25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
CMYB C M Y B 6 AĞUSTOS 2009 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EMEK [email protected] G E N Ç - S E N Y Ü R Ü Y O R Bu akşam saat 19.00’da öğrenciler, veliler, öğretim görevlileri Tünel’den Taksim Tramvay Durağõ’na yü- rüyor. Sendikadan yapõlan açõklamada, “Öğrenci Genç- lik Sendikasõ olarak ‘Harçlara zam yaptõrmayacağõz’ ka- rarõmõzõ aldõğõmõzdan ve açõkladõğõmõzdan bugüne dek sokaklardayõz. Bugüne dek muhatabõmõz olan YÖK ve hü- kümet milyonlarca öğrenciyi ve veliyi ilgilendiren zam- larla ilgili tutarlõ hiçbir açõklama yapmadõlar... Bu yõl harçlara zam yaptõrmayacağõz. Her yerde öğrencilerin harçlara karşõ isyanõnõ yaymaya ve sizin gibi sorumsuzlar yõğõnõndan hesap sormaya devam edeceğiz” denildi. Türk -İş ile hükümet arasõnda kamu çerçeve sözleşme- sinin imzalanmasõnõn ardõndan TCDD ile Demiryol- İş arasõnda, 16 bin işçiyi kapsayan toplu iş sözleşmesi im- zalandõ. Buna göre, işçilere ilk alta ay için yüzde 3, ikin- ci altõ ay için yüzde 5.5 zam yapõlacak. Demiryol-İş Genel Sendikasõ Genel Başkanõ Ergun Atalay ise toplu iş sözleş- mesinin hayõrlõ olmasõnõ diledi. TCDD’den 6 bini aşkõn iş- çinin emekli olmasõna karşõn çok az sayõda yeni personel alõndõğõnõ söyleyen Atalay, bunun örgütlenme ve sendikal faaliyetler açõsõndan sakõncalarõna değindi. GÖRÜŞ ATİLLA ÖZSEVER (*) AKP - TÜSİAD Ortaklığı Yukarıdaki başlığı okuyunca bu “AKP- TÜSİAD ortaklığı” şimdi nereden çıktı di- yebilirsiniz? Özellikle AKP’nin ikinci dö- neminde, yani 2007 seçimlerinden son- ra AKP ile TÜSİAD arasında, daha doğ- rusu burjuvazinin “laik” sayılabilen “İs- tanbul” kanadı ile “yeşil sermaye” diye adlandırılan “Anadolu burjuvazisi” ara- sındaki çelişkiler artmaya başlamıştı. AKP, kendi yandaşı olarak tanımlanan sermaye kesiminin iyice güçlenmesine imkân sağlayarak artık TÜSİAD’a fazla ihtiyaç duymayacak bir noktaya gelmişti. Burjuvazinin iki fraksiyonu arasında- ki ekonomik çıkar çelişkileri de giderek şiddetlenmişti. Nitekim bir süre önce MÜSİAD’ın eski başkan Erol Yarar’ın “Asıl ve yeni burjuvazi biziz. TÜSİAD dev- letten nemalanan, kökü dışarıda bir bur- juvazidir” demesi epey tartışma yarat- mıştı. Tüm bu gelişmelere rağmen özel is- tihdam büroları kanalı ile işverenlere ucuz kiralık işçi temin eden yasanın TBMM’de kabulü, ardından kamuo- yunda bu yasaya “Modern Kölelik Ya- sası” şeklinde tepki gösterilmesi ve sen- dikaların itirazı üzerine yasanın Cum- hurbaşkanı tarafından “veto” edilme- si gündeme geldi. TÜSİAD da 11 Temmuz 2009’da yaptığı açıklamada yasanın TBMM’nin olağanüstü toplanacağı dönemde ön- celikle ele alınmasını ve tarafların endi- şelerini giderecek şekilde yasalaşması- nı talep etti. TBMM de Meclis Başkanı’nı seçmek üzere 4 Ağustos’ta olağanüs- tü toplandı. AKP Grup Başkanvekili Mustafa Eli- taş, önceki gün bir televizyon progra- mında yaptığı açıklamada, TBMM Baş- kanı’nın seçimiyle birlikte özel istihdam bürolarıyla ilgili yasayı da kanunlaştırmak istediklerini söyledi. Mustafa Elitaş, Kayserili bir işadamı. Aynı zamanda bir gece yarısı verdiği önerge ile bu yasanın Meclis’ten geç- mesini sağlayan kişi. Elitaş diyor ki: “Ha- ziran ayında açıklanan ikinci teşvik pa- keti çerçevesinde bu yasanın 1 Ekim’e kadar çıkmasını istiyoruz. Meclis Baş- kanı’nın seçiminden sonra Danışma Ku- rulu’nda bu yasanın geçmesi konusun- da bir uzlaşma olursa toplantıya devam ederiz. Aksi olursa bu yasayı geçirmek için 110 imzayla TBMM’yi yeniden ola- ğanüstü toplantıya çağırabiliriz.” Cumhurbaşkanı Gül’ün “vetosu” da aslında öze ilişkin değil, Gül özel istih- dam bürolarına karşı çıkmıyor, sadece kiralık işçiyle normal işçi istihdamı ara- sında eşitliğe dikkat edilmesini istiyor. TİSK de Gül’ün yasanın özüne karşı ol- madığını vurgulamıştı. Görüldüğü gibi burjuvazinin fraksi- yonları arasındaki çelişkiler, emeğin haklarının kısıtlanması noktasına gelin- ce unutuluyor, hemen ortak tavır alını- yor. Peki sendikalar, niçin burjuvazi gi- bi ortak bir “sınıf bilincine” sahip değil ve ortak bir mücadele için daha ne ka- dar bekleyecekler? (*) Dr. - Maltepe Üniversitesi [email protected] GEÇMİŞTEN GELECEĞE ORHAN ERİNÇ Çok Hukukluluk... Erbakan Hoca, çok hukukluluktan söz ettiğin- de neredeyse yer yerinden oynamıştı. Bugünkü en çok hukukluluğa bakınca Hoca’nın sözlerinin koparttığı fırtınanın abartılı olduğu bile söylenebilir. Alt tarafı Hoca, dine dayalı olmayan hukuk ku- rallarının yanında dinden kaynaklanan hukukun da, örneğin Yurttaşlar Yasası’nın yanı sıra Me- celle’nin de geçerli sayılmasını önermişti. Bugün, Hoca’nın çok hukukluluktan murat et- tiği ortamın bile aşıldığı görülüyor. Hukukumuz o hale geldi ki, unvanları ve gö- revleri değişik pek çok kişinin kendi hukuklarını geçerli kılma girişimlerini rahatça sürdürebildik- leri bir ortamla karşı karşıya kaldık. Medyada gördüklerimiz, dinlediklerimiz ve oku- duklarımız, Türkiye’de yasaların dediklerinin ye- rine kişilerin dediklerinin önemli sayılmakta ol- duğunu gösteriyor. Anayasa Mahkemesi’nin, Yargıtay’ın genel kurulları dahil dairelerinin ver- dikleri kararlar ciddiye alınmak bir yana, nere- deyse aşağılanıyor. Doğrusu, çok hukukluluğun vardığı nokta, as- lında hukuksuzluğun giderek egemen olacağına somut işaretler oluşturuyor. Hukuka önem vermemenin sonuçları özellikle “Kürt açılımı” diye nitelendirilen girişimlere de yansıyor. Amerika Birleşik Devletleri’nin Irak’tan askeri kuvvetlerini çekecek olmasının yaratacağı boş- luğun doldurulmasında Türkiye’ye düşen görev, geçmişte yaşanan girişimleri yeniden gündeme getirdi. Bir süredir ortalık çeşitli çevrelerce sürdürül- mekte olan psikolojik savaşımın yarattığı ortam- dan yararlanmayı fırsat olarak nitelendirenlerden geçilmez oldu. Irak’ın kuzeyini çeşitli etnik ve dinsel gruplar- dan koruma görevini Türkiye’nin yakından, İsra- il’in de uzaktan üstleneceğine ilişkin değerlen- dirmeler medyada yer alıyor. Anlaşılan Türkiye’ye düşen görevlerden biri de Irak’ın kuzeyindeki Mahmur Kampı’nı yeniden ya- pılandırmak. Mahmur Kampı’nın boşaltılması dahil pek çok senaryo ortalıkta dolaşıyor ve ciddi olması gere- ken yorumlar yapılıyor. Mahmur Kampı yaklaşık 11 bin nüfuslu bir yer- leşim merkezi. 1990’ların başında büyük bölümü Hakkâri’den Irak’a geçmiş mültecilerden oluşuyor. Orada yaşayanlar Türkiye Cumhuriyeti vatan- daşı. Kampın bulunduğu topraklar Irak’a ait. Kampın yönetimi ise Birleşmiş Milletler Mülte- ciler Yüksek Komiserliği’nde. Bir başka deyişle orada yaşayanlar Birleşmiş Milletler’in garantisi altında. Bu nedenle kampla ilgili bir anlaşma yapıla- caksa Türkiye, Irak ve Birleşmiş Milletler’in gö- rüş birliğine varmaları gerekiyor. Irak’ın “Ben zorla gönderirim”, Türkiye’nin “Ben de alırım” demesi yeterli olmuyor. Çünkü ulus- lararası kurallarla da bağdaşmıyor. Gönüllü geri dönüş ise, oradaki vatandaşları- mıza Türkiye ile ilgili bilgilerin genelde PKK’liler tarafından veriliyor olması nedeniyle mümkün gö- rülmüyor. Dağdan inecek PKK’lilerin oraya yerleştirilme- leri ise sivil sayılmadıkları için kurallara uymuyor. Çok hukukluluğun bu kadarı, devlet ciddiyeti- nin altını oymayı da kolaylaştırıyor. A KP, Meclis başkanõ ve baş- kanlõk divanõ üyelerinin seçi- minin ardõndan Cumhurbaş- kanõ Abdullah Gül’ün veto ettiği özel istihdam bürolarõnõ düzenleyen yasayõ bugün genel kurulu olağanüs- tü toplayarak görüşecek. Parti yetkilileri bu amaçla muhale- fet ile temasa geçti. Söz konusu yasada Gül’ün veto gerekçeleri çerçevesinde yapõlacak düzenleme hakkõnda diğer partilere bilgi veren AKP yönetimin- den bir isim, “Gruplarla görüşme sü- rüyor. Meclis’in çalışmasının uza- masını istemiyoruz. Anlaşma olur- sa hemen halledebiliriz. Anlaşma ol- mazsa o zaman uzama ihtimali var. Bir çalışma yapılıyor, daha netice- lenmedi” bilgisini verdi. Gül; İş Kanunu, İşsizlik Sigortasõ Kanunu ve Sosyal Sigortalar ve Ge- nel Sağlõk Sigortasõ Kanunu’nda de- ğişiklik yapõlmasõna ilişkin kanunun birinci maddesini tekrar görüşülmek üzere Meclis’e geri göndermişti. Bu durumun yasanõn gerekçesi ile içeriği arasõnda çelişki doğurduğu da ifade edilmişti. Başkanlõk divanõ seçimleri için Meclis’in bugün de otomatik olarak toplanacağõnõ anlatan AKP yetkilisi, anlaşma sağlanmasõ durumunda dü- zenlemenin plan ve bütçe komisyo- nunda bugün görüşülebileceğini, ar- dõndanda genel kurulda ele alõnabi- leceğini belirtti. Sorunlar giderilmedi Türk-İş’ten, milletvekillerine dü- zelemeye ilişkin görüş ve itirazlarõ içe- ren “Kiralık işçilik raporu” gönde- rildi. Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül’ün meclise gönderdiği düzenlemenin, TBMM’nin 1 Ekim 2009 tarihinde başlayacak yeni yasama döneminde görüşülmesi beklenirken TBMM Baş- kanõ’nõn seçiminin ardõndan görüşü- leceğinin anlaşõldõğõ ifade edilen ra- porda, “Veto üzerine hazırlanan ikinci teklif de baştan beri sürege- len itirazlarımızı ve kiralık işçi dü- zeninin yaratacağı sorunları orta- dan kaldırmadığı gibi Cumhur- başkanı’nın veto gerekçelerini kar- şılamamıştır” görüşüne yer verildi. Yapõlmak istenen düzenlemeyle ödünç iş ilişkisinin, mesleki anlamda geçici iş ilişkisi olarak yürütülmesine ve kanun korumasõ altõna alõnmasõna ça- lõşõldõğõ belirtilen raporda, Türk-İş’in yapõlmak istenen bu düzenlemeye karşõ olduğu vurgulandõ. Simsarlığa yol açar Konfederasyon tarafõndan millet- vekillerine gönderilen raporda, mes- leki anlamda geçici iş ilişkisinin ya- ratacağõ sorunlar şöyle sõralandõ: “İş piyasasının düzeni bozula- cak. İşçi simsarlığına yol açacak. İş- çilerin sömürülmesine neden olacak. İşsizler istismar edilecek. Sendikal örgütlenmeyi engelleyecek. Grev hakkının kullanılmasını engelleye- cek. İşçinin iş güvencesi ortadan kal- kacak. İş yeri kavramı ortadan kalkacak. Emek meta haline gele- cek. İşçiler kazanç konusu haline ge- lecek. İşçiler insan onuruna yakış- mayan koşullarda çalıştırılacak. Kayıt dışı yasallaşacak.” Meclis’in olağanüstü toplanarak kiralõk işçi yasasõnõ görüşmesi gündeme gelirken Türk-İş, milletvekillerine rapor gönderdi AKPkölelikteõsrarlõ 7.5 aydõr fabrika önündeki eylemlerini sürdüren 380 emekçi, AKP’yi protesto etti Sinter işçisi Taksim’de yürüdü İstanbul Haber Servisi - Ana- yasal haklarõnõ kullanarak örgüt- lendikleri için işten atõlan, 7.5 aydõr da fabrika önündeki eylemlerini sürdüren 380 Sinter Metal işçisi dün Taksim’den Galatasaray’a dek yürüyerek işvereni bir kez daha protesto etti. Uluslararasõ Delegas- yon’u temsilen Türkiye’ye gelen Tony Murph, AKP hükümetinin iş- çilere yönelik sergilediği bu tutumu, uluslararasõ toplantõlarda dile geti- receğini belirtti. DİSK’e bağlõ Birleşik Metal-İş üyesi Sinter işçileri, Taksim tramvay durağõndan Galatasaray Meyda- nõ’na düzenledikleri yürüyüş süre- since “İşimizi istiyoruz”, “Örgüt- lü işçi yenilmez”, “Kahrolsun üc- retli kölelik düzeni” yazõlõ pankart ve dövizler taşõdõ. Eylemde, “Zafer ileride emek- çinin olacak”, “Gün gelecek dev- ran dönecek, AKP halka hesap ve- recek” sloganlarõ atõldõ. Birleşik Metal-İş Sendikasõ Genel Başkanõ Adnan Serdaroğlu, işe iade dava- larõnõn devam ettiğini anõmsatarak, “Bugünkü siyasi iktidar ekonomik ve sosyal alanda halka, emekçile- re değil, varlıklı kesimlere hizmet vermektedir. İktidarın politika- rında bizlere düşen, zam, pahalı- lık ve işsizlik olmuştur. İşsizlik oranı yüzde 24’ü aşmıştır. Geniş emekçi yığınlarının sesi olan sen- dikal hareketin önü, 12 Eylül’ün 2821- 2822 sayılı yasalarıyla tı- kanmıştı. Sayın Başbakan Avru- pa’dayken bu yasaların ILO normlarını karşılayacak biçim- de düzenlenip nisan ayında Mec- listen çıkacağı sözünü vermişti. Ancak halen ses seda yok” diye ko- nuştu. Tony Murph ise AKP ikti- darõnõn, işçi mücadelesi karşõsõnda- ki tutumunun yanlõş bir yaklaşõm ol- duğunu belirterek “AB’ye girmek üzere mücadele veren hükümetin, işçiye bu şekilde bir tutum sergi- liyor olmasını anlamak hayli güç” diye konuştu. İstanbul Haber Servisi - DİSK/Birleşik Metal- İş Sendikasõ tarafõndan sendika üyesi olduklarõ için işten çõkarõlan Ümraniye Dudullu’daki Sinter Me- tal çalõşanõ 380 işçi adõna açõlan “işe iade” davasõna devam edildi. Üsküdar 3. İş Mahkemesi’ndeki du- ruşma, dava dosyasõnõn merci hâkimliğine gönde- rilmesine karşõn burada alõnan karar mahkemeye ulaşmadõğõ gerekçesiyle ertelendi. Duruşmayõ Devrimci İşçi Sendikalarõ Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanõ Süleyman Çelebi, Avrupa Me- tal İşçileri Federasyonu (EMF) Politika Danõşmanõ Tony Murphy de izledi. Adliye önünde toplanan işçiler “İşi- mizi istiyoruz” yazõlõ pankartõ taşõyarak “Açlıktan öl- meyiz, biz bu yoldan dönmeyiz”, “Geç kalmış ada- let adalet değildir” sloganlarõnõ attõ. Çelebi duruşma sonrasõ yaptõğõ açõklamada, “Bu tür davaların yargıtay süreci dahil iki ayda sonuçlanması gerekir. Uzayan her süreç aleyhimize çalışıyor. Mağdur olan bizle- riz. Biz bu mücadeleden yılmayacağız. Bunun so- nucu ne olursa olsun ulusal ve uluslararası alanda mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi. PLANÖRLE HAVALANDI Belediye işçisi bu kez de havada eylem yaptı D aha önce denizde ve kara- da eylem yapan Belediye- İş Sendikasõ, bu kez hava- da eylem yaptõ. Planörle havalanan bir kişi, gökyüzünde pankart açtõ. Belediye-İş Sendikasõ’nõn 100 günü aşan mücadelesi sõnõr tanõ- mõyor. Yerel gazetelerin haberlerine göre, Başbakan Recep Tayyip Er- doğan’õn Ford’u ziyareti sõrasõnda denizde pankart açan, AKP İl kon- gresinde otobanda eylem yapan Belediye-İş Sendikasõ, bu kez de ha- vada pankart açtõ. Planörle havala- nan bir işçi, Büyükşehir Belediye- si önünde pankart açtõ. Planörün İz- mit semalarõnda görünmesiyle Mi- mar Sinan Köprüsü üzerinde top- lanan Belediye-İş Sendikasõ, alkõş ve õslõklarla eyleme eşlik etti. Mimar Sinan Üst Geçidi üze- rinde toplanan belediye işçileri ve yöneticileri planörle “Baskıları kaldırın sürgünleri durdurun” yazõlõ pankartõ açarak Büyükşe- hir Belediye Başkanõ Karaos- manoğlu’nu bir kez daha uyardõ. Hizmet-İş Sendikasõ’nõ ağõr bir dille eleştiren Belediye-İş Sendikasõ Eğitim ve Basõn Yayõn Genel Sekreteri Bayram Öz- kan, “Belediye-İş bitmedi bit- meyecek. Hizmet-İş Sendikası tarih olacak” diye konuştu. G üney Kore’de işten çõkarõlan işçilerin iki buçuk aydõr işgal altõnda tuttuğu Ssangyong Motor fabrikasõna havadan ve karadan polis operasyo- nu yapõldõ. Ssangyong Mo- tor, şubatta iflas vermiş, bu bahaneyle 22 Mayõs’ta top- lam işgücünün yüzde 36’sõ- nõ oluşturan 2 bin 646 işçi- yi işten attõğõnõ açõklamõş, bunun üzerine işçiler işten atõlmalara karşõ fabrikayõ işgal ederek direnişe geç- mişti. Direnişe karşõ yapõlan son operasyonda, fabrikanõn bir bölümünün çatõ kesimini hava- ya uçuran polis, tazyikli su ve göz yaşartõcõ gaz kullandõ. 400 polis ko- mandosunun katõldõğõ operasyon sõ- rasõnda, işçiler de molotofkoktey- li gibi silahlarla karşõ koymaya ça- lõştõ. Operasyonlar sõrasõnda çok sa- yõda işçi yaralanõrken, işçilerin bo- yahane kõsmõnda bulunmasõnõn ölümcül sonuçlara neden olabile- ceği belirtiliyor. Kõbrõs Türk Amme Memurlarõ Sendikasõ (KTAMS), hükümetin çõkardõğõ eşel-mobil sistem ve ek mesailerle ilgili yasa gücünde karar- namelerin geri alõnmasõ talebiyle bugün Sivil Ha- vacõlõk Dairesinin Ercan Havaalanõ bölümünde 4 sa- atlik uyarõ grevi yaptõ. Ercan’daki Sivil Havacõlõk Dairesi personelinin tümünün katõlõmõyla saat 06.00’da başlayan grev, sa- at 10.00’da tamamlandõ. Grevden etkilenen 9 uçak seferi, grevin ardõndan, saat 10.00’dan itibaren rö- tarlõ olarak yapõlmaya başladõ. KTAMS Başkanõ Ahmet Kaptan, Ercan Hava- limanõ girişindeki grev yerinde basõna yaptõğõ açõk- lamada, Ulusal Birlik Partisi (UBP) hükümetinin se- çim öncesi halka ve çalõşanlara verdiği sözlerin tam tersini yaptõğõnõ söyledi. Hükümetin kararnameyle eşel-mobil ödemeleri- ni 2 aydan 6 aya çõkardõğõnõ, ek mesaileri de üçte bi- re veya yarõsõna düşürdüğünü kaydeden Kaptan, ek çalõşmanõn çalõşanlarõn değil, amirlerin uhdesinde olduğuna dikkati çekti. Kaptan, greve katõlõmõn yüzde yüz olduğu söyledi. TCDD’DE TOPLUSÖZLEŞME İMZALANDI Ercan Havaalanõ’nda uyarõ grevi AKP Meclis Grubu, başkanõn seçiminden sonra Meclis’in yeniden tatile girmemesini, özel istihdam bürolarõna geçici iş ilişkisi kurma yetkisi veren yasa çõkana kadar çalõşmalarõn sürmesini istiyor. Türk-İş, TBMM’nin teklifi yeniden görüşmek için çalõşmalara devam edebileceği açõklamalarõ üzerine dün tüm milletvekillerine yasanõn sakõncalarõna dikkat çeken bir rapor gönderdi. [email protected] GüneyKoreliişçilerdireniyor ‘İşe iade’ davasını yabancılar da izledi Önceki gün duruşmayı izleyen, dün de yürüyüşe katılan Murphy, “Kişisel olarak yapabileceğim eylem, uluslararası toplantılarda Türkiye’de işçilerin maruz kaldığı ihlalleri anlatmak ve Avrupa Komisyonu’nun vereceği tepkiyi gözlemlemektir” dedi. Eczacõbaşõ’ndan toplusözleşme Türkiye Toprak, Seramik, Çimento ve Cam Sanayi İşverenleri Sendikasõ ile Türkiye Çimento, Seramik, Toprak ve Cam Sanayi İşçileri Sendikasõ yetkilileri arasõnda sürdürülen Eczacõbaşõ Yapõ Gereçleri Sanayi ve Ticaret’de toplu iş sözleşme görüşmeleri anlaşmayla sonuçlandõ. Anlaşmaya göre, 1 Temmuz 2009- 31 Aralõk 2009 dönemi için işçilerin, aldõklarõ aylõk brüt çõplak ücretlerine, 1 Temmuz 2009’dan geçerli olmak üzere yüzde 7,5 zam yapõlacak. İkinci yõl, TUİK artõş oranõnõn yüzde 10 fazlasõ ücret zammõ uygulanacak. (AP)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle