18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10OCAK2010/SAYI 1242 PAZAR Savaşç kadınlar Yönetmen Binnur Karaevli, çektiği "Doğu ile Batının Birleştiği Noktadaki Savaşçı Kadınlar" belgeseli ile Türkiye'deki kadınları uluslararası platformda tanıtmayı amaçlıyor. ZUHAL AYTOLUN K adın olma kavramı her daim bir mücadeieyi de içinde barındırıyor. Hala kadın erkek eşitliği k o nuşuluyor, tartışılıyor. Tiirkiye de, bulunduğu coğrafyada pek çok çelişik durumu bir arada yaşıyor. Her yöreden kadın hem bireysel hem de toplumsal anlamda bir varoluş mücadelesi veriyor. Amerika'da yaşayan yönetmen Binnur Karaevli, tüm bu bireysel ve toplumsal mücadeieyi "Doğu ile Batının Birleştiği Noktadaki Savaşçı Kadınlar" adındaki uzun metrajlı belgesel çalışmasıyla aktarıyor. Karaevli belgeselde yurtdışındaki imajı, genellikle doğulu ve geri kalmış ola- rak çizilmiş, modern/aydın kadın imajı birtürlü ön pla- na çıkamamış olan Türk kadınının doğru tanınması- nı sağlamayı amaçladığını dile getiriyor. Belgesel film önce Amerika'da gösterilecek. Ardından dâ Türkiye'deki özel kanalların yanı sıra kadın dernek- lerinin de desteğiyle Anadolu'da özel salonlarda gösterime girecek. Karaevli ayrıca Osmanlı saray ha- yatını anlatacağı "Gözyaşı Sarayı" filmi için de lıklarını sürdürüyor. '•.".': ; - Proje nasıl ortaya çıktı? Amerika'da yasadığınız ve- ya gözlemlediğiniz şeyler mi yönlendirdi? Amerika'da daha fazla yaşıyor olsam da, Türkiye'deki konular gerek tarihi gerekse şu anki ko- numu itibarıyla her zaman ilgimi çekiyordu. 11 Eylül'den sonra Amerika'da ve Avrupa'da Orta Doğu'ya karşı müthiş bir ilgi başladı. Sonuç olarak özel- likle Amerikalılar büyük bir ilgi duymaya başladı. Ancak yine de Türkiye, bu coğrafya içinde çok da iyi anla- şılabilen bir ülke değil. O yüzden biraz bu ilgiyi de kul- lanarak zaten ilgim olan konulara eğilmeyi seçtim. Türkiye'deki kadınlann hem bireysel hem de toplumsal mücadelesini anlatmak üzere yola çıktım. - Belgesel üç farklı kadının üzerinden bir pencere açıyor. Sizce bu geneli yansıtabiliyor mu? Daha önce çektiğim "Searching for Paradise" bel- geselinde de Türkiye'nin doğu ve batı arasında bir kül- ' tÛlr'olduğunu anlatmaya çalışıyordum. O belgeselde daha çok eğitimli kadınlarla konuştum. Bu filmdeki- ler de keza öyle, ancak onlann yaptığı çalışmalarla fark- lı illere ve kadınlara ulaşabildik. Mardin'e de gittik, Konya'ya da, Kapadokya'ya da. Orada yürütülen projeleri takip ettik ve kadınların üre- timleri ile yaşadıkları sorunlan göz- lemledik. - Peki belgeselde konuştu- ğunuz kadınlarla yolunuz na- sıl ve nerede kesişti? Osmanlı saray hayatı K araevli, belgeselin yanı sıra üzerinde çalıştığı yeni projesi nedeniyle de Türkiye'de bugünlerde. Türkiye'deki proje yapım ortağı imaj Medya'dan Ahmet Nakkaş ile Alev Lytle Croutier'ın yazdığı "Gözyaşı Sarayı" isimli kitabı bir sinema filmi olarak uyarlayacak. Film hem bir dönemin politik arka planını yansıtıyor hem de bir aşk hikâyesini. Kültür Bakanlığı ve sponşorlarla görüşen Karaevli'nin hazırladığı dosyada düşünülen oyunculardan bazıları ise Nicöle'KiCÜfVtah, Kâte Blancett, Monica Belluci, Eric Bana, Scarlett Johansson, Clive Owen. Osmanlı saray hayatının anlatılacağı film için görüşmeleri sürüyor. Çekimlerine ise 2010'un sonunda başlanacak. • Bodrum, izmir, Karaburun, Kapadokya'ya ve Mardin'e gittik. Çoğu araştırma yaparken karşımıza çıktı. Aslında daha pek çok insanla tanışıp görüştük. Ancak bir bağlam içinde anlatabilmemiz için bir kıs- mını belgeselde kullandık. Zaten bütün Türk kadın- larını yansıttığımızı söylemek çok iddalı olur. Onun için bir dizi proje yürütmek gerekiyor. - Bir savaş ve mücadele alanından söz ediyorsunuz. Türk kadınının mücadelesi olarak neyi tanımlıyorsu- nuz? illa ki ele silah, sopa, tüfek alarak yapılan bir mü- cadele değil. Yaşamında kendi kararlarını hayata ge- çirmeye çalışması da bir mücadeledir ki bu Türkiye'de çok zor. Bazen kapıdan dışarıya çıkabilmek için bile bir mücadele gerekiyor Türkiye'de. Kimileri ise Amerika'da ya da Avrupa'da bir kadın nasıl yaşıyor- sa öyle yaşıyor. Mücadelenin tanımı o kadar geniş ki Türkiye gibi birtoplum için. Benim özellikle vurgula- mak istediğim içsel mücadele alanı. İnsanın yapmak istediklerini, hedeflediklerini yaşayabilme mücadelesi. Filmde bunu ön plana çıkarmaya çalıştım. - Birtaraftan doğu ve batı arasında kalmış bir ülkenin mücadelesi varken diğeryanda da ülkenin kendi do- ğu ve batısı arasında çelişik ve çapraşık bir mücadele görüyoruz. Ayrımcılık bir çok ülkede yaşanıyor. Kadın erkek eşit- liği ise hâlâ tartışılıyor. Geniş bir yelpaze var burada. Töre cinayetinden tutun da istediği işi seçme öz£ lüğüne kadar uzanıyor. Ki zaten çok ciddi s la boğuşan kadınların yanında istediği işi s j sorunları daha basit kalıyor. Biz sorunların yanı sıra bireysei ve toplumsal çözümleri de görmeye çalışıyoruz. Her kadın kendi yaşamını degiştir- meye başladığında domino etkisi gibi çevresi- ni ve toplumu da etkileyecektir. Örnekse bel- geseldeki Belkıs Hanım'ın yanında çalışan do- kumacı Fatma Hanım okuyamamış olsa da, şim- dilerde kazandığı ile kendi kızlarını okutabiliyor. Bu ufak adımlar bile birtakım sorunları çözebiliyor. Kadınlar çalışkan ve üretkendir. Nispeten de güçlenmiş ve haklarını aramaya başlamış durumdalar. -Sizce kadın hareketi günümüzde hangi konumda? Kadın olmak kavram olarak bir mücadeieyi barın- dırıyor. Amerika'da "cam tavan" diye bir kavram var. Bu cam tavanı kadınların kırması gerekiyor. Dünyada da gelişmekte olan toplumlarda kadınların projeleri- ne fon ayrılıyor. Çünkü kadının kalkınması toplumun kalkınması demektir. Kadınlara el uzatmak önemli. • World'eözel7takSlt worldcard.com.tr Bu indirim, AK Anne Klein ve Enzo Angiolini Mağazalarında da geçerlidir. parkbravogroup
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle