17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 17 ARALIK 2009 PERŞEMBE 6 HABERLER BİLİM ve SİYASET ORHAN BURSALI Sanayi Kongresi’nde İstanbul Sanayi Odası’nın düzenlediği 8. Sanayi Kongresi’ni izledim. (Ana tema: Sürdürülebilir Rekabet Gücü: Kriz Sonrası Yeni Yön.) Sanayicinin “düşünce” çizgisini izlemeyi de önemsiyorum. Bu kongreler odanın, Kalite ve Teknoloji İhtisas Kurulu oluşturmasından sonra ve bu kurulun katkılarıyla başladı. İSO da, dünyada ayakta kalabilmek ve rekabet edebilmek için, sanayinin orta ve yüksek teknolojiye dayalı mal ve hizmet üretimine yönelmesi ve sürekli yenilikçi olması gerektiğine inanan bir öncü sanayici kesim sayesinde, bu kurul ve sanayi kongresi düzenli çalışmaya başladı. Kurul, çıkardığı değerli el kitapçıklarıyla da, üyelerine yol gösteriyor. Kongreye katılanlara, en son yayımlanan 3 kitabı verdiler: İnovasyon Yönetimi (Hazırlayanlar: Şefik Şenyürek, Aytül Erçil ve Selçuk Karaata); 5S Klıvazu (Uran Tiryakioğlu, Tayfun Utaş ve Hatice Savaş) ile Üç Adımda Stratejik Yönetim, İstihbarat-İstikamet-İcraat (Talat Çiftçi). Çiftçi, karikatürleri de bizzat çizmiş ve epey emek vermiş. Bu yeni anlayışın sonucu olarak iki yıldır üzerinde tartışılan ve bu yıl ilk kez hayata geçen İSO İnovasyon Ödülleri de 7 kategoride verildi: Büyük Ödül: Dizayn Teknik Plastik Boru Ve Elemanları. Bilgi Ödülü: Teknodrom Robotik Ve Otomasyon. İnsan Kaynakları Ödülü: Kartek, Kart Ve Bilişim Teknolojileri. Stratejik Planlama Ödülü: İstanbul Beton Elemanları Ve Hazır Beton Fabrikaları. Süreç Yönetimi: Yiğit Akü Malzemeleri. İş Sonuçları: İpek Kâğıt San. Jüri Özel Ödülü: Altıparmak Gıda San. Gelelim kongreye. Açılış konuşmalarında Oda Başkanı Tanıl Küçük “Ekonominin üzerindeki karabulutlar biraz aralandı ama işlere düzeldi havasına girmek yanlıştır” dedi. İSO Meclis Başkanı Erdal Bahçıvan, gazetelere yansımadı ancak küresel kapitalizmle ilgili ilginç noktalara değindi. Rusya’yı “kapitalizme geçiren” Gorbaçov’un, son krizle birlikte derin hayal kırıklığını ve “Kapitalizmin, Perestroika’ya –yeniden yapılanma- ihtiyacı var” sözlerini aktardı. Dünyanın en haksız dolaylı vergilerinin –benzin, elektrik vb- Türkiye’de olduğunu söyledi; paradan para kazanmaya son verilmesinin ve yaratarak-üretmenin önemini vurguladı. “Ucuz emeğe dayalı bir üretim değil, sanayi sonrası bilgi toplumunun katma değeri yüksek ürün ve mallarınının ihracatına yönelmek” gerektiğini belirtti: “Ülkemizde patentlerin azlığı ile atılan nutukların fazlalığı arasındaki ilişki ilginçtir” dedi! TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu, renkli konuşmalarından birini yaptı: “ekonomi 8.4 küçüldü, 1 milyon kişinin işsiz kalmasıyla, işsizlik rakamı 3,5 milyona yükseldi; 17. büyük ekonomiye rağmen uluslararası kuruluşların sıralamalarında Türkiye hiç iyi yerlerde değil” dedi. Demokrasiyi zayıflatan kayıt dışı ekonomiye yüklendi; vergi reformuyla, bizi üçüncü dünya ülkesi ve herkesi defolu yapan bu sorunun ancak çözülebileceğine değindi. “Türkiye en büyük otobüs üreticisi ama kamu kuruluşları otobüs ithal ediyor” diyerek yüklendi. Ama yerel yönetimlerin ithal nedeni olarak, aracılık-tefeciliklerinden söz etmedi! (Metrobüs olayı!) Dış kaynağa dayalı büyüme politikasının terk etmeli, sanayi politikası olmazsa sorunları çözemeyiz, dedi. Kongre’de “Stratejiler- Politikalar” oturumunda, Erkut Yücaoğlu “Türkiye büyük bir gelişme yaşadı; ancak diğer ülkeler bizden daha müthiş gelişmeler yaşadılar! O zaman nerede yanlış yaptık diye düşünmeliyiz. İhracat artıyor ancak ithalat da (daha fazla) ve büyük finansman sorunu çıkıyor; o zaman ithalata bağlı bir büyüme modelini ciddi tartışmalıyız. Ekonomi kararlarında katma değer artışını önemsemeli ve mikro ekonomiye odaklanmalıyız.” Yücaoğlu, “40 milyon çalışabilecek nüfus varken, bunun 23 milyonu çalışıyor, 40 milyon kişiyi çalıştıracak bir ekonomik politika izlemezsek, üretimi son derece arttırmazsak, sorunları çözemeyiz” dedi. Özetle: Aklı başında sanayicilerin hepsi, yeni teknolojilere dayalı, yenilikçi üretimi önceleyen, katma değeri yüksek, ekonomik büyümeyi esas olarak sermaye ve mal ithalatına olan bağımlılıktan kurtaracak, yeni bir sanayileşme politikası konusunda fikir birliği içindeler. Bu ortak anlayış, sevindirici. Tabii kendi ekonomisini üretken kılacak politikalara öncelik vermek de epey “ulusalcılık” kokuyor! Ulusal politikalar deyince tüyleri diken diken olan ve havlamaya (çok afedersiniz!) başlayan, köşe başlarında bir sürü siyasi “kanaat önderi” nasıl aşılır bilmiyoruz. Ayrıca iktidarın bu taraklarda pek de bezi olmadığına göre, eski tas eski hamama devam! F-tipi polisler listesini hazõrladõğõ iddia edilen eski Emniyet Müdürü Altõntaş’a teknik takip Üst düzey dinlemeİLHAN TAŞCI ANKARA - Ergenekon soruştur- masõ kapsamõnda, geçen yõl emekli- ye ayrõlan Emniyet Genel Müdür Yardõmcõsõ Necati Altıntaş’õn 4 hafta süreyle kamuya açõk yerlerde teknik araçlarla izlenerek, gizli ola- rak ses ve görüntü kaydõnõn alõndõ- ğõ ortaya çõktõ. Altõntaş’õn adõ emni- yetteki “Fethullahçı polisler” lis- tesiyle gündeme gelmişti. Listeyi hazõrladõğõ öne sürülen Altõntaş ise böyle resmi belge olmayacağõna işa- ret ederek, hatõrlamadõğõnõ söyle- mişti. Prof. Dr. Süheyl Batum, kim- liği belli olmayan kişilerin de teknik araçla izlenmesinin yolunun açõl- masõnõ “inanılması güç bir karar” olarak nitelendirirken, kararla iste- nilen herkesin izlenebileceği uyarõ- sõnda bulundu. Cumhuriyet’in gündeme getir- diği, İstanbul 12. Ağõr Ceza Mah- kemesi’nin “henüz isimleri tespit edilemeyen şüphelilerin” izlenme- sine ilişkin kararda ilginç ayrõntõlar ortaya çõktõ. “Ergenekon terör ör- gütünün hücre yapılanmasının deşifresi” gerekçesiyle eski Emni- yet Genel Müdür Yardõmcõsõ Neca- ti Altõntaş’õn da polislerce izlendiği anlaşõldõ. Necati Altõntaş’õn ismi emniyetteki “Fethullahçı kadro” olarak nite- lendirilen polis müdürleri ile görev yaptõklarõ yerlerin anlatõldõğõ 4 say- falõk liste ile gündeme gelmişti. Elden ele dolaşan, Ergenekon id- dianamesinin eklerine de giren “Fet- hullahçı polis” listesinde, 4 daire başkanõ, 11 daire başkan yardõmcõ- sõ, 32 şube müdürü, 3 başkomiser, 3 öğretim üyesinin de bulunduğu 57 ki- şinin adõ geçiyor ve bu kişilerle ilgili bilgiler yer alõyordu. Bu listeye za- manla genişletilmiş ve yeni isimle- re de yer verilmişti. Listenin tepesinde Akyürek Bir emniyet görevlisi hazõrladõğõ ih- bar mektubunda, tartõşõlan listeyi Emniyet Genel Müdür Yardõmcõsõnõn Necati Altõntaş’õn da aralarõnda bu- lunduğu bir grubun hazõrladõğõnõ ve 10 kopya hazõrlayõp değişik makamlara üst yazõyla gönderdiğini öne sürmüştü. Üst yazõda, listenin okunduktan son- ra imha edilmesi talebi yer alõyordu. Eski polis şefi Mustafa Altõntaş, savcõlõğa da gönderilen bilgi ken- dinde imzasõnõn olup olmadõğõ so- rusuna, “Ben günde binlerce evrak imzalıyorum. Ne olduğunu hatır- lamam mümkün değil. Bunlar arasında cumhuriyet savcılıkları- na gönderdiğimiz yazılar da olu- yordu” yanõtõnõ verdi. Bilgi notunun imha edilmesini ne- den istediğinin sorulmasõ üzerine ise Altõntaş, “Böyle bir resmi evrak ol- maz. Böyle bir şeyi de hatırlamı- yorum” demişti. En dikkat çeken bölüm ise listenin 1 numarasõnda yer alan Ramazan Akyürek ismiydi. Akyürek’in görev yaptõğõ dönemde İstanbul Valisi ta- rafõndan verilen resmi sicilinde “Em- niyetteki hizipleşme içinde irticai akımlara (Fethullah) yakın. Dikkat edilmelidir” yazõyordu. ÖZCAN ÖZGÜR MUĞLA - “Başbakan Erdoğan’a bağlı gizli bir istihbarat örgütü kurulduğu” yö- nündeki açõklamasõ nedeniyle Yargõtay Onur- sal Cumhuriyet Başsavcõsõ Vural Savaş hak- kõnda soruşturma başlatõldõ. Savaş’õn talimatla ifadesi alõndõ. Erdoğan’õn avukatõnõn yaptõğõ suç duyurusunu dikkate alan Bodrum Cumhu- riyet Başsavcõlõğõ, incelemenin ardõndan dava açõlõp açõlmaya- cağõna karar verecek. Savaş, Biz Kaç Kişiyiz Derneği Muğla Şubesi tarafõndan, geçen 24 Ağustos’ta Yalõkavak’taki Port Bodrum Marina Amfitiyatro’da düzenlenen panelde yaptõğõ ko- nuşmada şunlarõ söylemişti: “Doğrudan Başbakan’a bağlı bir organizasyon, çalışmaları gizli, tribünle- re oynamayan bir takım, operasyonel yete- neği yüksek, örtülü ödenekten astronomik rakamlar aktarılan, TBMM’ye yürüme me- safesinde bulunan bir örgüt kurulmuş. ” Başbakan Erdoğan’õn avukatõ Muammer Cemaloğlu’nun suç duyurusunu değerlendiren Bodrum Cumhuriyet Savcõsõ Bilgin Bakır’õn, panel kayõtlarõnõ incelediği bildirildi. ERDOĞAN’IN AVUKATININ BAŞVURUSU Savaş hakkında soruşturma İstanbul Haber Servisi - “Hrant Dink Cinayeti ve İstih- barat Yalanları” adlõ kitabõnda “yasaklanan bilgileri temin etmek ve açıklamak”, “terörle mücadelede görev almış ki- şileri hedef göstermek” iddialarõyla yargõlanan Milliyet gaze- tesi muhabiri Nedim Şener, eski Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanõ Ramazan Akyürek’in görevden alõn- masõnõn kendi haklõlõğõnõ gösterdiğini söyledi. İstanbul 11. Ağõr Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada, gazeteci Ha- luk Şahin de izleyici olarak bulundu. Şikâyetçi Ali Fuat Yılmazel’in avukatõ Seyfettin Uzunçakmak, mahkemeye dilekçesiyle beraber Şener’in yazdõğõ “Kod Adı Atilla” isimli kitap ile bazõ ekler sun- du. Uzunçakmak, müvekkili Yõlmazel’in, Şe- ner tarafõndan “terör örgütlerine hedef gös- terildiği” iddiasõnõ yineledi. Şikâyetçilerin dosyalarõ karõştõrõp kendisine ceza verilme- sini sağlamaya çalõştõklarõnõ savunan Şener, “Ben, dava konusu kitapta, müştekileri hangi terör örgütüne hedef göstermişim, anlayamadım. Hatta benim onları Ergene- kon örgütüne hedef gösterdiğim iddia edildi. Oysa ben Hrant Dink’in öldürülmesinde kim- lerin ilişkisi var, onları ortaya koymaya çalıştım. Hatta Ergenekon örgütüyle ilgili bağlantıları orta- ya koydum” dedi. Mahkeme, İstanbul 14. Ağõr Ceza Mahkemesi’ne yazõlan ikinci yazõya cevap verilmesi- nin beklenmesine karar vererek duruşmayõ erteledi. ‘Akyürek’in görevden alõnmasõ haklõlõğõmõn kanõtõ’ Gazeteci Nedim Şener’in yargõlanmasõ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Sincan 2. Ağõr Ceza Mahkemesi, Ankara Cumhuriyet Baş- savcõlõğõ’nõn, gazeteci Can Dündar hakkõnda, “Mustafa” belgeseli nedeniyle yürütülen soruş- turmada verdiği takipsizlik kararõnõ kaldõrdõ. An- kara Cumhuriyet Başsavcõlõğõ ise mahkemenin kararõnõn kanun yararõna bozulmasõ istemiyle Adalet Bakanlõğõ’na başvurdu. Sincan 2. Ağõr Ceza Mahkemesi’nin takipsizlik kararõnda, Ankara Başsavcõlõğõ’nõn, soruşturma konusu olayla ilgili al- dõrdõğõ bilirkişi raporunda, bilimsel nitelikte değerlendirmelerde bulu- nulduğu, rapor içeriğinde şüpheli- lerin Atatürk hakkõnda yanlõş, ay- kõrõ yorum ve eksik anlatõmda bu- lunduklarõnõn saptanmasõ karşõsõn- da, şüphelilerin eylemlerinin nite- lendirilmesi ve kasõtlarõnõn değer- lendirilmesi açõsõndan ve Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkõnda Kanun uyarõnca hukuki durumla- rõ mahkemesi’nce değerlendirilmek üzere atõlõ suç- tan dolayõ kamu davasõ açõlmasõ gerekirken, ko- vuşturmaya yer olmadõğõna dair karar verilmesinin yersiz olduğu belirtilerek, takipsizlik kararõna karşõ yapõlan itirazõn kabulüne karar verildiği vurgulan- dõ. Bu nedenlerle Ankara Cumhuriyet Başsavcõlõ- ğõ’nõn verdiği kovuşturmaya yer olmadõğõna dair kararõn kaldõrõlmasõna karar verildiği kaydedildi. ‘MUSTAFA’NIN YAPIMCISI CAN DÜNDAR Takipsizlik kararı kaldırıldı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - İs- tanbul Cumhuriyet Başsavcõsõ Aykut Cen- giz Engin gibi Ankara Cumhuriyet Baş- savcõsõ Hüseyin Boyrazoğlu’nun tele- fonlarõnõn da dinlendiği ortaya çõktõ. Baş- vurduğu Adalet Bakanlõğõ’ndan Başsavcõ Boyrazoğlu’na, “Telefonlarınız 6 ay bo- yunca dinlenmiştir. Hakkınızda soruş- turma başlatılmasına ilişkin bir husus tespit edilmediğinden dinlemeye son verilmiştir” yanõtõ verilmesi dikkat çekti. Sözcü gazetesi yazarõ Emin Çölaşan dünkü köşesinde, Boyrazoğlu’nun da din- lendiğini yazdõ. Ergenekon soruşturma dosyasõnda yer alan bir gizli tanõk ifade- sinde, Boyrazoğlu hakkõnda çeşitli iddia- larda bulunmuştu. Tanõğõn ifadesine göre, Boyrazoğlu, tutuklu sanõklardan Veli Kü- çük ile sürekli görüşüyordu. Gizli tanõk, ifa- desinde şunlarõ söylemişti: “Ankara Cum- huriyet Başsavcısı olan Hüseyin Boyra- zoğlu adlı kişinin yanına beni Savaş Yarbay getirmişti. Ankara’daki odasına gittiğimde Veli Küçük ve Savaş Yarbay oturuyordu. Boyrazoğlu’nu daha ön- ceden Bakırköy Cumhuriyet Başsavcısı olduğunu biliyorum. Savaş Yarbay, ben- den söz etmiş olmalılar ki, ben oraya gel- dikten sonra Sayın Başsavcı Hüseyin Boyrazoğlu bana ‘Bizler, bu devletin sa- hipleriyiz. Bizler, buralardayken sizlere de çok işler düşüyor. Biz buradayken size sa- hip çõkacağõz. Bizim görevimiz bu’ dedi. Veli Küçük’ün Hüseyin Boyrazoğlu ile sürekli görüştüğünü biliyorum.” Adalet Bakanlığı: Evet dinledik Boyrazoğlu bu iddialarõn ortaya çõk- masõ üzerine, Adalet Bakanlõğõ’na başvu- rarak, 6 yõldõr Ankara Cumhuriyet Baş- savcõlõğõ gibi önemli bir görevi yürüttüğünü, bu şekilde lanse edilmesinin gizli tanõk ifa- desinde de olsa kabul edilemez olduğunu vurgulayarak, iddialarõn araştõrõlõp ger- çeklerin ortaya çõkarõlmasõnõ istemişti. Telefonlarõnõn da dinlendiğini öğrenmesi üzerine Boyrazoğlu, Adalet Bakanlõğõ’na başvurmuştu. Boyrazoğlu bakanlõktan, “Telefonlarımın dinlenip dinlenmedi- ğinin ve izlenip izlenmediğimin tarafıma bildirilmesi... ” istedi. Çölaşan’õn yazõsõna göre, bakanlõk da Boyrazoğlu’na, verdiği yazõlõ yanõtta, “Evet, telefonlarınız altı ay boyunca dinlenmiştir. Hakkınızda soruşturma başlatılmasına ilişkin bir husus tespit edilmediğinden, izleme ve dinleme iş- lemine son verilmiştir. Artık dinlen- miyorsunuz” dedi. Prof. Dr. Süheyl Batum, 12. Ağõr Ceza Mahkemesi’nin “henüz isimleri tespit edi- lemeyen şüphelilerin” de izlenmesine iliş- kin kararõnõ, “Emniyet böyle bir yazı ya- zabilir. ‘Diğerlerini bulamadõm’ da der, normaldir. Savcılık, bunlar hakkında soruşturma yapıp, kimdir, necidir bakacak ve ona göre bir karar verecek. Savcılık, Ahmet’i, Mehmet’i iz- leyin der de, ismi tespit edile- meyen şüpheli diye yazar mı? Mahkeme kalkıp, ismi belli olmayan şüphelinin izlenme- sine, ses, görüntü kaydının alınmasına karar verir mi hiç” sözleriyle değerlendirdi. Nor- malde polisin “isimlerini tespit edeme- diklerim var” diyeceğini, savcõlõğõn da bu durumda “Ne deliller var, ne yapabili- yorsunuz, tespit edilemeyen nedir” on- lara bakmasõ gerektiğini kaydeden Batum, şunlarõ söyledi: “Ancak, Ahmet, Mehmet hakkında teknik araçla izleyin denile- bilir. Aksi takdirde ya sen varsan, ya ben varsam? Mevzuat buna izin veriyor mu, hayır. Yönetmelik izin veriyor mu, vermiyor. Peki nasıl yapıyorsunuz? Be- ni izlerken yakalasam, ne ya- pıyorsunuz desem, ‘siz şüp- helisiniz’ derler, bir şey yapı- lamaz. Hem teknik izleme- lerde hem de dinlemelerde bunu önlemek için Ceza Mu- hakemesi Kanunu diyor ki, ‘kimliği açõk yer alacak’. Neden diyor, işte bunun için diyor. İnanılması güç bir karar. Üs- telik kararda diyor ki, ‘kuv- vetli şüphe durumlarõ bulun- masõ’. Kimliği bilinmeyen birinin şüp- heli olduğunu nasıl anlayacaklar? Adı- nı, soyadını bilmiyorsun ama kuvvetli şüpheli olarak tanımlıyorsun. Dünyada örneği olmayan bir karardır. Bu karar, ‘sonuna bõrakalõm’ demenin bir yolu”. BATUM: İNANILMAZ BİR KARAR Hüseyin Boyrazoğlu telefonlarõnõn dinlendiğini bakanlõk resmi yazõyla doğruladõ Ankara Başsavcısı’na da telekulak Eski Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Necati Altıntaş. Fakir Baykurt anılıyor İstanbul Haber Servisi - Marmara Üni- versitesi (MÜ) Göztepe Kampusu İbrahim Üzüm- cü Konferans Salonu’nda yarõn saat 15.00’te “Köy enstitülü delikanlõ, öğret- men-yazar Fakir Bay- kurt” konulu bir panel düzenlenecek. Panele ka- tõlacak yazar Adnan Öz- yalçõner, şair-yazar Sen- nur Sezer, yayõncõ Kenan Kocatürk, araştõrmacõ Ta- hir Şilkan, Baykurt’u çe- şitli yönleriyle anlatacak- lar. MÜ köy enstitüleri Araştõrma Merkezi Mü- dürü Prof. Dr. Güler Yal- çõn, etkinliğe Baykurt’un kõzlarõ ve Köy Enstitülü arkadaşlarõnõn da katõla- cağõnõ söyledi. 3 teğmen serbest İstanbul Haber Servisi - İstanbul ve Göl- cük’te eşzamanlõ gerçek- leştirilen operasyonla il- gili 3 teğmen gözaltõna alõndõ. Sivil plakalõ bir araçla Beşiktaş’taki İs- tanbul Adliyesi’ne getiri- len 3 teğmen, burada so- ruşturmayõ yürüten cum- huriyet savcõlarõndan Sü- leyman Pehlivan tarafõn- dan sorgulandõ. Sorgula- malarõnõn ardõndan teğ- menlerden 1’i, tutuklan- ma istemiyle İstanbul Nöbetçi 11. Ağõr Ceza Mahkemesi’ne sevk edi- lirken, 2’si serbest bõra- kõldõ. Mahkemeye sevke- dilen teğmen de ifadesi- nin ardõndan serbest bõra- kõldõ. Bugüne kadar “amirallere suikast” id- diasõ kapsamõnda yürütü- len soruşturmada 9 teğ- men ve 1 yarbay olmak üzere toplam 10 kişi tu- tuklanmõştõ. Çocuklar mühimmat buldu VAN(AA) - Ağ- rõ’nõn Kevenli köyü yo- lunda oynayan çocuklar çalõlar arasõnda 3 poşet buldu. Durumun Emni- yet Müdürlüğü’ne bildi- rilmesi üzerine olay yeri- ne giden ekipler, poşetle- rin içinde 4 adet el bom- basõ, 300 adet G3 piyade tüfeğine ait mermi ile uçaksavar ve Bixi marka silahlara ait çok sayõda mermi ve G3 piyade tü- feğine ait 4 boş şarjör buldu. İlk incelemede mühimmatõn MKE yapõ- mõ olduğu belirlendi. Ergenekon soruşturmasõnda bir gizli tanõğõn suçladõğõ Boyrazoğlu dinlenip dinlenmediğini Adalet Bakanlõğõ’na sordu. Bakanlõğõn yanõtõnda dinleme doğrulanõrken, “Hakkõnõzda soruşturma başlatõlmasõna ilişkin bir husus tespit edilmediğinden dinlemeye son verilmiştir” denildi. Daha önce İstabul Cumhuriyet Başsavcõsõ Aykut Cengiz Engin’nin de telefonlarõnõn dinlendiği ortaya çõkmõştõ. Başsavcı Boyrazoğ- lu’nun telefonları altı ay boyunca dinlenmiş. [email protected] Prof. Dr. Batum. Gazeteci Nedim Şener (Fotoğraf: AA)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle