Katalog

CMYB C M Y B GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada Tüzük gereği istifaları TBMM Genel Kurulu onaylayacak mı? Ağırlık, Meclis’te çoğunluğu elinde tutan AKP’nin omuzlarında. Önemli kararlar almadan önce sanki AKP grubuna danışıyormuş gibi; genel başkanları, Meclis başkanı istifalarla ilgili gerekli işlemi yürütsün, “grubumla konuştuktan sonra karar veririz” diyor. Muhalefet partileri de istifaları onaylamakla onaylamamak arasında. İstifaların onaylanması birçok ilde ara seçimleri, hatta erken genel seçimi zorlayabilir. Zorlu koşullarda bocalayan AKP, acaba zamanından önce yapılacak genel seçime evet diyebilir mi? Erken genel seçim olasılığı güçlendiği zaman seçime hazır olduklarını ilan etmekte gecikmeyecektir muhalefet partileri ama; oyu yüzde 38’lerden 33’lere düşen AKP, daha fazla oy yitirmek için erken seçimi gönülden onaylayabilir mi? Gelişmelere bakıldığında fazla şansı yok erken seçimin. Bu ve ara seçim olasılığını gündemden tamamen çıkarmanın yolu ise eski DTP’lilerin parlamentoya dönmelerinden geçiyor. Eski DTP’liler, yeni partileri BDP bayrağı altında parlamentoya dönmeyiz, Kürtlük savaşımını parlamento dışında yapacağız diyen ısrarcı bir tutum sergilemiyorlar. Kapatma kararının yarattığı havadan yararlanmak, bu kararı baskı öğesi olarak kullanmak istiyorlar. Parlamentoya dönebilmek için kimi koşullar öne sürüyorlar. Hükümetin kabul ve ilan etmesini istedikleri koşulları şurada burada, şu ya da bu vesile ile duyuruyorlar. Dış desteğin ilk günlerdeki sıcaklığını yitirdiğinin elbette farkındalar. Örneğin Avrupa Birliği’nin, “DTP’nin terör eylemlerini kınamayı ve PKK ile arasına mesafe koymayı reddetmeyi sürdürmesini” eleştiren açıklamasını gözardı ediyorlar. Fakat aynı açıklamada AB’nin, “Türkiye’de siyasi partilerle ilgili yasal düzenlemelerin Avrupa standartlarına yükselmesi ihtiyacından” söz etmesini parlamentoya dönüşün başlıca koşullarından biri olarak dile getiriyorlar. Yüzde 10 olan seçim barajının yüzde 5’lere çekilmesini ve böylece oyu yüzde 6-7 arasında olan adı DTP veya BDP, Kürt partisinin (veya partilerin) parlamentoya girmesini, genel olarak Kürtlere politika yapma olanağı sağlanmasını istiyor. Tabii hükümete kabul ettirmek istedikleri dayatmalar seçim barajıyla kısıtlı değil. Dayatma listelerinde daha neler var neler diye uzun uzadıya düşünmeye gerek yok; zira, değişmez koşulları yine gündemde: Farklı kimlik ve kültürleri barındıran gerekçeye sığınarak Türk kimliğinin yanı sıra Kürt kimliğini de içeren yeni bir anayasa! İktidar partisi ile istifa eden milletvekilleri arasındaki kulis görüşmeleri parlamentoya dönmeleri veya dönmemelerine netlik kazandıracak. Nereden çıktı kulisteki kimi görüşmeler diye soranlara dünkü Radikal’de yayımlanan habere göz atmalarını salık veririz. Pişmekte olan aşa (pazarlığa) soğuk su diye haber yalanlanabilir elbette. Oysa, AKP ile siyasetin doğasına, dönmeyi arzuladıkları işaretlerini veren “müstafi” milletvekillerine ve Kürt amaçlarına aykırı düşmeyen haber şöyle: Haberde; “DTP’liler kırmızı çizgilerini belirlerken İçişleri Bakanı (açılımın koordinatörü) Beşir Atalay, Ahmet Türk’ü arayarak geçmiş olsun dileklerini ilettikten sonra ‘Nasıl bir yöntem izleyeceksiniz, düşünceniz nedir?’” diyor ve Atalay’ın sonra şu anlamlı soruyu yönelttiği yazılıyor: “Ne yapabiliriz?” SAYFA 17 ARALIK 2009 PERŞEMBECUMHURİYET 8 HABERLERİN DEVAMI TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 17 Aralık Oslo B -6 Helsinki B -8 Stockholm B -4 Londra B 4 AmsterdamK 1 Brüksel K 0 Paris K 0 Bonn B -2 Münih B 0 Berlin B -1 Budapeşte B -1 Madrid Y 12 Viyana B -1 Belgrad B -1 Sofya K 0 Roma Y 11 Atina B 18 Zürih B -1 Moskova B -14 Aşkabat B 14 Taşkent B 13 Bakû B 9 Bişkek B 9 Tiflis B 5 Kahire PB 19 Şam Y 11 İstanbul Y 11 Edirne Y 6 Kocaeli Y 13 Çanakkale Y 12 İzmir Y 14 Manisa Y 11 Denizli Y 11 Zonguldak Y 12 Sinop Y 16 Samsun Y 17 Trabzon Y 19 Giresun Y 16 Ankara Y 6 Eskişehir Y 4 Konya B 6 Sıvas K 2 Antalya Y 16 Adana Y 15 Mersin B 15 Diyarbakır Y 7 Şanlıurfa Y 10 Mardin Y 8 Siirt Y 7 Hakkâri Y 0 Van K 4 Kars K 7 Ülke geneli çok bulut- lu, Marmara, Ege, Batı Akdeniz, İç Anadolu’nun kuzeybatısı, Batı Karade- niz, Doğu Karadeniz, Do- ğu ve Güneydoğu Ana- dolu, Doğu Akdeniz ile Si- vas, Kayseri, Niğde ve Nevşehir çevreleri yağış- lı geçecek. Yağışlar Gü- neydoğu Anadolu bölge- si ve Doğu Anadolu’nun güneyinde kuvvetli olmak üzere yağmur ve sağa- nak, Doğu Karadeniz’in iç kesimleri Doğu Anado- lu’nun kuzey ve doğusu ile Sivas çevrelerinde kar- la karışık yağmur ve kar şeklinde olacak. ABD’li düşünce kuruluşlarõ, DTP’nin kapatõlmasõnõ ve açõlõmõ değerlendirdi ‘Süreç devam edecek’WASHINGTON (AA) - ABD’deki düşünce kuruluşlarõnõn uzmanlarõ, DTP’nin kapatõlmasõ- nõn “demokratik açılım”õ olum- suz etkilediğini, ancak sürecin devam edeceğini düşünüyor. Transatlantik Akademisi Uz- manõ Joshua Walker, DTP’nin kapatõlmasõnõn zamanlamasõnõn “çok kötü” olduğunu belirterek “Bundan daha kötü bir za- manda olamazdı. Hükümetin demokratik açılımına zarar verdi, açılımın üzerine doğru- dan bir etkisi olacağını sanıyo- rum” diye konuştu. Walker, “DTP, hükümete çok fazla yar- dım etmiyor olsa da en azından konuşacak birileri vardı. Şim- di kiminle konuşabilecekler? DTP tarzı bir partiye her zaman ihtiyaç vardır. Yeni bir Kürt partisinin yaratılacağına emi- nim” dedi. Kararõn “demokra- tik açılım” sürecini durdurma- yacağõnõ savunan Walker, “hü- kümet elinden geleni yapıyor. Çözümsüzlük AKP’nin seçim- lerde göstereceği performansı etkileyebilir” diye konuştu. ‘Şiddet reddedilmeli’ Washington Enstitüsü Türkiye Uzmanõ Soner Çağaptay ise Türkiye’nin toplumsal barõşõnõn devamõ için DTP’den sonra ku- rulacak partinin “Şiddeti, DTP’den daha fazla reddet- mesi ve toplumsal meseleleri çö- zümde siyaseti temel alan bir parti olması gerektiğini” söyle- di. Çağaptay, “İlk defa Türki- ye’de Türk-Kürt bazlı sosyal şiddet içeren bir fay hattının emareleri var. Nedir bundan kastımız, Kürt olanlarla olma- yanların birbirlerine karşı so- kaklarda şiddet uygulaması. Demokratik açılım paketinin, bundan sonra ilk baştaki heye- canla ve idareyle yürümeyece- ğini düşünüyorum” dedi. ‘Kapatma kararı haksız’ Carnegie Endownment uzma- nõ, Lehigh Üniversitesi uluslar- ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Milli Eğitim Ba- kanlõğõ (MEB) dün 10 bin kad- roya 9 bin 920 öğretmen ata- masõ gerçekleştirdi. Atamalarõn 8 bin 980’i ilk kez atanan öğ- retmenlerden oluşurken ata- malara başvuran yaklaşõk 36 bin öğretmen adayõndan 27 bin 408’i hiçbir yere atanamadõ. Atamalar dolayõsõyla MEB Başöğretmen Salonu’nda dü- zenlenen törene katõlan Milli Eğitim Bakanõ Nimet Çu- bukçu, salonda bulunan öğ- retmen adaylarõndan ve diğer katõlõmcõlardan birer numara söylemelerini isteyerek oluş- turulan 9 haneli başlangõç num- arasõyla atamalarõ başlattõ. Bil- gisayar kurasõ sonucunda 10 bin kadroya koşullarõ uygun olan 9 bin 820 öğretmen, ter- cihlerine göre atandõ. Atamasõ Yapõlmayan Öğret- menler Platformu’na üye bir grup ise bakanlõk binasõ önün- de protesto gösterisi yaptõ. Grup adõna yapõlan açõklamada, MEB’in yaptõğõ öğretmen ata- malarõnõn yetersiz olduğu vur- gulanarak atamalarda KPSS’nin ölçüt olmamasõ talep edildi. Platform üyeleri İstanbul’da düzenledikleri protesto eyle- miyle taleplerini dile getirdi. Sözleşmeli alınacak MEB, sözleşmeli öğretmen- lerin kadroya geçmesiyle bo- şalan 6 bin 122 sözleşmeli öğ- retmen kadrosuna yenilerinin alõnacağõnõ açõkladõ. Adaylar, sözleşmeli öğretmenlik için 21-28 Aralõk 2009 tarihleri ara- sõnda bakanlõğõn internet site- sinden elektronik ortamda baş- vuru yapabilecek. arasõ ilişkiler profesörü Henri Barkey ise DTP’nin söylemleri nedeniyle kapatõldõğõnõ ve bunu haksõz bulduğunu söyledi. Bar- key, “DTP’nin bazı söylemleri çok kırıcıydı ama bir de şöyle düşünün; DTP’nin ara sıra kullandığı üzücü söylem mi yoksa senelerce o kadar insanın ortadan kaybolması, faili meç- hul cinayetler mi, hangisi üzü- cü, bir terazi düşünmek la- zım. Dolayısıyla bir dereceye kadar DTP’nin söylemine, em- pati yaparak müsamaha gös- termek lazımdı. ‘PKK adam öldürsün’ deseydi, tamam par- ti kapatılırdı, ama öyle bir şey olmadı. Leyla Zana üyeymiş, üye değil, çobanın biri bir şey söylemiş, onu DTP’nin ileri geleni yaptılar, Mahmut Alõ- nak Başbakan’a Kürtçe mek- tup yazmış. CHP’nin bir mil- letvekili son derece ırkçı şeyler söyledi, partiyi kapatıyor mu- yuz? Hayır” diye konuştu. Barkey, “DTP’nin kapatıl- masında geri dönüş yok. Ama bir Barış ve Demokrasi Parti- si var. Belki bugün öğrenilme- si gereken bir ders varsa, o da DTP’nin yerine gelecek olan Barış ve Demokrasi Partisi’ni kapsayacak bir demokratik açılım olması gerektiği” dedi. ‘Başbakan açıklamalı’ Başbakan Recep Tayyip Er- doğan’õn “Ulusa Sesleniş” ko- nuşmasõ yapõp açõlõmõn içeriğini daha açõkça anlatmasõ ve somut- laştõrmasõ gerektiğini belirten Barkey, partilerin kapatõlmasõnõ zorlaştõracak kanun ve anayasa değişikliğinin yapõlmasõnõn da uygun olacağõnõ söyledi. Hem atama, hem protesto Milli Eğitim Bakanlığı’nda öğretmen atamaları yapılırken yurdun değişik yerlerinde de protesto gösterileri vardı. Ada- na’da Ataması Yapılmayan Öğretmenler Platformu üye- si öğretmen adayları, kadrolu atama için eylem yaptı. ‘Sivil darbe yaşanıyor’ Bütçe görüşmelerinde konuşan CHP’li Baratalõ, istihbarat ve usulsüz telefon dinlemeleriyle ‘Hitler Almanyasõ’nõ aratmayacak uygulamalar yapõldõğõnõ’ belirtti ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - TBMM Genel Kuru- lu’nda, Vakõflar Genel Müdürlü- ğü, Basõn-Yayõn ve Enformasyon Genel Müdürlüğü, TÜBİTAK, TÜBA, Atatürk Kültür, Dil ve Ta- rih Yüksek Kurumu Başkanlõğõ, Atatürk Araştõrma Merkezi, Türk Dil Kurumu (TDK), Türk Tarih Kurumu (TTK), TİKA, Diyanet İşleri Başkanlõğõ ve AB Genel Se- kreterliği bütçeleri görüşülerek ka- bul edildi. CHP Milletvekili Bülent Ba- ratalı grubu adõna yaptõğõ ko- nuşmada, AKP’nin tek tip med- ya oluşturduğunu ve bunu kul- landõğõnõ söyledi. Baratalõ, istih- barat ve usulsüz telefon dinle- meleriyle “Hitler Almanyası’nı aratmayacak uygulamalar ya- pıldığını” belirtti. Halkõn hak ve özgürlüklerinin dinlemelerle en- gellendiğine işaret eden Baratalõ, “Sessiz sedasız bir sivil darbe yaşanıyor” uyarõsõnda bulundu. Bu darbenin asõl amacõnõn “cum- huriyet” rejimi olduğunu belirten Baratalõ, üstelik bu “darbeyi ya- panların da darbeye karşı ol- duklarını söylediğini” ifade et- ti. Görüşmelerde söz alan CHP’li Akif Ekici, Başbakan Tayyip Erdoğan’õn bütçenin geneli üze- rinde yaptõğõ konuşmadaki üslu- bunu eleştirerek, “Ruh hali bo- zulmuş, tedaviye ihtiyacı olan bir Başbakan gördüm” dedi. Ekici, “Bunlar diktatör zihni- yetin tezahürü” diye konuşunca, AKP’liler tepki gösterdi. Söz alan AKP Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, “Başbakan’a bu şekilde hitap etmek temiz bir dil değildir. Önce ağzınızı yı- kayın sonra buraya gelin” söz- lerine CHP’liler sõra kapaklarõna vurarak tepki gösterdi. CHP Amasya Milletvekili Hü- seyin Ünsal, TTK’ye bina alõ- mõyla ilgili iddialarõ gündeme getirdi. Çankaya ilçesindeki bir bi- nanõn “AKP nüfuzu kullanıla- rak” değerinin çok üstünde 2.5 milyon liraya alõndõğõnõ belirten Ünsal, bina sahibinin vekaletinin babasõ AKP milletvekili olan, Mehmet Akın Dinçer’e ait ol- duğunu söyledi. AKP Milletvekili İkram Dinçer, TTK’nin bir bina almak için emlakçõlara başvur- duğunu belirterek “Bir bina için oğlum da dükkân sahibiyle bir- likte görüşme yapıyor. Dükkâ- nın sahibi yurtdışına çıkarken, tapu işlemlerini yapması için oğluma vekalet vermiş” dedi. Bütçe görüşmelerinde konuşan CHP Antalya Milletvekili Atil- la Emek, “Alevi Çalıştayını” eleştirdi. Hükümetin Alevi yurttaşların sorunlarına çözüm getirmediğini belirten Emek, “AKP iktidarı göstermelik ça- lıştaylar ve oruçlarda lüks otel- lerde vakit kaybediyor. Alevi vatandaşlarımız, cemevlerinin ibadethane olarak kabul edil- mesi için yasal düzenleme ya- pılmasını, Madımak Oteli’nin müzeye dönüştürülmesini, ders kitapları ve diğer yayınlarda kendilerine ve inançlarına yö- nelik hakaret ifadelerinin kal- dırılmasını istiyor” diye konuş- tu. Diyanetten Sorumlu Devlet Bakanı Faruk Çelik, Alevi ça- lıştayının “zaman kaybı ve gös- termelik” olduğu eleştirilerine tepki göstererek, devletin ilk kez tüm alevi kesimleriyle bir araya gelip sorunlarını dinledi- ğini söyledi. Çelik, çalıştayların altıncısının bugün yapılacağını belirterek, 10 Ocak itibarıyla çalıştayları tamamlayıp, yol ha- ritası belirleneceğini bildirdi. BÜTÇE GÖRÜŞMESİNDE ALEVİ TARTIŞMASI Kaçmaz hakkında kovuşturma ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - An- kara 7. Ağõr Ceza Mahkemesi, Sincan 1. Ağõr Ceza Mahkemesi Başkanõ Osman Kaçmaz hakkõnda, “görevi kötüye kullan- ma” ve “hazırlık soruşturmasının gizlili- ğini ihlal” suçlarõndan kovuşturma açõlma- sõna karar verdi. Mahkemenin kararõ, Kaçmaz’a avukatõ Baykal Doğan aracõlõğõyla tebliğ edildi. Do- ğan, yaptõğõ açõklamada, “görevi kötüye kullanma” suçunun müvekkilinin “izinli olduğu dönemde, görevine 2 saat erken başlamış gibi göstermesi”; “hazırlık so- ruşturmasının gizliliğini ihlal” suçunun ise “Kocaeli başsavcısını telefonla arayarak, dinlendiğini söylemesi” iddialarõna dayan- dõrõldõğõnõ kaydetti. “Müvekkilinin görevi- ne zamanında başladığını” belirten avukat Doğan, “Kocaeli başsavcısının da dinlen- mediğinin ortaya çıktığını” ifade etti. Do- ğan, “Savunmalarımız dikkate alınma- mış. Mahkeme son sözü Yargıtay’ın söy- lemesini uygun görmüş” dedi. Kaçmaz, 1. sõnõf hâkim olduğu için yargõlama Yargõ- tay’õn ilgili dairesinde yapõlacak. DOSYASI YARGITAY’DA ‘Karadağ’ı tanımıyoruz’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Milli İstihbarat Teşkilatõ (MİT) Müsteşarlõğõ, Sin- can 1. Ağõr Ceza Mahkemesi Başkanõ Os- man Kaçmaz’õn iddialarõna yanõt verdi. MİT Müsteşarlõğõ’ndan yapõlan açõklamada, MİT ile ilişkili olduğu belirtilen ve Kaç- maz’a komplo düzenleyecek kişi olarak yansõtõlan İzzet Karadağ’õn kurumca tanõn- madõğõ bildirildi. MİT Müsteşarlõğõ’ndan yapõlan yazõlõ açõklamada, “Sincan 1. Ağır Ceza Mahke- mesi Başkanı Osman Kaçmaz’ın basına yansıyan beyanları ile gündeme gelen İz- zet Karadağ, kurumumuzca tanınma- maktadır. Bu itibarla anılana MİT kimli- ği verilmesi gibi teamül dışı uygulamada bulunulması mümkün değildir. Kendisini kurum ile bağlantılı göstererek çıkar sağ- lama girişimleri, sıkça karşılaşılan vaka- lardır. Hal böyle iken, mesnetsiz iddia ve şaiyaların özellikle somut delilleri esas al- ması gereken şahıs ve kurumlarca doğru kabul edilerek kamuoyuna yansıtılması üzüntü vericidir” denildi. MİT’TEN KAÇMAZ’A YANIT Sarıkaya’ya tazminat cezası ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hakkõndaki ihbar dilekçelerinin hiçbir so- ruşturma ve araştõrma yapõlmadan Şem- dinli iddianamesine konulmasõnõ yargõya taşõyan emekli Kurmay Albay Aziz Er- gen, Şemdinli davasõnõn savcõsõ Ferhat Sarıkaya aleyhine açtõğõ manevi tazminat davasõnõ kazandõ. Ergen, meslekten ihraç edilen eski Van Cumhuriyet savcõsõ Sarõ- kaya’dan 5 bin TL kazandõ. Emekli Kurmay Albay Ergen, Şemdinli iddianamesinde soyut ve kimliği bilinmeyen bir kişinin iddialarõnõ dayanak göstererek hakkõnda bazõ iddialara yer veren Savcõ Sa- rõkaya hakkõnda “onur, şeref ve saygınlığı- nın küçük düşürüldüğünü” belirterek 10 bin TL’lik manevi tazminat davasõ açmõştõ. Ankara 24. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde dün yapõlan duruşmaya, Ergen’in avukatõ Buket Yaltı Korkmaz katõldõ. Avukat Korkmaz, manevi tazminat taleplerinin ka- bul edilmesini istedi. Yargõç Ahmet Özde- mir, davanõn kõsmen kabulüyle, Sarõka- ya’nõn Ergen’e, 5 bin TL manevi tazminat ödemesine karar verildiğini açõkladõ. ALBAY ERGEN DAVAYI KAZANDI Fotoğraf:YUSUFBAŞTUĞ İsmail Ünal’ın acı günü İstanbul’da tedavi gördüğü hastanede pazar- tesi günü yaşamını yitiren Beşiktaş Beledi- ye Başkanı İsmail Ünal’ın annesi Hanife Ünal’ın cenazesi (83) dün Antalya’nın Ak- seki ilçesindeki Süleymaniye Merkez Ca- misi’ne getirildi. Burada Hanife Ünal için öğle vakti kılınan cenaze namazına ailesi ve yakınlarının yanı sıra Antalya Büyük- şehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın, eski Beşiktaş Spor Kulübü Yönetim Kuru- lu üyesi Nevzat Demir ve yurttaşlar katıl- dı. Ünal’ın cenazesi Akseki belde mezarlı- ğında toprağa verildi. (Fotoğraf: AA)