Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
17 HAZİRAN 2010 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
SAĞLIK 11
Tõbbõ Onkoloji ve İç Hastalõklarõ Uzmanõ Prof. Dr. Aydõner: Gelecekte kanser tedavisinin tamamõ hedefe yönelik olacak
Kanserde ilaçla tedavi yöntemi
Prof. Dr. COŞKUN ÖZDEMİR
Ö
zürlüler Vakfı 5’inci kez İstan-
bul’da Özürlüler 2010 Kongre-
si’ni düzenledi (28 -30 Mayıs).
Önce bu vakfın yöneticilerini kutlamak is-
tiyorum. Bunu büyük çabalarla ve büyük
zorlukları aşarak gerçekleştiriyorlar. Ama
yazık ki hak ettikleri düzeyde ilgi gör-
müyorlar. Türkiye’de 8.5 milyon olduğu
tahmin edilen engellilerle ilgili çok çeşitli
sorunlar kongrede paneller, bildiriler,
atölye çalışmaları şeklinde ele alındı ve
geniş bir şekilde tartışıldı. Ama gelin gö-
rün ki ne Sağlık Bakanlığı, ne Özürlüler
İdaresi, ne de SHÇEK bu kongreye ka-
tılıyor. Anlamak mümkün değil, engelli
sorunları ile yakından ilgili olmaları bek-
lenen bu kurumlar şaşılası bir şekilde
uzak duruyorlar. Egemen Bağış davet
edildiği ve söz verdiği halde gelmiyor. Si-
vil toplum örgütü yöneti-
ci ve üyelerinin de yete-
rince ilgi gösterdiğini söy-
leyemeyiz. Basının med-
yanın da ilgisini yeterli bulmak mümkün
değil.
Kongrenin ana teması Hakların Kul-
lanılması ve Hak İhlallerinde Başvuru Yol-
ları idi. Engellilerin eğitiminde çok ciddi
bir yetersizlik olduğu çok açık bir şekil-
de ortaya çıkıyor. İlkokullardan üst sı-
nıflara geçişte sayılarda belirgin bir dü-
şüş oluyor. Mesleki eğitimde ise çok da-
ha ciddi bir yetersizlik var. Bu yetersiz-
lik elbette istihdamdaki zorluklar, engeller
şeklinde yansıyor. İŞKUR meslek eğiti-
mi ve istihdam için çaba harcıyor. Ancak
50’yi aşkın işçi çalıştıran yerlerdeki yüz-
de 3 kamu işyerlerindeki yüzde 4’lük kon-
tenjan uygulanmıyor. Devletin bildirdiği
yüzde 15-20 civarındaki açık olduğu
doğru değil tersine ancak yüzde 15
özürlüye iş sağlanabiliyor. Özürlü kad-
roların yüzde 79’u kullanılamıyor. Dev-
let kotayı dolduramadığı için İŞKUR’a
milyarlarca ceza ödemek zorunda kalı-
yor. Özel işyerleri de çok defa engelliye
maaşını ödeyip işe gelmemesini tercih
ediyor. Böylece kota sistemi hiçbir şe-
kilde iyi uygulanmıyor. 118 bin 500
başvurudan 21 bin 967’sinin karşılana-
bildiğini öğreniyoruz. Ulaşım, çözüme
uzak olduğumuz bir alan. Kaldırımlar yük-
sek, kaldırımlar sıklıkla işgale uğruyor,
arabalarla, eşyalarla, çöp bidonları ile ba-
zen bir ağaç kütüğü ile. Alçak tabanlı oto-
büsler var ama bu tabanın zemine indi-
rilmesi için şoförler eğitilmiş değil. Oto-
büsler durak yer-
lerinin işgalinden
dolayı engelliyi
almak için oraya
yaklaşamadan geçebiliyor. Görme en-
gelliler için bir anons düzenlemesi lazım
bu yok, işitme engelliler için ise görün-
tülü işaretler. Engelliler metrobusü hemen
hiç kullanamıyorlar ona ulaşmak çok güç.
Bu konuda önemli dikkate ve övgüye
değer bir girişim yapıldı. Kas Hastalıkları
Derneği’nin de aralarında bulunduğu 7
engelli derneği İstanbul Bilgi Üniversitesi
ile işbirliği içinde Türkiyen’in 2003 yılın-
da imzalayıp 2005 yılında yürürlüğe
koyduğu Ekonomik Kültürel Sosyal Hak-
lar Sözleşmesi’nin engellilerle ilgili bö-
lümünü ele alan bir rapor hazırladılar ve
titizlikle hazırlanmış bu gölge raporda ya-
saların varlığına karşın uygulamadaki ye-
tersizlikleri vurgulayarak eleştirdiler.
2012 yılında yani sözleşmenin 7’nci yı-
lında ulaşılabilirlik (accesability) konu-
sunda ülkemizin altına imza attığı yü-
kümlülüğü yerine getiremeyeceği açık-
ça görülmektedir. Bu rapor 25-28 Ma-
yıs tarihlerine Cenevre’de Birleşmiş Mil-
letler’in ilgili komitesine sunuldu. Bu gi-
rişimin ülkemizde engellilerle ilgili dü-
zenlemeleri hızlandıracağını umabiliriz.
Engellilerle ilgili sivil toplum kuruluşları-
nın bu girişimlerini övgü ve umutla anı-
yorum. Kongrenin sona erdiği 30 Mayıs
günü Özürlüler Vakfı Başkanı Seyhan
Sandıkyapan yönetiminde yapılan de-
ğerlendirme toplantısında STK’lerin iş-
birliği ve ortak çabaları ve bunun ge-
rekliliği üzerinde önemle duruldu ve bu
doğrultuda girişimlerde bulunulması ko-
nusunda görüş birliğine varıldı.
coskunoz@superonline.com
Engelliler Kongresi 2010
SİBEL BAHÇETEPE
Onkologlar, kanser tedavisinde son
yõllarda gelişme gösteren hedefe yöne-
lik ilaç tedavisi ve noktasal õşõn teda-
visinin önemini vurgulayarak “Hedefe
yönelik ilaç tedavisinin, önümüzdeki
10 yılda kanser tedavisinde ilk sıra-
da yer alması bekleniyor. Hastaya da-
ha az zarar veren, sağlıklı organların
zarar görmesini engelleyen hedef te-
davi ve noktasal ışın tedavileri has-
taları umutlandırıyor” dediler.
İstanbul Üniversitesi (İÜ) Onkoloji
Enstitüsü Tõbbõ Onkoloji Bilim Dalõ
Başkanõ Prof. Dr. Adnan Aydıner, ya-
şam süresinin ve tanõ konulan hastalarõn
sayõsõnõn artmasõ ile birlikte kanserli
hasta sayõsõnõn da arttõğõnõ belirterek
“Dünyada ve Türkiye’de erkeklerde en
sık görülen kanser akciğer, kadınlar-
da ise meme kanseridir” dedi. Prof. Dr.
Aydõner ile İstanbul Tõp Fakültesi Rad-
yasyon Onkolojisi Öğretim Üyesi Prof.
Dr. Ethem Nezih
Okan, kanserle il-
gili son gelişmeler
hakkõnda gazete-
mizin sorularõnõ
yanõtladõlar. Prof.
Aydõner, kanser
tedavisinde herke-
sin bildiği kemo-
terapi, cerrahi te-
davi ve radyote-
rapi dõşõnda yeni
gelişmelerin olduğunu anõmsatarak bun-
larõn hedef tedavi ile noktasal atõşlõ õşõn
tedavisi olduğunu söyledi. Aydõner, “He-
defe yönelik tedavi de ağızdan ve ya da-
mar yoluyla alınan ilaçlar şeklinde ol-
maktadır. Alınan ilaçlar tümörlü hüc-
reye giderek kanser hücresinin yüze-
yindeki yapıyı yakalayıp o hücrenin
ölümüne neden olmaktadır” dedi. He-
defe yönelik ilaç tedavisi alanõndaki ge-
lişmelerin son 5 yõl içinde yaşandõğõnõ
anõmsatan Aydõner şöyle devam etti:
“10-20 yıl içinde görülmekteki kan-
ser tedavisi tamamen hedef tedavi şek-
linde olacak, kanser hücreleri spesifik
ilaçlarla tedavi edilecek. Bu tedavinin
kanser tedavilerinin tamamını kapsa-
ması ile birlikte kemoterapi, radyote-
rapi ve cerrahi tedaviler yardımcı te-
davi olacak. Akciğer, bazı mide-ba-
ğırsak kanserleri, akciğer kanseri, len-
foma gibi kanserlerde kullanılan hedef
tedavisi örneğin yumurtalık kanserin-
de şu an için kullanılmıyor.”
Prof. Dr. Ethem Nezih Okan ise nok-
tasal õşõnlamanõn “CyberKnife” denilen
(Uzay Neşteri) bir cihazla yapõlan bir tek-
nik olduğunu anõmsatõp, bu tedavinin bel-
li büyüklükte, belli yerlerde çõkan tü-
mörlerin tedavisinde kullanõldõğõnõ be-
lirterek “Özellikle çevre dokulara zarar
verilmemesinin zorunlu olduğu du-
rumlarda beyin metaztasında, omur-
iliğe yakın tümörlerde, bazı akciğer
kanserlerinde nokta atışlı ışın tedavi-
si uygulanmaktadır” diye konuştu.
Prof. Dr. Aydıner
Çok sayõda kamu hastanesi, taşõnma adõ altõnda kapanmayla karşõ karşõya
Hastanelere kilit
ŞULE KÖKTÜRK
AKP’nin iktidara gelişinden
bu yana, talep artõşõna karşõn İs-
tanbul’da çok sayõda kamu has-
tanesi, başka hastanelerle birleş-
tirme ya da taşõnma adõ altõnda ka-
patõlõyor. Kapatõlmasõnõn ardõndan
5 yõldan fazla süre atõl olarak bek-
letilen hastane binalarõ, çöp, mo-
loz yõğõnlarõna dönüştü, tinerci-
lerin mekânõ haline geldi. Uz-
manlar, hastanelerin birleştiril-
mesini “AKP, Kamu Hastane
Birlikleri Yasa Tasarısı Mec-
lis’ten geçmeden yasayı uygu-
luyor mu” sorusunu soruyor.
CHP Kadõköy İl Genel Meclis
Üyesi Ali Cemal Kimverdi’nin
Koşuyolu Hastanesi ile ilgili yap-
tõğõ çalõşma ve CHP’li üyelerin
oybirliği ile Sağlõk Komisyo-
nu’na havale ettiği soru önerge-
si, İstanbul’da kapatõlan hasta-
neleri yeniden gündeme getirdi.
Ali Cemal Kimverdi, Koşuyolu
Hastanesi’nin kapatõldõğõ dö-
nemde, Sağlõk İl Müdürlüğü’nün
kendisine, hastanenin çocuk has-
tanesi yapõlacağõ bilgisini verdi-
ğini anõmsatarak 5 yõl geçmesine
karşõn hiçbir gelişme olmadõğõnõ
ifade etti.
İstanbul’da bu şekilde atõl bõ-
rakõlan birçok alan olduğunu ve
atõl bõrakõlan yerlerin AKP yan-
daşlarõna verildiğine dikkati çe-
ken Kimverdi, birçok hastanenin
de planlarda Anõtlar Yüksek Ku-
rulu tarafõndan tescilli olmasõ
nedeniyle yandaşa peşkeş çeki-
lemediğini söyledi. İstanbul İl
Genel Meclis üyesi Süleyman
Kartal da, bu binalarõn atõl bõra-
kõlmasõndaki amacõn kendilerine
yakõn vakõf hastanelerine iş ala-
nõ yaratmak olduğunu söyledi. İs-
tanbul’da taşõnan ve birleştirilen
hastaneler şöyle: Koşuyolu Kalp
Eğitim ve Araştõrma Hastanesi,
Heybeliada Sanatoryumu, Bey-
koz Çocuk Göğüs Hastanesi, De-
ri ve Zührevi Hastalõklar Hasta-
nesi, Beykoz Devlet Hastanesi,
Validebağ Öğretmenler Hastanesi
(Üsküdar Devlet Hastanesi’ne
bağlanan hastane kõsmi hizmet
veriyor).
Aralarõnda Şişli Etfal’õn Sey-
rantepe’ye, Çapa’daki İstanbul
Tõp Fakültesi’nin Atatürk Olim-
piyat Stadõ’nõn yanõna, Altuni-
zade’deki Marmara Tõp’õn Pen-
dik’e taşõnacağõ belirtiliyor.
İTO’DAN ÖRGÜTLÜ MÜCADELEYE ÇAĞRI
KoşuyoluHastanesi
Deri ve Zührevi Hastalıklar Hastanesi
İstanbul Haber Servisi - İstanbul Ta-
bip Odasõ’nõn (İTO) yeni başkanõ Kar-
diyoloji Uzmanõ Prof. Dr. Taner Gören,
“Hekimler son zamanlara kadar so-
runlar karşısında bireysel kurtuluş
yolları nispeten bulabiliyorlardı ama
şu anda içinde bulundu-
ğumuz durum, bireysel
kurtuluş yollarının da ta-
mamen tıkanmış olduğu
ve sağlıkla ilgili sorunların
gerçekten son derece be-
lirgin hale geldiği bir dö-
nem” diyerek, hekimlere
Türk Tabipleri Birliği ve
onun temsilcisi odalarda
mücadele vererek haklarõnõ
aramalarõ çağrõsõnda bu-
lundu.
İTO’nun yeni başkanõ
Prof. Gören, üniversitedeki
eğitim misyonuna verdiği değeri vur-
gulayarak tabip odasõnda öncelikli işle-
rinin “Tam Gün Yasası’ndaki belir-
sizlikle ilgili sorunların” çözülmesi
olduğunu ifade etti.
Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP)
Anayasa Mahkemesi’ne başvuru yaptõ-
ğõnõ anõmsatan Gören, devlet hastane-
lerindeki hekimler için karar verme sü-
resinin temmuz ayõnda dolduğuna işaret
etti.
Anayasa Mahkemesi sürecini merak-
la beklediklerini vurgulayan Gören,
“Temmuza kadar olan sü-
renin ileriye ertelenmesi
gibi bir olasılık olabilir.
Ama temmuzda bu süre
dolduğunda, ister hekim
hastaneye dönsün, isterse
muayenehanesinde kalsın
mutlaka mağdur olacak”
dedi. Prof. Dr. Gören, Mec-
lis’ten geçirilmeye çalõşõ-
lan Kamu Hastane Birlikleri
Yasa Tasarõsõ’nõn ise hasta-
neleri işletmelere dönüştü-
receğine dikkati çekti.
Bugün Türkiye’de 110
bin hekim bulunduğunun ve bunlarõn
içinden “Ben mesleğimi gönül rahat-
lığı içine yapıyorum” diyen hekim bu-
lunmadõğõnõn altõnõ çizen Gören, “Hekim
emeğini ucuzlatmayı, sırtından çok pa-
ra kazanmayı hedefleyen bir sistem
ortaya çıkartılıyor.” diye konuştu.
Prof. Dr. Taner Gören
Alkol ve Mad-
de Bağımlılığı
Araştırma, Teda-
vi ve Eğitim Mer-
kezi (AMATEM)
madde kullanı-
mına karşı verdi-
ği mücadelenin
27’nci yılını, Ba-
kırköy Prof.
Mazhar Osman
Ruh Sağlığı ve
Sinir Hastalıkla-
rı Eğitim ve Araştırma Hasta-
nesi’nde düzenlediği etkinlikle
kutladı. “Alkol ve Madde Ba-
ğımlıları Dayanışma Günü” adı
altında gerçekleştirilen etkinlik-
te, hastanede tedavi görüp ay-
larca hatta yıllarca madde kul-
lanmamayı başaranlar, yaşa-
dıkları süreci an-
latarak, tedavi
olarak ve ayık ka-
larak yaşama ye-
niden başladık-
larını belirttiler.
Tedavi gören
hastalar daha
sonra bir tiyatro
gösterisi sundu
ve bir konser ver-
di. AMATEM
Klinik Şefi Doç.
Dr. Defne Tamer Gürol, madde
bağımlılığının her yaştan kişi
arasında yaygınlaştığını ve artık
olağan kabul edilmeye başlan-
dığını belirterek, bugün bu sü-
recin geriye döndürülmesi için
çaba verdiklerini söyledi. (AMA-
TEM: 212 660 00 26)
‘100 ERKEKTEN 60’ININ SAÇI DÖKÜLÜYOR’
İstanbul Haber Servisi - Saç
dökülmesinin stres, yüksek ateş-
li hastalõk, ağõr enfeksiyon, bi-
linçsiz yapõlan diyetler, beslen-
me bozukluğu, cer-
rahi girişim, genetik
faktörler, saç boyasõ,
jöle, fön ve mevsim
değişikliği gibi bir-
çok nedeni olabile-
ceği belirtiliyor.
Uzmanlar, her 30
yaşõndaki 100 erkek-
ten 60’õnda görülen
saç dökülmesinin bir
hastalõğõn belirtisi
olabileceğini de anõmsatarak ge-
rekli tetkiklerin ve tedavinin ya-
põlmasõ için mutlaka bir derma-
toloji uzmanõna başvurmak ge-
rektiğini kaydediyorlar.
Transmed Saç&Kozmetik
Cerrahi Kliniği Dr. Melike Kü-
lahçı, sağlõklõ bir saç telinin öm-
rünü 2 ila 5 yõl içinde tamamla-
dõğõnõ ve ardõndan
döküldüğünü söyle-
di. Külahçõ, “Erkek
tipi dökülme 20’li
yaşlardan itibaren
hormon yapısının
belirlenmesi ile bir-
likte karakteristik
bir biçimde ortaya
çıkıyor. Kepeklen-
me ve seboroid der-
matit kronik bir
saçlı deri hastalığı kabul edi-
lerek uzun vadede saç kaybı-
na neden olabileceğinden va-
kitli tedavi edilmelidir” dedi.
DR. PINAR: STRES DİŞ GICIRDATIYOR
İstanbul Haber Servisi - Tra-
fikte, işyerinde, ailede, arkadaş-
larla ve işverenle yaşanan tartõş-
malar, sosyal hayattaki olum-
suzluklar, ekonomik
kriz ve bazõ ciddi has-
talõklarõn yol açtõğõ
stres, kişinin gece ya-
tarken dişlerini sõk-
masõna ya da gõcõr-
datmasõna (bruksizm)
neden oluyor. Diş he-
kimleri, diş sõkma ile
gõcõrdatmanõn ağõz ve
diş sağlõğõ problem-
lerinin büyük bir bö-
lümünü oluşturduğunu belirterek
6 ayda bir yapõlan rutin muaye-
nelerle bunun fark edilebildiğini
ve dişlerin zarar görmesinin ön-
lenebildiğini söylüyorlar.
Doktorlar Merkezi Diş Polik-
liniği doktorlarõndan Diş Eti Has-
talõklarõ Uzmanõ Sibel Öznur
Örsal, günlük hayatta kişilerin
yaşadõklarõ stresi ge-
ce ağzõnda çözmeye
çalõştõğõnõ, bu ne-
denle dişlerini sõktõ-
ğõnõ ya da gõcõrdattõ-
ğõnõ söyledi. Özel-
likle diş sõkmanõn
toplumda çok sõk
rastlanan bir prob-
lem olduğunu belir-
ten Örsal, diş sõkma
ve gõcõrdatma sõra-
sõnda hem üst, hem alt çeneye
baskõ uygulandõğõnõ anõmsatan
Örsal, bu kuvvetin azõ dişleri
için 500 ile bin kilogram arasõn-
da değiştiğine dikkat çekti.
‘SİGARA VE ALKOL DÜŞÜK RİSKİNİ ARTTIRIR’
İstanbul Haber Servisi - İs-
tanbul Üniversitesi Tõp Fakülte-
si Kadõn Hastalõklarõ ve Doğum
Anabilim Dalõ Öğretim Üyesi
Prof. Faruk Buyru, sanõldõğõnõn
aksine annenin fiziki
aktivitesi, yorgunluk
ve travmanõn düşüğe
neden olmadõğõnõ, si-
gara, alkol ve kafein
kullanõmõnõn düşük
riskini arttõran önem-
li faktörler arasõnda
yer aldõğõnõ söyledi.
Bayru, sigara ve al-
kolün bõrakõlmasõnõn
sağlõklõ bir gebelik ve düşük ris-
kinin azaltõlmasõ için gerekli ol-
duğunu söyledi.
Buyru, düşüklerin yüzde
80’inin gebeliğin ilk 12 hafta-
sõnda meydana geldi-
ğini anõmsatarak,
bunlarõn büyük ço-
ğunluğunun, fetusta-
ki kromozom bozuk-
luğunun sonucu ol-
duğunu dile getirdi.
Buyru, düşük sõklõ-
ğõnõn anne yaşõ ile
doğrudan ilişkisi ol-
duğunu anõmsattõ.
AMATEM’İN 27’NCİ YILI KUTLANDI
İBB 3. KÖPRÜYÜ GÖRÜŞTÜ
‘İstanbul’un
Anayasası’
delindi
DENİZ TATARER TEMUR
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB)
Meclisi, Garipçe-Poyrazköy arasõna inşa
edilecek olan 3. Boğaz Geçişi ve Kuzey
Marmara Otoyolu’na ilişkin imar planlarõ-
nõn 1/100 bin Ölçekli Çevre Düzeni Pla-
nõ’na değil, alt ölçekli planlara işlenmesine
karar verdi. İBB Meclisi’nin bu kararõyla
İBB Başkanõ Kadir Topbaş’õn “İstan-
bul’un Anayasası” olarak tanõmladõğõ ve
3. köprüye açõkça karşõ hükümler içeren
1/100 binlik planla çelişmiş oldu.
İBB Meclisi’nin dünkü toplantõsõnda
İBB Ulaşõm Planlama Müdürlüğü’nün 3.
Boğaz Köprüsü geçişi ve bağlantõ yollarõ-
nõn 1/100 bin Ölçekli Çevre Düzeni Pla-
nõ’nda bulunmadõğõ, köprü projesinin alt
ölçekli planlarda değerlendirilmesi gerekti-
ği yönündeki itiraza ilişkin rapor görüşül-
dü. İtirazõ kabul eden İBB Meclisi İmar ve
Bayõndõrlõk Komisyonu, 1/100 bin ölçekli
Çevre Düzeni Plan notlarõna “İlave Boğaz
Geçiş ve güzergâhları alt ölçekli planlar-
da değerlendirilir” plan notunu 1/100 bin
ölçekli plana eklenmesine karar verdi.
Raylı sistem isteniyordu
Kabul edilen plan notunda “Kuzey Mar-
mara Otoyolu ve 3. köprü projesi” adõ
yerine “ilave boğaz geçişi” tanõmõnõn kulla-
nõlmasõ İstanbul Boğazõ’na yapõlabilecek
diğer köprü projelerinin de önünü açacağõ
yorumlarõna neden oldu. CHP grubunun
muhalefet şerhi koyduğu rapor, AKP’li
üyelerin oyçokluğu ile kabul edildi. Kararõn
ardõndan 3. köprü ve bağlantõ yollarõnõn ge-
çiş güzergâhõnda olan arazilere ilişkin imar
planõ tadilatlarõ 1/25 bin ve 1/5 bin ölçekli
planlara işlenmesi yeterli olacak. İmar Yö-
netmeliği’ne göre yerel yönetimler tarafõn-
dan onaylanan alt ölçekli imar planlarõnõn
üst ölçekli imar planlarõna uygun olmasõ
zorunluluğu da alõnan kararla ortadan kaldõ-
rõlmõş bulunuyor. Orman ve su havzasõ nite-
liğindeki alanõn yapõlaşmaya açõlmamasõ
konusunda kesin hükümler içeren 1/100
binlik planda Boğaziçi Köprüsü’nün yõkõl-
masõ ve raylõ sistem geçişine izin verecek
şekilde yeniden inşa edilmesi öngörülüyor.
2.5 milyon ağaç kesilecek
Aralarõnda mimar ve mühendis odalarõ,
TEMA Vakfõ, Sarõyer derneklerinin de bu-
lunduğu “3. Köprüye Hayõr” platformu
üyeleri bugün saat 13.00’te Saraçhane’de
bulunan Büyükşehir Belediyesi önünde bir
gösteri düzenleyecek. Yeşiller Partisi’nce
yapõlan açõklamada, 3. köprü için 2 milyon
507 bin 152 ağacõn kesileceğini bildirdi.Ye-
şiller Partisi, projesinin durdurulmasõ için
“2 milyon İstanbullu” adlõ kampanya baş-
lattõ. www.2milyonistanbullu.com
KARAYOLU DAYATMASI
3.köprüyehayır
Ro-ro’ya evet
OKTAY EKİNCİ
İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi,
Ulaştõrma Bakanlõğõ’nõn Garipçe-Poyraz-
köy üzerinden geçirmek istediği 3. Boğaz
Köprüsü ve bağlantõ yollarõ güzergâhlarõnõn
imar planlarõna işlenmesine açõkça hayõr di-
yemiyor. 3. köprü için öne sürülen başlõca
gerekçe ise “ağır vasıta geçişi ve yük taşı-
macılığının kent içine girilmeden gerçek-
leştirilmesi...”
Yani, “yap-işlet-devret”le köprüye müş-
teri olan “meçhul”(!) firmanõn 49 yõl “geçiş
parası toplaması” uğruna ormanlarõn göz-
den çõkartõldõğõ proje, köprülerden geçen
araçlarõn sadece yüzde 3’ünü oluşturan ağõr
vasõtalara hizmet edecek...
Oysa, yine İstanbul Büyükşehir Belediye-
si’nin kuruluşu olan İstanbul Deniz Otobüs-
leri AŞ’nin (İDO) geliştirdiği bir başka pro-
jeye göre, halen Fatih Sultan Mehmet Köp-
rüsü’nden geçiş yapabilen tüm TIR, kamyon
ve hatta otobüsler için, karayolundan 6-8 sa-
atte gidebildikleri mesafeyi denizden 2 saatte
alabilecekleri Ro-Ro seferleri için tüm fizibi-
liteler tamamlanmõş durumda.
“Ambarlı-Mudanya-Bandırma” arasõn-
da planlanan “Ro-Ro projesi”yle ne orman
yağmalanacak; ne de kaçak kentleşmeye ola-
nak sağlanacak. İstanbul’un doğasõnõ ve ya-
şam kaynaklarõnõ “kurtaracak” projenin
maliyeti, 3. köprü ve yollarõ için öngörülen 6
milyar dolarõn “yüzde 10”unu geçmiyor.
Yaklaşõk 4 yõldõr süren proje çalõşmalarõn-
da fizibiliteleri bile tamamlayarak “ihale”
aşamasõna getirilen İDO projesine göre ayda
20 milyon 460 bin TL’lik yakõt tasarrufu el-
de edilecek; 2009 verilerine göre ortalama
700 kazanõn da önüne geçilecek. Bakalõm İs-
tanbul Büyükşehir Belediye Meclisi, doğru-
dan “kendi”ne bağlõ kuruluş olan İDO’nun
İstanbul’u sonsuza dek kurtaracak deniz ula-
şõmõ seçeneğini ne zaman sahiplenecek?