23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 19 MART 2010 CUMA CUMHURİYET SAYFA KÜLTÜR 19kultur@cumhuriyet.com.tr ‘Dersimiz Atatürk’ün kitabı yayımlandı Kültür Servisi - Turgut Özakman’õn, “Dersimiz Atatürk” adlõ filmin senaryosunun tam metninden oluşan aynõ adlõ kitabõ Bilgi Yayõnevi tarafõndan yayõmlandõ. Özakman’õn yalõn üslubuna eşlik eden renkli film kareleriyle hazõrlanan kitap, filmin 17 Mart’taki galasõyla birlikte tüm kitabevlerindeki yerini aldõ. Turgut Özakman’õn daha önce yine Bilgi Yayõnevi’nce yayõmlanan kitaplarõ arasõnda “Dr. Rõza Nur Dosyasõ”, “Vahidettin, Mustafa Kemal ve Milli Mücadele”, “1881-1938, Atatürk, Kurtuluş Savaşõ ve Cumhuriyet Kronolojisi”, “19 Mayõs 1919-Atatürk Yeniden Samsun’da”, “Türkiye Üçlemesi’nden de “Diriliş- Çanakkale 1915”, “Şu Çõlgõn Türkler” ve “Cumhuriyet-Türk Mucizesi” bulunuyor. Karun hazinesinin öyküsü Kültür Servisi - Gazetemiz yazarõ Özgen Acar, bugün saat 18.30’da Yapõ Kredi Sermet Çifter Salonu’nda “Karun Hazinesinin Öyküsü” başlõklõ görselli bir sunum yapacak. Lidya-Pers hazinelerinden oluşan Karun hazinelerinin 25 yõl sonra Türkiye’ye geri getiriliş hikâyesinin anlatõlacağõ sunum, Yapõ Kredi Vedat Nedim Tör Müzesi’nde 15 Mayõs’a dek sürecek olan “Lidyalõlar ve Dünyalarõ” sergisine paralel etkinlikler arasõnda yer alõyor. T aksim-Bostancõ arasõ çalõşan bir dol- muş şoförü, günde kaç kez Boğaziçi Köprüsü’nden geçer? Belli saatlerde hep tõkanan köprü trafiğinde burnundan solu- yan sürücülere ‘şahane güller’ sunan, uzun saç- lõ, genç bir Çingene çiçekçi, günde ne kadar ka- zanõr? Yoğun görev saatlerinde köprüde sõ- kõşmõş araba yõğõnlarõnõ yönlendirmek (ve ek- mek parasõ peşinde, köprüde yasadõşõ çalõşan bilumum seyyar satõcõlarõ kovalamak), bir tra- fik polisini ne kadar yorar? Bittiğinde seyirci- sinin aklõna bu sorularõ düşürüp azõcõk düşün- düren “Köprüdekiler”, hayatlarõnõ bir şekil- de Boğaziçi Köprüsü’nden kazanan bu üç ana karakter üzerinden anlatõyor hikâyesini. Bu üç karakterin kendi adlarõyla, amatörce rol aldõklarõ filmde, elinden çocuk bakõcõlõğõndan başka iş gelmeyen, ama sürekli televizyonda- ki dizilerden imrendiği lüks tüketici yaşamla- rõnõ hayal ederek yeni bir eve taşõnmak ve ma- sa başõ yeni bir iş isteyen karõsõ Cemile’yi (Ce- mile İlker) memnun etmek için habire didinip duruyor, taze evli şoför Umut’un (Umut İlker), çalõştõğõ arabanõn (ve oturduğu evin) sahibine karşõ da hep boynu kõldan incedir. Yer sofrasõnda yemek yiyen, yoksul gece- kondu ailesinin mektep medrese görmemiş ama at yarõşõ oynarken koşan atlarõn adlarõ- nõ öğrenmek için çat pat okumayõ yazmayõ sökmüş, 17 yaşõndaki süslü oğlu, Edirne kö- kenli Kuştepeli, Küpeli Fikret (Fikret Por- takal, unutulmaz Bunuel başyapõtõ ‘Los Ol- vidados’un başrolündeki yakõşõklõ Meksika- lõ genci anõmsattõ bana), seyyar çiçek satõcõ- lõğõnõn yanõ sõra tezgâhtarlõk filan yapacağõ sü- rekli bir iş için de başvurup duruyor Tahta- kale’deki birtakõm dükkânlara ama nafile. Tüm girişimleri fos çõkõyor. Koyu tenleri yüzünden arkadaşlarõyla gir- diği bir kitapçõda yaka paça derdest edilip baş- tan ayağa aranõyor ama bundan hiç yüksün- meyen Fikret, onu ve onun gibileri kuşatan, önyargõlõ, õrkçõ yaklaşõmlara karşõ şerbetli za- ten. Yönlendirdiği yüzlerce arabaya karşõn ya- payalnõz bir Anadolu çocuğu davranõşlarõ ser- gileyen, sõkça telefonlaştõğõ köydeki annesi- nin bir an önce askere gönderip evermeyi ve mürüvvetini görmeyi beklediği, 2 yõllõk İs- tanbullu, trafik polisi oğlu Murat (Murat Tok- göz) ise bir polis arkadaşõyla paylaştõğõ evin- de geceleri internetten kadõn arkadaş bulma- yõ iş edinmiş, üniformasõnõ özenle ütüleyen, hâlâ taşralõ, bekâr bir genç. Asya’yla Avrupa’yõ birleştiren köprüde her gün harala gürele yaşanan, yoğun mücadele içindeki bu varoş kökenli, birbirlerinden ha- bersiz, farklõ istek ve arayõşlara yönelmiş üç genç TC vatandaşõna (ve çevrelerine) odakla- nan “Köprüdekiler”, ilkin belirgin gerçekçi tavrõyla öne çõkõyor. Kategorize etmek gerekirse günümüz İstanbulu’ndan kesitler sunan, ka- meranõn sokağa çõktõğõ, yer yer teşhirci, yer yer denetlenmiş bir gerçekçilik anlayõşõnõn rotasõ- nõ çizdiği, cesur bir belgesel-kurmaca diyebi- leceğimiz film, Emre Erkmen’in oynak el ka- merasõnõn ve akõcõ bir montaj çalõşmasõnõn da katkõsõyla ilgiyle izleniyor, seyirciyi zaman za- man sarsacak, güçlü duygulara yoğunlaşarak. Yönetmeninin deyişiyle “belgesel niyetine kurmaca gibi çekilmiş bir film”le karşõ kar- şõyayõz sanki. Doğallõğõ, yalõnlõğõ kesinkes şart koşan belgesel türü bir anlatõmla, kurma- ca bir hikâye içine (polis Murat dõşõnda) ger- çek adlarõyla yerleştirilmiş kahramanlarõnõn ade- ta kendi hayatlarõnõ ‘oynadığı’ film, onlarõn hu- zursuz ruh hallerini perdeye taşõrken toplum- da yükselen milliyetçiliğin belirtilerini bol bol bayrak görüntüsüyle yansõtõyor, israfa kaçan ha- vai fişek gösterileriyle de (yoksa fişek kaosu mu demeli?), ‘aşırı coşkulu’ Cumhuriyet Bayra- mõ kutlamalarõnõ da eleştirir gibi yapõyor. Bütünüyle eğlendirmeye yönelik bir ticari si- nemayõ hedeflemediğini özellikle belirten 1975 doğumlu, okullu genç yönetmen Aslı Öz- ge’nin, bu üç karakterin gerçek hayatlarõndan esinlenerek senaryosunu yazõp yönettiği, 2009 İstanbul ve Adana festivallerinde en iyi film se- çildikten ve Locarno, Toronto vb. gibi itibar- lõ festivallere çağrõldõktan bunca zaman sonra nihayet bizde de gösterime giren “Köprüde- kiler”i, kusursuz bir başyapõt değilse de kafa- larõ bulanõk bir gelecek endişesiyle iyice ka- rõşmõş, alt sõnõftan kahramanlarõyla iz bõrakan, gerçekçi bir film kuşkusuz ve sinemamõza söy- leyecek sözü olan, yeni bir kadõn yönetmenin gelişini müjdeliyor sonuçta. Kültür Servisi - Senaryosunu Turgut Özakman’õn yazdõğõ, yönetmenliğini Hamdi Alkan’õn, yapõmcõlõğõnõ Birol Güven ile Serkan Balbal’õn üstlendikleri “Dersimiz Atatürk” bugün 270 sinemada gösterime giriyor. Film- de Atatürk’ü Halit Ergenç, Ta- rihçi Dede’yi Çetin Tekindor, Tarihçi Dede’nin torunu Mert’i Batuhan Karacakaya, Latife Hanım’õ Doğa Rutkay canlan- dõrõyor. Tarihçi Dede’nin, torunu ve torununun okul arkadaşlarõna Atatürk’ün çocukluğu, okul ya- şamõ, askerlik kariyeri ve Kurtu- luş Savaşõ’nõn en önemli cephe- lerini anlattõğõ filmde, anlatõmlar sõrasõnda canlandõrmalarla tarihe dönüşler yapõlõyor. Filmde Ergenç’in makyajõ Der- ya Ergün ve asistanlarõ tarafõn- dan yapõldõ. Atatürk makyajõ için İngiltere’de özel kalõplar hazõr- landõ. Kalõplardan yararlanõlarak maskelerin hazõrlanõşõ bir ay sür- dü. Cildin yõpranmamasõ için gü- naşõrõ gerçekleşen çekimlerde 4 saatte tamamlanan makyaj 5 sa- at kullanõlabildi. Çekimleri 5 haf- ta süren filmin ekibinde 100 ki- şi görev alõrken, 1500 figüran kul- lanõldõ. Atatürk’ün bulunduğu sahneler için tarihi mekânlar an- latõm yõlõna uygun hale getirilir- ken, en küçük aksesuvarlar bile tarihe uygun olarak seçildi. Son yõllarda “Şu Çılgın Türk- ler” ve “Diriliş-Çanakkale 1915” ve “Cumhuriyet-Türk Mucizesi” gibi kitaplarõyla çok geniş bir okur kitlesine ulaşan Turgut Özakman, filmle ilgili olarak çocuklara şöyle seslendi: “Sevgili çocuklar. ‘Dersimiz Atatürk’ sizin için, size Ata- türk’ü doğru olarak yansıt- mak için yapıldı. Ama büyük- lerinizi de alın, bu filme öyle ge- lin. Çünkü öğretmenlerinizi, anne babalarınızı, ağabey ve ablalarınızı, dede ve büyük- annelerinizi de ilgilendiren bir- çok yanları, özellikleri, sürp- rizleri var...” ‘ATATÜRK’ÜHATIRLATTIK’ Özakman, filmin özel gösteri- minden önce yaptõğõ konuşmada ise şunlarõ söyledi: “Bilmeyenlere Atatürk’ü hatırlatalım, inkâr edenlerin de Atatürk’ü başla- rına vuralım diye yaptık bu fil- mi. Ben Atatürk’e 60 yılımı verdim. Onu tanıdıkça, ona ulaşamayacağımızı anladım. Geleceğimizi korumak için bü- yük küçük, kadın erkek her- kese doğru, gerçek Atatürk’ü anlatmak zorundayız. ‘Dersimiz Atatürk’ bu büyük ödevin bir adımıdır” dedi. Filmde Atatürk’ü canlandõran Halit Ergenç, “Oynadığım her sahnede o dönem yaşananların okuduklarımızdan ya da anla- dıklarımızdan ne kadar daha büyük önem taşıdığını anla- dım. Atatürk dünyanın en çok okuyan liderlerinden biri, bel- ki de en çok okumuş olanı. Türkiye Cumhuriyetimiz bu bilginin, uzun çalışmaların ve bu ülkeye duyulan sonsuz sev- ginin bir sonucu” dedi. Doğa Rutkay ise böylesine ta- rihi ve belgesel niteliği taşõyan bir yapõmda azõcõk da olsa yer al- masõnõn oyunculuk kariyerinde- ki en büyük hatõralardan biri ola- cağõnõ, Latife Hanõm gibi bir ka- rakteri canlandõrmanõn paha bi- çilemez olduğunu söyledi. ‘Dersimiz Atatürk’ filmi bugün 270 sinemada gösterilmeye başlõyor... Gerçek Atatürk’ü anlatmak C an Dündar‘õn “Mustafa“, Zülfü Li- vaneli’nin “Veda“sõndan sonra yeni bir Atatürk filmi daha bugün göste- rime giriyor. Milli Mücadele dönemiyle Ata- türk’ü ele alan “Kurtuluş“, Milli Mücadele sonrasõ üstüne “Cumhuriyet“ gibi, önceki yõllarda ekrandan çok ses getiren, başarõlõ di- zilerin senaristi ve Çanakkale savaşõna ilişkin “Diriliş“le “Şu Çılgın Türkler” gibi çok sa- tan olay-kitaplarõn yazarõ Turgut Özakman‘õn senaryosundan, birkaç yõldõr komedyenlikten kamera arkasõna geçen Hamdi Alkan‘õn yö- netmenliğinde çekilen “Dersimiz Atatürk”, da- ha çok yeni yetişen kuşaklara ve gençlere hi- tap eden bir dramatik belgesel denemesi. Çeşitli tanõklõklara, arşiv görüntülerine, bel- gelere, alõntõ ve anekdotlara dayanarak, yaklaşan 23 Nisan kutlamalarõ için bir Atatürk sunumu hazõrlama ödevi verilen ilkokul çocuklarõna yar- dõmcõ olan ‘Tarihçi Dede’nin (Çetin Tekindor) masalsõ anlatõcõlõğõnda büyük kurtarõcõmõzõn ço- cukluğunu, okul ve askerlik hayatõnõ, Çanak- kale sonrasõndaki Kurtuluş Savaşõ ve Cumhu- riyetin kurulmasõ sürecini özel hayatõndan anekdotlarla hikâye eden filmde Atatürk’ü Halit Ergenç canlandõrõyor. Ciddi bir özen ve emek ürünü “Dersimiz Atatürk“ün, emperyalizmin nerdeyse yüz yõl- dõr parçalayõp yutmayõ planladõğõ, koyu bir or- taçağ karanlõğõna gömülmüş bir imparatorluk kalõntõsõndan yeni bir ülke yaratan Atatürk’ün, fareden korktuğu, iyi vals yapabilmek için dans dersleri aldõğõ, toplam 3997 kitap okuduğu, an- nesinin elini öpüp duasõnõ almadan güne baş- lamadõğõ gibisinden pek bilinmeyen anekdot- lar da içeren, yer yer didaktik kaçsa da sonuç- ta eğitici ve öğretici olabilen bir belgesel kõ- vamõna eriştiği söylenebilir. Filmde tanõklõklarõna başvurulanlar ise, Turgut Özakman, Muzaffer İzgü, Müjdat Gezen, Uğur Dündar, Yıldız Kenter, Sev- da Şener, Macide Tanır, Muazzez İlmiye Çığ ve Hayrettin Karaca. ‘TarihçiDede’ningözünden Aslõ Özge’nin yazõp yönettiği ‘Köprüdekiler’ filmi ödüller aldõktan sonra en sonunda gösterimde Belgeselniyetinekurmacagibi  FRANSIZ KÜLTÜR MERKEZİ 15.30 Antoine 17.00 Çiçekler Simone de Beauvoir İçin / Carole Roussopoulos Anõsõna 19.00 Kõrõk Aynalar  İSTANBUL MODERN 15.30 Aramõzdan Birileri 17.00 Sarõ Bir Kurdele Bağla FİLMMOR KADIN FİLMLERİ FESTİVALİ’NDE BUGÜN Haber Merkezi - Hür- riyet gazetesinde “Bü- lent Çiziyor” adlõ köşe- sinde 16 yõldõr çizerlik yapan karikatürist Bü- lent Düzgit (63), dün ya- şamõnõ yitirdi. Mesleki yaşamõna 1971’de Hayat Yayõnla- rõ’nda başlayan Düzgit, Hayat mecmuasõ ve Çar- şaf dergisinde görev aldõ. 2002’de Türkiye Gaze- teciler Cemiyeti ödülü kazanan Düzgit, 1994’ten beri Hürriyet’te çiziyor- du. Hürriyet’te yõllardõr birlikte çalõştõğõ meslek- taşõ Latif Demirci, Düz- git hakkõnda “Çok ağır bir hastalık geçirmesine rağmen, tedavi süre- since karikatürden kop- madan, karikatüre tu- tunarak çizgilerini sür- dürdü. Tanıdığım kari- katüristler içinde en na- if esprileri yapan çizer- lerden biriydi. Kimseyi incitmeden kırmadan söylemek istediklerini söylerdi” dedi. Düzgit bugün öğle vakti Fatih Camisi’nde kõlõnacak ce- naze namazõnõn ardõndan toprağa verilecek. Karikatürist Düzgit yaşamını yitirdi BUGÜN UĞURLANACAK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle