02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

8 AĞUSTOS 2008 CUMA spor NEYMİŞ ABDÜLKADİR YÜCELMAN C 19 1980’den 2008’e OC, nihayet 1980 Olimpiyat Oyunları’nın Moskova’da yapılmasına karar verdi. Ancak bir yıl önce Ruslar, Afganistan’ı işgal etti. ABD, oyunların Moskova’dan alınmasını istedi; kabul edilmeyince de Moskova Olimpiyat Oyunları’nın boykot edilmesi için çağrıda bulundu. Devlet başkanı Leonid Brezhnev’in açılışını yaptığı bu oyunlara 80 ülkeden bin 125’i bayan, 4 bin 92’si erkek olmak üzere toplam 5 bin 217 sporcu katıldı. ABD’nin boykotuna Çin, Kenya gibi elit sporcuların bulunduğu ülkeler katılmadı. Hükümetinin ikazına karşın İngiltere Olimpiyat Komitesi, Moskova’ya kalabalık bir sporcu grubuyla geldi. Helsinki’den beri girdikleri her branşta başarılı olan Ruslar, kendi seyircisi önünde bunu yineleyemedi. Çünkü Moskova’da katı emniyet tedbirleri vardı, hakemlerin taraflı olmaları da göze battı. Madalyalar Rus ve Doğu Almanlar arasında paylaşılırken, İngiliz atletler Steve Ovet ve Sebastian Coe; 800 ile 1500 metrelerde, 42 yaşında koşan Etiyopyalı Yifter altınları kaptı. Türkiye boykota uyarak sporcularını göndermedi. Sadece TMOK’un temsilcileri Moskova’daydı. Münih’teki terörist saldırılar ve Montreal’in durumu IOC’yi bir hayli düşündürdü. 1984 Olimpiyat Oyunları, tek aday olarak başvuran Los Angeles’a verildi. Bu arada boykot konusu virüs olmuş, Olimpiyat’ları sanki içten kemiriyordu. Ruslar Los Angeles’ta anti Sovyet etkinliklerini öne sürerek oyunları boykot etti. Buna Romanya hariç Doğu Bloku ülkeleri de uydu. Böylece oyunlar genelde ABD’liler arasında geçti. Boykota karşın açılışını başkan Ronald Reagan’ın yaptığı Los Angeles Olimpiyat Oyunları’na 140 ülkeden bin 567’si bayan, 5 bin 230’u erkek olmak üzere toplam 6 bin 797 sporcu katıldı. Los Angeles’ta oyunlar için bir komite kuruldu, sponsorlar ön plandaydı. Montreal’de 1 milyar dolarlık zarara karşın Los Angeles Olimpiyat Oyunları’ndan programda yer alan bütün harcamalar çıktıktan sonra 225 milyon dolar kâr elde edildi. Oyunlarda öne çıkan isimler; 6 madalyalı Çinli cimnastikçi U ning, 5 madalyalı Rumen Ecaterina, 3 altın madalyalı atlet Carl Lewis’ti. Faslı atlet Said Aquita, 5 bin metreyi kazanmasına karşın altın madalyayı boynuna takmadı. Ülkesinde kral, ona bir villa armağan etti. Türkiye, Los Angeles’a atıcılık, atletizm, boks, okçuluk, judo, halter, güreş, yüzme ve yelkende 47 sporcu, 20 idareciyle gitti. Boksta Pistte Madalya İstiyoruz Rengi Önemli Değil mı yaramaz mı onu 15 Ağustos’ta göreceğiz. Selim Bayrak, 5 ve 10 binde koşuyor. Daha 18 yaşında geleceği olan bir genç yetenek. 5 binde 13.26 14’üü, 10 binde 27.47.75’i var. Olimpiyat görmesi gerek; bunun için Pekin’de... Bir başka genç var ki o da Diyarbakır’dan çıktı, olimpiyat kafilesine yetişti. Dicle Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Bölümü’nden... Pekin sokaklarında 20 km. yürüyecek. Derecesi 1.22 36.224. 24 Ağustos’ta Pekin’i koşarak gezecek maratoncumuz ise Eskişehirli Abdil Ceylan. Derecesi 2.17.42. İki genç kızımız daha var ki onlar da geleceğin madalya adayları... 400 engelci Özge Gürler ve maratoncu Bahar Doğan. Ben biraz önce kızlar mukavemetli ve zor sporları seviyorlar dememiş miydim? İşte biri engelci, diğeri maratoncu. Dediğime geldiniz mi?.. Gelelim ikinci vatanı olarak Türkiye’yi temsil etmiş olanlara... ‘İthal’ lafını sevmiyorum. Ne olursa olsun onlar Türk bayrağını taşıyor ve olimpiyat tarihinde Türk sporucusu olarak tanımlanıyorlar. Elvan Abeylegesse’yi tanıtmaya gerek yok. Dünya şampiyonumuz, derecesi 30.21.67. G.Afrikalı Melis Mey (F.Bahçe’nin getirdiği ve Türk vatandaşı yaptığı bir sporcu), uzun atlamada Türkiye’yi temsil edecek. Derecesi 6.93 metre, 19 Ağustos’ta yarışacak. Svetlena Sudak, Türkiye adına çekiç atacak. Daha önce Belarus adına olimpiyata katılan Svetlana’nın derecesi 70.28. Yarışma günü 18 Ağustos. Son atlet olarak öyküsü ilginç olan Etiyopyalı Alimitu Bekele’yi aldım. 8 yıl önce Türk vatandaşlığına geçen bu sporcu, eşi ve çocuğunun yaşadığı ülkeye bile 500 dolar ödeyerek girmişti. Çünkü Türk vatandaşı olduğu için Etiyopya vatandaşlığından ihraç edilmişti. Ay Yıldızlı formayla 2000’de 5 binde Avrupa Milletler Kupası’nda şampiyon olmuştu. Avrupa Salon Atletizm Şampiyonası’nda ise Avrupa 10.’luğu var. Üsküdar Belediyesi Kros Takımı’nın sporcusu olan Bekele 31 yaşında ve Pekin’de 5 bin metrede koşacak. İlk kez bir olimpiyata bu kadar kalabalık ve genç bir kadroyla katılıyoruz. Umarım umutlarımız hüsrana dönüşmez. Mehmet Terzi “3 madalya yeter mi?” dediğimde, “Daha fazlası...” diye yanıt verdi. Olimpiyatların en önemli sporu atletizmdir. Orada final koşmak bile büyük başarıdır. Çok genç bir kadroyla gittiğimiz Pekin’de önemli olan bu genç atletlerin olimpiyatı görmesi, havasını koklaması ve pistlerde olağanüstü insanlarla yarışmanın heyecanını yaşaması... Ve atletizm göründüğü kadar kolay ve konuşulduğu kadar da basit bir spor değildir. Her yarışın, her atlayışın, her atışın tekniği vardır. Olimpiyata katılmak, çok önemli bir deneyim kazanmak demektir. I Halil Mutlu 2004’te altın, Sedat Artuç ise bronz madalya kazanmıştı. Eyüp Can ve Turgut Aykaç, güreşte Ayhan Taşkın bronz madalya aldı. 1988 Olimpiyatları’nın Güney Kore’de düzenlenmesi öncesi 40 yıldır birbirlerine karşı düşman olan Kuzey Kore’nin tutumu merak ediliyordu. Kuzey Kore’deki spor tesisleri daha mükemmeldi. İki Kore birleşip Olimpiyat’ları yapar mıydı? Ancak Kuzey Kore, boykot kararı aldı, Küba ve Etiyopya da onlara katıldı. IOC ise önemli bir karar aldı ve Olimpiyat’ları boykot eden ülkelerin bundan sonra hiçbir organizasyona katılamayacağını açıkladı. Böylece boykot olgusu da sona erdi. Seul Olimpiyat Oyunları’na 2 bin 186’sı bayan, 6 bin 279’u erkek olmak üzere toplam 8 bin 465 sporcu katıldı. En fazla madalya kazananlar her zaman olduğu gibi yüzmede ABD’den Matthew Blondi ve D.Almanya’dan Kristin Oto oldu. Kanadalı Ben Johnson, 100 metredeki 9.79’luk derecesiyle altın madalya alarak dünya rekoru kırdı. Ancak ertesi gün dopingli olduğu ortaya çıktı ve madalyası geri alındı. ABD’li atlet Florence Joyner, dünya rekorlarını kırmasının dışında şık giyimiyle de ‘pistlerin kraliçesi’ oldu. Güney Kore, Türkiye için yabancı bir ülke değildi. Burada çıkan büyük savaş sırasında Birleşmiş Milletler’in (BM) çağrısı üzerine Türkiye yardıma koştu ve yüzlerce şehit verdi. Türkiye, Seul’e atıcılık, atletizm, boks, okçuluk, judo, karate, yelken, güreş ve halterde 50 sporcu ,31 idareciyle gitti. Halterde Naim Süleymanoğlu, dünya ve Olimpiyat rekorları kırarak altın madalyayı kazandı. Güreşte Nemci Gençalp ve Cengiz Yağız gümüş madalya elde etti. İspanya’nın Barcelona kenti, yarım asırdan fazla bekleyerek 1992 Olimpiyat Oyunları’nı aldı. Üstelik IOC Başkanı İspanyol Huan Samaranc’dı ve 1980’li yıllarda Barcelona, Avrupa’nın en ‘pis’ kenti seçilmişti. İspanya ve Barcelona’nın Katalan yetkilileri, bir Olimpiyat’ın düzenlenmesiyle şehrin yeniden yapılandırılacağı konusunda görüş birliğine vardı. 1992’de yeniden inşa edilen tesislerle mükemmel bir organizasyon yapıldı. Açılışını Kral Juan Carlos’un yaptığı Barcelona’ya 169 ülkeden 2 bin 708’i bayan, 6 bin 659’u erkek olmak üzere toplam 9 bin 367 sporcu geldi. Barcelona’daki yenilikse meşalenin atılan okla yakılmasıydı. İngilizlerin ‘ihtiyar’ dedikleri Linford Chirstie, yine 100 metrede şampiyon oldu. 400 metre engellide Keving Young ise son engeli devirmesine karşın şampiyonluğa ulaşırken, Moses’ın rekorunu da tarihe gömüyordu. Ve uzun atlamada Carl Lewis, 3. kez altın madalya aldı. Türkiye, Barcelona’da 47 sporcu, 40 idareciyle yer aldı. Halterde Naim Süleymanoğlu ve güreşte Mehmet Akif Pirim altın, tekvandoda Ekrem Boyalı ve Ayşegül Ergin, güreşte Kenan Şimşek ve Hakkı Başar gümüş, judoda Hülya Şenyurt, tekvandoda Arzu Tan ve güreşte Ali Kayalı, bronz madalya kazandı. Olimpiyat’ların 100. yılı nedeniyle 1996’daki oyunları Yunanistan düzenlemek için çok çalıştı. Ancak bu asırlık kutlama, ABD’nin Atlanta kentine nasip oldu. Bu oyunlar için Atlanta eyaleti oyunlar için adeta seferber oldu. Türkiye, Atlanta’ya 53 sporcu, 41 idareciyle gitti. Naim Süleymanoğlu, Atlanta’da şampiyonluğu elde ederek peş peşe üç altın madalya kazanan halterci olarak tarihe ismini yazdırdı. Güreşte Mahmut Demir ve Hamza Yerlikaya (bütün güreşlerini puan vermeden kazandı), halterde Halil Mutlu altın, boksta Malik Beyleroğlu gümüş, güreşte M.Akif Pirim bronz madalya aldı. 2000 Olimpiyat Oyunları Sidney’e verildi. Bu oyunlara 199 ülkeden 10 bin 651 sporcu katıldı. Sidney’de atıcılık, atletizm, boks, güreş, halter, judo, okçuluk, tekvando, yüzme ve yelkende 59 sporcuyla (15’i bayan) madalya aradık. Güreşte Hamza Yerlikaya, halterde Halil Mutlu, judoda Hüseyin Özkan altın, güreş te Adem Bereket, tekvandoda Hamide Bıçkın, bronz madalya kazandı. Avustralya’da dikkat çeken bir konu da yaşlısıyla, genciyle sayıları daima yükselen gönüllü ordusuydu. Bu gönüllü ordusu gerektiğinde saatlerce yerinden ayrılmadı. Sadece beraberinde getirdiği suyu içti, yemeğini yedi. Sidney Olimpiyat Oyunları’nın ilginç bir özelliği de açılış ve kapanışta yerli halk olan Aborjinlerin gösterisi oldu. ...Ve Atina, 100. yılda istediği Olimpiyat’lara 8 yıl sonra 2004’te kavuştu. Yunanistan, ülkemizde olağan sayılan ‘son dakika’ çalışmalarıyla bu işten yüzünün akıyla çıktı. Atina’daki yarışların göze çarpan özelliği de 2008 Olimpiyat Oyunları’nı düzenleyecek Çin’in, ABD’nin arkasından madalya sıralamasında ikinci sırayı almasıdır. Türkiye, Atina’ya atıcılık, atletizm, halter, boks, güreş, tekvando, judo, okçuluk, yüzme ve yelkende 21’i bayan, 457i erkek olmak üzere topyam 65 sporcuyla katıldı. Halterde Nurcan Taylan, Halil Mutlu ve Taner Sağır altın, boksta Atagün Yalçınkaya, tekvandoda Bahri Tanrıkulu, güreşte Şeref Eroğlu gümüş, atletizmde Eşref Apak, güreşte Aydın Polatcı ve Mehmet Özal, halterde Sedat Artunç bronz madalya kazandı. Pekin’e yine kalabalık ve umutla gidildi. Ne olacak? Elbette bekleyip göreceğiz... 1972 Münih Olimpiyatları’nda yaşanan olaylar sonrası ölen sporcular için statta bayraklar yarıya indirilmişti. tletlerimize bir hal oldu; koşuyorlar, atlıyorlar, kürsülere çıkıyorlar, madalyalar alıyorlar. Açıkçası bizi şaşırtıyorlar. Ne oldu böyle, bu hareket nasıl başladı ve biz nasıl oldu da Türkiye olarak olimpiyata daha bir heyecanla ve umutla gidiyoruz? Rahmetli Cüneyt, “Çıkacak, bir gün içimizden başka Süreyya’lar çıkacak” der dururdu... Kendisine başvuran nice genç atletlere programlar verir, Anadolu’da ise onlara yetişmeye, yardım etmeye çalışır; sevgili Kahraman ağabeyin başkan, benim de başkan yardımcısı olduğum Atletizmi Geliştirme Vakfı’nın genel sekreteri olarak her toplantıda “Şuna... Şuna...” diyerek ve isim vererek yardım edelim önerisiyle gelen Cüneyt, keşke en azından şu Pekin’e giden kafileyi görseydi. Atletizme büyük destek veren, sponsor olan, son olarak da “Cüneyt ağabeyin 100 metresi” isimli kitabını yayımlayan Vestel’in atletlere veda gecesinde bir araya geldiğim Pekin yolcusu atletlerin hepsi de mutlu ve umutluydu. Hepsinin de özgüvenleri yüksekti. Hele 16 Ağustos’ta piste çıkacak 3 bin engelcimiz Halil Akkaş (8.18.43), belindeki ağrılardan sonra ayağındaki sakatlıktan bile söz etmek istemiyordu, neşeliydi. 17 Ağustos’ta ilk turlardan başlayacak olan 100 engelcimiz Nevin Yanıt (12.76) ise hep atletizmi konuşmak istiyordu, her lafında atletizm vardı. Açıkça söyleyeyim, hiçbir olimpiyat kafilesinde görmediğim bir coşku ve kendilerini atletizme adamış genç sporcuları gördüm ve de mutlu oldum. Bir önemli nokta var ki dikkatimi çekti. O da 3 bin engelli koşular... Sadece erkeklerin koştuğu bu dalı son olimpiyattan beri bayanlar da koşuyor. Bayan sporcuların artık erkeklerin yaptığı her sporu hem de seve seve yaptıklarına şaşırmam yanlış olmaz sanırım. Ama beni şaşırtan olaya geleyim... Pekin’e bir değil, 2 3 bin engelci bayan gönderdik. 32 yaşında Türkan Erişmiş (9.42.36) ve 23 yaşında Aslı Çakır (9.43.34). Ancak 3 bin engellide Türkiye’de kalan 3 bin engelci 2 kızımız daha var; Melis Redif ve Gülcan Mıngır... Demek ki kızlarımız erkeklere bile zor gelen engelli yarışları daha çok seviyor. Bu sizi de şaşırtmadı mı?.. Merve Aydın... İşte bu ismi ezberleyin atletizm dostları. 18 yaşındaki Merve, Süreyya’nın 800 metre rekorunu 2.00.33’le kırarak Dünya Gençler Şampiyonası’nda ikinci oldu. Geleceği parlak olan Merve, 15 Ağustos’ta koşacak. 800 metre bayanlar yarışını ille de kaçırmayın... Eşref Apak, 2004’te Atina’da 3. olan Macar atletin doping kontrolünden kaçmasıyla 4.’lükten 3.’lüğe geçerek çekiç atmada olimpiyat 3.’lüğünü elde etti ve bronz madalya kazandı. Bu kez ne yapacağını kestiremem. Zaten kendisi de ne olacağını bilemiyor. Pekin havası yarar A ayucelman?cumhuriyet.com.tr
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle