22 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 10 OCAK 2010 PAZAR 18 KÜLTÜR [email protected] Türkiye’nin ‘yaşayan insan hazineleri’ seçildi Kültür Servisi - UNESCO tara- fõndan 2003 yõlõnda kabul edilen, Türkiye’nin ise 2006 yõlõnda taraf olduğu “Somut Olmayan Kültü- rel Mirasın Korunması Sözleşmesi” kapsamõnda kültürel mirasõmõzõn belli unsurlarõnõ yeniden yarat- mak ve yorumlamak açõ- sõndan gerekli bilgi ve be- ceriye yüksek düzeyde sa- hip olan 7 sanatçõ ve za- naatkâr 2008 yõlõ için “Ya- şayan İnsan Hazinesi” olarak değerlendirildi. ‘Yaşayan İnsan Hazineleri Tür- kiye Ulusal Envanteri’ni oluştur- ma çalõşmalarõ çerçevesinde her yõl yapõlacak ve gelenekselleştiri- lecek seçimlerin ilk yõlõnda “Ya- şayan İnsan Hazinesi” unvanõna değer görülen Âşõk Şeref Taşlıova, Karagöz sanatçõlarõ Metin Özlen, Orhan Kurt ve Tacettin Diker, çam düdüğü yapõmcõsõ ve icracõsõ Hayri Dev, keçe ustasõ Mehmet Girgiç ve çini ustasõ Sıtkı Olçar, İstanbul Lütfi Kõrdar Kongre ve Sergi Sarayõ’nda 14 Ocak’ta saat 17.00’de düzenlenecek törenle pla- ketlerini alacak. Kültür ve Turizm Bakanlõğõ Araş- tõrma ve Eğitim Genel Müdürlüğü tarafõndan yürütülen “Somut Ol- mayan Kültürel Mi- ras”çalõşmalarõ kapsamõnda yürütülen çalõşmalarda sa- natçõ ve zanaatkârlar, usta- lõğõnõ 10 yõldõr icra eden, sa- natõnõ usta-çõrak ilişkisi ile öğrenmiş olan, bilgi ve be- cerisini üstünlükle uygula- yan, konusunda ender bulu- nan bilgiye sahip, kişi veya grubun yaptõğõ işe kendini adamõş olmasõ, kişi veya grubun bilgi ve be- cerisini geliştirme yeteneğine sahip bulunmasõ ve bunlarõ aktarma ye- teneğine sahip olmasõ gibi ölçüler doğrultusunda belirleniyor. Bir havalimanõ reklamõERDEM ÖZTOP Teknolojinin gelişmesi ve za- man tasarrufunun yaşam pratiğin- de önemli hale gelmesiyle seya- hatlerde artõk uçağõ tercih eder ol- duk. Havalimanlarõna her gidişi- mizde, kendimizi varõş noktasõna şartlandõrõrõz. Dolayõsõyla girdiğimiz bina, kullandõğõmõz eşyalar önem- siz kalõr. Havalimanlarõ bir araçtõr seyahatlerde. Gene teknolojik gelişmelerden ötürü, havalimanlarõndaki dev bi- nalar gözümüzü korkutur. Pek ço- ğu estetikten yoksun, bizi içine hapsedecekmiş hissi uyandõran so- ğuk binalardõr. Yukarõdaki şartlan- dõrmada bu, caydõrõcõ bir etken ola- bilir hiç kuşkusuz. İşte tüm bu etmenlerden dolayõdõr ki, artõk havalimanõ şirketleri son dö- nemde, seyahat eden yolcularõn dik- katini çekme çabasõ içinde! Skandalların havalimanı İngiltere’de, dünyanõn en büyük havalimanlarõnõn başõnda gelen He- athrow’da, bu çaba üzerine kafa yoruldu ve geçen yõl Kraliçe II. Eli- zabeth tarafõndan açõlõşõ yapõlan 5. Terminal’inde görsel bir etkinlik de yapõldõ. 4 milyar 300 bin sterlin harcanan, yõlda 68 milyon yolcuyu ağõrlayan Heathrow Havalimanõ aynõ zaman- da skandallarla da gündeme geldi. Şirket bu imajõnõ silmek adõna bel- ki de, çok iyi bir projeye imza attõ ge- çen yõl! Botton masabaşında! Heathrow Havalimanõ’nõ işleten Group Ferrovial, tüm dünyada ol- duğu gibi Türkiye’de de kitaplarõ il- gi gören feylesof yazar Alain de Botton’un kapõsõnõ çalar. Şirket, “Seyahat Sanatı”, “Mut- luluğun Mimarisi”, “Proust Ya- şamımızı Nasıl Değiştirebilir?” gibi kitaplarõn yazarõ olan Botton’a, Heathrow’da iki uçak pisti arasõna yeni inşa ettikleri, yolcu geçiş yeri olan 5. Terminal’de bir hafta geçir- mesini, havaalanõndaki D ve E zon- larõ arasõndaki gidiş salonunda özel bir biçimde konumlanmõş bir masada havalimanõ üzerine yazmasõnõ ister. Bir havalimanõ şirketinin reklam olarak bir yazarõ, daha da ilginci ede- biyatõ tercih etmesi Botton’u şaşõr- tõr: “Bu çılgın çağımızda edebiya- tın, uzmanlık alanı iniş ücretleri ve atık yönetimi olan çokuluslu bir şirketi böylesi yüce sanatsal he- veslere yatırım yapmaya sevk edecek kadar itibarının kalmış olması, hayret verici ve doku- naklı göründü. Ancak havaalanı şirketinden arayan adamın bana telefonda ayartıcı olduğu kadar müphem de gelen bir lirizmle ak- tardığına göre, dünyanın hâlâ öy- le yönleri vardı ki, onları anlata- cak doğru sözcükleri bulabilme konusunda belki de ancak yazar- lara güvenilebilirdi.” (1) Pozitif yaklaşım tehlikesi Botton, şirketten yapõlan bu açõk- lamayla öneriyi kabul eder. Ken- disine verilen sõnõrsõz izinle, hava- limanõnõn en mahrem yerlerine ka- dar girer; çalõşanlarõ, dünyanõn her köşesinden gelen-giden yolcularõ gözlemler, onlarla mini röportajlar yapar. Yanõna ünlü belgesel fotoğrafçõ- sõ Richard Baker’õ da alan Botton, havalimanõnda dikkat etmediğimiz ayrõntõlarõ ve insan portrelerini fo- toğraf ve yazõyla ‘Havaalanında Bir Hafta’ kitabõnda buluşturarak, okura farklõ bir okuma deneyimi ya- şatõr. Teknolojinin mimariyi de son kertede etkilemesiyle, karşõmõza çõ- kan dev yapõlar karşõsõnda eleştirel tavõr takõnmanõn ‘aptallık’ olacağõna bu yeni kitabõnda değinen yazarõmõz, “Bir Marslı medeniyetimizi tanı- mak için tek bir yeri ziyaret etmek isteseydi, onu bir havaalanına gö- türmek yeterdi. Teknolojiye duy- duğumuz sadakatten doğayı tah- rip etmemize, karşılıklı iletişimi- mizden seyahat etmeyi roman- tikleştirmemize kadar her şeyi bulabilirdi burada”(2), diyerek konuya yeni, sofistik bir yaklaşõm getirir. Son teknolojiyle donanmõş ha- valimanõnda aklõnõza gelebilecek her alanõ görme fõrsatõ bulan Botton, havalimanõndaki ‘bussiness class’ kabini tasarõmlõ otel odasõnda da ka- lõr, terminal restoranlarõnda geçerli bir tomar fişle karnõnõ da doyurur, gecenin bir vakti bomboş pistte de bulunur, havalimanõnõn cazibesinin en çok, terminal genelinde aralõklarla yerleştirilmiş, usta işi fontlarla gök- lere yükselecek uçaklarõn güzer- gâhlarõnõ bildiren ekranlarda hisse- dildiğinin ayõrdõna da varõr, havali- manõ içindeki en etkileyici kõsmõn güvenlik bölgesi olduğunu da fark eder (“Bu ekibe [güvenlik ekibine], bir düşmanın nasıl görünebilece- ğine dair bütün önyargılardan kurtulmaları öğretilmişti.”) (3) Heathrow ve önyargılar Neticede, Botton’un kitabõnda Heathrow Havalimanõ’nõn her yö- nüyle, dört dörtlük bir şaheser ol- duğu ortaya çõkar! Hal böyle olunca da, geçen yõl- larda kaybolan bavul skandallarõy- la sõk sõk gündeme gelen bu havali- manõ hakkõnda, bütün önyargõlarõmõz birden ortadan kayboluverir! Toparlarsak, keşke Botton, ede- biyatõ işin içine katmadan bu çalõş- mayõ havalimanõ şirketine bir kata- log(cuk) olarak sunsaydõ diye dü- şünmekten kendimizi alamayõz. Ama siz gene de kitabõ bir yolculuk anõnda okumaya kalkarsanõz, Bot- ton’un büyüleyici anlatõmõyla, ha- valimanõnda vakit geçirmenin ilk an- da mantõğõnõza ters düşse de ne ka- dar keyifli olabileceğini görebilir- siniz belki! Ve bir çeviri notu: Kitabõn adõ da- hil olmak üzere, içinde pek çok ifadede, ‘airport’, ‘havaalanı’ ola- rak çevrilmiş. Belirtmekte yarar var: ‘Havaalanı’ ifadesi yerine ar- tõk ‘havalimanı’ kullanõlmakta. Ör- nek: Heathrow Havalimanõ, Atatürk Havalimanõ gibi. (1)-(2)-(3) Havaalanõnda Bir Hafta / Alain de Botton / Çev: Tü- lin Er / Sel Yayõncõlõk Tiyatrocu Saltuk Kaplangı yaşamını yitirdi Kültür Servisi - İstan- bul Büyükşehir Beledi- yesi Şehir Tiyatrolarõ sa- natçõsõ Saltuk Kaplangı (78) dün yaşamõnõ yitirdi. Saltuk Kaplangõ’nõn ce- nazesi, bugün Levent Ca- mii’nde kõlõnacak öğle namazõnõn ardõndan Feri- köy Mezarlõğõ’nda topra- ğa verilecek. 1932 yõlõnda Çorlu’da doğan Kaplangõ, İstanbul Şehir Tiyatrosu Çocuk Tiyatrosu’na girerek, 1946’da “Tiyatro Terbi- yesi” piyesinde sahneye çõktõ. 1950’de Şehir Ti- yatrosu kadrosuna geçen Kaplangõ, 1956 yõlõnda Şehir Tiyatrolarõ sanatçõ- sõ Birsen Özkara (Kap- langõ) ile evlendi. Oyunculuğun yanõ sõra yönetmenlik de yapan Saltuk Kaplangõ, Şehir Tiyatrolarõ’nda üç kez Yönetim Kurulu’nda, iki kez de sahne amirliği gö- revlerinde bulundu. Kap- langõ, 1951 yõlõnda “Şa- fak Sökecek” adlõ filmde oyunculuk yaparak baş- ladõğõ sinemada yönet- menlik de yaptõ. On yõl kadar değişik rollerde oynadõğõ sinema sektörü dõşõnda TV dizilerinde de rol alan Kaplangõ’nõn oy- nadõğõ son TV dizisi de “Eşref Saati” oldu. Kap- langõ’nõn rol aldõğõ film- lerden bazõlarõ şöyle: “Yanık Ömer”, “Yedi Köyün Zeynebi”, “Ana Hasreti”, “Bağrıyanık”, “Zeynebin Aşkı”, “Gö- nül Avcısı”. Şehir Tiyatrolarõ’nda oynadõğõ oyunlardan ba- zõlarõ ise: “Bir Yaz Ge- cesi Rüyası”, “Figa- ro’nun Düğünü” (1955), “Kantocu”, “Yedi Kocalı Hürmüz” (2005). Son teknolojiyle donanmõş havalimanõnda aklõnõza gelebilecek her alanõ görme fõrsatõ bulan Botton, ‘Havaalanõnda Bir Hafta’yõ yazarken havalimanõndaki ‘bussiness class’ kabini tasarõmlõ otel odasõnda da kalõr, terminal restoranlarõnda geçerli bir tomar fişle karnõnõ da doyurur, havalimanõ içindeki en etkileyici kõsmõn güvenlik bölgesi olduğunu da fark eder... ‘Kosmos’ da Berlinale’de BERLİN (AA) - Reha Erdem’in son filmi “Kosmos”, 11-21 Şubat arasõnda Almanya’nõn başkenti Berlin’de düzenlenecek olan 60. Berlin Film Festivali’nin (Berlinale) ‘Panorama’ bölümünde gösterilecek. Antalya Altõn Portakal Film Festivali’nde ‘Büyük Ödülü’ kazanan Türk-Bulgar ortak yapõmõ “Kosmos”ta Sermet Yeşil, Türkü Turan, Hakan Altuntaş, Sabahat Doğanyõlmaz ve Korel Kubilay rol alõyor. Panorama bölümünde gösterilecek toplam 50 filmin yarõsõnõn belirlendiği festivalde, Semih Kaplanoğlu’nun “Bal” adlõ filminin, Berlinale’nin yarõşma bölümünde ‘Altõn Ayõ’ ödülü için yarõşacağõ daha önce açõklanmõştõ. Giacometti Sotheby’s’te Kültür Servisi - Sotheby’s müzayede evi, önümüzdeki ay İsviçreli heykeltõraş ve ressam Alberto Giacometti’nin bronz heykellerinden birisini satõşa çõkaracağõnõ açõkladõ. 3 Şubat’ta düzenlenecek müzayedede satõşa çõkarõlacak ‘L’Homme qui marche I’ isimli, yürüyen insan heykelinin, 20 yõldan bu yana müzayedeye çõkan gerçek boyutlu tek heykel olduğu belirtildi. Bugüne kadar bir Giacometti heykeline verilen en yüksek rakam 2008 yõlõnda 27.4 milyon dolar (yaklaşõk 40.5 milyon TL) olurken, son heykelin açõlõş fiyatõ ise henüz açõklanmadõ. ‘Matruşka Filmler’ geçidi Kültür Servisi - İstanbul Modern Sinema, Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi işbirliğiyle, 14- 31 Ocak tarihleri arasõnda Türk sinemasõnda gizli kalmõş bir tür olan ‘meta- sinema’ya odaklanõyor. “Matruşka Filmler” başlõklõ programda, Yavuz Özkan’õn ‘Film Bitti’, Atõf Yõlmaz’õn ‘Hayallerim, Aşkõm ve Sen’, Yavuz Turgul’un ‘Aşk Filmlerinin Unutulmaz Yönetmeni’, Ömer Kavur’un ‘Gece Yolculuğu’, Oğuzhan Tercan’õn ‘Uzlaşma’, Nuri Bilge Ceylan’õn ‘Mayõs Sõkõntõsõ’ ve Murat Şeker’in ‘İki Süper Film Birden’ isimli filmleri yer alõyor. ‘Atatürk Ansiklopedisi’ yolda SAKARYA (AA) - Başbakanlõk Atatürk Araştõrma Merkezi tarafõndan, Atatürk’ün yaşamõnõ, kurtuluş mücadelesini ve cumhuriyetin ilk yõllarõnõ anlatan iki ciltlik “Atatürk Ansiklopedisi” hazõrlanõyor. Eserin basõmõnõ 10 Kasõm’a yetiştirmeye çalõştõklarõnõ ifade eden Başbakanlõk Atatürk Araştõrma Merkezi Başkanõ Prof. Dr. Cezmi Eraslan, kurumun, Cumhuriyet tarihi, Atatürk ilke ve inkõlaplarõyla ilgili çalõşmalarõnõn İngilizce, Rusça, Arapça, Almanca ve Fransõzcaya tercümesine yönelik çalõşma başlatõldõğõnõ da belirtti. ‘SOMUT OLMAYAN KÜLTÜREL MİRASIN KORUNMASI SÖZLEŞMESİ’ KAPSAMINDA Saltuk Kaplangı ve Bilge Zobu 2005-06 Sezonu’nda Haldun Dormen’in yazıp yönettiği “Kantocu” oyununda. Âşõk Şeref Taşlõova, Karagöz sanatçõlarõ Metin Özlen, Orhan Kurt ve Tacettin Diker, çam düdüğü yapõmcõsõ ve icracõsõ Hayri Dev, keçe ustasõ Mehmet Girgiç ve çini ustasõ Sõtkõ Olçar, 14 Ocak’ta düzenlenecek törenle plaketlerini alacak. Alain de Botton’un Heathrow Havalimanõ’nõ işleten şirketin önerisiyle yazdõğõ son kitabõ piyasada
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle