayıcı yanıt: "Yoksa siz yabancı dil öğretilmesine karşı mısınız?" Istediğiniz kadar, "Olur mu öyle şey, günümüzde bir yabancı dil yeterli de- ğil, ikinci üçüncüsünün de öğrenilmesinden yanayım" deyin, faydasız. Bazıları da, Türkçenin bilim ve öğretim dili olarak yetersizliğinden dem vu- ruyorlar. Prof. Dr. 6üngörEvnn, ITÜ Emekiı öğretim üyesi İ ngilizce ile öğretim yapılan önemli üniver- sitelerde bile, öğrencilerinin yarısı düze- yindeki bir bölümünün, kendilerini ifade et- mekte ve anlatıp yazmakta zorlandıkları, soru so- ramadıkları ve tartışmalara katılamadıklan sap- 1 tanmış bulunmakta[l]. Buna karşın bilim ve bi- limsellikten söz edilerek, herhangi bir araştımnaya dayanmayan önyargılı gönişlerle neredeyse tü- müyle İngilizce öğretime doğru bir koşu süriiyor. Son dönemde İTÜ bile bu kervana katıldı. OİTÜ ki, 237 yıldır Türkçe öğretim yapıyor ve ülkemizdeki Türkçe mühendislik yayınlannın ne- redeyse tümünde imzası bulunuyor. Yani, İTÜ'nün konumu, bu konuda diğer üniversite- lerden çok farklı ve dü- şündürücüdür. 1996'dayüz- de 30 İngilizce öğretime geçişe ilişkin yazımda be- lirttiğim olumsuzlukların geçerliliğini yaşayarak gör- mekten üzgünüm [2]. Yüzde 30 İngilizce öğretinjjöğ- renci giriş puanlarırn yük- seltmediği gibi, ögrerim ka- litesini düşürmüştür[3]. Ne var ki, bugün yüzde yüz İngilizceye yönelmekte sa- kınca görülmüyor. Müthiş bir merak için- deyim: İTÜ'nün uzun geç- mişinin yüklediği Türkçe öğretim ve bilim yapma geleneği ve misyonu, üniversite öğretim üyele- rinin katılımıyla gerçekleştirilen "Stratejik Plan"lann "Öğretim ve Araştırma için Türkçe, Araç Olarak Yabancı Dil" temel stratejisi niçin geçersizleşti? Hangi kapsamlı anıştırmalara, fi- zibilite etütlerine dayanılarak konu gündeme ge- tirildi? Öğretim üyelerinin karara katılımı nasıl sağlandı? İTÜ öğrencilerinin konuya ilişkin görüşlerini yansıtan çalışmaları var [4|- Ama, mutlaka var olması gereken, "İTÜ'de çağdaş öğ- retim için İngilizce ile öğretim uygundur" an- lamındaki raporunu gören yok. Prof. Dr. DerinOrhon'un İTÜ'de yüzde 100 öğretim üzerine 20 Mart 2010 tarihli yazısını, ko- nuya açıklık getirebilir ümidiyle, dikkatle oku- dum ve hemen belirteyim ki düş kırıklığına uğ- radım. Türkçe öğretim ile ilgili değerlendirme- ler yakışıksız ve haksız. Yazı sonuna doğru be- lirtilen temel görüşte, çağdaş eğitimde hocanın sınırlı sınıf içi bilgi aktarımının ardından öğ- rencinin sınıf dışı çalışmaya ve araştırmaya yönlendirilmeleri, bunun için de öğrencilerin ek referans okumaları, ödev, araştırma, grup çalış- maları ve sunum yapmaları gerektiği belirtil- mekte ve böyle bir eğitimde yabancı dilde refe- ranslara da ihtiyaç duyulacağı vurgulanmakta. Sonuçta, hem de "Herhangi bir konuyu anlamak ve aktarmak için ana dilden daha etkili bir ile- tişim aracı düşünülemez" dedikten sonra, çağdaş eğitim için yabancı dille eğitimin gerekliliği çı- kanmının yapılmasına ve İTÜ'nün kararının kut- lanmasına şaşırmamak elde değil. Bir başka şaşkınlığımı ve merakımı da dile getirmeden geçemeyeceğim. Eğitimin amacı eleştirel düşünmeyi ve öğrenmeyi öğrenmiş, araştırma becerisi kazanmış, yaşam boyu okuma alışkanlığı edinmiş, özgüvenli, etik değerleri ve topluma karşı sorumluluk duygusu gelişmiş in- sanları yetiştirmektir. Bu amaca hocalann sınırlı sınıf içi" bilgi aktarımları" ile, hem de yüzde 60 düzeyinde başarının yeterli görüldüğü İngilizce ile mi erişilecek? Eğitimin amacı eleştirel dü- şünmeyi ve öğrenmeyi öğ- renmiş, araştırma becerisi ka- zanmış, okuma alışkanlığı edinmiş, özgüvenli ve topluma karşı sorumluluk duygusu ge- lişmiş insanları yetiştirmek- tir. Bu amaca hocaların sınır- lı sınıfiçi" bilgi aktanmlan" ile, hem de yüzde 60 düzeyinde başarının yeterli görüldüğü İngilizce ile mi erişilecek? İTÜ'de bile İngilizce öğretimin dü- şünülebildiği bir or- tamda düşündürücü bir nokta şudur: Yabancı dil öğretmek için her türlü bedeli ödemeye hazır olanlar niçin öğ- rencilerimizin küçük bir ödev, rapor için bi- le Türkçe yetersizlik- lerinin yani Türkçeyi yeterince bilememele- rinin kaygısını taşımı- yor? O kadar ki, İTÜ'nün Rektörü, Türkçeyi öğretim ve bilim dili olarak geliş- tirme misyonunu reddedebiliyor. Ayrıca, Türkçeyi öğretim ve bilim dili olarak benimse- yen, yabancı dilleri araç olarak önemseyen, Üniversite Stratejik Plan kararının, önceki yö- netimlere ait olduğunu söyleyerek sahiplenmi- yor. Açtkçası, üniversitenin kimliğinin ve ge- leneğinin bir parçası olan misyonunu umur- sanmıyor bile. Daha önemlisi, bölümlerin olumsuz görüş- lerine karşın, Rektör'ün ifadesiyle, bölümlerdeki öğretim üyelerinin temsilcisi olan Senato üye- lerinin 33'ünden 22'sinin olumlu oyları, öğretimi İngilizce ile yapmak gibi köklü birdönüşüm ka- rarı için yeterli görülebiliyor[5J. O kadar kolay olmamalı... İTÜ'de İngilizce ile öğretim için bir değil bin kez düşünülmeli! [ljÜmit Şmesen, Ünivetsitelenk Yabancı Dilde Öğretim, II. Yaymcılık Kunıltayı, 2006. [ZJGüngör Evren, İTÜ için Yüzde 30 İngilizce Öğretimin Anlamı Üzerine, İTÜ Vakıfüergisi, Mart 1997.13} Ümit Şenesen, İTÜ'de Bazı Derslerin ingilizce Verilmesine İlişkin Düşünceler, Gözlemler, Öneriler, Yayımlanmamış bir değerlendirme raporu. 141 İTÜ Öğtenci Konseyi-Arıyorum İTÜGazetesi, İTÜAy- Ti-Yu Olmasın!, 2009. [5J TÜMÖD istanbulŞubesi, Yabanct Dille Öğretimle Türkiye Nereye Gidiyorr Paneli, 27 Şubat 2010.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle