25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
kuduğum Kitaplar METİNCELÂL Turist: Modern çağın seyyahı? G eçen yıllarda gü- neş, havuz, ye- mek üçgeninde "her şey dahil" tatiller- den iyice bezdikten son- ra yavaş yavaş turistleş- meye, belki de seyyah- laşmaya başlıyoruz. Tatil köylerine hapsolmak ye- rine daha bilinçli ve din- lenmekten çok gezmek, görmek, öğrenmek he- defli tatillere yönelim ar- tıyor. Bu arzuyu körükle- yen de kuşkusuz seya- hat kitapları. Yayıncılar bir yandan bîrbirinden güzel baskılarla gezi rehberi açığımızı kapa- tırken diğer yandan da iyice ihmal edilmiş gezi edebiyatına yeni kitap- lar yayımlayarak katkıda bulunuyor. Cogito (Üç aylık düşünce dergisi, Yapı Kredi yay.) yaz sayısınının dosya konusu olarak bu konuyu işlemiş; "Turist: Modern çağın seyyahı?" Dosya kapsamında Oğuz Demiralp'in "Mahzen Yolcusu", Jean-Didi- er Urbain'in "Yolcu ve Ikizi ya da "Sahte" Karmaşası", Münir Göle'nin "Uzak Bir Ba- lıkçı Köyünü Susmak", Adrian Franklin ile Zygmunt Bauman'ın "Turist Sendromu" başlıklı sohbeti, Jonathan Culler'in "Turiz- min Göstergebilimi", A. Sait Aykut'in "Ibn Battûta'da "Ahı" Kelimesi ve Anadolu", Selahattin özpalabıyıklar'ın "Bu Gibi Işler, Dedim, Fransa'da Daha Düzenli Olur" başlıklı denemeleri, incelemeleri yer alıyor. Cogito hem işlediği konuların önemi ve ilginçliği, hem de konularını enine boyuna işlemesi ile ufuk açıcı, düşünmeyi, sorgu- lamayı teşvik edici bir dergidir. Bu işi ya- parken de sayfa sınırı yoktur. Okurdan da hak ettiği ilgiyi görür, birçok sayısı tekrar tekrar basılır. Cogito'nun son sayısı bu açıdan bana biraz zayıflamış gibi geldi. Dosyadaki altı yazının ikisi edebi deneme, biri iki sayfalık kısa bir kitap tanıtma yazı- sı/notu. Acaba yanılıyor muyum diye eski sayılara dönüp baktım. Feminizm sayısı 416 sayfa (Bahar 2009); Ironi sayısı 304 sayfa (Kış 2008). Cogito sıcaktan mı, yok- sa ekonomik krizden mi erimiş anlamadım ama buharlaşıp uçmasından endişe ettim. Cogito'da turistin modern çağın seyyahı olup olamayacağı sorgulanmak istenmiş ama bence konu derinlemesine işlenme- miş. Oğuz Demiralp ve Münir Göle'nin edebi içerikli denemelerinin yeri Kitap-lık da olabilirdi ama Jean-Didier Urbain'in ve Bauman'ın sohbetinde geliştirilen tezler başka yazılarla tartışılmalı, boyutlandırıl- malıydı diye düşünüyorum. MAVİ YOL Kenneth White, "modern seyyah" sayılabilecek bir ya- zar. Iskoçya'nın ba- tısında, Atlas Okya- nusu kıyısında doğ- muş. Yabancı dil- ler, edebiyat ve fel- sefe öğrenimini Glasgovv ve Münih üniversitelerinde tamamlamış, ardından Pahs'te "Entelektü- el Göçebelik" başlıklı doktora tezini sa- vunmuş. llk kitaplarını Londra'da yayımla- dıktan sonra, 1967 yılında Büyük Britan- ya'dan ayrılmış ve Fransa'ya yerleşmiş. Entelektüel gücün, varoluşsal bir mizah ve keskin bir gözlemle birleştiği; anlatı, dene- me ve şiir türlerini kapsayan oylumlu bir yapıtlar dizisinin yazarı. Türkçede yeni ya- yımlanan Mavi Yol, (çev. Ö.Bozkurt, Yapı Kredi yay.) en iyi yabancı yazar dalında Medicis ödülüne değer bulunmuş. 1989 yı- lında Uluslararası Geopoetika Enstitüsü'nü ve onun Cahiers de geopoetique (Geopoe- tika Defterleri) dergisini kurmuş. Mavi Yof un ilk sayfasından aldığım bu bilgiler il- ginç bir yazarla karşılaştığımızı bildiriyor. "Entelektüel göçebeliğin geopoetika adını verdiğim yaklaşıma yol açtığı kesin- dir. Geopoetika, Yer ile birleşmenin güçlü ifadesidir. Halkları bölen her türlü siyasal ya da dinsel ideolojinin ötesinde, ortaklaşa sahip olduğumuz varlığı, demek ki üzerin- de yaşamaya çalıştığımız, bunca değerli, bunca kırılgan, bunca gizemli güzellikle dolu Yer'i temel alan yeni bir kültürün te- melidir" diyor White. Geopoetika kavramı üzerinde ayrıca durulabilir ama Mavi Yol edebi anlamda iyi, dilindeki ironi ile dikkati çeken kuvvetli bir kitap. Bir gezi kitabın- dan çok bir anlatı havasında. Kenneth VVhite'la Labrador'a doğru yol almak keyif halini alıyor. İSTANBULUN GEZİ REHBERİ Ismail Güzelsoy'u geçtiğimiz yıllarda art arda yayımlanan kitap- larıyla iyi bir romancı olarak tanımıştık. Güzel- soy romancılığın yanı sı- ra rehberlik de yapıyor- muş. 16 yıllık deneyimi- ni iki kitapla değerlen- dirmiş; Istanbul'un Gezi Rehberi 2 Günde Pera ve Boğaz ve 2 Günde Tarihi Yarımada (Mayıs 2009, Alfa yay.). Güzel- soy toplam dört günde Istanbul'un en önemli yerlerini gezmeyi/gez- dirmeyi öneriyor. Kitap- lar bildik tur rehberleri görünümünde hazırlanmış ama kalite ola- rak tam o standart yakalanarnamış. Baskı- da, ciltte, grafik tasanmda özensizlik his- sediliyor. Fotoğraf - metin dengesinde, font ve punto kullanımından gelen ama esasen fotoğrafların küçüklüğünden kay- naklanan yazı lehine bir dengesizlik var. Güzelsoy, rehberlerin okuyucularını adım adım gezdirirken tarihi bilgileri ver- meyi, baktığımızı görünür hale getirmeyi amaçlamış. örneğin Pera'yı gezdirirken önce kısa bir tarihçe veriyor ve Tak- sim'den, Alman Sarayı'ndan başlayarak yürütmeye başlıyor. Binalan, kiliseleri, ca- mileri izleyerek onların tarihlerini, küçük anekdotları okuyarak yol alıyoruz. llk eksik ciltlerin sonunda verilen haritaların oku- naklı olmaması. Haritalar kahverenginde yitmiş. Bu haritalarla yetinmeyip aralarda daha küçük bir alanı daha ayrıntılı veren haritalar kullanılabilirdi. Eser Türkçe oldu- ğuna göre Türk okura yönelik ama Istan- bul dışından gelenlerin daha çok kullana- cağı bir rehber. Adresler ilgili bölümlerin sonunda açıkça yazılabilirdi. Ikinci dikkati- mi çeken nokta Güzelsoy'un akıcı anlatı- mında kullandığı zaman. Sanki her şeyi kendi görmüş, yaşamış gibi di'li geçmişle anlatıyor, oysa bazı zaman dilimlerinde miş'li geçmiş zamanla anlatmak daha inandırıcı olurdu. Yeni baskılarda kolayca düzeltilebilecek SAYFA 12 teknik eleştirilerimiz bir yana Ismail Güzel- soy'un Istanbul'un Gezi Rehberi hem Is- tanbul'a gezmeye gelenler için hem de Is- tanbullular'ın şehrini daha iyi tanıması için faydalı bir eser. Umarım Alfa Yayınları bu kıymetli çalışmayı yabancı dillerde de ba- sarak yabancı turistlere de rehberlik etme- sini sağlar. JSTANBUL'DA YAŞAMA SANATI Haluk Dursun, 1968'deGalatasaray Lisesi'nin orta bölü- münde okumak için geldiğinden beri Is- tanbulluymuş. Bal- kanlar'a dek uzanan gezileriyle modern seyyahlardan sayila- bilir ama esas sey- yahlığı Istanbul'a da- ir. Televizyon prog- ramları yapmış, Pa- pa'nın Istanbul ziyaretinde rehberliğini ya- parak dikkati çekmiş. Dursun, Istanbul hakkında bilgilerini, izlenimlerini, düşünce- lerini Istanbul'da Yaşama Sanatı (8. Baskı, Mayıs 2009, Timaş) adlı kitabında topla- mış. Kitaba neden bu adı verdiğini anlattığı bölüm yazma amacını da açıklıyor: "Bizde ise nedense hep şehir rehberi, Istanbul Gezi Rehberi yahut da en fazla Istanbul'da Yeme Içme Sanatı gibi başlıklar konup, o muhtevaya uygun bilgiler veriliyor. Halbuki bir şehri şehir yapan oradaki kendine özgü yaşama imkânları, renkleri, çeşitlilikleri, ha- vasıdır. Eğer bütün bu bileşimleri, armoniyi fark edemez, onu sindiremez, o güzellikleri idrak edemezseniz o şehirde bulunuyor, vakit geçiriyor, hatta doğup ölüyor, ama o şehirdeki yaşama sanatının farkına varamı- yorsunuz demektir." Istanbul'da Yaşama Sanatı kısa dene- melerden oluşuyor. Gazete ya dadergi için yazılmış da sonra kitaplaştınlmış gibi. Bu tür çok fazla derleme yayımlandığı için doğrusu önce kitaba pek yaklaşamadım ama birkaç deneme okuduktan sonra akıp gitti, keyifle okundu. Dilinin eskiliğini önemsemezseniz, hoş sohbet bir anlatımı var. Bazı denemelerin sonuna "Meraklısı- na Notlar" eklemiş. Bu notlar denemeler kadar merak uyandırıcı. Istanbul'u tanıma- ya, yaşamaya çalışırken kullanacağınız pratik bilgiler de içeriyor. Denemeler ve notlar birleşip edebi zevkin yanında her zaman başvurulabilecek kullanışlı bir baş- vuru kitabı halini alabilir. Dursun'un bu bü- tünlükte bir eseri verebileceğinin işaretleri- ni bu kitapta alıyoruz. Haluk Dursun'un Istanbul'a bakışı bu- günden ve kendiyle de şehriyle de barışık. Tarihi, geçmişi anlatırken "Nostaljiye Red- diye" başlıklı denemesinde belirttiği gibi "Nerede o eski Istanbul? Nerede o Boğa- ziçi, yalılar!" diye yakınmıyor. Varolanı an- lamaya, tanımaya, tanıtmaya ve korumaya çağırıyor okurunu. Istanbul'un varolan zenginliklerini kullanarak burada yaşamayı bir sanat haline getirmeyi öneriyor. • C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1 0 1 6
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle