25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
CMYB C M Y B 6 AĞUSTOS 2009 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ [email protected] Pastõrmasõ ve sucuğu ile ünlü Kayseri’de, fiyatlarda yapõlan artõşõn ardõndan, yaklaşõk 20-22 gram ağõrlõğõndaki 1 dilim pastõrma 1 lira ol- du. 1. kalite olarak adlandõrõlan ve ki- losu 45-46 liradan satõlan kuşgömü, tü- tünlük, sõrt ve antrikot pastõrmanõn kilosu 50 lira, 2. kalite olan dilme, eğrice, şe- kerpare ve but yarma pastõrmanõn kilo- su ise 40 lira oldu. Etek, kürek ve omuz adõ verilen 3. kalite pastõrmanõn kilosu ise 28 liradan 30 liraya çõktõ. TAKSİLERDE TEMASSIZ ÖDEME DÖNEMİ BAŞLADI Bank Asya ve Sabiha Gökçen Havaalanõ Taksi Koopera- tifi ortaklõğõnda gerçekleştirilen ‘Marifetli DIT-Taksi ve Güvenli Ulaşõm Projesi’ çerçevesinde, temassõz ödeme özel- liğine sahip 80 araç hizmete girdi. Kayõtlõ taksilerin tek bir merkezden izlenebileceği proje kapsamõnda yabancõ müş- teriler, araç içi online tercüme hizmeti sayesinde ek üc- ret ödemeden araç içinde oturduklarõ yerden bir düğme ile çağrõ merkezine erişerek online tercüme hizmetinden yararlanabilecek. Taksilerdeki navigasyon sistemi saye- sinde ise gideceği adresi sisteme giren müşteriler, alter- natif yol bilgileri ve hangi güzergâhtan giderlerse yakla- şõk ne kadar ücret ödeyecekleri bilgisine ulaşabiliyor. NOKIA MOBİL BİLGİSAYAR GELİYOR Bankalar kârı arttırdı çalışanı azalttı Ekonomi Servisi - Türkiye’de bankacõlõk sektörünün Haziran 2009’da bir önceki yõlõn aynõ döne- mine göre dönem net kârõ, 2 milyar 699 milyon liralõk artõşla 10 milyar 980 milyon lira olarak gerçekleşti. Bankacõlõk Düzenleme ve Denet- leme Kurumu’nun (BDDK) hazõr- ladõğõ ‘Türk Bankacılık Sektörü Genel Görünümü Çalışması’ ya- yõmlandõ. Söz konusu artõşta, net fa- iz gelirleri ile sermaye piyasasõ işlem kârlarõndaki artõşõn yanõ sõra kambi- yo kârõndaki artõş etkili oldu. Diğer taraftan, takipteki alacaklar özel pro- vizyonundaki yüksek artõş kâr artõ- şõnõ sõnõrlayan önemli bir etken ola- rak ortaya çõktõ. 2008’in ilk yarõsõn- da 9 bin 415 adet artan personel sa- yõsõ, 2009’un ilk yarõsõnda 197 kişi azaldõ. 2008’in ilk yarõsõnda 600 adet artan şube sayõsõ 2009’un ilk ya- rõsõnda 70 adet yükseldi. Takipteki alacaklar ise haziran sonu itibarõyla 18 milyar 781 milyon lira tutarõnda. Takipteki alacaklar 2008 son çey- rekte yüzde 20.8, 2009 ilk çeyrekte yüzde 22 artarken 2009’un ikinci çeyreğinde yüzde 9.5 oranõnda yük- seldi. 24 Temmuz 2009 itibarõyla sek- törün kredi kartõ alacaklarõnõn taki- be dönüşüm oranõ yüzde 9.7, tüketi- ci kredilerinin takibe dönüşüm ora- nõ yüzde 3.6, toplam bireysel kredi- lerin takibe dönüşüm oranõ ise yüz- de 5.5 olarak gerçekleşti ve artõş eği- limi devam etti. Haziran 2009’da sek- törün aktif toplamõ yõl sonuna göre yüzde 4.9 artarak 768.2 milyar lira- ya yükseldi. Sektörün Haziran 2009 itibarõyla sermaye yeterliliği, aktif ka- litesi, kârlõlõk ve fonlama yapõsõ iti- barõyla güçlü konumunu muhafaza ettiği değerlendirildi. Nokia N97 mobil bilgisayarlarõ 12 Ağustos’tan itibaren Türki- ye’de satõşa sunulacak. Nokia N97 üç ay boyunca Turkcell ile yapõlan anlaşma kapsamõnda sa- tõlacak. Nokia Türkiye Genel Mü- dürü Conor Pierce, “88 bin kişi istediği için onlara Nokia N97 satmaya hazõrõz. 75 ülkede 46 farklõ dilde satõşa sunulan ürünün Türkiye pazarõnda da başarõlõ olacağõna inanõyoruz” dedi. Bankacõlõk sektörünün 2009’un ilk yarõsõnda kârõ yüzde 32.6’lõk artõşla 10 milyar 980 milyon liraya yükselirken personel sayõsõ ise 197 kişi düştü. 85 bin kişi borcunu taksitlendirdi ADANA (AA) - Tüketiciler Birliği Genel Başkanõ Nazım Kaya, 7 Temmuz’da yürürlüğe giren ‘Ban- ka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’ kapsamõnda kredi kartõ borcunu taksitlendirmek için 4 Ağustos’a kadar yaklaşõk 85 bin tü- keticinin başvurduğunu söyledi. Kaya, “Bugüne kadar taksitlen- dirme kapsamındaki toplam 3 milyar 100 milyon lira tutarın- daki borçtan sadece 300 mil- yon lirası yeniden yapılandırıldı” dedi. Kaya, başvurularõn 7 Eylül’de sona ereceğine dikkati çekerek, dü- zenlemeden yararlanmak isteyen mağdurlardan başvurularõnõ bir an önce yapmalarõnõ istedi. Turizme daha çok kaynak ayrõlacak Fiskobirlik çözüm arayışında Ekonomik krizde derin yara alan Türk tekstil ve hazõr giyim sektörü alternatif pazar arayõşõna girdi Lütfi Bayraktar, hükümetin yeni fõndõk politikasõndan dolayõ bu yõl fõndõkta bir fiyat açõklamalarõnõn söz konusu olmadõğõnõ söyledi. AHMET ŞEFİK TRABZON - Erken olgunlaşma ge- rekçesiyle fõndõk toplama işlemine er- ken başlanõrken bu yõl rekoltenin düşük olmasõ nedeniyle üreticinin elindeki fõn- dõğõ yok yere satmak zorunda kalma- masõ için Fõndõk Tarõm Satõş Koope- ratifleri Birliği (Fiskobirlik) yeni kay- nak arayõşõna girdi. Hem ziraat odala- rõ ve hem de özel sektör temsilcileri, üreticinin elindeki fõndõğõ tutmasõ ve pi- yasaya yavaş yavaş aktarmasõ halinde ürünün değerini koruyabileceği uyarõ- sõnda bulunuldu. Hükümetin yeni fõndõk politikasõndan dolayõ bu yõl bir fiyat açõklama du- rumlarõnõn söz konusu olmadõğõnõ be- lirten Fiskobirlik Yönetim Kurulu Baş- kanõ Lütfi Bayraktar, yeni ürün alõmõ konusunda bazõ görüşmelerin sürdü- ğünü söyledi. Bayraktar, “Piyasa şartlarına göre alım yapacağız. Alı- mını yaptığımız ve sattığımız ürün- den üreticiye kâr payı ödeyeceğiz. Birliğimizin tüm depoları, ortağı- mız olan üreticiye açık” dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Turizm sektöründe tanõtõma bütçe imkânlarõ çerçevesinde daha faz- la kaynak ayrõlacak. Devlet Baka- nõ ve Başbakan Yardõmcõsõ Ali Ba- bacan’õn makamõndan yapõlan ya- zõlõ açõklamaya göre, dün yapõlan Ekonomi Koordinasyon Kuru- lu’ndan şu sonuçlar çõktõ: “Turizm sektöründe tanıtıma büt- çe imkânları çerçevesinde daha fazla kaynak ayrılması, KDV iade ve mahsuplarına ilişkin uy- gulamanın daha etkin bir şekil- de gerçekleştirilmesi, uygulan- makta olan enerji desteğinin de- vam ettirilmesi, hava taşıtlarının konma ve konaklama tarifesi için 1 Kasım-31 Mart arasında uygulanan yüzde 50 indirimin yüzde 75’e çıkarılması ve Esen- boğa Havalimanı’nın da kapsa- ma dahil edilmesi.” Toplantõda ayrõca, yolcu servis üc- retlerinin gözden geçirilmesi, yat turizminde bayrak ve KDV uygu- lamasõnõn birlikte değerlendiril- mesi ve alkollü içecekler konu- sundaki vergi düzenlemelerine ilişkin çalõşmalarõn Avrupa Birli- ği müktesebatõ ve uygulamalarõ dikkate alõnarak yürütülmesi ko- nularõnda çalõşmalarõn sürdürül- mesine karar verildi. Giresun Ziraat Odası Baş- kanı Özer Akbaşlı, pazara inen üreticinin tüccarın iste- diği fiyattan fındığını satma- ması çağrısında bulundu. Üreticinin sabırlı olmasını ve fiyatı düşük bulduğu ortamda ürününü de- polara teslim etmesini istedi. Üreticiyi güçlendirmeden, lisans depoculuğunu sistemini getirmeden serbest piyasanın açılmasının tamamen üretici aleyhine bir durum yarattığını belirten Akbaşlı, bu yıl rekoltenin çok düşük olması nedeniyle fındığın gerçek fiyatının 7-8 liradan işlem görmesi gerektiğini belirtti. Ancak bu koşullarda rekolte azlığına karşın fiyatın düşük olabileceği uyarısında bulundu. Rekolte az fiyat düşük olacak Ekonomi Servisi - Hükümet ihracatõ arttõrmak için rotayõ Güney Afrika, Ortadoğu ve Latin Amerika ül- kelerine çevirmesine karşõn Türk tekstil sektörü baş- lattõğõ projeyle hedef pazarõnõ İskandinav ve Avru- pa ülkeleri olarak belirledi. İstanbul Tekstil ve Konfeksiyon İhracatçõ Birlikleri (İTKİB) öncülü- ğünde başlatõlan ve 1 milyon Avro’luk bütçeye sa- hip tanõtõm projesiyle 4 yõl sonunda Türkiye’nin teks- til ihracatõnõn 20 milyar dolara çõkarõlmasõ hedef- leriyor. 4 aşamada oluşacak projenin ilk aşamasõnda bu yõl içinde İskandinav ülkeleri başta olmak üzere 27 AB ülkesinde çorap ve iç giyim sektörünün tanõtõmõ ya- põlacak. İkinci aşamada 2010’da AB ülkelerinde ör- me dokuma sektörü tanõtõlacak. Projenin üçüncü aşa- masõnda denim ve dördüncü aşamada da genel ha- zõr giyim ve konfeksiyon sektörlerinin tanõtõm ve pa- zarlanma faaliyetleri yürütülecek. İstanbul Hazõr- giyim ve Konfeksiyon İhracatçõlarõ Birliği (İHKİB) Başkanõ Hikmet Tanrıverdi proje ile ilgili düzen- lenen toplantõda yaptõğõ konuşmada, ilk aşamada, 14- 16 Eylül 2009’da Danimarka’da düzenleyecekleri organizasyonla çorap ve iç çamaşõrõ üreticisi 44 fir- mayõ, firma başõna 5-10 ayrõ alõcõyla buluşturacak- larõnõ belirtti. Tanrõverdi, bugüne kadar pek çok sek- törün katõlõmõyla düzenlenen yurtdõşõ ticaret heyet- lerinin istenilen neticeyi veremediğini vurgulayarak “Ticaret heyetlerine KOBİ’lerin katılımı çok sı- nırlı. Bu heyetlere daha çok üst düzey ya da bü- yük firmalar katılıyor. Biz bu projeyle bütün fir- malara hitap ediyoruz” dedi. Tanrõverdi, krizde İs- kandinav ülkelerine odaklanõp 104 milyon dolar olan çorap ve iç giyim ihracatõnõ 310 milyon dolara çõ- karmayõ hedeflediklerini dile getirdi. İTKİB başta İskandinav ülkeleri olmak üzere AB ülkelerinde 1 milyon Avro bütçeyle 4 yõl sürecek tanõtõm projesi başlattõ. 4 yõl sonunda sektörün ihracatõ 20 milyar dolara çõkacak. Tekstilde rota İskandinavya Tanrıverdi: İskandinav ülkelerinde Türk iç çamaşırı ve çorap sektörü için önemli potansiyel var. İhraç ürünleri fuarõ Senegal’de yapõlacak Ekonomi Servisi - Expotim’in organize ettiği ve İstanbul Sanayi Odasõnõn (İSO) desteklediği 2. Türk İhraç Ürünleri Fuarõ (Made in Turkey Fuarõ), 12-15 Kasõm 2009’da Senegal’in başkenti Da- kar’da yapõlacak. İSO’nun 57 yõl- lõk tarihi boyunca desteklediği ve katõldõğõ ikinci fuar olma özelliği- ne sahip Made in Turkey Fuarõ’na 100’e yakn Türk şirketinin katõlmasõ bekleniyor. Fuara katõlmak için şu ana kadar 55 şirket başvurdu. Özel- likle KOBİ ölçeğindeki firmalarõn pazar arayõşlarõna yardõmcõ olmak ve az tanõnan pazarlarda üyelerine rehberlik etmeyi amaçlayan İSO da üyeleriyle birlikte fuarda yer alacak. İSO Genel Sekreter Yardõmcõsõ Haktan Akın, Afrika ülkelerinin, Türkiye’nin sanayisi açõsõndan önemli potansiyele sahip olduğunu belirterek, İSO olarak, 2009’da Afrika ülkelerine yönelik dõş tica- retin geliştirilmesine önem verdik- lerini, Senegal’in de hedef ülke- lerden biri olduğunu söyledi. İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Uzlaşmamak İçin... Başbakan Erdoğan’ın, iktidarın üslubu, gündemdeki Kürt açılımı, Meclis Başkanlığı gibi yaşamsal konular- da bile hukukun, demokrasinin olmazsa olmaz ikeleri- ni ayaklar altına alarak, oldubittilerini dikte ettirmek oldu... Tabii ki milletin değil, partinin, hatta Başbakan’ın vekili konumundaki parmaklar sayıldığından Meclis Başkanı’nı seçtirmek kolay. Ancak göreceli, Toptan’ın seçilmesindeki uzlaşma arayışı sürecinden de geriye dönüş yapıldı. Parti kararı olarak Meclis Başkanı’nın dik- te ettirilmiş olması, Şahin’in sadece AKP’nin Milli Görüş kökenli olması ile bağlantılı değil; Meclis Başkanlığı seçim ilkeleri, geleneğinin ayaklar altına alınmış ol- masıyla da partilerüstü Meclis Başkanı olarak kabul görmesini olanaksız kılıyor. Erdoğan Hükümeti’nin par- tilerüstü Meclis Başkanı kimliğini, kasten, isteyerek, demokrasi geleneklerine, dünya uygulamalarına aykırı olarak dikte etirmesinin maksadı ne olabilir? İşlerin kötü gitmesi nedeniyle, ilkel güç gösterisi, bir kalenin da- ha fethedildiğinin sadece muhalefete meydan okunarak değil, milyonlara göstere göstere teşhir edilmesi mi? Kürt açılımında uzlaşma sözcüğü ağızlara dolanmış olarak uzlaşmamaya yönelik her şeyin yapılmasının ise çok daha karanlık maksatları olabilir. Ne kadar ilkel güdüler, komplekslerle hareket edilirse edilsin, bunca yılın iktidar deneyiminden sonra, ABD’nin Ortadoğu koşullarında gündeme getirip dikte ettirdiği Kürt açılımında, kendi yürüyeceği yolu bile çizememiş olarak işe koyulmak zorunda kalırken, maksat gerçekten Kürt açılımı, Türkiye’ye dönük sonuç almak olsa böyle mi davranılır? Türbanda, anayasa değişikliklerinde, Cumhur- başkanlığı’nı fethetme operasyonlarında bal gibi uzlaştığı, çok iyi anlaştığı MHP’yi böylesine şiddetle karşıya almanın maksadı ne? Başbakan Erdoğan’ın, Bahçeli’nin çok sert açıklamalarını gerekçe yaparak MHP’nin kapıları kapattığını ilan etmesi bal gibi de siyasi taktik, strateji. Bu kadar önemli, MHP’nin karşı durması riski olan bir konuda, “Kürt açılımı” gündemi ile ortaya çıkmadan, daha önceleri pek çok konuda yaptığı üzere uzlaşma araması gerekmiyor muydu? DTP’yi yıllarca Apo - PKK ile ilişkilerine sınır çizmedikleri için taraf olarak kabul etmeyecek, görüşmeyeceksiniz... Sonra DTP’nin bu siyasal çizgisinde en küçük bir değişiklik olmadan, dahası Apo’nun ünlü açıklamasına günler kalmışken, çok hızlı bir siyasal manevra ile DTP Genel Başkanı Ahmet Türk ve eşbaşkanıyla bir araya geleceksiniz... Aynı süreçte ana muhalefet partisi CHP lideri Baykal’ı yok sayacak, en küçük bir çerçeve çizilmemiş Kürt açılım planı için lütfedip Bakanını göndererek destek isteyeceksiniz... Buna uzlaşma değil, uzlaşmama arayışı denir... Zaten Baykal da içerik olmadan toplumda yaratılan yüksek beklentinin, sorunun çözümünden çok çözüm- süzlüğüne katkıda bulunacağının açıklamasını yapıy- or. Türkiye’nin kendi kendini suçluymuş gibi geri bir nok- taya ittiğinin atını çiziyor. Galiba Başbakan Erdoğan, AKP kadroları, ABD’nin kendi çıkarları, sorunları çerçevesinde ortaya koyduğu uzlaşma, barış zorla- malarına karşı çıkamadığı için, çözmeye çok gönüllü siyasi iktidar, irade portresi ile dünya vitrinine çıkmayı seçmiş bulunuyor. DTP yönetimi ile aynı fotoğraf karelerine girmek, sonra sonuç alamamaktan muhale- feti suçlamak, kaytarmak herhalde en kolay yol olmalı... Dün uzman kuruluşların raporlarında, Kuzey Irak’ta, iki aşiret kökenli siyasi lider ile Bağdat liderini bir araya getiren fotoğraf karesinden yola çıkılarak yapılan değerlendirmeler çok ders vericiydi; zaten ABD resmi kaynakları da aynı gün, Irak’ta kendilerinden yana güçlü, barışı yürütebilecek bir iktidar oluşturmadan askeri güç- lerin çekilmesinin söz konusu olamayacağını açıkladılar. Ekonomiye ağır maliyetleri nedeniyle ya da barış adı- na ABD’li askerlerin bir an önce çekilmesini isteyen- lere karşı durdular. Irak’ta ancak göreceli dengeler, çatışmaların azalması bağlantılı gündeme gelmiş askeri çekme sürecinde çok kritik yeni gelişmelerden korkuluyor. Çünkü çek- ilme kararının açıklanmasının hemen ardından Kerkük, Kuzey Irak’ta yeni çatışmalar, terör eylemleri hız kazandı. Zar zor kurulmuş Şii-Sünni dengesi ekseninde çatışmaların alevlenmesi olasılığı yanında, Kürt-Arap ek- seninde çatışmaların artış eğilimi öne çıkıyor... İşte bu kaygılarla ABD yönetimi, tümü kendisine bağlı tarafları, Barzani-Talabani- Merkezi Irak yönetimini barışa zorluyor. Kuzey Irak seçimleri sürecinde oy, güç kaybeden iki Kürt aşiretinin merkezle iyi ilişkilerle ayak- ta durmalarının sağlanması öngörülürken... Bir yandan da Irak Başbakanı El Maliki Kuzey Irak’a gönderilerek dünyaya Irak’ın tümden parçalanmayacağı, uzlaşma imajı veriliyor. Ancak ABD’nin zorladığı bu görüntünün, Şii-Sünni çatışmalarını durdurma, Kürtlere parçalan- maya yönelik ödün vermeme çizgisinde güç kazanmış Irak Başbakanı ve partisini zorlayacağının da altı çiziliyor... PASTIRMANIN DİLİMİ 1 LİRA Fotoğraf: (AA) [email protected]
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle