23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
CMYB C M Y B 17 HAZİRAN 2010 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA SAĞLIK 11 Tõbbõ Onkoloji ve İç Hastalõklarõ Uzmanõ Prof. Dr. Aydõner: Gelecekte kanser tedavisinin tamamõ hedefe yönelik olacak Kanserde ilaçla tedavi yöntemi Prof. Dr. COŞKUN ÖZDEMİR Ö zürlüler Vakfı 5’inci kez İstan- bul’da Özürlüler 2010 Kongre- si’ni düzenledi (28 -30 Mayıs). Önce bu vakfın yöneticilerini kutlamak is- tiyorum. Bunu büyük çabalarla ve büyük zorlukları aşarak gerçekleştiriyorlar. Ama yazık ki hak ettikleri düzeyde ilgi gör- müyorlar. Türkiye’de 8.5 milyon olduğu tahmin edilen engellilerle ilgili çok çeşitli sorunlar kongrede paneller, bildiriler, atölye çalışmaları şeklinde ele alındı ve geniş bir şekilde tartışıldı. Ama gelin gö- rün ki ne Sağlık Bakanlığı, ne Özürlüler İdaresi, ne de SHÇEK bu kongreye ka- tılıyor. Anlamak mümkün değil, engelli sorunları ile yakından ilgili olmaları bek- lenen bu kurumlar şaşılası bir şekilde uzak duruyorlar. Egemen Bağış davet edildiği ve söz verdiği halde gelmiyor. Si- vil toplum örgütü yöneti- ci ve üyelerinin de yete- rince ilgi gösterdiğini söy- leyemeyiz. Basının med- yanın da ilgisini yeterli bulmak mümkün değil. Kongrenin ana teması Hakların Kul- lanılması ve Hak İhlallerinde Başvuru Yol- ları idi. Engellilerin eğitiminde çok ciddi bir yetersizlik olduğu çok açık bir şekil- de ortaya çıkıyor. İlkokullardan üst sı- nıflara geçişte sayılarda belirgin bir dü- şüş oluyor. Mesleki eğitimde ise çok da- ha ciddi bir yetersizlik var. Bu yetersiz- lik elbette istihdamdaki zorluklar, engeller şeklinde yansıyor. İŞKUR meslek eğiti- mi ve istihdam için çaba harcıyor. Ancak 50’yi aşkın işçi çalıştıran yerlerdeki yüz- de 3 kamu işyerlerindeki yüzde 4’lük kon- tenjan uygulanmıyor. Devletin bildirdiği yüzde 15-20 civarındaki açık olduğu doğru değil tersine ancak yüzde 15 özürlüye iş sağlanabiliyor. Özürlü kad- roların yüzde 79’u kullanılamıyor. Dev- let kotayı dolduramadığı için İŞKUR’a milyarlarca ceza ödemek zorunda kalı- yor. Özel işyerleri de çok defa engelliye maaşını ödeyip işe gelmemesini tercih ediyor. Böylece kota sistemi hiçbir şe- kilde iyi uygulanmıyor. 118 bin 500 başvurudan 21 bin 967’sinin karşılana- bildiğini öğreniyoruz. Ulaşım, çözüme uzak olduğumuz bir alan. Kaldırımlar yük- sek, kaldırımlar sıklıkla işgale uğruyor, arabalarla, eşyalarla, çöp bidonları ile ba- zen bir ağaç kütüğü ile. Alçak tabanlı oto- büsler var ama bu tabanın zemine indi- rilmesi için şoförler eğitilmiş değil. Oto- büsler durak yer- lerinin işgalinden dolayı engelliyi almak için oraya yaklaşamadan geçebiliyor. Görme en- gelliler için bir anons düzenlemesi lazım bu yok, işitme engelliler için ise görün- tülü işaretler. Engelliler metrobusü hemen hiç kullanamıyorlar ona ulaşmak çok güç. Bu konuda önemli dikkate ve övgüye değer bir girişim yapıldı. Kas Hastalıkları Derneği’nin de aralarında bulunduğu 7 engelli derneği İstanbul Bilgi Üniversitesi ile işbirliği içinde Türkiyen’in 2003 yılın- da imzalayıp 2005 yılında yürürlüğe koyduğu Ekonomik Kültürel Sosyal Hak- lar Sözleşmesi’nin engellilerle ilgili bö- lümünü ele alan bir rapor hazırladılar ve titizlikle hazırlanmış bu gölge raporda ya- saların varlığına karşın uygulamadaki ye- tersizlikleri vurgulayarak eleştirdiler. 2012 yılında yani sözleşmenin 7’nci yı- lında ulaşılabilirlik (accesability) konu- sunda ülkemizin altına imza attığı yü- kümlülüğü yerine getiremeyeceği açık- ça görülmektedir. Bu rapor 25-28 Ma- yıs tarihlerine Cenevre’de Birleşmiş Mil- letler’in ilgili komitesine sunuldu. Bu gi- rişimin ülkemizde engellilerle ilgili dü- zenlemeleri hızlandıracağını umabiliriz. Engellilerle ilgili sivil toplum kuruluşları- nın bu girişimlerini övgü ve umutla anı- yorum. Kongrenin sona erdiği 30 Mayıs günü Özürlüler Vakfı Başkanı Seyhan Sandıkyapan yönetiminde yapılan de- ğerlendirme toplantısında STK’lerin iş- birliği ve ortak çabaları ve bunun ge- rekliliği üzerinde önemle duruldu ve bu doğrultuda girişimlerde bulunulması ko- nusunda görüş birliğine varıldı. coskunoz@superonline.com Engelliler Kongresi 2010 SİBEL BAHÇETEPE Onkologlar, kanser tedavisinde son yõllarda gelişme gösteren hedefe yöne- lik ilaç tedavisi ve noktasal õşõn teda- visinin önemini vurgulayarak “Hedefe yönelik ilaç tedavisinin, önümüzdeki 10 yılda kanser tedavisinde ilk sıra- da yer alması bekleniyor. Hastaya da- ha az zarar veren, sağlıklı organların zarar görmesini engelleyen hedef te- davi ve noktasal ışın tedavileri has- taları umutlandırıyor” dediler. İstanbul Üniversitesi (İÜ) Onkoloji Enstitüsü Tõbbõ Onkoloji Bilim Dalõ Başkanõ Prof. Dr. Adnan Aydıner, ya- şam süresinin ve tanõ konulan hastalarõn sayõsõnõn artmasõ ile birlikte kanserli hasta sayõsõnõn da arttõğõnõ belirterek “Dünyada ve Türkiye’de erkeklerde en sık görülen kanser akciğer, kadınlar- da ise meme kanseridir” dedi. Prof. Dr. Aydõner ile İstanbul Tõp Fakültesi Rad- yasyon Onkolojisi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ethem Nezih Okan, kanserle il- gili son gelişmeler hakkõnda gazete- mizin sorularõnõ yanõtladõlar. Prof. Aydõner, kanser tedavisinde herke- sin bildiği kemo- terapi, cerrahi te- davi ve radyote- rapi dõşõnda yeni gelişmelerin olduğunu anõmsatarak bun- larõn hedef tedavi ile noktasal atõşlõ õşõn tedavisi olduğunu söyledi. Aydõner, “He- defe yönelik tedavi de ağızdan ve ya da- mar yoluyla alınan ilaçlar şeklinde ol- maktadır. Alınan ilaçlar tümörlü hüc- reye giderek kanser hücresinin yüze- yindeki yapıyı yakalayıp o hücrenin ölümüne neden olmaktadır” dedi. He- defe yönelik ilaç tedavisi alanõndaki ge- lişmelerin son 5 yõl içinde yaşandõğõnõ anõmsatan Aydõner şöyle devam etti: “10-20 yıl içinde görülmekteki kan- ser tedavisi tamamen hedef tedavi şek- linde olacak, kanser hücreleri spesifik ilaçlarla tedavi edilecek. Bu tedavinin kanser tedavilerinin tamamını kapsa- ması ile birlikte kemoterapi, radyote- rapi ve cerrahi tedaviler yardımcı te- davi olacak. Akciğer, bazı mide-ba- ğırsak kanserleri, akciğer kanseri, len- foma gibi kanserlerde kullanılan hedef tedavisi örneğin yumurtalık kanserin- de şu an için kullanılmıyor.” Prof. Dr. Ethem Nezih Okan ise nok- tasal õşõnlamanõn “CyberKnife” denilen (Uzay Neşteri) bir cihazla yapõlan bir tek- nik olduğunu anõmsatõp, bu tedavinin bel- li büyüklükte, belli yerlerde çõkan tü- mörlerin tedavisinde kullanõldõğõnõ be- lirterek “Özellikle çevre dokulara zarar verilmemesinin zorunlu olduğu du- rumlarda beyin metaztasında, omur- iliğe yakın tümörlerde, bazı akciğer kanserlerinde nokta atışlı ışın tedavi- si uygulanmaktadır” diye konuştu. Prof. Dr. Aydıner Çok sayõda kamu hastanesi, taşõnma adõ altõnda kapanmayla karşõ karşõya Hastanelere kilit ŞULE KÖKTÜRK AKP’nin iktidara gelişinden bu yana, talep artõşõna karşõn İs- tanbul’da çok sayõda kamu has- tanesi, başka hastanelerle birleş- tirme ya da taşõnma adõ altõnda ka- patõlõyor. Kapatõlmasõnõn ardõndan 5 yõldan fazla süre atõl olarak bek- letilen hastane binalarõ, çöp, mo- loz yõğõnlarõna dönüştü, tinerci- lerin mekânõ haline geldi. Uz- manlar, hastanelerin birleştiril- mesini “AKP, Kamu Hastane Birlikleri Yasa Tasarısı Mec- lis’ten geçmeden yasayı uygu- luyor mu” sorusunu soruyor. CHP Kadõköy İl Genel Meclis Üyesi Ali Cemal Kimverdi’nin Koşuyolu Hastanesi ile ilgili yap- tõğõ çalõşma ve CHP’li üyelerin oybirliği ile Sağlõk Komisyo- nu’na havale ettiği soru önerge- si, İstanbul’da kapatõlan hasta- neleri yeniden gündeme getirdi. Ali Cemal Kimverdi, Koşuyolu Hastanesi’nin kapatõldõğõ dö- nemde, Sağlõk İl Müdürlüğü’nün kendisine, hastanenin çocuk has- tanesi yapõlacağõ bilgisini verdi- ğini anõmsatarak 5 yõl geçmesine karşõn hiçbir gelişme olmadõğõnõ ifade etti. İstanbul’da bu şekilde atõl bõ- rakõlan birçok alan olduğunu ve atõl bõrakõlan yerlerin AKP yan- daşlarõna verildiğine dikkati çe- ken Kimverdi, birçok hastanenin de planlarda Anõtlar Yüksek Ku- rulu tarafõndan tescilli olmasõ nedeniyle yandaşa peşkeş çeki- lemediğini söyledi. İstanbul İl Genel Meclis üyesi Süleyman Kartal da, bu binalarõn atõl bõra- kõlmasõndaki amacõn kendilerine yakõn vakõf hastanelerine iş ala- nõ yaratmak olduğunu söyledi. İs- tanbul’da taşõnan ve birleştirilen hastaneler şöyle: Koşuyolu Kalp Eğitim ve Araştõrma Hastanesi, Heybeliada Sanatoryumu, Bey- koz Çocuk Göğüs Hastanesi, De- ri ve Zührevi Hastalõklar Hasta- nesi, Beykoz Devlet Hastanesi, Validebağ Öğretmenler Hastanesi (Üsküdar Devlet Hastanesi’ne bağlanan hastane kõsmi hizmet veriyor). Aralarõnda Şişli Etfal’õn Sey- rantepe’ye, Çapa’daki İstanbul Tõp Fakültesi’nin Atatürk Olim- piyat Stadõ’nõn yanõna, Altuni- zade’deki Marmara Tõp’õn Pen- dik’e taşõnacağõ belirtiliyor. İTO’DAN ÖRGÜTLÜ MÜCADELEYE ÇAĞRI KoşuyoluHastanesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Hastanesi İstanbul Haber Servisi - İstanbul Ta- bip Odasõ’nõn (İTO) yeni başkanõ Kar- diyoloji Uzmanõ Prof. Dr. Taner Gören, “Hekimler son zamanlara kadar so- runlar karşısında bireysel kurtuluş yolları nispeten bulabiliyorlardı ama şu anda içinde bulundu- ğumuz durum, bireysel kurtuluş yollarının da ta- mamen tıkanmış olduğu ve sağlıkla ilgili sorunların gerçekten son derece be- lirgin hale geldiği bir dö- nem” diyerek, hekimlere Türk Tabipleri Birliği ve onun temsilcisi odalarda mücadele vererek haklarõnõ aramalarõ çağrõsõnda bu- lundu. İTO’nun yeni başkanõ Prof. Gören, üniversitedeki eğitim misyonuna verdiği değeri vur- gulayarak tabip odasõnda öncelikli işle- rinin “Tam Gün Yasası’ndaki belir- sizlikle ilgili sorunların” çözülmesi olduğunu ifade etti. Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) Anayasa Mahkemesi’ne başvuru yaptõ- ğõnõ anõmsatan Gören, devlet hastane- lerindeki hekimler için karar verme sü- resinin temmuz ayõnda dolduğuna işaret etti. Anayasa Mahkemesi sürecini merak- la beklediklerini vurgulayan Gören, “Temmuza kadar olan sü- renin ileriye ertelenmesi gibi bir olasılık olabilir. Ama temmuzda bu süre dolduğunda, ister hekim hastaneye dönsün, isterse muayenehanesinde kalsın mutlaka mağdur olacak” dedi. Prof. Dr. Gören, Mec- lis’ten geçirilmeye çalõşõ- lan Kamu Hastane Birlikleri Yasa Tasarõsõ’nõn ise hasta- neleri işletmelere dönüştü- receğine dikkati çekti. Bugün Türkiye’de 110 bin hekim bulunduğunun ve bunlarõn içinden “Ben mesleğimi gönül rahat- lığı içine yapıyorum” diyen hekim bu- lunmadõğõnõn altõnõ çizen Gören, “Hekim emeğini ucuzlatmayı, sırtından çok pa- ra kazanmayı hedefleyen bir sistem ortaya çıkartılıyor.” diye konuştu. Prof. Dr. Taner Gören Alkol ve Mad- de Bağımlılığı Araştırma, Teda- vi ve Eğitim Mer- kezi (AMATEM) madde kullanı- mına karşı verdi- ği mücadelenin 27’nci yılını, Ba- kırköy Prof. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkla- rı Eğitim ve Araştırma Hasta- nesi’nde düzenlediği etkinlikle kutladı. “Alkol ve Madde Ba- ğımlıları Dayanışma Günü” adı altında gerçekleştirilen etkinlik- te, hastanede tedavi görüp ay- larca hatta yıllarca madde kul- lanmamayı başaranlar, yaşa- dıkları süreci an- latarak, tedavi olarak ve ayık ka- larak yaşama ye- niden başladık- larını belirttiler. Tedavi gören hastalar daha sonra bir tiyatro gösterisi sundu ve bir konser ver- di. AMATEM Klinik Şefi Doç. Dr. Defne Tamer Gürol, madde bağımlılığının her yaştan kişi arasında yaygınlaştığını ve artık olağan kabul edilmeye başlan- dığını belirterek, bugün bu sü- recin geriye döndürülmesi için çaba verdiklerini söyledi. (AMA- TEM: 212 660 00 26) ‘100 ERKEKTEN 60’ININ SAÇI DÖKÜLÜYOR’ İstanbul Haber Servisi - Saç dökülmesinin stres, yüksek ateş- li hastalõk, ağõr enfeksiyon, bi- linçsiz yapõlan diyetler, beslen- me bozukluğu, cer- rahi girişim, genetik faktörler, saç boyasõ, jöle, fön ve mevsim değişikliği gibi bir- çok nedeni olabile- ceği belirtiliyor. Uzmanlar, her 30 yaşõndaki 100 erkek- ten 60’õnda görülen saç dökülmesinin bir hastalõğõn belirtisi olabileceğini de anõmsatarak ge- rekli tetkiklerin ve tedavinin ya- põlmasõ için mutlaka bir derma- toloji uzmanõna başvurmak ge- rektiğini kaydediyorlar. Transmed Saç&Kozmetik Cerrahi Kliniği Dr. Melike Kü- lahçı, sağlõklõ bir saç telinin öm- rünü 2 ila 5 yõl içinde tamamla- dõğõnõ ve ardõndan döküldüğünü söyle- di. Külahçõ, “Erkek tipi dökülme 20’li yaşlardan itibaren hormon yapısının belirlenmesi ile bir- likte karakteristik bir biçimde ortaya çıkıyor. Kepeklen- me ve seboroid der- matit kronik bir saçlı deri hastalığı kabul edi- lerek uzun vadede saç kaybı- na neden olabileceğinden va- kitli tedavi edilmelidir” dedi. DR. PINAR: STRES DİŞ GICIRDATIYOR İstanbul Haber Servisi - Tra- fikte, işyerinde, ailede, arkadaş- larla ve işverenle yaşanan tartõş- malar, sosyal hayattaki olum- suzluklar, ekonomik kriz ve bazõ ciddi has- talõklarõn yol açtõğõ stres, kişinin gece ya- tarken dişlerini sõk- masõna ya da gõcõr- datmasõna (bruksizm) neden oluyor. Diş he- kimleri, diş sõkma ile gõcõrdatmanõn ağõz ve diş sağlõğõ problem- lerinin büyük bir bö- lümünü oluşturduğunu belirterek 6 ayda bir yapõlan rutin muaye- nelerle bunun fark edilebildiğini ve dişlerin zarar görmesinin ön- lenebildiğini söylüyorlar. Doktorlar Merkezi Diş Polik- liniği doktorlarõndan Diş Eti Has- talõklarõ Uzmanõ Sibel Öznur Örsal, günlük hayatta kişilerin yaşadõklarõ stresi ge- ce ağzõnda çözmeye çalõştõğõnõ, bu ne- denle dişlerini sõktõ- ğõnõ ya da gõcõrdattõ- ğõnõ söyledi. Özel- likle diş sõkmanõn toplumda çok sõk rastlanan bir prob- lem olduğunu belir- ten Örsal, diş sõkma ve gõcõrdatma sõra- sõnda hem üst, hem alt çeneye baskõ uygulandõğõnõ anõmsatan Örsal, bu kuvvetin azõ dişleri için 500 ile bin kilogram arasõn- da değiştiğine dikkat çekti. ‘SİGARA VE ALKOL DÜŞÜK RİSKİNİ ARTTIRIR’ İstanbul Haber Servisi - İs- tanbul Üniversitesi Tõp Fakülte- si Kadõn Hastalõklarõ ve Doğum Anabilim Dalõ Öğretim Üyesi Prof. Faruk Buyru, sanõldõğõnõn aksine annenin fiziki aktivitesi, yorgunluk ve travmanõn düşüğe neden olmadõğõnõ, si- gara, alkol ve kafein kullanõmõnõn düşük riskini arttõran önem- li faktörler arasõnda yer aldõğõnõ söyledi. Bayru, sigara ve al- kolün bõrakõlmasõnõn sağlõklõ bir gebelik ve düşük ris- kinin azaltõlmasõ için gerekli ol- duğunu söyledi. Buyru, düşüklerin yüzde 80’inin gebeliğin ilk 12 hafta- sõnda meydana geldi- ğini anõmsatarak, bunlarõn büyük ço- ğunluğunun, fetusta- ki kromozom bozuk- luğunun sonucu ol- duğunu dile getirdi. Buyru, düşük sõklõ- ğõnõn anne yaşõ ile doğrudan ilişkisi ol- duğunu anõmsattõ. AMATEM’İN 27’NCİ YILI KUTLANDI İBB 3. KÖPRÜYÜ GÖRÜŞTÜ ‘İstanbul’un Anayasası’ delindi DENİZ TATARER TEMUR İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Meclisi, Garipçe-Poyrazköy arasõna inşa edilecek olan 3. Boğaz Geçişi ve Kuzey Marmara Otoyolu’na ilişkin imar planlarõ- nõn 1/100 bin Ölçekli Çevre Düzeni Pla- nõ’na değil, alt ölçekli planlara işlenmesine karar verdi. İBB Meclisi’nin bu kararõyla İBB Başkanõ Kadir Topbaş’õn “İstan- bul’un Anayasası” olarak tanõmladõğõ ve 3. köprüye açõkça karşõ hükümler içeren 1/100 binlik planla çelişmiş oldu. İBB Meclisi’nin dünkü toplantõsõnda İBB Ulaşõm Planlama Müdürlüğü’nün 3. Boğaz Köprüsü geçişi ve bağlantõ yollarõ- nõn 1/100 bin Ölçekli Çevre Düzeni Pla- nõ’nda bulunmadõğõ, köprü projesinin alt ölçekli planlarda değerlendirilmesi gerekti- ği yönündeki itiraza ilişkin rapor görüşül- dü. İtirazõ kabul eden İBB Meclisi İmar ve Bayõndõrlõk Komisyonu, 1/100 bin ölçekli Çevre Düzeni Plan notlarõna “İlave Boğaz Geçiş ve güzergâhları alt ölçekli planlar- da değerlendirilir” plan notunu 1/100 bin ölçekli plana eklenmesine karar verdi. Raylı sistem isteniyordu Kabul edilen plan notunda “Kuzey Mar- mara Otoyolu ve 3. köprü projesi” adõ yerine “ilave boğaz geçişi” tanõmõnõn kulla- nõlmasõ İstanbul Boğazõ’na yapõlabilecek diğer köprü projelerinin de önünü açacağõ yorumlarõna neden oldu. CHP grubunun muhalefet şerhi koyduğu rapor, AKP’li üyelerin oyçokluğu ile kabul edildi. Kararõn ardõndan 3. köprü ve bağlantõ yollarõnõn ge- çiş güzergâhõnda olan arazilere ilişkin imar planõ tadilatlarõ 1/25 bin ve 1/5 bin ölçekli planlara işlenmesi yeterli olacak. İmar Yö- netmeliği’ne göre yerel yönetimler tarafõn- dan onaylanan alt ölçekli imar planlarõnõn üst ölçekli imar planlarõna uygun olmasõ zorunluluğu da alõnan kararla ortadan kaldõ- rõlmõş bulunuyor. Orman ve su havzasõ nite- liğindeki alanõn yapõlaşmaya açõlmamasõ konusunda kesin hükümler içeren 1/100 binlik planda Boğaziçi Köprüsü’nün yõkõl- masõ ve raylõ sistem geçişine izin verecek şekilde yeniden inşa edilmesi öngörülüyor. 2.5 milyon ağaç kesilecek Aralarõnda mimar ve mühendis odalarõ, TEMA Vakfõ, Sarõyer derneklerinin de bu- lunduğu “3. Köprüye Hayõr” platformu üyeleri bugün saat 13.00’te Saraçhane’de bulunan Büyükşehir Belediyesi önünde bir gösteri düzenleyecek. Yeşiller Partisi’nce yapõlan açõklamada, 3. köprü için 2 milyon 507 bin 152 ağacõn kesileceğini bildirdi.Ye- şiller Partisi, projesinin durdurulmasõ için “2 milyon İstanbullu” adlõ kampanya baş- lattõ. www.2milyonistanbullu.com KARAYOLU DAYATMASI 3.köprüyehayır Ro-ro’ya evet OKTAY EKİNCİ İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi, Ulaştõrma Bakanlõğõ’nõn Garipçe-Poyraz- köy üzerinden geçirmek istediği 3. Boğaz Köprüsü ve bağlantõ yollarõ güzergâhlarõnõn imar planlarõna işlenmesine açõkça hayõr di- yemiyor. 3. köprü için öne sürülen başlõca gerekçe ise “ağır vasıta geçişi ve yük taşı- macılığının kent içine girilmeden gerçek- leştirilmesi...” Yani, “yap-işlet-devret”le köprüye müş- teri olan “meçhul”(!) firmanõn 49 yõl “geçiş parası toplaması” uğruna ormanlarõn göz- den çõkartõldõğõ proje, köprülerden geçen araçlarõn sadece yüzde 3’ünü oluşturan ağõr vasõtalara hizmet edecek... Oysa, yine İstanbul Büyükşehir Belediye- si’nin kuruluşu olan İstanbul Deniz Otobüs- leri AŞ’nin (İDO) geliştirdiği bir başka pro- jeye göre, halen Fatih Sultan Mehmet Köp- rüsü’nden geçiş yapabilen tüm TIR, kamyon ve hatta otobüsler için, karayolundan 6-8 sa- atte gidebildikleri mesafeyi denizden 2 saatte alabilecekleri Ro-Ro seferleri için tüm fizibi- liteler tamamlanmõş durumda. “Ambarlı-Mudanya-Bandırma” arasõn- da planlanan “Ro-Ro projesi”yle ne orman yağmalanacak; ne de kaçak kentleşmeye ola- nak sağlanacak. İstanbul’un doğasõnõ ve ya- şam kaynaklarõnõ “kurtaracak” projenin maliyeti, 3. köprü ve yollarõ için öngörülen 6 milyar dolarõn “yüzde 10”unu geçmiyor. Yaklaşõk 4 yõldõr süren proje çalõşmalarõn- da fizibiliteleri bile tamamlayarak “ihale” aşamasõna getirilen İDO projesine göre ayda 20 milyon 460 bin TL’lik yakõt tasarrufu el- de edilecek; 2009 verilerine göre ortalama 700 kazanõn da önüne geçilecek. Bakalõm İs- tanbul Büyükşehir Belediye Meclisi, doğru- dan “kendi”ne bağlõ kuruluş olan İDO’nun İstanbul’u sonsuza dek kurtaracak deniz ula- şõmõ seçeneğini ne zaman sahiplenecek?
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear