26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Kemal Suman'la 'Bitmeyen Mektep' \1 Camze AKDEMİR I ^^^y aîatasaray... Nedcn ğ "Bitmeyen Mek- - İ T tep"? - "Bitmeyen Mek- tep" aslında benim buluşum değil. Ahmet Haşim 1933 yılında okulu tarif ederken bu tabi- ri kullanmış. Galatasaray Liselilerin çoğu için bu okul bir yaşam boyu sürecek bir kurumdur. Hesap ettim, okulda olduğum süre içinde yaklaşık 2000 gün okulda kalmışım. Mezuniyeti- min üzerinden 45 yıl geçti, o tarihten bu yana okula nıuntazam olarak en az ayda 3 kez gittim, hâlâ da gidiyorum. 45 yılda 1800 gün ediyor. Ömrüm yeterse 2000 günii degeçerim. Demek ki okul bcnim için bitmemiş. Zaten bitsin de istemem, okul yıllarından sonra uzun süre keşke mümkün olsa da gene dönsem, bir daha okusam dcrdim. Birçoğumuz için de bu durum böyle, ak- lımızdan hiç çıkmaz. Her türlü kim- liğimizin üstünde olarak önce Galatasa- ray Liseliyizdir. - Kitabımzın kişiscl okul tarihiya da bir Galatasaray külliyatı olmaktan ashn- da daha öte bir misyonu var diye duyum- sadım. Bana bunu duyumsatan ise kuşkusuz kıyasla kcndinizc daha az satır vehmetmeniz, önceliği sizi siz yapan, Ga- latasaray'ı Galatasaray yapan tüm o her biri nevi şahsına münhasır öğrencilerc, hocalara vcrmeniz. Birruhu ortaya koymada her birport- renin clbette kcndinizinki de dahil ol- mak üzcrc. yapboz parçaları misali birbi- rine ustalıkla cklemleycn biçeminiz... Açar mısınız bu duyguyu, misyonu? - Doğru bir gözlem, gerçekten de ken- dime az yer ayırdım. Kendimden bahset- meyi zaten sevmem. Bu kitap içinde da- ha çok okulumu, hocalarımı, okul ça- lışanlarını, arkadaşlarımı anlatmaya ça- lıştım. Bunlan yıllardır kafamda bir yap- boz gibi defalarca yerleştirip sonra boz- dum, yeniden kurdum. Anlattığım kişile- rin şüphesiz bana ters gelen davranışları vardı. Kimseyi kırmadan insanları olduk- ları gibi anlatmak zor iş. Onları anlatır- ken aslında kendimi anlattım. Her Galatasaraylmın kişiliği içinde ho- caları, arkadaşları vardır, bu nedenle bir- birimize benzeriz. Biz birbirini oluştur- muş bir gurubuz. Az kalsın kitap adı gibi hiç bitmcyecek bir kitap olacaktı. Bu S AYFA 10 'Büyük bir kazan içinde beraber pişmek "Galatasaray Lfseliler kendi aralarında kaderlerini etkileyecek bağlar içindedir" diyor Bitmeyen Mektep'te sonsuza dek Galatasaray Liseli Kemal Suman. Yazar, lisesinin kendisinin öğrenim gördüğü 1954- 1964 dönemini büyüteç altına alıyor yeni kitabında. Hemen hepsi toplumda önemli yerlere gelmiş sporcular, spor adamları, işadamla- rı, gazeteciler, yazarlar, sanatçılar, üniversite hocaları, doktorlar, mi- marlar, politikacılar, diplomatlar, devlet adamları, gezginler, hukuk- çular, onların okul günleri ve okulun her biri "ekol" Türk ve Fransız hocaları yer alıyor kitapta. Suman'ın yanı sıra Hıfzı Topuz, Ali Sir- men, Atilla Dorsay, Savaş Manço, Niyazi öktem, Turhan Mgaz, Ömer Bozkurt, İlhan Eksen, Aydın Kunt ve Ferhan şensoy da kitabın bir bölümünde kendi kalemlerin- den okullarını kaleme almışlar. Suman'la Bitmeyen Mektep \ konuştuk. yapboz sırasında yüzlcrce anı, olay kita- ba girdi çıktı. Bir yerde kesmeseydim 500 yerine 2000 sayfahk bir kitap da ya- zabilirdim. TEPKİ BEKLİYORDUM' - Kitabımzın yazım sürccini anlaur mı- sınız? Ne kadar sürdü, günlük ya da not- larınız var mıydı? Ayrıca devamı gelecek mi? (adı üstünde, bitmiyor bu mektep) Bir de nasıl tepkiler geldi özellilde Gala- tasarayhlardan? - Kitabın geniş yazım süresi yaklaşık 30 yıl. Mezuniyetten 10 yıl kadar sonra bu- nu kafama koydum. O yıllarda bilgisayar yoktu. Tam 8 defter dolusu not almışım. Ancak yoğun olarak üzerindc son 4-5 yıl çalışnm. Devamını arkadaşlarımdan ve bizden sonrakilerdcn bekliyorum. Aslın- da bcnim anlattığım dönemi başka bir arkadaşım bir başka kitapta toplasa çok sevinirdim. Böylece bir dönemi en az iki değişik kalemden izlemek olası olurdu. Şu ana kadar gelen tepkiler olumlu. Oy- sa ki ben biraz da tepki bekliyordum. Bu kitapta toplumun tanıdığı ama sadece uğraşı nedeniyle tanıdığı çok insan var. Örneğin sı- nıf arkadaşım Banş Man- ço. Burada onun hakkın- da yazdıklarım biliyorum ki birçok Barış hayranını mutlu etmez. Burada ben Barış ya da Timur Selçuk'un sanatla- rını değil, onların anlat- tığım yıllardaki hallerini ve kişiliklcrini anlatıyo- rum. Bazı hocalar bana göre yetersiz hatta çok kötüydü. Tüm bu insan- lar hakkında benim gibi düşünmeyenler şüphesiz var, zamanla onlar da tcp- kilerini koyarlar herhal- de. - Herkcsin bir takma adı var, sizinki de Arap... - Okulda hocalar, öğrenciler, hademelere (biz onlara çavuş derdik) kadar çoğunun takma adı vardır. Bazı takma adlar takıldıkları insanı büyük bir isabede tck kelimeyle ifade eder ve bizim okul- da bu isimler hemen hiç şaşmaz. Bazı la- kaplar da fiziki özelliklerden takılır. Be- nim dönemimde en az 5 Arap vardı. Te- nimizin renginden olmalı. Cumhuriyet'in eski yazıişleri müdürü Turhan Hgaz, ünlü avukat Coşkun Gül- tekin, futbolcu Merih Ovül ve Bülent îyidoğan bildiğim diğer Araplar. Ben de bunlardan biriydim. Hikâyesi zaten kita- bın ilk saürlannda var, bu lakap bana sı- nıfa adımımı attığım ilk dakikada kondu, tam 55 yıldır taşıyorum, soyadımdan çok bilinir. - Kitabınızda yer alan her portreye değinmemiz yazık ki oîanaksız olsa da mutlaka sormah zihninizde en yer cden arkadaşlarmızm ve hocalannızm isimlcri- ni? - Zihnimde en çok yer eden arkadaşla- rım şüphesiz Galatasaray ve o dönemde- ki genç milli futbol takımı oyuncuların- dan Özkan Dallı ve aynlmaz sıra arka- daşım Mirza Erdiş'tir. Hüsnü Atilla, Hayrettin Kozak, hemen aklıma gelen Kemal Suman, araştıma, inceleme yazartığının yanısıra rehber ve koleksiyoner. diğer isimler. Hocalarım arasında rah- medi Ali Ortaç'ın yerini kimse tutamaz. - Nasıl bir ekoldü Galatasaray, dersle- rin işleniş biçimi, kavranhşı biçimi, gös- terilen en temel yollar nelerdi? Veara- dan geçcn uzun yıllar sonra bile salt bir liselilik hali değil unutulamayan sanırım, çok özel, özgün hisler olmalı... Apayrı bir form Galatasarayhlık... - Galatasaray Lisesi'nin yıllar boyu sü- ren temel özellikleri vardır. Ama değişik dönemleri de. Okulun başarı grafiği ho- ca kadrosunun kalitesine, birbirleriyle uyumuna bağlıdır. Biz şanslı bir dönem- de okuduk. Türk ve Fransız hocalar ara- sında uluslararası üne sahip isimler vardı. Vatikan temsilcisi Pierrc Dubois ve bizden sonra Neuchatel Üniversitesi pro- fesörlüğüne yükselen Patrice Tlıomp- son'dan Felsefe, Esat Mahmut Karakurt, Rifat Necdet Evrimer, Zcki Ömer Defne, Muvaffak Benderli, Zahir Güvcmli, Ta- hir Alangu'dan Edebiyat, Maurice Vou- zelaud, Camille Bergeaud'dan Fransızca, Halit Sankaya'dan Tarih, Cihat Arcıl'dan Coğrafya, Yomtof Garti'den Fizik, Geor- ge Balleret'dcn Matematik, Kemal Ze- ren'den Rcsim, Seyfettin Asal'dan Müzik dersleri almak her faniye nasip olmaya- cak nimedcr. Bu insanlar öğrencilcrine müfredat dersleri ötesinde hayatı öğrete- cek kapasitede insanlardı. Bana sorarsa- nız okulda bize öğrctilen en temel konu öğrenmcyi öğrcnmekti. Bunu başarırsa- nız sırası gelen her şeyi zorlanmadan öğrenirsiniz ve öğrenmekten korkmazsı- nız. Yukarıda da söylediğim gibi bizim yoğrulmanıızda bizc kişiliklcrini katmış hoca, idareci, önce abilerimiz sonra arka- daşlarımız ve hatta kardeşlcrimiz var. Hepimiz birbirimizin oluşmasına ka- rışmışız. GALATASARAYUUK FORMU... Timur Selçuk, Barış Manço arkaların- dan gelen Fikret Kızılok, Dağhan Bay- dur'a şekil verirken Ayberk Çölok, Çetin lpekkaya, Ali Sirmen onları izlcyerek ye- tişcn Şevkct Altuğ'a, Ferhan Şensoy'a kendilerinden neler kattılar kimbilir. Fer- han bizden küçük, ama bizlcrin espri, komcdi anlayışına yön verdi, yani ken- dinden büyüklerin karakterlerine kcn- dinden bir sürü şey kattı. Sporda da böyle oldu. Turgay'lar, îs- fcndiyar'lar, Coşkun Ozarı'lar ard- larından gelen Ozlcan Dallı'ya, Is- C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 1021
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear