23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
CMYB C M Y B GÜNDEM MUSTAFA BALBAY Baştarafı 1. Sayfada Bir evladını kaza kurşunu ile kaybeden kişi kendini silahsızlanmaya adar. Toplumda dalga dalga yaygınlaşan silah kullanma alışkanlığının son bulması için yasa önerisine bile girişir. Ben de yaşamımın kalan dilimini hukuksuzlukla, haksızlıkla mücadeleye ayıracağım. Yapacağım ana iş ne olursa olsun, hukuksuzlukla mücadele sorumluluğunu boynumda kravat, gözümde okuma gözlüğüm gibi hep yanımda taşıyacağım. Gücüm neye yeter, ne kadarına yeter elbette bilmiyorum ama tıpkı bir serçenin, yaşadığı ormandaki yangını söndürmek için gagasında su taşıması gibi, gücümü sonuna kadar kullanacağım. 21 Mart Pazar günü sevgili Zeynep Oral’ın Esintiler’inde şöyle bir söz vardı: “Bir kimsenin hayatından günlerini, yıllarını almak için binlerce yol bulabilirsiniz. Ama bir dakikasını iade etmek için bir tek yol bile yoktur.” Siyasallaşmış bir dava nedeniyle kamuoyunun da yakından tanıdığı, bütün yaşamı göz önünde olan insanların cezaevinde tutulmasını en güzel anlatan sözlerden biri... Koğuş arkadaşım Tuncay’la birlikte Silivri’de sürmekte olan davaların kimi medya gruplarında sistemli olarak sürdürülen yayınlar gibi olmadığını, davayı bir gün izleyen kişinin bile düşüncesinin berraklaşacağını anlatan mektuplar kaleme aldık. Kamuoyuna açık mektupların ilki meslektaşlarımıza, ikincisi siyasi partilerimize, üçüncüsü de topluma yönelikti. Bu aşamadan sonra yargılanmama gibi bir düşüncemiz yok, olamaz da. Ancak yargılamanın tutuklu devam etmesi giderek fiili infaza, cezalandırmaya dönmüş durumda. Genel anlamda Türkiye’nin hukuk birikimi hiç de azımsanacak düzeyde değil. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş sürecinden bu yana devletin ve çağdaş toplumun temelleri hep hukuk harcı ile birlikte atıldı. Kurtuluş Savaşı’nın en kritik günlerinde Mustafa Kemal’in başkumandanlığı bile bir bakıma hukuk zemininde, Meclis’te oylama ile gerçekleşti. Ancak günümüzde hukukun, insanlarımıza karşı uygulanışında bizlerin durumunu da aşan olumsuzluklar yaşanıyor. Örneğin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) en çok başvuru Rusya’dan. Türkiye ikinci sırada ama, özellikle haksız tutuklamalarla ilgili en çok ihlal kararı Türkiye hakkında çıkıyor. Bu bağlamda bizim istemimiz şu: Adil, hızlı, tutuksuz yargılama! Tuncay’la yaptığımız çağrıya pek çok kesimden karşılık geldi. Doğrudan, dolaylı mesajlar aldık. Az-çok yalnız olmadığımızı düşünüyorduk, yanılmadık. Ankara’dan, İstanbul’dan, İzmir’den gelen dostlar, iddianamenin sayfaları kadar kabarık olmasa da beraberlerinde çokça selam getirdiler. Prof. Muazzez İlmiye Çığ’la Hayrettin Karaca’yı ayrıca anmadan geçemeyeceğim. Ne övülesi bir yaşam mücadelesinin içindeler... “Gelir ayak” bize de uğradılar. Az uzaktan da olsa selamlaştık, gönüllerimiz kucaklaştı. O an kendimi doğanın kucağında bir “karaca” kadar özgür, yaşama olan inancımın “çığ” gibi katlandığını hissettim. Karaca, “Söz ver, çıkınca toprağı çok yazacaksın” dedi. Söz... Prof. Erdoğan Teziç, Prof. İsa Eşme bana, ne çok insanı özlediğimi anımsattı... Sevgili Faruk Bildirici’ye şükranlarımı ilettim. Şunu da söylemeden geçemedim: “Benim gazeteciliğim elbette eleştirilebilir. Kim kiminkini beğeniyor ki... Ama karşı karşıya kaldığım durum bir meslek dayanışmasını gerektirmiyor mu?” GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada Dışişleri’nden basına kamuoyunu hazırlamak için sızdırılan bilgilere göre, Büyükelçimiz Namık Tan yakında görevine dönüyor. ABD’ye de one minute diyerek Kasımpaşalılığını gösterdiği için yandaşlarından büyük destek gören Başbakan Bay RTE’ye gelince… Mademki komisyon böyle karar aldı. Öyleyse işte böyle dedi; 12-13 Nisan’da ABD’de düzenlenen zirveye katılmayacağını ilan etti. Ankara’nın duruşu 4 Mart’ta açıklandı. Aradan 26-27 gün geçti. Ankara ile Washington arasında buzlar nasıl eridi diye uzun uzadıya araştırmaya da gerek yok! ABD malum biçimde ağırlığı koydu. Göreve başladıktan sonraki komşu ziyaretleriyle, Türk Kissinger’i diye ünlenen Dışişleri Bakanı Bay Ahmet Davutoğlu ile ABD Dışişleri Bakanı Bayan Clinton arasında… bir saatten fazla süren telefon konuşmasından sonra… …Büyükelçi de dönüyor ve Başbakan da -ABD Başkanı Obama ile- görüşeceği nükleer zirveye katılmak üzere Amerika yolcusu! Böylece dur durak tanımadan başarıdan başarıya koşan dış politikamız yeni bir zaferin ışıltılarıyla süsleniyor! Ankara’nın tepkisi patladı, pat diye ses verdi, o kadar! Zira zaten ABD’ye eli mahkûm bir iktidarın kurguladığı tepki, ancak bir atımlık baruttu. Bir gösteriydi, şovdu. ABD arada bir iç kamuoyunu tatmin etmek için ortağının nazlanma numaralarını, gösterişli davranışlarını pek önemsemedi ve… ...Anlaşıldı ki bir telefon yetti. Obama’nın 24 Nisan açıklamasında soykırım sözcüğünü kullanmayacağı vaadiyle Ankara yelkenleri indirdi... Büyükelçi yakın günlerde döner… RTE de gitmeyeceğini ilan ettiği nükleer zirveye katılırsa… (ve haberler yalanlanmazsa) bu, diplomaside Türkiye’nin yeni bir başarısı diye sineye çekilecek mi? Neler sindirilmiyor, sineye çekilmiyor ki… Birkaç gün önceydi. Eski Ankara Büyükelçisi Eric Edelman… AKP’lilerin 2003’de darbe korkusu, himaye isteği ve şefaat dileğiyle büyükelçiliğe başvurduğunu açıklamadı mı? Muhalefetiyle, aydınlarıyla, medyasıyla toplum aslında hukuk devletine yönelik iktidar saldırısıyla uğraşıyor. Ne dört üniversite mezunu gençten ancak birinin iş sahibi olduğu, işsizlikte dünya devletleri arasında bir numaraya yükseldiğimiz, yoksulluğun giderek büyüdüğü… ne şu ne bu. Sorunlar artık TBMM’de enine boyuna tartışılmıyor bile… Ermenistan ile kurulmak istenen ilişkiler… geçen yıl sonunda çözüm olacağını ilan ettikleri Kıbrıs sorunu, -Arap dünyası dışında- örneğin AB ile görüşmeler… dış sorunların pek çoğu askıda. Erivan’dan soykırım iddiasından vazgeçtiklerini veya geçecekleri umudu veren tek bir hareket, bir demeç, resmi bir açıklama yok! Üstelik tehdit edici demeçler… Erivan’a çağırdıkları basın heyeti kanalıyla Türk kamuoyunu yanıltacak bilgiler, öneriler tezgâhlıyorlar. TV’lerde Erivan ziyaretini konuşan kimi gazeteciler, -hayret ederek izledik-; soykırımın Ermenilerin bağımsızlık bildirgelerinde yer aldığını… bu iddiadan vazgeçmelerini istememizin devletin temel kuralını inkâr etmeleri anlamına geleceğini savunacak kadar “tarafsız” değerlendirmeler yaptılar. Kıbrıs’a gelince, Yunanistan’ın desteği, -Rauf Denktaş açıkladı- AB’nin ve diğer dış kaynakların -çizdikleri doğrultuda hareket eden- MA Talat’ı yine cumhurbaşkanı seçtirmek için Ada’da para dağıttıkları dikkate alınırsa… sorunun Türkiye’nin ulusal yararları doğrultusunda çözümlenmeceği apaçık ortada değil mi? Boşuna nefes tüketmeyelim. Ne söylense, yazılsa nafile! Dün açıklama yaptı RTE: ABD’ye gidip gitmeyeceğine -bugün- karar verecekmiş. Bekleyelim... ankcum@cumhuriyet.com.tr SAYFA 2 NİSAN 2010 CUMACUMHURİYET 8 HABERLERİN DEVAMI TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 2 Nisan Oslo B 6 Helsinki K 2 Stockholm B 9 Londra Y 10 AmsterdamY 12 Brüksel Y 11 Paris Y 9 Bonn Y 8 Münih Y 9 Berlin B 13 Budapeşte Y 13 Madrid B 17 Viyana Y 12 Belgrad Y 16 Sofya Y 16 Roma Y 16 Atina Y 19 Zürih Y 12 Moskova PB 14 Aşkabat Y 16 Taşkent Y 23 Bakû Y 15 Bişkek PB 21 Tiflis PB 21 Kahire PB 31 Şam B 28 İstanbul Y 17 Edirne Y 19 Kocaeli Y 21 Çanakkale Y 17 İzmir Y 22 Manisa Y 21 Denizli Y 23 Zonguldak Y 16 Sinop Y 15 Samsun Y 15 Trabzon Y 15 Giresun Y 14 Ankara Y 18 Eskişehir Y 20 Konya B 22 Sıvas Y 17 Antalya Y 21 Adana B 23 Mersin PB 21 Diyarbakır PB 23 Şanlıurfa PB 24 Mardin PB 18 Siirt PB 20 Hakkâri Y 9 Van Y 12 Kars Y 11 Ü l k e m i z i n geneli çok bu- lutlu, Marma- ra, Kuzey ve İç Ege, göller yö- resi, İç Anado- lu’nun kuzey ve doğusu, Karadeniz, Do- ğu Anadolu ile Antalya çevre- leri yağmur ve sağanak ya- ğışlı geçecek. Nijeryalõ sõğõnmacõ Festus Okey’in nüfus kaydõ iki yõldõr tespit edilemedi Dava 2 dakikada ertelendi İstanbul Haber Servisi - Nijerya- lõ sõğõnmacõ Festus Okey’in, gözal- tõna alõndõğõ Beyoğlu Asayiş Büro Amirliği’nde 20 Ağustos 2007’de polis kurşunuyla vurulmasõnõn üze- rinden iki buçuk yõl geçti. Okey’in ölümüne neden olan polis memuru Cengiz Yıldız’õn yargõlandõğõ dava- da yaklaşõk iki yõldõr Festus Okey’in nüfus kayõt bilgileri araştõrõlõyor. Beyoğlu 4. Ağõr Ceza Mahke- mesi’ndeki oturuma “olası kasıtla adam öldürmek” suçundan 25 yõla kadar hapis cezasõ istemiyle yargõlanan tutuksuz sanõk Cengiz Yõldõz ve avukatõ Vehbi Kahveci katõldõ. İki dakika içinde sonuçlanan dünkü otu- rumda, mahkeme yargõcõ, Adalet Bakanlõğõ aracõlõğõyla, ölenin nüfus kaydõnõn ilgili ülke makamlarõndan temin edilmesi için yazõlan ya- zõya cevap gelmediğinin anlaşõldõğõnõ bildir- di. Yazõnõn cevabõnõn beklenmesine karar ve- rilerek dava 29 Haziran’a ertelendi. Çağdaş Hukukçular Derneği İstanbul Şu- be Başkanõ avukat Taylan Tanay, davada iki yõldõr bu gerekçeyle yargõlama yapõlmadõğõ- nõ vurguladõ. Önceki oturumlara katõlõp mü- dahale talep ettiklerini ve bu araştõrmanõn ge- reksiz olduğunu söylediklerini anlatan Tanay şöyle konuştu: ‘Kimlik geçerlidir’ “Festus Okey öldüğünde üzerinden BM Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin (BMMYK) verdiği kimlik kartı vardı. Bu kartın sahteliği durumunda böyle bir ta- kip yapılabilirdi. Ama bu kartın sahteliği ispat edilmedi. Kimlik geçerlidir. BMMYK anayasaya göre tanınmış bir ku- rumdur.” Davanõn bu şekilde uzatõlarak ka- muoyunca takibinin zorlaştõrõlmak is- tendiğini savunan Tanay, mahkemenin beklediği belgenin sanõğa atõlõ suçlar- daki maddi gerçeğin açõğa çõkarõl- masõnda önemi olmadõğõna dikkat çekti. Davanõn iki yõldõr bu kararla er- telenmesinin “sanığı cezasızlık gü- vencesi içine alma girişimi” olduğunu savunan Tanay, şöyle devam etti: “Sanık avukatı, nereden elde ettikleri be- lirsiz bazı belgeleri dosyaya sundu. Emni- yetin imkânlarından yararlanılarak ele geçirilen evraklarla Okey’in suçlu biri ol- duğunu ispatlamaya çalıştılar. Davaya katılma talebimiz reddedildiği için bile- miyorum ancak bu belgelerin de dosyadan çıkarılması gerekiyor. Bu dosyadaki suç Okey’in öldürülmesi. Emniyet müdürlü- ğünün bu işi açığa çıkarmak için çalışma- sı gerekirdi. Okey’i suçlu göstermek için de- ğil. Bu dosyaya ilişkin İçişleri Bakanlığı so- ruşturma açmalı.” İnönü Zaferi’nin 89. yõldönümü ESKİŞEHİR (Cumhuriyet) - İnönü Zaferi’nin 89. yõldönümü Eskişehir ve Bilecik’te düzen- lenen törenlerle kutlandõ. Bilecik’in Bozüyük ilçesindeki Metristepe’de başlayan kutlama- lara TBMM Başkanvekili Sadık Yakut ile birlikte CHP milletvekilleri Yaşar Tüzün ve Murat Sönmez, Bilecik Valisi Musa Çolak, Eskişehir Valisi Mehmet Kılıçlar, 1. Hava Kuvvet Komutan Vekili Tuğgeneral Cüneyt Kavuncu ile çok sayõda öğrenci, ga- zi ve yurttaş katõldõ. Tören, konuşmalarõn ar- dõndan Yakut’un Zafer Anõtõ şeref defterini imzalamasõyla sona erdi. İkinci tören Bozü- yük’teki Akpõnar Şehitliği’nde yapõldõ. Burada bir konuşma yapan TBMM Başkan- vekili Yakut, İnönü Savaşlarõ’nõn birçok yönleri ile dönüm noktasõ olduğunu belirtti. 1. KOŞU: F: Run For Osman (1), P: Cadillac Jack (4), PP: Calamity Boy (5), S: Çõnarõnkõzõ (7). 2. KOŞU: F: Octavius (5), P: Karakaya (10), PP: Serdeste (2), S: Baba Necmi (12). 3. KOŞU: F: Niagara (7), P: Babasultan (2), PP: Nursevil (8), S: Kralõm (3). 4. KOŞU: F: Snoozy Times (1), P: River Emotion (7), PP: Diladem (4), S: Passing Shot (2). 5. KOŞU: F: İnatçõ (3), P: Perfectionist (5), PP: Matto Mondo (4), S: Umurbey (6). 6. KOŞU: F: Zegna (2), P: Şayeste (16), PP: Servinur (14), S: Yõldõzcankõzõ (1). ALTILI GANYAN 1 5 7 1 3 2 4 10 5 16 5 2 4 14 7 12/3 6 1 6 4/11 2 17 ‘İşimizi yapmaya devam ediyoruz’ İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Dikili Be- lediye Başkanõ Osman Özgüven, ilçe otobüs ga- rajõnõn satõşõyla ilgili ve yüzde 98 ortağõ bulundu- ğu Dikili Jeotermal AŞ’den ikinci el araç alõmõyla ilgili davalarda aldõğõ hapis cezasõ kararõnõ temyiz edeceklerini bildirdi. Özgüven yaptõğõ yazõlõ açõk- lamada, “Söylenecek sözümüz yok. Kişilere çıkar sağlanmadığı, kamu zararı yerine kamu yararı olduğu açıkça ortadadır. Belediyemiz sosyal ça- lışmalarını sürdürecektir. Yargı devam ediyor. İşimizi yapmaya devam edeceğiz” dedi. Nijeryalı sığınma- cı Okey’in ölü- müne neden olan polis memuru Cengiz Yıldız’ın yargılandığı da- vada yaklaşık iki yıldır Okey’in nü- fus kayıt bilgileri araştırılıyor. ESKİŞEHİR VE BİLECİK’TE TÖREN Balyoz’da 19 tahliye İstanbul Haber Servisi - Balyoz soruşturmasõ kapsa- mõnda “Anayasal düzeni cebir ve şiddet ile yıkmaya teşeb- büs” suçlamasõyla tutuklanan, emekli Orgeneral Çetin Do- ğan, emekli Korgeneral Engin Alan ve Tümamiral Semih Çetin’in da aralarõnda bu- lunduğu 19 kişi “kuvvetli suç şüphesini gösteren ol- guların bulunmadığı” ge- rekçesiyle tahliye edildi. So- ruşturma kapsamõnda tutuklu asker sayõsõ 7’ye düştü. 2003 yõ- lõnda “Balyoz Güvenlik Hare- kâtı” isimli bir darbe planõ ha- zõrladõklarõ iddiasõyla başlatõ- lan soruşturmada emekli ve muvazzaf 41 asker tutuklan- mõştõ. Plana göre; camiler bom- balanacak, Türk jeti düşürülecek ve Hava Müzesi basõlacaktõ. Soruşturma kapsamõnda tu- tuklananlarõn avukatlarõnca, tu- tukluluğun kaldõrõlmasõ yönün- de yapõlan başvurular, İstanbul 12. Ağõr Ceza Mahkemesi Üye Hâkimi Oktay Kuban tarafõn- dan değerlendirildi. Yapõlan de- ğerlendirme sonucu, tutuklu bu- lunan Tümgeneraller Bekir Me- miş ve İhsan Balabanlı, Tüm- amiral Semih Çetin, Yarbaylar Hanifi Yıldırım, Ali Rıza Sö- zen ve Levent Çehreli, Albay- lar Mustafa Önsel, Abdullah Zafer Arısoy, Recep Yıldız ve Yüksel Gürcan, Astsubay Mu- sa Fariz, emekli Orgeneral Çe- tin Doğan, emekli Korgeneral Engin Alan, emekli Tümgene- ral İzzet Ocak, emekli Tuğge- neral Süha Tanyeri, emekli Albaylar Ümit Özcan, Suat Aytın, Kubilay Aktaş ve Bü- lent Tunçay’õn tahliye edilme- sine karar verildi. Tahliyelerin gerekçesi ise “Haklarında kuvvetli suç şüp- hesini gösteren olguların bu- lunmaması, bir kısım şüpheli- lerin mahkemeye sevk edilme- den doğrudan serbest bırakıl- ması, bir kısım şüphelilerin mahkemece serbest bırakıl- ması, bir kısım şüphelilerin avukatların itirazı üzerine mahkeme heyetlerince serbest bırakılması, tutuksuz yargıla- manın yargının amacına ulaş- masına engel teşkil etmemesi, yüklenen suçun hukuki vasfı- nın değişmesi ihtimali” olarak açõklandõ. Soruşturma kapsamõnda tu- tuklu bulunan 6’sõ muvazzaf 9 as- ker de dün tahliye edilmişti. Avukatlarõn yaptõğõ itirazõ de- ğerlendiren İstanbul 9. Ağõr Ce- za Mahkemesi heyeti, “mevcut delil durumunu” dikkate alarak muvazzaf subaylar Tuğamiral Aziz Çakmak, Tümamiral Cem Gürdeniz, Albay Taylan Çakır, Albay Hüseyin Özçoban, Albay Hasan Basri Aslan, Yarbay Yu- suf Kelleli, eski Kuzeydeniz Sa- ha Komutanõ Koramiral Feyyaz Öğütçü, emekli Tümamiral Ali Deniz Kutluk ve emekli Kor- general Metin Yavuz Yalçın’õn tahliyesine karar vermişti. “Balyoz Planı” iddialarõ so- ruşturmasõ kapsamõnda, emek- li Tuğgeneral Mehmet Kaya Varol, emekli Albay Emin Kü- çükkılıç ve emekli Albay Ali İhsan Çuhadaroğlu ile Albay Murat Özçelik, Yarbay Er- tuğrul Uçar ve Astsubay İmdat Çolak’õn tutukluluk halleri de- vam ediyor. Albay Köylü tutuklandı Bu arada ikinci Ergenekon da- vasõnõn tutuklu sanõklarõndan Albay Cengiz Köylü dün Bal- yoz soruşturmasõ kapsamõnda ikinci kez sorgulandõ. Savcõlõk sorgusunun ardõndan “Cebir ve şiddet kullanarak hükümeti ortadan kaldırmaya teşeb- büs” suçlamasõyla nöbetçi mah- kemeye sevk edilen Köylü’nün tutuklanmasõna karar verildi. Köylü, adliyedeki işlemlerin ardõndan tutuklu bulunduğu Hasdal Cezaevi’ne gönderildi. DOĞAN’DAN TAHLİYE YORUMU: GECİKMİŞ BİR OLAY Silivri Cezaevi çõkõşõnda gazetecilerin sorularõnõ yanõtlayan emek- li Orgeneral Çetin Doğan, “Bana yazılan mektup ve çekilen tel- graflarla Türk halkını arkamda, yanımda hissettim. Orda da bir görev yaptığıma inanıyorum. Adalet yerini bulacaktır ama gecikmiş olarak değil diyelim. İnşallah sonunu da getiri- riz. Hep birlikte aydınlık günlere ulusça ulaşırız diliyorum” dedi. Doğan, tahliye edilmesiyle ilgili “Gecikmiş bir olay de- mekten başka elimden bir şey gelmiyor” açõklamasõnõ yaptõ. BALYOZ’DA NE VARDI? “Balyoz” darbe planı tartışmaları, 2003 yılında “Balyoz Güvenlik Harekâtı” isimli bir darbe planı hazırlandığı iddiası ile baş- ladı. Darbe planıyla ilgili iddiaların yer al- dığı Taraf gazetesinde söz konusu planın, 1. Ordu Komutanlığı’nda sunumu yapılan “Balyoz Güvenlik Harekâtı” isimli planın harp oyunu çerçevesinde hazırlandığı öne sürülüyordu. İddiaya göre söz konusu pla- nı desteklemek için “Çarşaf”, “Sakal”, “Suga” ve “Oraj” başlıklı eylem planları oluşturuldu. 2003 yılında hazırlandığı iddia edilen “Balyoz harekâtı” planında, Fatih ve Beyazıt camilerinin de bombalanması plan- lanıyordu. “Oraj Hava Harekât Planı”nda ise Ege’de uluslararası kriz çıkarılması için bir Türk jetinin düşürülmesi planlandığı iddia edildi. “Balyoz Planı”nda ayrıca Ka- dıköy ve Fatih’te gösteri yapılacak, camile- re bomba atılacak, cüppeli ve sarıklı eylem- cilerin Hava Müzesi’ni basması sağlana- caktı. Söz konusu plan kapsamında 29’u general, 133’ü subay toplam 162 askerin is- minin geçtiği iddia ediliyordu.Hasdal Cezaevi’nde tutuklu olan muvazzaf askerler ile Silivri Cezaevi’nde bulunan emek- li askerler, tahliye işlemlerinin ardından akşam saatlerinde cezaevinden ayrıldı. (AA) Eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Doğan’ın da aralarında bulunduğu askerler ‘kuvvetli suç şüphesini gösteren olguların bulunmadığı’ gerekçesiyle serbest bırakıldı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle