25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Talât şalk'la "Öcalan'a imralı'da Soruldu' 'PKK'yle mücadele küçümsenmemelidir' Talât Şalk] 1970te cumhuriyet savcısı olarak göreve başladığında ne ayrılıkçı terör örgütü vardı ne de örgütün başında Abdullah öcalan. 0 yıllarda sadece Molla Mustafa Barzani'den söz ediii- yordu, o kadar. Sonraki yıllarda şalk, cumhuriyet savcısı olarak görev yaptığı Güneydoğu'da ay- I rılıkcı terör örgütünün kuruluş sürecini ve bazı eylemlerini yakından izledi. Sonra bir gün bölü- J cübaşı Abdullah öcalan, Kenya'da teslim alınarak Türkiye'ye getirildi. Talât şalk da, Öcalan'ı sor- •P gulamaküzereimralıAdasınagitti.2003'teemekliolduve33yıllıkmeslekanılarını,editörlüğünü araştırmacı gazeteci Aykut Küçükkaya'nın yaptığı Öcalan'a İmralı'da Soruldu kitabında topladı. Bölücübaşı Abdullah öcalan'ın Türkiye'ye getirildiğinde en çok neyi merak ettiğini ve İmra- lı'daki sorgu odasında Talât Şalk'a en çok hangi soruyu sorduğunu bu kitapta bulacaksınız. n CamzeAKDEMİR 1 ^ y,^ Eylül örgütlere ğ J büyük darbe in- mm M S dirdi ama terö- - L J-* rist Abdullah Öcalan'ı öngöremedi... Neden? Ay- nca Eruh ve Şcmdinli baskınlan doğ- ru değerlendirilebilseydi PKK'nin yüksclişi nasıl önlenebilirdi? - 12 Eylül bütün örgüdere büyük darbe indirdi. PKK ve bölücü diğer terör örgüderi de 12 Eylül Harekâtı'nda büyük darbe yediler. KUK gibi bölücü örgüder tamamen yok edildi. PKK de etkisiz hale getirildi. Çok sayıda PKK teröristi yakalan- dı, yargılandı. Dikkat edilirse 1980 12 Ey- I lül'ünden 1984 yılı 15 Ağustos'undaki Eaıh ve Şemdinli baskınlarına kadar Tür- kiye'de PKK terörü yoktur. Abdullah Öcalan 12 Eylül 1980'den ön- ce 1979 yılı Haziran ayında kaçak yollar- dan Suriye'ye geçmişti. Suriye istihbarau Bekaa Vadisi'ndc Füistin Kurtuluş Örgü- tü'ne ait 2 kampı PKK terörisderinin ba- nnması ve eğitmesi için hcmcn Abdullah Öcalan'a vermişti. 12 Eylül 1980'den önce Türkiyc'de ara- nan ve yakalanma tehlikesi olan PKK terö- risderi bu kamplara yerleştirilmişti. 12 Ey- lül Harekâtı'ndan sonra ise PKK terörisde- rinin bir kısmı Avrupa'ya kaçarken büyük bir kısmı Suriye'ye sığındı ve PKK kampla- nna yerleşti. PKK terörisderi bu kamplar- da eğitildi. Avrupa'ya kaçanlar da boş dur- madılar. Abdullah Öcalan'ın talimadanyla PKK'nin Avrupa teşkilatını kurdular. Suriye'deki kamplarda hazırlanan PKK'nin hedefi Türkiye idi. Günün birin- de Türkiye'ye terörist saldınları başlatacak- tı. Irak'ın kuzeyine de bu amaçla geçilmişti. Irak'ın kuzeyi gerek arazi yapısı gerekse Irak dcvlctinin burada hâkimiyetinin olma- ması nedeniyle Türkiye'ye saldın için daha elverişliydi. Suriye ve Irak'ta hazırlanan PKK'lilcr Türkiye'deki taraftarlanyla da irtibat halin- deydiler. Türkiye'den istihbarat alıyorlardı. Şemdinli baskınında PKK teröristlerine kı- lavuzluk eden Seteri Yılrnaz PKK'nin Tür- kiye'deki adamlarından biriydi. PKK'nin saldın öncesi Suriye ve Irak'ta- ki hazırlıklarından Türk istihbaratının mudaka haberi olmuş ve durumu ilgililere duyurmuşrur diye düşünüyorum, ancak 12 Eylül idaresi de ondan sonra gelen idare de PKK'nin hazırlanışını iyi değerlendireme- miş ve önlem almamışnr. Erulı ve Şemdinli baskınlan dahi anlaşılamamış "birkaç eşkı- yanın işi" diye küçümscfımiştir. Eğer bu baskınlar doğru değerlendiril- SAYFA 14 seydi o tarihte Türkiye içinde gerekü tedbirler alınır, PKK'ye yardım eden devletler nezdinde girişimlerde bulunulur, PKK'nin yolu kesilirdi diye düşünüyorum. Türkiye'nin PKK ile mücadelesi küçümsen- memelidir. PKK başlangıçta kolay başan kazanacağını düşünmüş, hcsabını buna göre yapmışür. Ancak güvenlik kuv- vetlerimizin fedakârlığı PKK'nin hesabını boznuştur. PKK güneydoğu ve doğu böl- gelerimizde tamamen hâkimiyetindc olan kurtarılmış bölge kazanma hedefine ulaşa- mamıştır. Yönetimin PKK'yi başlangıçta iyi değer- lendirememcsi PKK'nin büyümesinin en önemli sebebidir. Düşünülürse Suriye ve Irak'tayken PKK'nin mahtut gücü vardır. PKK terö- rist saldırılarını ve propagandasını arttır- dıkça doğu ve güneydoğu kökenli aileler- den PKK'ye katılımlar çoğalmıştır. Bu ka- tılımların tamamı gönüllü katılımlar değil- dir. Bir kısmı ve belki çoğunluğu PKK'nin tehditiyle dağa çıkmış, PKK teröristi ol- muştur. Bugün doğu ve güneydoğu bölgelerimiz- de binlerce ailenin çocuğu PKK'ye kanl- mıştır. Bu aileler ne olursa olsun PKK'ye operasyon yapılmasını gönülden desteklc- mezler. Türkiye'nin asıl zorluğu buradadır. Bu nedenle PKK'yi baştan iyi teşhis ede- meyenler, küçümseyenler Türkiye'ye en büyük zaran vermişlerdir. KORUCULUK SİSTEMİ - Koruculara yerli işbirlikçi dedi vc nef- ret etti Öcalan. Korucu köylerini deyim ye- rindeyse duman etti PKK... Yakü, yıka, bombaladı... Bugün korucu teröründen bahsedilirkcn o döneme baktığımızda ko- rucuya da bir terör söz konusu... Güneydo- ğu 'da yıllarca görev yaptınız size göre ko- ruculuk sistemi kaldırılmalı mı? - PKK ile mücadelede korucular büyük görev üsdcnmişlerdir. Binlerce korucu şe- hit olmuştur. Kitabımda da yazdığım gibi en büyük acılar korucu köylerinde yaşan- mıştır. Abdullah Öcalan bu fedakâr insan- ları PKK'ye kazandırmak için çok çalışmış- tır. Tehdit etmiş, köylerini basmış, ailelerini katlettirmiştir ama koruculan kendi safına çekememiştir. Korucular bugün de PKK ile mücadele- de önemli görev yapmakta, şehit olmakta- dırlar. Koruculuk sistemi devam etmelidir. Ama her kurum gibi korucular da denet- lenmelidir. Mardin'in Bilge köyündeki kadiamın se- bcbi bazılarınui iddja ettiğj gibi koruculuk sistemi değildir. Kadiam \âtQ veya namus cinayetine de benzemiyor. Töre ve namus cinayederinde toplu kadiam olmaz. Önce- den planlanmış gibi tam namaza duruldu- ğu anda baskın yapılıyor ve sanki tanık da bırakılmamak istcniyor. Bu olay çok iyi araştınlmalıdır. DACDA NE YAPIYOR O ADAM?' - Özal'm Cumhurbaşkanıyken terör ör- gütü PKK'nin elebaşı Öcalan 'a gönderdiği mesajı mutlaka anımsatmah okurlara... Ve ardından "günümüzlc pek bir buluşan iz- düşümleri"ni açahm... - "Çocuklar gidin ona söyleyin, atcşkesi uzatsın. Ateşkesi uzatsın ki generalleri de ikna etme şansı bulabileyim. Dağda ne ya- pıyor o adam? Gelsin Ankara'da siyaset yapsın..." Turgut Özal, Abdullalı Öcalan'a yolladığı Orhan Doğan ve arkadaşlanna böyle söylcmişti. Ama Abdullah Öcalan'ın amacı belliydi. Türkiye'nin üniter ve ulusal yapısını boza- cak bir taviz koparmadan silahlan sustur- maya niyeti yoktu. İmralı'da tutuklu oldu- ğu günlerde de Cumlıuriyct'in kurucu iki halkı olduğunu, Cumhuriyet'in demokra- tikleşmesi halinde eskiden olduğu gibi bu iki halkın birlikte yaşayabileceğini söyledi. Sözleri çok açıktır. Anayasa dcğişecek TC'nin kurucu halkı olarak Türk ve Kürt halkı diye iki halk tanınacak, Türkiye iki dilli, iki halklı bir devlet olacakür. Ancak o zaman Türk ve Kürt halkı birlikte yaşaya- bilecektir ama anayasada yapılması istenen bu değişiklik dahi PKK için sadece bir baş- langıçtır. PKK'nin asıl amacı 'Büyük Kür- distan'ı kurmaktır. Bir müddet önce Hasan Cemal, Irak'ın kuzeyine yerleşmiş PKK terörisderinin ön- de gelen liderlerinden Murat Karayılan'ı Kandil'de ziyaret etti. Karayılan'la röportaj Talât $alk, demokratik açılım adı altında etnik bir gruba ayncalıklar verilmeslnin Türkiye için küçül- menln baslangıcı olacağını vurguluyor yaptı, gazetcsindc yayımladı. Aynı günlerde Cumhurbaşkanı Gül, "adma ister güneydoğu meselesi deyin, is- ter Kürt meselesi, terör deyin ne derseniz deyin, çözüme gitmek zorundayız. Küresel değişim sorunun çözümü için Türkiye'nin önüne tarihi bir fırsat geürdi. Çok yakında sorunu çözeceğiz" gibi demeçler verdi. Cumhurbaşkanı'nın konuşması açık olma- dığı için Türkiye'nin önüne gelen tarihi fır- satın nc olduğunu bilcmiyoruz. Bazılan çö- züm planının ABD'de hazırlandığmı hatta Türkiye'ye dayaüldığını da düşünüyor. Karayılan'ın röportajının yayımlanmasın- dan sonra tçişleri Bakanı röportajı dikkade okuduğunu ve önemsediğini söylüyor. Aynı sözleri TBMM Başkanı da söylemiş. Bugü- ne kadar Türkiye hiçbir şekilde PKK'yi muhatap kabul etmemişti. Içişleri Baka- nı'nın ve TBMM Başkanı'nın sözleri PKK'nin muhatap kabul edilebileceğini de düşündürüyor. Şimdiye kadar hiçbir resmi törene katıl- nıayan PKK'nin Türkiye TBMM'dcki tem- silcüeri de herhalde çok ümidenmişler ki tam kadro 19 Mayıs törenlerinc katıldılar. Bir demokratik açılımdan balısediliyor. Bcnim bildiğim demokratik açılımlardan bütün halkımız yararlanır. Endişem demo- kratik açılım adı altında etnik bir gruba ay- ncalıklar verilmesidir. Bu Türkiye için kü- çülmenin başlangıcı olur. Karayılan ve DTP'li milletvekilleri üniter yapısına saygılıyız demişler. Anayasanın de- ğiştirilemez, değiştirilmesi teklif dahi edile- mez dediği dcvlctin ülkesi ve milleüyle bö- lünmez bütünlüğüdür. Yani Türkiye Cum- huriyeti devleti bir ulus devletidir. Anayasa sadece ülke bütünlüğünü değil ulusun birliğini de korumaktadır. Bu se- beple ulus bütünlüğü içinde yer alan etnik bir topluluğa ayncalık sayılacak haklar ve- rilmesi ulus birliğini çözülmesine yol açar. Bu bir müddet sonra üniter yapının bozul- ması neticesini doğurur, PKK'nin de hede- fi budur. - ABD'nin baştan beri istediği Öcalansız PKK'ydi, bu net... Peki, terör örgütü PKK'nin clcbaşısı Abduilah Öcalan aşiret liderleriyle fiörtleşen ABD'den ümidi asıl ne zaman kesmişti? - ABD yetkilileri Kuzey Irak'ta Abdullah Öcalan'la da ilişki kurdu. Abdullah Öcalan umuduydu. Kuzey Irak'ta ABD'nin kendi- sini tutacağını ümit ediyordu. Ancak ABD Kuzey Irak'taki oluşum için Celal Talabani ile Mesut Barzani'yi tercih etti. Abdullah Öcalan Amerikan yetkililerince Talabani ve Barzani'nin aralanndaki düşmanlığa son vcrmeleri için Washington'a götürüldükle- rini duyduğunda ABD'den tamamen ümi- dini kesti. • gamzeakdetnir@cumhuriyet.com.tr Imralı'da öcalan'a Soruldu / Talât Şalk / Cumhuriyet Kitapları /200 s. C U M H U R İ Y E T K\TAPSAYI 1 0 1 6
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle