26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Oya Baydar'dan 'Çöplüğün Generali 'Evet karamsanm ama umutsuz değilim'0ya Baydarınyeni romanı çöplüğün CeneraliCan Yayınlantarafından yayımlandı. Oya Baydarın diğerromanlarında olduğu gibi bu yeni romanında da toplumsal-siyasal insana odaklanılır. Baydar bu kez toplumsal belleğin unutma-hatırlama sendromları üzerine kurar yeni romanını. Gelecekte hayali bir ülkede patlayan kentin uyutulmuş insanının trajîkomik hikâyesini anlatır bize. Ayakta kalan, bilen ve görense çöplüğün generalidir, dimdik ayaktadır, geçmişinin ayırdındadır. Baydarla yeni romanı üzerinesöyleştik. O ErdemöZTOP I ^r* "r eni kitabınız di- % / ğerlerinden er- •_ ğ ken okurla bu- -JL. luştu. Genelde dört beş yılda bir yeni roman ya- yımlardmız. Nedeni nedir Çöp- lüğün Generali 'nin bu kadar kısa zamanda yayımlanışınm? - Evet, galiba bu sefer iki ro- manın arası biraz daha kısa oldu. Çöplükte bulunan bombalar galiba kafama düştü. Şaka bir yana, belli ara- lıklarla mutlaka bir kitap yayınlama gereği duyan profesyonel bir romancı değilim. Yüreğim, vicdanım bir şeyle- ri kabullenemedi mi, bir insanlık du- rumu bana kaldıramayacağım kadar ağır geldi mi yazıyorum. Üstelik, Çöp- lüğün Generalı ni dört ayda yazdım, kendim bile şaşırdım. "CESUR İNSANLAR KÖTÜMSERLİ- 61 UMUDA ÇEVİREBİLİR" -Çok güncel bir hikâyesi var roma- nınızm... Gelecekte geçse de roman, geçmiş tam da günümüze denk düşü- yor. -Bu romanda zamansız ve mekânsız bir hikâye anlatılıyor aslında. Evet, bir yandan çok güncel, çok tanıdık; öte yandan her zaman her yerde rastlana- bilecek, hatta rastlanmış olan bir du- rum. Rornandaki bugün ve gelecek neredeyse iç içe. Bunu yereli ve gün- celi aşan bir okuma sağlamak için bi- lerek yaptım, öyle okunmasını ister- dim. -Çöplük metaforunu kullanıyorsu- nuz bu kez. Romandaki karakterler- den biri olan Şair'in deyimiyle, "ülke koca bir çöplüğe döndüğü için " mi bu roman çıkageldi? - Bir bakıma evet, ama ben daha çok ülkeyi çöplüğe döndürenlerle, çöplükteki mağdurlarla ve bu gidişe karşı çıkmaya çabalayanlarla ilgileni- yorum. Bir de, çöplük karşısındaki toplumsal aldırmazlık ve kolektif bel- lek kaybıyla. -Hikâyenin geçtiği adsız ülkede ve- ya kentte, ülkeyi/kenti yerle bir eden, haritadan silen bir olay yaşannuştır, ancak kimse hatırlamaz bunu. Bir çe- şit 3 Maymun sendromu: Görmeyen, duymayan, söylemeyen bir halk. Kö- tümser bir gelecek tasavvurundan söz edebilir miyiz? - O yıkımı yaşamış ve sağ kurtulmuş olanların hiçbiri gerçekte ne olduğu- nu bilmez, hatırlamaz. Onları bu hale getiren H1M3 virüsü bir metafor. Gerçekte ne olduğunu bilmedikleri, biliyorlarsa da hatırlamadıkları için çevrelerinde gelişen benzer olaylann farkına varmazlar. Yani tehlikenin far- kında değildirler. Bu kötümser bir ge- lecek tasavvuru, doğru. Ama romanın anlatıcısı olan kahramanımız, tama- men rastlantısal olarak bu kısmi ve kolektif bellek yitiminin farkına vara- cak, gerçeğin izini sürecektir. Her za- man, her yerde bulunabüecek bu tür- den gerçeklerle yüzleşmekten kork- mayan cesur insanlar kötümserliği umuda çevirebilirler. -Bellek konusu romanın ana temala- rtndan en öne çıkanı. Belleğini yitir- miş, daha doğrusu belli olayîan hatır- lama yetisi ellinden aknmış bir toplu- mun hikâyesini anlatıyorsunuz bize, değil mi? - Evet, bunu anlatmaya çalışıyorum, bir de insanların toplumsal-tarihsel belleklerini yitirmelerinden kimlerin fayda umduğunu. -Romanda beîlekleri silen bir mer- kezden, o merkezin bu amaçla geliş- tirdiği virüsten söz ediliyor. Yönetim kademesine bir atıfmı bu? - Sadece yönetim kademesi dersek işi basitleştirmiş oluruz. Çünkü yöne- tim kademesi dediğiniz değişir, o ka- demedeki kimileri merkezin parçası bile olmayabilir. Oysa modern top- lumlarda, iktidarın değişmez kuralla- rını şu veya bu gücü kullanarak uygu- layan; yönetimdekileri, örneğin siyasal iktidarı da güden, statükonun ve ikti- dardakilerin devamının garantisi bir merkez söz konusudur. Bu sadece gö- rünen devlede sınırlı değildir, aynı za- manda ideolojik bir aygıttır; değişime karşıdır, düzenin egemenlerinin bek- çisidir. Bu merkez gücünü şiddetten olduğu kadar kitlelerin bilmemesin- den ve hatırlamamasından alır. -Üç maymun sendromu insanlan hâkimiyed altına almış da olsa, insan denen varhğm kendisi de bu bellek si- limini istiyor olamaz mı? Balon günü- müze. .. Uyutulmuş bir halk bunu, kendi rahatmı bozmamak için bile is- teye kabuüenemez mi? - En acısı ve ürkütücü olanı da bu zaten. Birey olarak da toplum olarak da bizi huzursuz edecek şeylerden kaçmaya çalışırız. Bilirsiniz; bazı psi- kolojik hastalıkların tedavisi için hasta uyuşturulur, başına gelenlere karşı far- kındalığını azaltacak, durumu bütün açıklığıyla kavramasını engeUeyecek, bilincini bulandıracak ilaçlar verilir. Tıpkı birey gibi toplum da kendisini huzursuz edebilecek olaylardan, ger- çeklerden kaçar, hele de bu olaylarda bir suçluluk payı, hatası, günahı varsa. -Şunu demek istiyorum aslmda; korkan ve biat eden bir topluma dön- medik mi? - Bu yeni bir şey değil. Dinsel-kültü- rel-siyasal geleneğimiz korku ve biat üzerine kuruludur. Ne siyaset alanı, ne e"ğitim, ne de ister dinsel ister sekü- ler ideolojiler sorgulamayı, eleştiriyi kolayca kabul eder. Soru soran, eleşti- ren, otoriteyi ve yerleşik değerleri sor- gulayan, bu toplumda her zaman kötü kişidir. Devletin ve hâkim ideolojinin mutlak doğruları vardır, siz bunlan sorguladınız mı, bunların mutlak ola- mayacağını başka doğrular da olabile- ceğini söylediniz mi kötü kişi olmakla kalmaz "hain" de ilan edilirsinİ2. Ben- ce yaşamakta olduğumuz altüstlük içinde tek umut ışığı bu mudak doğ- ruların sorgulanmaya başlanması, ça- tışma kültürünün ve söyleminin yeri- ne uzlaşma kültürünün ve söyleminin gereğinin ufak ufak anlaşılmaya başla- ması. -Romanıntzda bir çıkış görülmez, tablo karadır. Gerçekte de böyle mi görüyorsunuz ülkenin halini? - Aslında yoruma açık bir çıkış, bir umut var. Çöplüğün Generali o umu- dun temsilcisi ve geleceğe taşıyıcısı. Çünkü o unutmayandır, farkında olandır. Bir de korkuyu yenip gerçeğe varmaya çalışan anlatıcı kahraman; o da umudu anlatıyor. Yaşadığımız çağ büyük bir iyimserliğe olanak Q S AY FA 4 C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 1021
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear