02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

8 AĞUSTOS 2008 CUMA dizi C 11 Eğitimli işsiz sayısı her yıl daha çok artıyor, özellikle lise mezunlarının diploması iş ararken pek bir işe yaramıyor Diplomalı işsizler çoğalıyor Liman işçilerine sendikal baskı Arkas Holding’e bağlı Arser İş Makineleri Servis Ticaret AŞ’de çalışan 57 işçi, sendikaya üye oldukları gerekçesiyle işten atıldı. Limanİş üyesi 200’ü aşkın işçi işten çıkarmaların durdurulması için Mecidiyeköy’deki Arkas Holding binası önünde bir araya geldi. Grup adına basın açıklaması yapan Muzaffer Akpunar, ölümcül iş kazalarının engellenmesinin sendikal örgütlenmeden geçtiğini söyledi. Akpunar,“Sendikamıza üye 406 işçi üzerindeki baskılar sürmektedir. İlk olarak 24 Haziran’da 5 üyemiz işten çıkarıldı. 15 Temmuz’da 52 kişinin işine yasalara aykırı biçimde son verildi” diye konuştu. Arkas Holding’den yapılan yazılı açıklamada ise Ambarlı’da yerleşik olan Marport’ta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’ndan izin almış bir sendikanın bulunmadığı belirtilerek, işten çıkarmalarla ilgili olarak Limanİş Sendikası tarafından yapılan açıklamalar “gerçekdışı” olarak nitelendirildi. (SERKAN YILDIZ) ilelerin bin bir fedakârlıklarla, hayallerle okuttukları çocuklarının önemli bir kısmının diploması var ama işi yok. Eğitimli işsiz sayısı her yıl daha çok artıyor. Özellikle çarpık eğitim sisteminde lise diplomalılar arasında işsizlik hızla büyüyor. Özellikle de genç kadınlar lise diplomaları ile kalakalıyor, iş bulamıyorlar... İşsizlik, lise diplomalılardan öte yüksekokul ve üniversite mezunlarının da kâbusu. Büyük maraton koşusu ile üniversiteyüksekokul kapısından geçip diplomasını alan birçok yüksekokul diplomalı da iş bulamıyor... Kısa adı TÜİK olan Türkiye İstatistik Kurumu’nun resmi verilerinin yaklaşık 2.5 milyon olarak gösterdiği işsizlerin yüzde 37’den fazlasını, yani 932 binini, lise ve yüksekokulüniversite mezunları oluşturuyor. Bu anlamda Türkiye’de acı bir okumuş, eğitimli işsizliği var. 2008 Mart ayı işgücü verilerine bakıldığında lise ve dengi okul diploması olup da iş bulamayanların sayısı 662 bine ulaşmış durumda. Yani toplam resmi işsizlerin yüzde 26’dan fazlası lise diplomalı. Yine aynı dönemin verilerine göre 270 bin kişinin de yüksekokul ya da üniversite diploması var, ama işi yok!.. Daha şimdiden 932 bini bulan lise ve yüksekokul diplomalı işsizlerin her yıl sayısının yüzde 2 dolayında artma A sı halinde 2010’da sayılarının 1 milyonu bulması pek muhtemel... İŞSİZ KADINLAR DAHA ÇOK Özellikle genç lise mezunu kadınlar arasında işsizlik çok yüksek. Lise mezunu genç kızlar, kadınların sayısı 1 milyon 180 bine ulaşmış olmakla beraber bunların beşte biri iş bulamıyor. Yani 237 bin genç kadın işsiz ve bu kesimde işsizlik oranı yüzde 20!..Yani resmi işsizlik oranı olan yüzde 10’un bir kat üstünde. Kadınlar yüksekokul diplomaları ile de ikinci sınıf olmayı alt edemiyorlar. Yüksekokul mezunları arasında da kadın işsizliği daha yüksek. 2008 Mart verilerine göre, Türkiye’de yüksekokul diplomalı nüfus yaklaşık 3 milyon 250 bine ulaşmış. Ancak bunların 270 bini işsiz, yani vasıflı emek iddiasına rağmen bu kesimde işsizlik yüzde 8’in üstünde. Yüksekokul diploması olanların yüzde 36’sı kadın. Ancak, bu eğitimli kadın işgücü, iş bulmaya gelince makus talihini pek kıramıyor ve erkeklere göre işsizlik oranı daha yüksek. Yüksekokul diplomalı erkekler ara sında işsizlik oranı yüzde 6, 7 iken kadınlarda yüzde 11.2. Yüksekokul bitirmiş 132 bin kadın işsiz ve 138 bin erkek diplomalı işsiz ile ülkenin üniversite bitirmiş 270 bin işsizini oluşturuyorlar... Hem lise hem yüksekokul diplomalı işsizliğinin bu kadar yüksek olmasında, eğitim ile üretim kesimleri arasında irtibatsızlığın, genel lise eğitiminin üreticiyaratıcı işgücü, birçok sektörün ihtiyacı olan ara eleman ihtiyacını karşılamaması etkin. Benzer şeyler yüksekokullar için de söylenebilir. Üniversite kapısına yığılan gençleri oyalamaktan öteye gitmeyen, kalitesi günden güne düşen yüksekokulların, üniversitelerin diplomaları birçok yerde pek itibar görmüyor ve bu kesimde de işsiz sayısı kabardıkça kabarıyor... Büyüme istihdam yaratmıyor ürkiye’de 20022007 dönemi art arda gerçekleşen ortalama yüzde 7 büyüme iddialarına rağmen istihdamın aynı tempoda artmadığı, büyümenin istihdam yaratmadığı yeterince ortaya çıktı. 20022007 döneminde büyüme ortalamasının yıllık yüzde 6.8’e ulaşmasına karşın, istihdamın artmak yerine yıllık yüzde 1.4’lük düşüşlerle seyrettiği görülüyor. 2002’de 21 milyon 354 bin olan istihdamın, 2005’in ilk çeyreğinde 20 milyon 838 bine gerilediği görüldü. Bütün çeyrekler itibarıyla ekonominin büyümesine karşın istihdamı arttırmadığı, eski ve yeni işsizlere iş sahası açmadığı görüldü. 2008 Mart ayına gelindiğinde istihdamın 20 milyon 162 bin ile 3 yıl öncesinin bile gerisine düştüğü gözlemlendi... Başka bir ifadeyle, büyümenin istihdam yaratmadığı, tersine biraz daha işsiz kitlesini büyüttüğü gibi garabet ve sağlıksız bir durumla karşı karşıyayız. 2008 ilk çeyreğinden geriye 6 çeyrek ya da 1.5 yıl gidildiğinde, ekonomi ortalama yüzde 56 büyümesine karşın T istihdamın sürekli gerilemesi gibi son derece sağlıksız bir gerçekle karşı karşıyayız. FIRSATÇI ANLAYIŞ Bu sonuçta, özellikle ihracata dönük sektörlerde, işsizler ordusunun artışını da fırsat bilip en az işgücü ile en fazla çıktıyı sağlamaya yönelimlerin payı büyük. Adına “verimlilik artışı” denilen bu fırsatçı anlayış, işyerlerinde, özellikle 2001 sonrası, iş düzenlemelerine gidip 3 kişinin işini 2 kişiye yaptırarak 1 işgücü maliyetinden kurtulmak türü düzenlemelere gitti. Bunun yanında, döviz kurunun düşük seyrini fırsat bilenler, hem yenilememodernizasyon yatırımlarında hem de yeni yatırımlarda sermaye yoğun teknolojileri kullanarak işgücü kullanımını en aza indirme, böylece nispi artık değeri çoğaltarak dışarıda rekabet gücü bulma yoluna gittiler. Başka bir ifadeyle, 2002 sonrasının ucuzcu kur politikası da istihdam düşmanı bir sonucu yaratmış, bütün büyüme iddialarına rağmen, istihdam artmak yerine azalmıştır. Gerçek işsizlik yüzde 20 ylık oynamalara karşın yıllık ortalamada yüzde 10’da kemikleşen “resmi işsizlik” oranı ile Türkiye, işsizlik oranı yüzde 8 dolayındaki AB’nin ve yüzde 6.6 olan OECD ülkelerinin ilerisinde... Türkiye’de 15 yaş üstü nüfus 4849 milyon dolayında belirlenmesine karşılık, bunun ne kadarının işgücünü oluşturduğu tartışma yaratıyor. TÜİK’in hanehalkı işgücü anketlerinde, 49 milyon dolayındaki 15 yaş üstü nüfusun Sayılamayan ancak 23 milyon dolayı işgücü işsizler, resmi sayılıyor. Bu da her 100 kişiden 48işsizlere 49’unun çalışıyor ya da çalışıyor eklendiğinde işsiz olmak istemesi demek... Dolayısıyla Türkiye’de “işgücüne katılma sayısı 5 milyona yaklaşarak işsizlik oranı” yüzde 48 dolayında, hatta 2007’de yüzde 47’ye gerilemiş oranını da yüzde durumda. Oysa işgücüne katılma 1820 aralığına oranı OECD ve AB15’te yüzde 65’in üstünde. taşıyor. A Mevsimlik işçiler işgücü kabul edilmiyor TÜİK, işgücü, istihdam, işsizlik verilerini her ay yaptığı bir anketle belirlemeye çalışıyor. Bu anket yapılırken örnekleme giren nüfusa soruluyor; “Son 1 haftada iş aradın mı?” Cevap, hayır, bu hafta aramadım ise eğer, o kişi işgücü de sayılmıyor, işsiz de... Ayrıca TÜİK, mevsimlik işçileri de işgücü kabul etmiyor. İşsiz sayılmayanlar arasında “cesareti kırılmış işsizler” var ki, bunların son yıllarda sayısı 600700 bin dolayında. “İş bulsam çalışırım” diyenleri de TÜİK, işgücü ve işsiz saymıyor. Bunların sayısı da 1 milyon 200 bin dolayında. TÜİK’e göre, mevsimlik işçiler de işgücü değil. Bunların sayısı ise 300 bin500 bin arasında değişiyor. İğreti işlerde, parttime çalışanları (eksik istihdam) da aslında işsizler arasında saymak gerek ve bunların sayısı da 850 bin dolayında. Dolayısıyla, bu kategoriler dikkate alındığında, resmi olmayan işsizlerin sayısının 2006’da 3 milyon 100 bini aştığı, 2007’de 2 milyona yaklaştığı, 2008 Mart ayında da 2 milyon 260 bine ulaştığı görülüyor ve sayılmayan işsizler, resmi işsizlere eklendiğinde işsiz sayısı 5 milyona yaklaşarak işsizlik oranını da yüzde 1820 aralığına taşıyor... Kaynak;TÜİK verilerinden hesaplandı Lise diploması işe yaramıyor Diplomalı işsizlerin sayısı yıldan yıla artıyor. Özellikle lise mezunlarının diploması iş ararken pek bir işe yaramıyor. 2006 sonunda 645 bin olan lise diplomalı işsiz sayısı 15 ayda 17 bin işsizin eklenmesiyle 2008 Mart’ında 662 bine çıktı. 2006 sonunda 275 bin olan yüksekokul diplomalıların sayısı ise 15 ayda ancak 5 bin azaldı ve 2008 Mart’ında 270 bin olarak belirlendi. SÜRECEK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle