02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

8 AĞUSTOS 2008 CUMA müzik YORUMLAR C 7 Savaşa, işgallere, ırkçılığa, küresel ısınmaya, nükleer enerjiye, cinsel ayrımcılığa karşı festival başlıyor Müzik üstü eylem Barışarock Hatice TUNCER Karşı festival Barışarock’ın altıncısına az bir zaman kaldı. Sarıyer’deki Mehmet Akif Ersoy Piknik Alanı’nda 9 Ağustos Cumartesi gününden 10 Ağustos Pazar günü gece yarısına kadar rockseverlerle müzisyenler buluşacak. Ama yalnızca müzik değil, “üstü” de var bu festivalin. Festivalüstü “Savaşa, işgale, ırkçılığa, milliyetçiliğe, küresel ısınmaya, nükleer santrallara” karşı Barışarock’ta bu yılda yeryüzüne şarkılar söylenecek. 2003 yılıydı, Coca Cola firmasının bir rock festivali düzenlemekte olduğu rock müzisyenler arasında duyuldu ve hemen harekete geçme kararı alındı. Bir karşı duruş olan rock şişeye sığdırılamazdı. O yıl Rock’n Coke ve Barışarock aynı tarihlerde ayrı mekânlarda birbirine alternatif gibi gerçekleştirildi. Barışarock tahminlerin ötesinde bir ziyaretçi kitlesine ulaştı ve zaman içinde diğer festivale karşı bir organizasyon yerine şarkıların barış için söylendiği ve rock müziğin hakkının verildiği bir festival olarak olgunlaştı. Barışarock, ücretsiz sahne almayı kabul eden rock gruplar ve yıl boyunca koşturan Barışarock gönüllülerinin çabasıyla altıncısına ulaşabildi. Tuhaf Bir Soruşturma? Ne demek istiyoruz? ??? Türkiye eğer bir köprüyse, “köprülüğün gereklerini” yerine getirmesi normaldir; Yunanistan veya benzeri bir kenar ülke, AB’nin çeperindeki Slovenya, Portekiz, İrlanda gibi gariban ticari depolardan söz etmiyoruz. Türkiye o depoları çok aşan bir yapıya sahiptir, tehlikelidir, tehlikeli olmasa Fransa’daki anayasa değişikliğine gerekçe olmazdı. Dolayısıyla, eğer varsa, bir Siemens skandalının Türkiye boyutları adı geçen ülkelerdekinden çok farklı olacaktır. Yine de, biz, skandalı, şu veya bu hırslı yöneticinin attığı yanlış adımlara, dağıttığı ileri sürülen rüşvete bağlayamayız. Sistem, zaten bunun üzerinde yükseliyor. Yani sadece teknolojik gelişkinliğiniz değil, başka yardımcı unsurlar da (siyasal ilişkiler, çeşitli kurum ve kişilere dağıtılan paralar vs) dış ticaret başarınızın unsurları arasında çok önemli yer tutuyor. Dolayısıyla Heinrich von Pierer gibi şirketin en üst düzeyde sorumlusu bir yönetici hakkındaki iddiaların Türkiye’ye ilginç boyutlarda yansıması mümkündür. Başladı bile. Neden? Bu eski Siemens yöneticisinin şu anda Türkiye’nin en büyük özel sermaye grubunun yönetim kurulunda bulunması, belki bir işaret olarak yorumlanabilir. Ama ondan çok daha önemlisi, Türkiye’deki dinci iktidarların yerel yönetimlerden başlayarak sağladıkları yükseliş ve bu süreçte elde ettikleri “dış yardım”dır. Türk gericiliğinin dinsel renkli çağdaş önderi AKP, 2002’dan bu yana dümenin başındadır ve bu iktidar döneminde Türkiye’ye sıcak para, doğrudan yatırım ve krediler başlığı altında 186 milyar dolarlık yabancı sermaye girdiği biliniyor. Kayıtlara böyle geçmiş. Tutarın, bu görünen rakamdan çok daha fazla olduğunu ileri sürmek için kötü niyet gerekmiyor. Bu giren sermayeden daha fazlasının Türkiye’den çıkması, sistemin mantığında yatıyor. Sistemin gereğidir, dedik. Eğer emperyal bir ilişki varsa arada, girenden daha fazla para, yoksul ülkeden çıkar. Biz de buna kâr, faiz gibi isimler veririz. Ama asıl önemlisi, bu kayıtlara geçmiş sermayenin dışında ne kadar paranın Türkiye’ye girdiği, kayıtlı veya kayıtsız, ne kadar rüşvet, bağış vs dağıtıldığıdır. Bunları bilen yok. Soran da yok. Neyse... ??? Siemens işi, eğer Amerikan çıkarları zedelenmeseydi, hiç patlak vermezdi. İleride yeri mutlaka gelir, daha geniş değiniriz. cutsay?gmx.net OSMAN ÇUTSAY Bu yıl da Barışarock alanında rock gruplarının çıkacağı ana sahne dışında caz, hiphop gibi değişik tarzlarda müzisyenlerin sahne alacağı alternatif sahne kuruldu. İlk Barışarock’ın öncülerinden olan Mor ve Ötesi, geçen yıllarda festivalde sahne almıştı. Bu yıl da Mor ve Ötesi 9 Ağustos Cumartesi gecesi Barışarock’çılarla buluşacak. (Fotoğraflar: VEDAT ARIK) İNATLA SAVAŞA KARŞI Barışarock aktivistleri, festivali eğlence ve eylem sözlüklerinden oluşturdukları “eylemce” sözcüğüyle tanımlıyor. Müzik, dans, şarkılar, oyunlar ve bir yandan da dünyayı konuşuyorlar, savaşa karşı ses çıkarıyorlar, bildiri dağıtıyorlar, slogan atıyorlar. Barışarock’ın bu yılki bildirisinde “savaşa karşı hâlâ inatla” durulduğu söyleniyor. Barışarock aktivistleri “inatla” çünkü “gezegenimizde kardeşliğin neşeli türküleri değil, savaş çığlıkları yankılanıyor hâlâ” diyor. Barışarock inisiyatifinden gazeteci Cihat Demirtaş, “Yaklaşık 50 kişilik bir ekip tüm bir yıl boyunca dişini tırnağına takıp daha iyi bir festival yapmak için çabalıyor. Bu yıl da amatör bir ruhla profesyonel bir iş yapmak üzere festivalimize hazırlandık” diyor. Demirtaş, “kene” endişesi taşıyanlar için de şu bilgiyi veriyor: “Alanımız her gün düzenli olarak ilaçlanıyor. Ayrıca çeşitli sağlık örgütlerinden deniz seviyesinin 300 metre kadar üzerinde KKKA hastalığı taşıyan keneler olduğunu öğrendik. Dolayısıyla alanda böyle bir tehlike yok. Yine de her ihtimali göz önüne almak gerek diyerek alanda festival başından bitişine kadar Barışarock, her yıl olduğu gibi bu yıl da yalnızca konserlerle sınırlı kalmıyor; tiyatro, sinema atölyeleri, söyleşilerle, stant kuran demokratik kitle örgütleriyle söyleyecek sözü olanları bir araya getiriyor. bir sağlık ekibi bulunduracağız. Katılımcıların içi rahat olsun.” düstriyel müziğe karşı kalbimizin sesi olan festivale başlarken ‘Rock gücünü samimiyetten alıyor’ dedik. 6 yıl sonra müziğin piyasalaştırılarak, içi boşaltılarak ve ehlileştirilerek işgal edilmesine Barışarock eylemcesiyle direniyoruz” dedi. Kaçak, Human Harvest, Ahibba, Serap Yağız+Suların Uğultusu, Smyrname, Zardanadam, Bajar / Vedat Yıldırım, 45’lik Şarkılar, Gren, Sakin, Mor ve Ötesi ve Gürcistan’dan Heavy Cross. 10 Ağostos rock sahnesinin programı da şöyle planlanıyor: Ferec, Ayılar, Ehli Keyf, DDR, RockA, Dinar Bandosu, Teneke Trampet, Marsis, Avustralya’dan Konqistador, Hakan Kurşun ve Kramp. BARIŞ ÇIĞLIĞI “Barışarock İnisiyatifi”ni oluşturan aktivistler, festivale 6 gün kala daha büyük bir telaş içindeler. Galatasaray Meydanı’nda toplanıp festivalin duyurusunu “Cinsiyetçiliğe, savaşa hayır, evimiz dünya” dövizleriyle yaptılar. Sanatçı Serap Yağız, Barışarock’ın duyurusunu yaparken 2003’te müziği, halkla ilişkiler etkinliği haline getirmeye çalışan çokuluslu şirketlere karşı başlatılan festivalin öyküsünü anlattı ve “Barışarock barış çığlığı ve müziğin umudunu buluşturuyor” dedi. ÜÇ YTL’YE ROZET Barışarock alanına bu yıl geçen yılki uygulamalardan farklı olarak 3 YTL’ye alınacak rozetle girilecek. Bu parayla Barışarock organizasyonunun bazı masrafları için küçük bir katkı sağlanması düşünülmüş. Alan kirası, güvenlik, ses sistemi giderleri, yiyecekiçecek satan firma tarafından karşılanacak. Çadır kuracaklar 10 Ağustos gecesi de alanda kalabilecek. ALTERNATİF SAHNELER Alternatif sahnede cumartesi günü saat 15.00’ten itibaren Koptu Kervan, Karate Kid, Demet Sinel, DJ Merve Erol, Dembedem, Sultan Tunç, Change of Plans, Feryal Öney, Gevende, Mahşeri Cümbüş (Tiyatro Sporu) olacak. 10 Ağustos Pazar günü alternatif sahne programı ise şöyle: BarışaRap Contest (HipHop Atölyesi), Hayvanlar Âlemi, Iya Wanes, Genç Cazcılar / Ferhat Öz, Genç Cazcılar / Evo Trio, Cümbüş Cemaat, Elektronik Mini Festival / Sona, Elektronik Mini Festival /Automat, Elektronik Mini Festival / Diskötek. SAVAŞSIZ BİR DÜNYA Mor ve Ötesi grubundan Kerem Kabadayı “savaşsız bir dünyanın mümkün olduğu” umudunu yineledi ve savaş karşıtlarının kararlılığını anlattı: “Barışarock, şarkılarımızın barış için yan yana gelmesi, sesimizin güçlenmesi ve notalarımızın kanatlanmasıdır. En İKİ SAHNE Grupların, Barışarock rock sahnesinde 9 Ağustos Cumartesi günü 13.00’ten itibaren şu sırayla çıkması planlanıyor. Zorunlu bazı değişiklikler dışında sahne programı şöyle: Kırmızı Nokta, Keyifli sürprizler oğollar grubunun kurucu müzisyenlerinden Taner Öngür, Barışarock’ın ilk mimarlarından ve en inatçı aktivistlerinden biri. 6 yıldır genç aktivistlerle birlikte organizasyonun her aşamasında koşturuyor. Hâlâ vazgeçmeye niyeti yok: “Her bitişten sonra ‘yeter artık bu çılgınlığı yapamam’ diyorum ama zamanı gelince o gençleri hatırlıyorum. Orada yaşanan şeyler bunu yapmaya değer. Ben siyasete atılamam, senelerdir rock’la uğraşıyorum. Gerçi çok karışık zamanlar, gülecek halimiz kalmıyor ama bütün bu saçmalıklara karşı bunu ‘bir barış anlayışı, sevgi ortamı içinde yapalım’ diyoruz. Barışarock hep aynı fikirde olan insanların bir araya geldiği bir yer değil. Aşağı yukarı benzer şeylerle çatışan kesimlerin diyalog kurabildiği bir yer. Bu anlamda Barışarock da bir şanstır. Toplumda genel olarak kimse birbirini dinlemiyor, öyle bir dönemden geçiyoruz. M Ama barış her zaman bir hedeftir, umutsuz değilim.” Moğollar bu yıl aynı tarihte başka bir festivaldeki konserleriyle çakışmaları nedeniyle sahne alamayacak. Barışarock’ın genç müzisyenlerinin dinleyiciyle buluşmasını önemseyen Öngür, bunun iyi bir tesadüf olduğunu da düşünüyor. Taner Öngür bu yıl Serap Yağız ve “Suların Uğultusu” grubuyla sahne alacak. Öngür, Barışarock’ta her şeyin para ilişkisi dışında gerçekleştirilmesinin altını çiziyor: “Keyifli yeni sürprizler var. Rock sahnesine Cem Karaca, alternatif sahneye Kazım Koyuncu adını verdik. Alternatif sahnede çıkacak olanlardan Fereç, Hakkârili 4 gençten oluşan, oralarda hardrock yapmaya çalışan bir grup.” enüz kanıtlara ulaşabilmiş değiliz. Gerçi “Süddeutsche Zeitung”, Hans Leyendecker ve Klaus Ott gibi imzalarıyla, bu uluslararası yolsuzluk olayının tam anlamıyla ensesindedir. “Der Spiegel” de öyle. Ama, bilemiyoruz: Siemens gibi Almanya merkezli bu dev dünya şirketinin, ihale almak için dış ülkelerde, bu arada azgelişmişlerde de hangi boyutlarda “yararlı harcamalar” yaptığı, bizim gibi “dışarlıklılar” için şimdilik bir muamma. Tabii, bu, her zaman muamma kalacağı anlamına gelmiyor. Çünkü milyarlar var ortada rüşvet olarak dağıtılan. Bu “kir”, pek çok yere bulaşacak. Kesin. ??? Ancak, olay patlak verdiğinden beri, diyelim bir yıldır, bu satırların yazarı için ilginç olan, Siemens’in, 150 yılı aşkın bir süredir faaliyette bulunduğu bir ülkede, Türkiye’de, özellikle son yıllarda ne gibi “yararlı ödemeler” dağıttığının gündeme gelmemesidir. “Uluslararası Yolsuzluk Endeski”nde hatırı sayılır bir yerde bulunan Türkiye’de belediyeleri ele geçirmiş badem bıyıklı imamların, son 20 yılda çok mu temiz kaldığına inanıyor insanlar? AKP’nin finansman kaynaklarını biliyor muyuz? Aldığı ve şimdi kesileceği bildirilen hazine yardımının hiç önemli olmadığı paralar dönüyor ortada. Bunlar bir gün ortaya çıkacak. Ama hemen yarın değil, çünkü Türkiye içinden herhangi bir odak yok bu yolsuzlukların üzerine gidecek. Öbür gün? Bir dış odak? Olabilir. Aslında aynı şey Siemens için de söz konusuydu. Her yanıyla dökülen Amerikan ekonomisi uluslararası piyasalarda teknolojik darbeler ala ala geri çekilmese ve Almanya Avrupası’na piyasa kaptırmasa, bu arada Amerikan Borsa Denetleme Kurulu (SEC) yolsuzlukların üzerine gitme kararı almasa, Siemens’in dış ülkelerde dağıttığı rüşvetin arkasına da kimse düşmezdi. Düşer miydi? SEC müfettişlerinin Münih’e gelip şirketi “sorgulayacağı” açıklandı. Ama bundan önce de yolsuzluk bilgileri piyasaya sızdırıldı. Namuslu gazeteciler elbette var. Bunlar da işin üzerine gitmeye başladılar. İyi de, ya Türkiye’de? Bugüne kadar bu şirket adına birilerinin Türkiye’de kimlere ne kadar “yararlı harcamalar” başlığı altında para dağıttığını, bu sayede ihale aldığını bilen var mı? Yok mu öyle bir şey? Türkiye gibi bir pazarı başkalarına kaptırmayacak kadar kararlı ve hareketli olduğu biliniyor bu teknoloji devinin; ya ayrıntılar? Belki o da ortaya çıkar. H Dünya Kültürleri Müzesi’nde sergi Çağdaş Türk karikatüründen bir kesit de Frankfurt’ta FRANKFURT (Cumhuriyet Bürosu) – Türk karikatüründen çağdaş bir kesit, Frankfurt’taki “Das Museum der Weltkulturen” (Dünya Kültürleri Müzesi) salonlarında meraklısıyla yüz yüze gelecek. 8 Ağustos’ta açılacak olan “Sultan’ın Burnu” (Die Nase des Sultans) başlıklı bu sergi, 60 yıla yakın bir süredir çizmeyi sürdüren Turhan Selçuk ile kısa bir süre önce yitirdiğimiz Eflatun Nuri Erkoç gibi ustaların yanı sıra, 4’ü kadın toplam 26 çizerimizin yapıtlarından oluşuyor. Küratörlüğünü Thomas Büsch ile Sabine KüperBüsch’ün üstlendiği sergi, adı geçen müze dışında, Diyalog Kültür Girişimi ve Friedrich Ebert Vakfı’nın desteğiyle gerçekleşiyor. Turhan Selçuk ve Eflatun Nuri dışında, ağırlıklı olarak “LeMan”, “Penguen” ve “Uykusuz” gibi mizah dergilerinde çizen genç kuşak karikatürcülerimizin yapıtları, Schaumainkai 37 adresindeki müzede 16 Kasım 2008 tarihine kadar izlenebilecek. ski dilde saplantı durumunu alan düşünceler için kullanılırdı, fikrisabit sözcüğü. Günümüzde günlük dilden çok, ruhbilimde, “yersiz olduğu bilinen ama kişinin etkisinden kendini bir türlü kurtaramadığı düşünce”yi tanımlamakta kullanılıyor. Yersiz olduğunu bilse, kişi o düşünceye neden saplansın değil mi? Yersizliğini belki başkaları biliyor ama o bundan habersiz. Yersiz değil, tersine doğruluğuna inanıyor. Ülkemiz altı yıldır, böylesi saplantı durumunu almış bir düşüncenin egemenliğinde. İç ve dış koşullar ne denli zorlasa da, fikrisabit değişmiyor. Çok zorlandığında, değiştim diyor, değiştik diyor, değişeceğiz diyor ama içini kemiren o düşünceden kurtulamıyor. Çünkü ülkesinin, insanının mutluluğunu değil, kafasındaki düşünceyi, yaşama biçimini egemen kılmayı varlık amacı olarak görüyor. ??? Öğrenim yıllarında bir gence, düşünmeyi değil de inanmayı öğrettiğinizde, o beyinlerin sonraki yıllar E DEFNE GÖLGESİ TURGAY FİŞEKÇİ ‘PragmatikFikrisabit’ araç olarak gören, eylemleri sonuçlarıyla, başarılarıyla değerlendiren okul” olarak tanımlanıyor. Türkçesini söylersek, evirir çevirir, döndürür dolaştırır bildiğimi okurum, bunu da dünya âleme yuttururum, demeye geliyor. İktidarda durabilmek için pragmatik olmak gerekiyor. Çünkü dünya öyle bir yere gelmiş ki, uluslararası kurallar var, hukuk ilkeleri var, yapılmış anlaşmalar var. Bunların tümü sınırlıyor iktidardakinin keyfi tavırlarını. Ama ne gam! Ona öyle, buna böyle deyip gözboyamak, kendini bütün bunlarla uyum içinde gösterebilmek de pragmatik’in hüneri. İçindeki ateş, kafasındaki saplantılı düşünce ona her yaptığını hak da gelişimi, dünyayı irdeleyebilmesi, tartabilmesi olanakları da ortadan kalkıyor. Çünkü neyin doğru olduğuna inanmış bir kez. Artık ne yapsanız başka bir düşünceye yakınlık duyabilmesi olanaksız. Yaşadığı sürece doğruluğuna inandığı düşünceyi savunmayı, onun gereğini yapmayı sürdürecek. Dünyada tek başına da kalsa, fikrisabitin düşüncesini değiştiremezsiniz. O bildiğini söyleyecek ve yapacak. Fikrisabit, siyasete ağırlığını koymuş, koca bir ülkeyi yönetiyor ya, bu işin dengelerini, inceliklerini de gözetmekten geri kalmıyor. “Pragmatist” diyorlar onun bu yönüne. Pragmacılar, felsefede, “bilgiyi ve doğruyu yaşam için yalnızca bir lı gösteriyor. Kendinden emin. Eylemlerine ilişkin hiçbir kuşkusu yok. Mahkeme o kararı vermiş, dünya bunu demiş, toplumun türlü katmanlarından sesler yükselmiş... Pragmatikfikrisabit, hepsine eyvallah deyip, bildiğini yapmayı sürdürecektir. Napolyon’dan Hitler’e, dünya pek çok fikrisabitle tanıştı, sonuçlarını gördü. Ama “büyük insanlık”ın yasaları her zaman fikrisabitlere baskın geldi. İnsanlık insanlık olarak kalabildiği sürece de bunun yeni örneklerini göreceğiz. İnsanlarda tek sıcak kanun Üzümden şarap yapmaları Kömürden ateş yapmaları Öpücüklerden insan yapmalarıdır İnsanlarda tek güzel kanun Suyu ışık yapmaları Düşü gerçek yapmaları Düşmanı kardeş yapmalarıdır (Paul Eluard Çeviren: A. Kadir) turgay?fisekci.com Müziği tercih etti BRASİLİA (AA) Brezilya’nın şarkıcı, besteci ve gitarist Kültür Bakanı Gilberto Gil istifa etti. Ülkenin en büyük pop yıldızlarından olan 66 yaşındaki Gil, başkent Brasilia’da düzenlediği basın toplantısında, sanat çalışmalarına daha fazla zaman ayırmak istediğini söyleyerek, 5 yıldır sürdürdüğü görevinden istifa ettiğini belirtti. Gil, bakanlıkta geçirdiği zamanın “olumlu” olduğunu, ancak sanat çalışması yapamamaktan üzüntü duyduğunu ifade etti. Renkli kişiliğiyle tanınan Gil, mart ayında ziyaret ettiği ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice ile şarkı söylemiş ve dans etmişti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle