02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Nr. 32/ 2008 08 AUGUST 2008 Y9204 KURUCUSU: YUNUS NADİ (19241945) BAŞYAZARI: NADİR NADİ (19451991) D: 2 Euro, A: 2.70 Euro, F: 2.50 Euro DK: 20 Dkr, CH: 4.20 Chf Ergenekon iddianamesinde Fethullah Gülen hareketi de emniyet raporuyla geniş yer aldı ‘Gülen’de hile mubah’ ATATÜRK’E HAKARET ‘VELİ KÜÇÜK’ÜN KOD ADI YEŞİL’ KERİNÇSİZ’E 1.5 MİLYON YTL “Gizli” ibareli raporda Gülen’in Atatürk ya da İsmet İnönü dönemi için “mabede giden yolların kapatıldığı zaman dilimi”, Cumhuriyet dönemi için “karanlık dönem”, Atatürk için “deccal” dediği belirtildi. Raporda, tarikat üyelerinin “başimam” Fethullah Gülen’den aldıkları fetvalar doğrultusunda karşıt görüşlülere karşı “hile mubahtır” yöntemiyle tedbirler geliştirdikleri kaydedildi. Haberi 18. Sayfada Ergenekon’un kilit ismi Tuncay Güney, “Yeşil’in Veli Küçük olduğu” yönündeki iddiaların doğru olduğunu savundu. 6 çuval belgenin arasında yalnızca Ergenekon’a dair bilgilerin yer almadığını söyleyen Güney, “Deşifre olması gerektiği için yalnızca Ergenekon deşifre oldu” diye konuştu. Güney, Ergenekon’un köklerini Türkiye’de aramanın yanlış olduğunu ileri sürdü. Meltem YILMAZ’ın haberi 18. Sayfada İddianamede, Hrant Dink, Orhan Pamuk ve Elif Şafak’ın 301’den yargılandığı davalardaki suçlamaları ve yaptığı protesto gösterileri ile tanınan avukat Kemal Kerinçsiz’e tam 80 sayfa ayrıldı. BDDK’nin incelemesi üzerine Kerinçsiz’in son 4 yılda banka hesaplarına 1.5 milyon YTL’lik nakit girişi olduğu tespit edildi. İddianamede, yatıranın ve çekenin kimliğinin belli olmadığı yer aldı. Haberi 18. Sayfada İslamcı Derin Devlete Doğru... Türkiye’nin dünya çapında bir ilgi odağına dönüştüğü kesin!.. Anayasa Mahkemesi’nin kararı öncesinde ve sonrasında çarpıcı biçimde bu olgu görüldü ve yaşandı. Anayasa Mahkemesi önce gerekçeli bir teşhis koydu, AKP’nin laiklik karşıtı eylemlerin odağına dönüştüğünü saptadı, sonra bu yolda ciddi bir uyarıyı gündeme getirdi. Ne var ki karardan sonra oluşan yorumlar ve tepkiler Türkiye’deki coğrafi, ideolojik ve siyasal kavganın yatışacağına ilişkin umutlar vermiyor. ? Geçmişte de Türkiye Cumhuriyeti çok çalkantılı ve bunalımlı günler yaşadı. Ancak o günlerle bu günler arasında derin farklar bulunmaktadır. Geçmişte DoğuBatı bloklarına dayanan dünya dengelerinde Türkiye Sovyetler’e karşı savaşta “İleri Karakol” niteliğinde görülüyor, bu işleriyle “anti komünist” siyasetin devlet yapısında ağırlık kazanması güvence için doğal sayılıyordu. DoğuBatı ikilemi çözülüp de dünya yeni bir sürece girince soru işaretleri gündeme girmeye başladı. Bir Amerikan askeri dergisinde yayımlanan Türkiye haritasında Anadolu’nun parçalanmış hali, can sıkıcı değişikliğin işaretlerindendir. Bugün ise Ortadoğu’daki göstergeler, istekler ve eylemler Türkiye hesabına iyimserliğe yer bırakmıyor. ? Çok yinelenen bir tasarıma göre Batı, Türkiye’ye ne olduğu belirsiz bir “İslam demokrasisi”ni yakıştırmaktadır. Avrupa Birliği’nde ülkemize dönük “özel ortaklık” statüsü, ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesi’ne denk düşmektedir. Güneydoğu Anadolu’da Kuzey Irak’la birlikte düşünülen aşiret altyapısına dayalı federatif eğilimlerin son günlerde yine ısıtılması, tablonun öteki ucunda rağbet görmektedir. Böylece oldukça geniş bir coğrafyayı kapsayan olumsuz dış dinamiklerin hızlandığı bir sürece girmiş bulunuyoruz. ? Tam bu sürecin hızlandığı zamanlama içinde ortaya çıkan ya da çıkarılan Ergenekon soruşturmasının boyutları ve amaçları ise dikkate değer... Ergenekon bir yıl önce dinci kesimde ortaya atıldığı zaman, medya bugünkü durumunda değildi. Bir yıl içinde dengeler çok değişmiştir. Her ne kadar Ergenekon davasında iddialar ve suçlamalar gülünç görünse de belirli bir amaca yönelik hedefleri içerdiği anlaşılıyor. Medyada, ciheti askeriyede, üniversitede, politikada, iş hayatında, Emniyet’te, istihbaratta, gizli örgütlerde, piyasada dünden bugüne saptanan çevreler ve kesimler 2500 sayfalık bir iddianamede, ilgisi bulunmayan kişileri bir araya getirmiştir; belli bir Zarar tanımı: Antalya Hiroşima gibi Manavgat ve Serik’in çok sayıda belde ve köyünü cehenneme çeviren orman yangınları, beşinci günün sonunda kontrol altına alındı. Orman Genel Müdürü Osman Kahveci, her yangından ders alınması gerektiğini ifade ederken, Orman Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Kurtulmuşlu, bölgedeki zararın Hiroşima’ya atılan bombayla eşdeğer olduğunun altını çizdi. Bilim insanları ‘İlk kez suyuna dokunup tattık’ ifadesini kullandı Gürsu KUNT’un haberi 18. Sayfada NASA: Mars’ta su var MIAMI (AA) NASA’nın Mars’ta araştırmalarını sürdüren uzay aracı Phoenix, kızıl gezegende suyun mevcut olduğunu doğruladı. Amerikan Havacılık ve Uzay Dairesi NASA’dan yapılan açıklamada, Arizona Üniversitesi’nden bilim insanı William Boynton, Mars’ta su olduğunu söyledi. Boynton, daha önce de Mars Odyssey aracıyla elde edilen gözlemlerin ve geçen ay Phoenix tarafından gözlenen kaybolan kütlelerin buz olduğuna ilişkin kanıtlar verdiğini belirterek, “Ancak ilk kez Mars’ın suyuna dokunup tattık” ifadesiyle de elde edilen bulguların önemine vurgu yaptı. Bilim insanları, kimyasal testlerin Mars’ın kuzey kutbu yakınında buzun mevcut olduğunu doğruladı. Şimdiye kadar Mars’ta buz olduğuna ilişkin iddialar ikincil derecedendi. 25 Mayıs’ta Mars’a gönderilen Phoenix uzay aracı, gezegende su olup olmadığını saptayacak çalışmalar yürütüyor, numune topluyor, gezegenden aldığı görüntü ve verileri dünyaya gönderiyor. NASA, Phoenix’in Mars’taki görev süresini 2 ay daha uzattı. Ruanda Komisyonu raporu ‘Soykırıma Fransa ortak’ Fransa’nın Ruanda soykırımındaki rolünü araştırmak için kurulan bağımsız komisyon, Fransız askerlerini soykırıma doğrudan destek vermekle suçladı. Soykırıma katılmakla suçlanan Fransız yetkililer arasında eski Başbakan De Villepin ile eski Devlet Başkanı Mitterrand’ın adları da yer aldı. Haberi 6.Sayfada Devamı 5. Sayfada C Barışarock, 9 Ağustos’ta altıncı kez müzik, barış ve doğaseverlerle buluşacak. “Savaşa, işgale, ırkçılığa, milliyetçiliğe, küresel ısınmaya, nükleer santrallara” karşı Barışarock’ta bu yıl da şarkılar söylenecek. Barışarock aktivistleri, festivali eğlence ve eylem sözcüklerinden oluşturdukları “eylemce” sözcüğüyle tanımlıyor. Hatice TUNCER’in söyleşisi 7. Sayfada Barışarock dimdik ayakta Yoksullaşma çürütüyor Büyük ekonomik sorunlar yaşanan Türkiye’de AKP iktidarının politikaları yoksulluğun önüne geçemedi. İstihdamı arttıramayan AKP, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Fonu’ndan sağlanan kaynaklarla “kömür, yiyecek, yeşil kart, nakit para” olarak dağıtma yolunu seçti. Artan yoksullukla birlikte sosyal çöküntü de etkisini göstermeye başladı. Konya’daki yurt faciası, ailelerin yoksulluk nedeniyle çocuklarını cemaatlere ve çeşitli vakıflara emanet etmek zorunda kaldıklarını ortaya Haberi 4.Sayfada koydu. Dengesizlik artıyor Çok çalışıp az yiyoruz Türkiye yılda 1918 saatlik çalışma saati süresiyle OECD içinde halkını en çok çalıştıran ülkelerin başında yer alıyor. Ancak Türkiye, kişi başına düşen milli geliri en düşük olan ülke. Haberi 9.Sayfada
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle